geçmiş olsun efendim,
olan olmuş, dayaklar yenmiş...
bunlar konu değil, hepimiz dayak yiyen insanlarız neticede.
gelelim dayak yemenin sonrasına ve inceliklerine;
1)travmayı atlatma evresi;
bu evre yenilen zopanın hemen sonrasında başlayıp;
-haklılık, haksızlık durumuna,
-vücuttaki tahribata,
-kahramanımızın hassasiyet durumuna,
-kendini iyileştirme becerisine,
-dayak yerken izleyen cemaatin büyüklüğüne göre
1 gün ile 2 ay arası sürer.
olayda haksızsanız, darbe az, şahit yok, döven fiziksel olarak bariz üstünse gün boyu bozuk olan moraliniz hadisenin ertesi sabahı uyandığınızda yerini eski neş'enize bırakır
olayda haklıysanız, çekirdek çitleyerek izleyen bir kalabalık önünde fiziksel avantajı olmayan biri tarafından temiz zopalanmışsanız, hassas biriyseniz atlatmanız epeyi uzun sürer.
bu dönemde o yavşağı bi yerde yakalayıp ağlatana kadar dövme hayali kurularak süreç yumuşatılabilir.
2)dersimizi aldık mı evresi;
dayağı yedik, travmayı da atlattık.
peki yediğimizden birşey anladık mı?
onca dayağı boşa mı yedik?
dersimizi çıkarıp önümüzdeki maçlara bakmaya hazır mıyız?
bu konu için hadisenin giriş, gelişme ve sonuç bölümleri kafanın içinde detaylı şekilde analiz edilmelidir.
örnek;
-ah ulan, arabadan daha inmeden dalacaktım lavuğa,
-boş bulundum, vurmaz sandım ama herif kafayı gömünce maç bitene kadar toparlayamadım
ya da
-yok abi, bi daha kimseye el kol yapmam, töbeler töbesi
-gideyim tekvandoya yazılayım bari,
gibi...
artık yaşadığınız hadiseye ve kişiliğinize göre kalan ömrünüzde işinize yarayacak bir ders çıkarmanız icabediyor.
geçmiş olsun, takma kafana