Şunun anlaşılmasına ve açığa kavuşmasında fayda var.
CE testleri için başvurmuş mu?
Yoksa uygun olmadığı icin mi başvurmaktadır.
Bunun dışında CE yok ya da adamlar müdana etmiyorlar cümleleri gereksizdir.
Kalite süreçleri için iç yapilanma gerekmektedir yani yds'de başvuru yapabilmesi için işi bilen personel calismasi gerekmekte ve gerekli altyapıyı sağlamaları gerekmektedir bu başlı başına bir maliyettir.
Ben CE ye teste yolladim geçti kaldı gibi bir algı seziyorum olay tamamen maliyet ve zaman gerektiren bir süreçtir.
Yani getiri götürü firma satış hedefleri komple bu ise dahildir.
Ben sadece bilgilendirmek istedim yds botum yok yds iyidir ya da kötüdür demiyorum çünkü elimde yeterli veri yok.
CE testleri için uğraştıklarını, bütçe ayırdıklarını sanmıyorum. CE belgesi almak zorunda da değiller.
Belgeyi almış ekipmanların hangi testi, ne değerle geçtiği bellidir. Örneğin Level 2 ekipman, 50kN'luk kuvvetin 9kN ve aşağısını iletir. 10kN olursa Level 2 belgesi alamaz.
Belge almamış firma, "ben yaptım, oldu!" der sadece. 50kN'un belki 3'ünü, belki de 49'unu ayağa iletiyor, bilemeyiz.
Belgeyi almış firmalarin alırken iyi daha sonra uretim yaptığı serilerin analizlerinde üçkağıt yapıp yapmadiklari nasil denetlenmektedir.
Arkadaşlar kalite icinizdedir ya da değildir
İlac sektorundeyim heralde kalite gereklilikleri üst düzey bir sektör ama neler gördüm neler duydum.
O yüzden kullanici yorumları tarafsız degerlendirilebilirse en düzgün sonuclari vermektedir
Ben kimseyle tartışmaya girmedim, hakaret etmedim polemik yapmadım nedense benim yorumlarımda kaynayıp silinmiş arada.
İnsan için öyle olabilir ama şirketler kar yapmak zorundalar. "Ben test yaptım" deyip denetlenme olmazsa o işe güven duyulmaz, bu kadar basit. Bu Türk şirket için de geçerli, Amerikalı için de, Alman için de, Japon için de...
Paranın, milleti ve dini olmaz. İş ahlakı tipik olarak üstün olan Japon firması Takata'nin yaptıklarına bakın, Alman VW'nin yaptıklarına bakın. Milliyet damarı üzerinden cahilce yorumlar yapanları ciddiye almakta zorlaniyorum. Avrupa bi standart koyduysa bunu size karşı mı koydu?
"Kendi testimi kendim yaparım" kadar cahilce bir anlayış olabilir mi? Arabalar için crash testine ne gerek var o zaman, kapıyı kapatınca çıkan sesin tokluğuna göre araba alalım?
Herifler müşteri ve şirketler arası güveni oluşturmak için, satılan ürünler belli şartlar altında belli güvenlik standartlarını sağlasınlar diye düşünüp taşınıp araştırıp istatistiklere bakıp belli kurallar oluşturmuşlar. Eğer ürününüze güveniyorsanız, ve iddialıysanız, bu standartlara uymamak için ne sebebiniz olabilir?
YDS'nin böyle bir kaygısı yoksa, zaten devletle yaptığı işten yolunu bulup, ek olarak ta piyasaya motosiklet ürünü sürüyorsa nasıl ciddiye alayım? Eğer ciddiyse alsın sertifikasını, tüm dünyaya satsın. Kaliteyi uygun fiyata sadece Türkler değil, dünyada herkes alır.
[/COLOR]Kalite icinizdedir derken zaten espirili söylemiştim.
"
Herifler müşteri ve şirketler arası güveni oluşturmak için, satılan ürünler belli şartlar altında belli güvenlik standartlarını sağlasınlar diye düşünüp taşınıp araştırıp istatistiklere bakıp belli kurallar oluşturmuşlar. Eğer ürününüze güveniyorsanız, ve iddialıysanız, bu standartlara uymamak için ne sebebiniz olabilir? "
Önceki mesajimda yazmistim ama yine yazayim hedef kitlesi icin boyle bir kalite standart belgesine ihtiyaci olmayabilir mesela.
CE belgesine sırf basvurarak almasi icin harcamasi gereken parayi aldiktan sonra cikarabileceginden emin değildir ya da gerçekten standartlarini sağlayamıyordur.
Hatta 5 Ce standardindan 3 unu karşılayıp 2 sini karşılayamıyordur ve bu araştırma geliştirme icin sure bütçe hatta seri uretim bandindaki küçülmeye bağlı olarak artan maliyeti göze bile alamamış olabilir.
Yani demem o ki elinizde düzgün bilgi olmadan iyi ya da kötü diyemezsiniz.
Ama ben giydim kaza yaptım boyle sürüklendim diyenin söylediklerine inaniyorsaniz değerlendirmek için kıymetli bir bilgidir.
Kötü demedim zaten, güvenemem dedim.
Birinin yaptığı bir kazada başına gelenler malesef çok bir şey ifade etmiyor.
Kaza katastrofik bir hadise. Yani kontrolsüz gerçekleşen bir şey. Nasıl oldu? Botun neresine ne kadar kuvvet uygulandı? Botun hangi yüzeyi, nasıl tür bir yolla, hangi hızda, ne kadar süre temas ederek aşındı? Bunları bilmeden o botun yeterli koruma sağlayıp sağlamadığını nereden bileceksiniz?
Zaten standartlar bunun için var. Kazalar ve oluşan yaralar incelenip ona göre geliştiriliyor. Tek bir şirketin bu kadar ARGE içine girmesi, kaza geçirenlerin sağlık raporlarına devletten izinsiz ulaşması mümkün değil. Standartları hafife almayalım.
Aldığım zayıf korumalı kısa BMW botun içindeki kitapçıkta 20 sayfa, hangi parçasının hangi sertifikaya sahip olduğu, ve ne anlama geldiğini yazmışlar. Ki bakın zayıf korumalı bir bot. Yapılan ARGE ve emeğe saygı duydum resmen.
"E botum mahvoldu ama ayağım azıcık sıyrıldı o kadar" Ama belki aynı kazada sertifikali bir bot, ayağınızı koruduğu gibi kendini de parçalamayacak, ayağınızı hiç incitmeyecek, ve belki tekrar kullanabilecektiniz?
Standartlar ve sertifikalar, müşteriyi korumak için, güven için var. Eğer kaza anında kullanıcıyı koruduğunu iddia eden bir ürün yapıyorsanız, bunu ispatlamaktan da çekinmezsiniz. Bir sebeple yapmıyorsanız da sorgulanırsınız. Bu kadar basit. Bunun Amerika'yla, AB'yle hiç bir alakası yok.
CE gibi kalite sertifikalarının maliyetlerinden çoğu kişi bihaber. Bu ürünün kalite sertifikalarının maliyetleri sonrasın da satış fiyatının yükselip iç piyasada satılan ithal ürünlere göre pahalı kalır ise satılmayacağı konusunda kimse aklına getirmiyor.
O değil YDS gibi her alanda kendini kanıtlamış bir ürün yelpazesi olan firmaya "cahil" yakıştırması yapan ile bu konuları fazla tartışmanıza pek gerek yok. Bu ülkede üretim maliyetleri orta avrupa dan bile yüksek kalıyor. Bilindik markaların çoğu doğu ülkelerinde üretim yaptırıyor. Tüm dünyaya aynı fiyattan bile ürün çıkarsa marka algısı gibi etmenlerden zaten satılmayacağı aşikar.
Avrupa'nın koyduğu standardizasyon sertifikalarının çoğu günümüzde ticari anlamda rakiplere bloke koymaktır. İsveç kökenli medikal firmada çalıştım yıllarca. Çoğu sertifika çalışmaları ülkelerin ticari bloklarına takılmamak için yapılıyor. Dünya da tek bir kalite sistemi olacağına doğu bloku ülkelerde özellikle Japonya'da farklı, Rusya'da başka, AB'de ayrı sertifikalar istenmekte.
Daha düne kadar Arai sharp'tan saçma sapan sonuçlar alıyordu. Ama nedense Sharp'ın taraflı olduğunu söyleyip Arai'yi yere göğe sığdıramayanlar bugün yine AB'nin oluşturduğu standardizasyonları arıyor.
Yazdiklarimin tamamini geri aliyorum. Butun sertifikasyon ve standartlar anlamsizmis. Cunku bir medikal firmanin satin alma bolumunde calismis birinden, motosiklet korumalarinin CE standardinin ise yaramadigini ogrendim az once. Hem burda uretim de pahaliymis. O yuzden sertifikasiz urun alcaz.
Bu arada Avrupa rakiplerini engellemek icin koymus bu standartlari. Mesela bir dizlik malzemesi burada koruyor, ama ayni malzeme Almanya da dagitiyor dizi. Bizim o maddeden dizlik yapmamizi istemeyerek engel oluyolar bize. Allah bilir bor kullaniliyordur o dizlik malzemesinde. Ya da ne bileyim, CE sirt koruma sertifikasi almak icin sartlardan biri basvuran sirketin cogunlugu musluman olan bir ulkeden olmamasi mesela. Bunun gibi sanirim. Hep kiskancliktan bence bunlar. Olaylar olaylar.
Bu arada YDS her alanda kendini kanitlamis. Motosiklet ekipmani konusu haric. Cunku bu konuda elimizde hic bir belge yok. Ama sagolsun kaza geciren bir arkadas iyi demis. Kazada yasamini yitiren arkadaslardan YDS kullanan var miydi, onlar ne dusunuyordu bilemiyoruz tabi. Ama eminim iyidir. Turk sonucta. Milli.
Bu arada Arai falan da almayalim. Cok kalitesiz. Yerli mali kask yapan bi amca vardi. Sertifika falan yok ama olsun. Milli sonucta. Onu tavsiye ediyorum.
Bu arada YDS'ye cahil diyen haltetmis. Sirket cahil olur mu hic, insan cahil olur. Benim gibi mesela.
Ama siz de beni anlamiyor, bi de ustune "Arai sharp'tan saçma sapan sonuçlar alıyordu. Ama nedense Sharp'ın taraflı olduğunu söyleyip Arai'yi yere göğe sığdıramayanlar" deyip artniyet imasinda bulunuyorsunuz...
Arai'nin Sharp testinden kotu not almis olmasi ciddi bir sorun. Cunku Sharp, Snell kadar kapsamli olmasa da, hem DOT hem de Snell'e gore ustun oldugu bir nokta var: Test edecegi kaski, uretici ile hic bir iliskiye girmeden, parasini verip raftan alip test ediyor. Snell daha kapsamli ve zorlu bir test, ancak Sharp daha seffaf. Snell sertifikasi olmayan kaski tercih etmedigim gibi Sharp'tan kotu not almis bir kaski da tercih etmem. Niye edeyim? Marka sapigi degilim ki.
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)