Anlatmak istediğim de bu.
Bir tarafta 20 yıldır bu işin içinde olan, 745Milyon nufuslu avrupaya direkt gönderim yapan bir firma.(Türkiye gibi avrupa dışını hiç saymıyorum)
Diğer tarafta 5 yıldır var olan, güya 70milyonluk nufusa hizmet ediyor. Fakat biliyoruzki motosiklet kullanımı az, ekipman kullanımı daha da az.
Sonra çıkıp fcmoto fiyatlarıyla, Kadıköydeki firmaların fiyatlarını kıyaslıyorlar.
Bakkal Mehmet amcayla Migrosu karşılaştırmak gibi birşey
Bunlar daha önceden yaşanmış olaylardır. Yarın satış azlığından dolayı ekipman firması kalmazsa herkes mike mike FCmoto vs almaya başlar. Bu bize koyar mı ? Koymaz mis gibi ucuz ucuz alırız. Sonra bir gün devlet uyanır, gümrük kanunu çıkar, ağır vergiler ve gümrük işleri altında kalırız. Bu sorunlarla uğraşmak istemeyen Fcmoto bize gönderimi de keser. İşte o zaman %30 pahalı diye ağladığın bu fiyatlar %200 pahalı gelmeye başlar
--------------------------------------------------------
Scorpion 410 Kask
Fc Moto da 496TL
Motomax 325TL
Bu da mı gol değil sayın hakim ?
Esnaflığın %90 ı yalan. Bir mal alacaksam, satan kişiye hiçbir şekilde soru sormam. Kendim araştırır tahmini fiyatıyla çıkarım karşısına. Ayakkabı alırsın, dar gelirse genişler zamanla abi der, bol gelirse zamanla ayağın şeklini alır abi der. Kot pantolonlar leke tutmaz, deri ceketler ıslanınca zarar görmez, bize gelişi o fiyat abi, çay taze mi evet abi, bu portakallar ne zaman sıkıldı? 10 dakka önce abi yaw he he. Sen 20 senelik esnafsan ben de 20 senedir alışveriş yapıyorum. Sen günde 100 müşteri görüyorsan ben de 100 esnaf görüyorum. Artık millet de yemeyince bunları komik duruma düşülüyor.
Çok takılmayın bu işlere alışverişinizi yaparken.
Zaten iyi esnaf olduğu için uzun süredir ticaretini yapan arkadaşları tenzih ederim. Onlar başım üstüne.
@ tyrung imzana cevap vereyim. Bir çıkar olmasa bu şekilde bir imza kullanırmıydın şüpheliyim. Amaç burada az paraya insanların kendini daha iyi koruması zira. Hayat değerli hele motosiklet üzerinde iken.
"Scorpion 410 Kask
Fc Moto da 496TL
Motomax 325TL
Bu da mı gol değil sayın hakim ?"
Gol değil güzel kardeşim... Adam rafta kalmış malı tabi ki o fiyata satacak. Senin içini rafta kalmış malı o fiyata almak rahatlatıyor ise al, kafan ne kadar değerli bu senin vereceğin bir karar, buna kimse senin kadar iyi karar veremez.
Ha tarihi uygunsa yani bir kaç aylık yeni girmiş bir mal ise, raf malı değilse seninle beraberim oradan alınmalı.
Amaç burada marka/mağaza fanatikliği değil insanların cebinden daha az para harcayarak daha iyi ekipmanlara sahip olmaları. FC-Moto gibi firmalar bunu sağlıyor ama 5000 üründe 4999 ürün yarı fiyatken, 5000 üründe 1 fiyat düşük ise o gol değil. Ha yine kesinlikle o 1 ürün o ucuz siteden alınmalı eğer kask gibi bir üründe kriterleri karşılıyorsa ama gol değil kusura bakma ofsayt ne yazık ki.
dediklerinde haklı olabilirsin. ama fransada kdv %19,4. bulgaristanda %20 mesela. bizde 18..
o dediğin verdilerin orada olmadığını mı düşünüyorsun.
hadi orada bu vergiler yok.. en basitinden almanyada bi mağzada çalışan için şirketin cebinden en kötü 3000 avro (13800 tl) para çıkıyor bi kişi için. bizde ise 2000 tl ( maaş artı sigorta)
biz burda 2000 tl kira ödüyorsak adamlar 2000 avro kira ödiyor (9200 tl)
yani avrupadaki mağzaların aslında çok daha fazla giderleri var. ama bizdeki gibi kar marjları bu adar yüksek değil..
emin ol onlar da en az bizimkadar hatta daha fazla vergi ödüyorlar...
Bir başkadır Balkanlar'da Türk olmak!
Hocam kendince haklısın ama doğruluğu teyit edilmemiş bilgiler vermektesin. Bende motosiklet sektöründe mağaza sahibiyim kendimce birşeyler söylemek isterim.
Senin o yaptığın hesaplama ile gerçekler öyle olmuyor maalesef, şuan Türkiyeye 100 TL'lik bir kask veya motosiklet giyimi getiriyorsan ve vergi kaçırmak gibi bir niyetin yoksa vergi oranı %60-70 düzeyinde, nakliye ile getirdiğin ülkeye göre bu oran 70 ila 90a çıkmakta. Ben Amerikadan ithalat yapıyorum 300 liralık malın gümrük+navlun+benim dükkanıma gelişi +200 liranın üzerinde maliyet yaratıyor. Şahıs alımıyla, şirket alımları çok farklı bunu karıştırmamak lazım. Kısaca vergi kalemleri şöyle:
Ürün bedeli üstünden %18 KDV, KDV dahil bedel üstünden %20-25 ÖTV, Navlun KDV'si,Gümrük Vergisi(EUR1 belgesi var ise yok.), Ne olduğu belli olmayan damga vs vergileri, malı satmak için açtığınız dükkanın bütün devlet bazlı düzenli vergileri.
Uygun bulduğunuz ürünü almak en doğal hakkınız ancak bu uygunlukla belirli riskleri barındırmakta, kargonun gelmemesi,gecikmesi veya hasarlı gelmesi. Ürünün farklı çıkabilme ihtimali, bedeninin size uymaması. Bunlar çok nadir yaşayacağınız şeylerdir ancak riskler fiyatta etken yaratır, nasıl mağazacılık maliyet yaratıyorsa, bu riskte kişiye yaratabilir.
Birde kask konusunda yıla takılmışsınız o gözüme çarptı, Türkiyede çok fazla insan birilerinin yönlendirmesiyle bu olaya takılmış. Dünyada resmi olarak kask şu tarihten sonra kullanılamaz diye bir rapor görmedim ben paylaşırsanız öğrenmekten memnun olurum. Japon firmaları genelde 3-5 yıl arası raf ömrü 5 yıl civarıda kullanım ömrü tavsiye ederler. Benim ithal ettiğim kask markası 5 yıl kullanım ve memnuniyet garantisi veriyor belirli kapsamlarda mesela. Dolayısıyla ekipmanda sezon vardır ancak bu mal eski kullanılmaz argumanına katılamıyorum maalesef, bu tamamen malı değersizleştirmeye çalışmaktır bana göre. Eski kasklara indirim yapılma sebebide tamamen rafı boşaltıp,yeni sezona yer açmaktır. Türkiye muz Cumhuriyeti ancak yurtdışında tehlikeli olsaydı adamı oyarlardı. Övdüğünüz FC-Motoya gitmiş biriyim ben orada 4-5 yıllık kasklar mevcut hala...
*Bu yazdıklarım faiş fiyatlarla mal satan firmaların olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
*Bu günlerde yapılan %30-50 gibi indirim yapan firmaların yeni mallarla birlikte 4-5 yıldır raflarında bekleyen ürünleride bugünün kuruyla indirimli olarak satışına baktığımızda aslında o kadar indirim yapmadıkları da ortada.
Güzel yazmışsın hocam kesinlikle çoğuna da katılıyorum ancak bakınız burada zaten şahıs alımı ile firma alımı arasında bir kıyaslama yapmak değil amaç. Diğer arkadaşların getirdiği nokta bu.
Elbette hepimiz bir şekilde ticaretin içindeyiz ve bahsi geçen gider kalemleri ne yazık ki bazen daha da fazlası ile karşımıza çıkıyor.
Ancak yurtdışı alımlarda yaşanacak risk konusuna tamamen katılamayacağım (İşini severek yapan ve müşteriye değer veren şahıs ve firmaları tenzih ederek). Uzun süre yurtdışında yaşamış, bir süredirde vatanımda ikamet eden bir vatandaş olarak (bunu belirtme nedenim sadece mağazacılık deneyimini hem dışarıda hem ülkemizde deneyimleme fırsatı bulduğumu belirtmek için) yurtdışında ki firmalardan yaptığım alışverişlerde çoğunlukla daha net hizmet aldığımı belirtmem gerekiyor. Değişim, iade ve garanti politikaları son derece net. Ama diğer taraftan geçenlerde bu forumda bir arkadaş yine ülkemizde ki mağazalardan birinden yaptığı ve garanti kapsamına sokmak istediği bir ürünü verirken "değişim felan olmaz ama biz yine de lüftedip alalım" gibilerinden bir yanıtla karşılaşmıştı. Diğer taraftan yurdışından alışveriş yaptığınızda sorun ile karşılaşıldığında ne olacağını biliyorsunuz. Mesela bir örnek vereyim. Bir kaç sene önce yine FC-Moto dan aldığım bir ürünün iç kısmında dikiş hatası bulunmakta idi. Firma ile iletişime geçtim ve konuyu bildirdim. Hatta keşke kontrol ederek gönderseydiniz diye ekledim. Bana bir kargo numarası verdiler ve bu numara ile ücretsiz gönderim sağlayabileceğimi ürününde express şekilde tarafıma ulaştırılacağını belirttiler. İnanın sanki türkiye içinden bir yerden geliyormuş gibi ulaştı neredeyse o ürün bana. Ama yine belirmek istiyorum burada müşterisine değer veren firmaları tenzih edirek daha yakın zamanda başıma gelen bir olayı paylaşayım. İkinci bir tulum yağmurluk aldım yakın zamanda, bedenimi vs bildiğim için online sipariş ile bizim topraklarımızda bir firmadan ve ürün bir şekilde defolu çıktı. Hani dedim ki online sipariş ama hani yerlerine gideyim iki de sohpet edilir, derdimi daha rahat anlarlar, değişim vs kolay olur. Götürdüğümde ilgili firmaya aldığım cevap yapabilecekleri bir şey olmadığı ve neden kargoyu teslim almadan önce kontrol etmediğim ile alakalı bir sürü safsata, tahmin edersiniz. Yani o bahsedilen riskler fazlası ile burada ki firmalarda da bulunmakta aynı dili konuşuyor olsakta.
Kask konusuna gelelim.
Her şeyden önce Jay Leno'nun Arai yetkilisi ile yaptığı sohpette belirttiği bir konu var. Bu sektörde bir çok ürünün yıkanabilir olmadığı ve kullanım ömürlerinin kısalığı ile alakalı. Kısa güzel bilgiler vermekte ve birçok kaskın ömrünün bir iki sezon olduğunu kısaca not etmekte.
https://www.youtube.com/watch?v=Ovd3KGu6BgU
"Japon firmaları genelde 3-5 yıl arası raf ömrü 5 yıl civarıda kullanım ömrü tavsiye ederler. " demişsiniz. Etmezler tavsiye edilen maximum 5 sene kullanım ömrüdür. Buna rafta kalma süreside dahildir. Hatta garanti açıklamalarını okursanız elinizdeki mallardaki prospektüslerde şunu görürsünüz.
"SHOEI helmets are covered by a five-year, limited warranty, and SHOEI will repair or replace the helmet if it is found to suffer from flaws in materials or workmanship."
Sebebi ise Snell'den gelsin
"The five-year replacement recommendation is based on a consensus by both helmet manufacturers and the Snell Foundation. Glues, resins and other materials used in helmet production can affect liner materials. Hair oils, body fluids and cosmetics, as well as normal "wear and tear" all contribute to helmet degradation. Petroleum based products present in cleaners, paints, fuels and other commonly encountered materials may also degrade materials used in many helmets possibly degrading performance. Additionally, experience indicates there will be a noticeable improvement in the protective characteristic of helmets over a five-year period due to advances in materials, designs, production methods and the standards. Thus, the recommendation for five-year helmet replacement is a judgment call stemming from a prudent safety philosophy."
Bir de diğer dış etmenler konusu var tabi, taktir edersiniz ki özellikle güneşin altında ya da yazın klimalı rutubeti alınmış, kışın üşümemek için cehenneme dönmüş dikkanlarda rafta bekletilen ürünler için. Kaskı boşverin EPS ve diğer kask üretiminde kullanılan malzemelerin bu süreçlere tepkilerini araştırın lütfen. Çok daha aydınlatıcı olacaktır. Hatta bırakın kafamıza taktığımız bir ürünü, motor ve araçlarda kullandığımız lastikler üzerine bile bir sürü araştırma var bu konuda.
Hatta mutlaka biliyorsunuzdur o zaman "All helmets must stored at ambient temperatures 20±4°C and relative humidity between 10 and 50%." der japon üreticiler. Direk kendileri ile iletişim halindesinizdir diye tahmin ediyorum. Bunu sormak onlara zor olmayacaktır sizin için. Ama türkiye'de acaba ne kadar bu koşullarda saklanıyor acaba ?
"Övdüğünüz FC-Motoya gitmiş biriyim ben orada 4-5 yıllık kasklar mevcut hala" demişsiniz. Çevremde çoğu insan oradan alışveriş yapmakta ben 4-5 kask aldım oradan farklı amaçlar için, üretim tarihleri genelde bir kaç aylık oluyor genelde, sadece bir defa 5 aylık bir kask gönderdiler. Belki bizi seviyorlar karar veremedim ya da seçtiğimiz markalar bu konuda daha iyi ama bir çok kask gördüm oradan gelen ve bu anlamda bir sıkıntı yaşamadık şimdiye kadar. Ancak öyle bir durumda yurtiçi ya da yurtdışı fark etmez tükecetici kanunları zaten belli. Yurtdışı firmalar genellikle daha az sıkıntılı bu konuda, bizim firmalar bilirsiniz ilk sözleri "Git dava et o zaman" adalet sistemimize güvendiklerinden!
"Dolayısıyla ekipmanda sezon vardır ancak bu mal eski kullanılmaz argumanına katılamıyorum maalesef, bu tamamen malı değersizleştirmeye çalışmaktır bana göre. Eski kasklara indirim yapılma sebebide tamamen rafı boşaltıp,yeni sezona yer açmaktır. " Demişsiniz şimdi diyelim ki ömrü 5 sene olan bir kask var elimizde. Bir mağazaya gittim ve bir kask aldım bu kask 2 senelik olsun. E ne oldu benim 5 sene kullanabileceğim Kasktan 2 senemi yediniz, ha tabi uygun saklama koşullarında sakladıysanız. Saklamadıysanız zaten hayatımla oynuyorsunuz.
* Yazdıklarım tarafınız tenzih edilerek yazılmıştır. Bu anlada tartışma çerçevesinde tarafınıza hiç bir atıfta bulunulmamıştır.
Kaskın raf ömrü ile gereksiz polemiklere giriyorsunuz. Tek amaçları var size daha fazla kask satabilmek, önce bunu bir idrak etmek lazım. Dünya para verip aldığınız ve hiç hasar görmese dahi 5 yılda bir kask değiştirmem lazım tribine girmenizin sebebi güvenliğinizi düşünmeniz değildir. (Siz öyle sanıyorsunuz) Tüketim toplumu olarak size kompoze edilen bir algı bu. Tıpkı cep telefonlarının 1-2 yılda bir yenilenmesi gibi bir şey. Bu kask eskidi daha iyisini almalıyım psikolojisini aşılıyorlar bir kere.
Misal %50 inidirim yapıyorlar yahuu sen bu maldan %100 %200 falan mı kazanıyorsun ?
Yaa firma batıyor elindeki malları çıkarıyor ya çok büyük karı var satılmıyor indirim yapıyorki satılsın diye ikisinden birisi.
Dalga mı geçiyorsun?
Bir Dünya anlatılan şeyin üstüne kalkıp "mağaza sahipleri rahatsız" demişsin, ondan sonra yazılan çizilen şeyler var diye ciddiye alıp başka şeyler mi yazacağım zannediyorsun, bir de cips kola özel kilit der gibi söylediğim şeyin neredeyse aynısını bana söylüyorsun? Konuşulan seviyeye almışsın onlar bunlar rahatsız seviyesine çekmişsin, seviye şikayeti yapıyorsun burada.
Şaka di mi?
Benim şimdi sağda solda insanlara yurtdışından alışveriş yapın falan dediğimi anlatıp senin gözünde kendimi aklamam falan gerekiyor değil mi bu söylemin üstüne? Aman sen bir mesajdan benle ilgili izlenimler çıkart aman ben kendimi sana güzel göstermekle uğraşayım.
Aklaman gerekmiyor, aklamaya da aklanmaya da ihtiyaç yok. Olan olay burada ki firmaların %90'nın motosiklet kullanıcısı insanları sağılacak inek yerine koyuyor olması. Kefaret çıkaranlar %50 indirim ile kendilerini aklamaya çalışıyor zaten paçayı kurtamak için, bir diğeri başka türlü bir kampanya ile vs vs.
Anlaşılmayan onları savunan garip kesim. Onları savunuyorsan (ki kişisel alma genel bir anla çıkar) teoriler ilgiçleşiyor. Bana kalsa bir kaçı kepenk kapatsın diye umuyorum sırf milleti zalimce soyup soğana çevirdikleri için, isim vermeye gerek yok üç aşağı beş yukarı tahmin edibilirsin.
Kimse kimseyi ciddiye almak zorunda değil, yürür gidersin olur biter. Tek tek indirim öncesi ve sonrası fiyatlar ile karşılaştırma yapılır. Hatta şu anda %50 indirim adı altında satılan ürünlerin bırak yurtdışını, yurtiçinde bile indirime girdiği fiyatın altında satıldığı insanların zaten dikkatini çekmiş durumda.
Neyse, anayasa'nın 167nci maddesi, "Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır, piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler" der. Belki bakarsın bazı firmalar Rekabet Kurumu'nun dikkatini çekiverir.
Sıkıntı yok güzel güzel konuşuyoruz
FC Moto ve muadili markaların satış ve satış sonrası desteği bizden çok daha iyidir eminim. Hem kanun zorlayıcı hem de insanlar hakettiği paraları kazanıyorlar bu gerçekten büyük etken. Olumsuzluk derken sadece zaman kaybı açısından dedim yani ürün sana lazımsa ve yanlış gelirse git gel malum zaman alacaktır.
Kask konusunda verdiğiniz bilgiler doğru ancak teste dayalı değil. Bana göre hem insan güvenliği hem de ticari olarak verilmiş bir bilgi. Onlar ortalama ve optimum süreyi veriyorlar anladığım kadarıyla. Herşeyi sertifikalanmış bir ürünün resmi olarak kullanım ömrü olmaması bunun bence en net örneği. Şöylede bir sayfa var bak vaktin olur ise incele:
https://helmets.org/replace.htm
İşin özeti bana göre 3 yıl raf, 5 yıl kullanım ideal ancak bence zorunlu lafı daha bir ticari geliyor. Gönül ister ki insanlar her 2-3 yılda bir değiştirsinler ancak pek mümkün değil. Ben kutusu hasar görmemiş, temiz ürünlerin her daim alınabilir aldığını düşünüyorum.
Şimdi burada şöyle bir sıkıntı var aslında. Malum insanımız birazda tercüme hatasından dolayı bazı terimleri yanlış anlamakta. Örneğin "Ömür boyu garantili" tanımı. Kendi ömrünün sonuna kadar dayanacak bir malzeme gibi algılayanlar dahi var bunu.
Neyse Bu konuda aslında DoD (yani United States Department of Defense) 'un Shelf Life Extension Program (SLEP) diye bir programı bulunmakta. Hani malum şu hepimizin bildiği ama tam açılımını anlayamadığı DoD testi denilen hede. Orada derki...
"The total period of time beginning with the date of manufacture, date of cure (for elastomeric and rubber products only), date of assembly, or date of pack (subsistence only), and terminated by the date by which an item must be used (expiration date) or subjected to inspection, test, restoration, or disposal action; or after inspection/laboratory test/restorative action that an item may remain in the combined wholesale (including manufacture's) and retail storage systems and still be suitable for issue or use by the end user and ends with last warranty date. "
Bu kısaca açıklamakta son kullanım tarihi olmayan herhangi bir ürünün son kullanım tarihini ve unutmamak lazım ki bebek mamaları ve bir takım ilaçlar hariç son kullanım tarihi yazmak 2010 senesinden bu yana yasalar ile gönüllü hale getirilmiş bir durum. DoD o nedenle yukarıdaki cümleler ile başlayan geniş bir genelge yayınlamıştı zaten.
Kısaca üretim tarihinden itibaren doğru şartlarda son garanti tarihine kadar ve tabiki doğru şartlarda depolanmış bir kask 2 senede üzerinden geçse kullanılabilir. sadece 5 sene yerine, güvenli kullanım zamanı 3 seneye düştüğü göz önüne alınır ve bu doğrultuda değer kaybı müşteri aleyhine yansıtılarak ve bildirimi yapılarak satışa sunulur ise. Hayat memat meselesi nede olsa kask dediğimiz ürün.
Ayne helmets.org bilmekteyim bisiklet kullanıcıları tarafından bisiklet kasklarının güvenliği için oluşturulmuş bir organizasyon. Gayet güzel işlerde başardılar ve devamda ediyorlar sosyal baskı ile. Ne yazık ki Türkiye'de olmuyor böyle güzellikler.
Elbette bunlar sadece gerçekler ama diğer bir yandan hayat şartları devreye giriyor. Bu anlamda 2-3-4 senelik bir kask yenisi ile aynı fiyata satılmadığı sürece aslında bir sıkıntı yok, tabi elbette yine raf malı olmadığı sürece.
"Olumsuzluk derken sadece zaman kaybı açısından dedim yani ürün sana lazımsa ve yanlış gelirse git gel malum zaman alacaktır." demişsiniz evet ona katılıyorum. Aciliyeti varsa sıkıntı yaratacaktır. Mesela bir tura çıkacaksınız ürün siparişi verdiniz ve teslim zamanı 2-3 gün öncesi turun. Sıkınıtılı ya da yanlış ürün gelmezmi olabilir. Orada bir, bir buçuk hafta ne yazıki kaybolacaktır.
Neyse konumuz biraz başka yönlere döndü.
Asıl konu hakkı ile ticaret etiği ile hareket eden firmaları tenzih ederek, Türkiye'de motorsiklet ekipmanı o ya da bu sebep ile yurtdışından 2-3 kat daha pahalı satılmakta ve buna bir çözüm kişisel bazda bulunmakta. Korunmul ticaret yasaları uyarınca bireyler belli bir seviyeye kadar vergisiz, belli bir seviyenin altında sadece katma değer vergisi ile alış veriş yapabilmekteler.
Burada tek anlatmak istediğim, daha çok arkadaşımızın, daha ucuza daha iyi ekipman ile yollara çıkabileceği. Malum zaten iteklenen bir kesmi oluşturuyoruz motorun üzerine atladığımız andan itibaren.
Sonunda dayanamadım yazıyorum.
Yahu bu kuyruk acısı nerden geliyor önce onu bahset istersen. Ne demek "kepenk kapatsınlar, sağılacak inek yerine konmak" falan bunlar hiç yakışık alır sözler değil. Mal belli fiyat belli isteyen istediği kampanyayı yapar, isteyen de istediği yerden alışveriş yapar. Niye garip kesim oluyormuş? Sana batan nedir bu kadar? Yurtdışına verdiğin 1150Euroluk siparişin detaylarını utanmadan paylaşmışsın bir de. O paraya burda motor alıyorlar, tok açın halinden anlamaz, bari hava basmasın boşuna. O listesini verdiğin malzemeleri satın alan kesim, markaya para verir üçün beşin hesabını yapmaz. Bu foruma takılan ve enayi yerine koyduğun bizler senin harcadığının yarısına o ekipmanı toplarız; sen merak etme öyle sandığın gibi her indirime atlayan sağılacak inekler yok burda.
---------- Mesajlar birleştirildi - 18:16 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:04 ----------
Hah şöyle işte anlatmak istediğin konuyu yanlış yerlere saptıran sensin.Neyse konumuz biraz başka yönlere döndü.
Asıl konu hakkı ile ticaret etiği ile hareket eden firmaları tenzih ederek, Türkiye'de motorsiklet ekipmanı o ya da bu sebep ile yurtdışından 2-3 kat daha pahalı satılmakta ve buna bir çözüm kişisel bazda bulunmakta. Korunmul ticaret yasaları uyarınca bireyler belli bir seviyeye kadar vergisiz, belli bir seviyenin altında sadece katma değer vergisi ile alış veriş yapabilmekteler.
Burada tek anlatmak istediğim, daha çok arkadaşımızın, daha ucuza daha iyi ekipman ile yollara çıkabileceği. Malum zaten iteklenen bir kesmi oluşturuyoruz motorun üzerine atladığımız andan itibaren.
Yanlış 1) Türkiye'de motosiklet ekipmanı yurtdışından 2-3 kat pahalıya satılmıyor. Bunu ispatlayamadın.
Yanlış 2) Belli bir seviye dediğin konu ticaret yasası değil, yurtdışından gelen ticari olmayan şahsi ürünler için posta/hızlı kargo yoluyla ülkeye giren yasaklı olmayan ürünlerde 30Euro'ya kadar vergi yok, 30Euro üzeri AB ülkelerinden geliyorsa %18, diğer ise %20 gümrük vergisi var.
Yanlış 3) İteklenen bir kesimi temsil etmiyoruz. Daha ucuza daha iyi ürün derken spesifik olmalısın genelleme yapamazsın. Shoei kaskı daha ucuza alırım iddiası değil konu. Sen Shoei kaskı yurtdışından alırsın ben o fiyata belki 2 tane AGV kask alırım.
Öncelikle imzam yok. Konuları ayırmak için tire koydum. Herhangi bir mağaza ile alakam da yok. Ekipmanlarımın çoğunu yurtiçi bir kısmını yurtdışından alıyorum.
Kaskın eskimesi ayrı bir olay. Eğer 5 senelik kask satıyorsa orada bir problem vardır. 1 2 seneye kadar bir problem olacağını sanmıyorum. Çünkü sıcak-soğuk görmüyorlar.Ayrıca yine anlatıyorum küçücük bir pazarda bi şekilde ayakta kalmak lazım. Eskimesin diye az kask getirseler sürekli stok problemi yaşarlar. Bu seferde alıcıyı tamamen kaçırmış olursun. Siz tabi perakende olarak düşünüyor 1 2 haftada ürünü LAAPS diye alıyorsunuz. Türkiye gümrüğü gerçekten adam delirtir. Koca Suzuki firması gümrükteki motoru alıp fuara koyamadı. Dolayısıyla olabildiğince az seferde olabildiğince çok mal getirmek gerekiyor.
Özellikle bir ürün seçerek fiyat kıyaslaması yapmadım Scorpion ve Held ürünleri bu şekilde satılıyor. Çünkü firmanın Türkiyede temsilciliği var ve avrupaya göre fiyatlar ayarlanıyor.
Başka bir örnek vereyim. 1 sene önce Ducati parçaları avrupaya göre %30 daha pahalıydı, Korlas Ducatiyle gerekli anlaşmaları sağlayarak avrupayla %5 kadar cüzzi bir fark olacak şekilde ayarlamasını yaptı. Nasıl oldu dersen Barkın 'nın canlı yayınlarından birinde bahsetmişti. Ducatinin Türkiyedeki satışları beklenenden yüksek. Buradaki pazarı sürekli büyüyor ve pazardan pay sahibi olmak için gerekli iyileştirmeleri yapıyorlar. En büyük sıkıntı parça fiyatları. Dolayısıyla Ducati kendi karından düşerek avrupa ile aynı seviyeye getirdi.
Yine başka bir örnek vereyim. Yurtdışından sıfır araç getirmek mümkün ve daha ucuz. Eskiden insanlar yurtdışından alıp vergisini cartunu curtunu ödeyip getirirdi, tıpkı senin gibi. Sonra noldu ? ... uzun uzun yazmayacağım 2017 yılında hala araç getirmek mümkün fakat galeriler dışında getiren yok.
İndirim mevzusuna dönersek Motomax bence batıyor. Elindeki malı çıkartabildiği kadar çıkartacak.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)