Diyarbakır’da 'The İmam'
Motosikletli imamın hikayesinin anlatıldığı The İmam filmini akıllara getiren bir isim Ahmet Yürekli. Hafızlık eğitimi için gittiği Manisa’da başlayan motosiklet tutkusu onu Türkiye’nin en büyük moto-gezginlerinden biri yaptı. İlim aşkından da vazgeçmeyip önce hafız ardından da imam olan Yürekli, hem ilmiyle saygı görüyor hem de renkli kişiliğiyle seviliyor. Paraşüt, rafting gibi ekstrem sporlarla da ilgilenen Yürekli’nin yeni hedefi motosikletle dünyayı gezmek.
İlk kez 12 yaşında gittiği Manisa’nın sokaklarında gördüğü güçlü yarış motorlarından etkilenerek başlamış motosiklet tutkusu. Türkiye’nin neredeyse tamamını motosikletiyle gezen Ahmet Yürekli, Diyarbakır’da imamlık görevini yaptığı tarihi Hazreti Süleyman Cami’ne de yarış motosikletiyle gidiyor. Cami cemaatinin ilk zamanlar motosikletini yadırgadığını fakat zamanla çok sevdiklerini aktaran Yürekli, cemaatinden yaşlı amcaların dahi motosikletiyle tur atmak istediğini gülümseyerek anlatıyor. Aynı zamanda hafızlık diploması olan ve vaktinin önemli bir kısmını ilmi okumalara harcayan genç imam, fırsat buldukça fitness, futbol, boks, bisiklet gibi sporları da yapıyor. Paraşüt, rafting gibi ekstrem sporlarla da ilgilenen Yürekli’nin yeni hedefi motosikletiyle dünyayı gezmek. Diyarbakır’ın sevilen simalarından ‘Motosikletçi İmam’ Yürekli, motosiklet tutkusundan gelecek planlarına kadar pek çok konuyu Star Pazar’a anlattı.
“MOTOSİKLETLE TÜM TÜRKİYE’Yİ GEZDİM, SIRADA DÜNYA VAR”
- Motosiklet tutkunuz nereden geliyor? Ne zaman başladınız bu işe?
12 yaşında hafızlık için gittiğim Manisa’da gördüğüm yarış motorlarıyla merak saldım motosikletlere. Manisa motosiklet kültürü olan bir yer, Diyarbakır’da o dönem çok rastlamıyorduk. Görüntü ve sesleri beni çok cezbediyordu. Ailem karşı çıkıyordu, motosiklet özlemiyle büyümeme rağmen bir yaşa kadar hep aldığım motosiklet dergileriyle yetindim. 25 yaşımda ailemi hiçbir zaman ikna edemeyeceğimi anlayınca bir karar verdim ve gidip ilk motosikletimi satın aldım.
- Motosiklet gezgini olduğunuz biliniyor. Nereleri gezdiniz?
İlk motosiklet turumu 2011 yılında Karadeniz’e yaptım. Sonrası onlarca şehir ve on binlerce kilometre... Bazen tek geziyorum. Bazen de motosiklet gruplarıyla turlara katılıyorum. Bu turlarda çok sayıda insanla tanıştım ve güzel arkadaşlıklar edindim. İmam olduğumu öğrendiklerinde şaşırıyorlar, fakat hoş karşılıyorlar. Artık hedefimde imkan ve fırsat oldukça motosikletle dünyayı gezmek var. Balkan ülkeleri veya Nepal’e doğru bir yolculuk ile başlamayı düşünüyorum inşallah.
CAMİ CEMAATİNDEN YAŞLI AMCALAR TUR ATMAK İSTİYOR
- Cami cemaati motosikletinize nasıl tepki veriyor?
Aslında imamlık görevine başlamadan önce de motosiklet kullanıyordum. Ve bu göreve başladığım zaman alabileceğim tepkilerden biraz da çekiniyor, yürüyerek gidiyordum camiye. Nitekim motosiklet ile camiye ilk gittiğim zamanlar özellikle yaşlılarımızdan “Vallahi motorlu imam da ilk defa görüyoruz”, “Hocam bir araba alsana” gibi söylemlerle karşılaştım. Ben de onlara motosikletin de araba gibi bir vasıta olduğunu ve haram olmadığını anlattım. Bu şekilde zamanla beni de motosikletimi de kabullendiler ve çok sevdiler. Hatta yine cami cemaatimin bir kısmını, bunun içine o yaşlı amcalarımız da dahil, motosikletime bindirip turladığımız da oluyor.
GENÇLERLE MOTOSİKLET ÜZERİNE MUHABBETE BAŞLADIK KONU CAMİYE GELDİ
- Gençlerin motosikletçi bir imama tepkisi nasıl oluyor peki?
Genç kesimin de bana yaklaşımı olumlu anlamda çok farklı oluyor. Bir ara geçici görevle bir camide çalışırken oranın gençleriyle motosiklet üzerine muhabbete başladık ve konu camiye kadar geldi. O caminin görevli hocası bana “Hocam ben beş yıldır buradayım bu gençlerle böyle bir muhabbetim olmadı, camiye de gelmezlerdi önceden” dedi. Motosiklet vesilesiyle genç kesimle de daha rahat iletişim kurabiliyorum.
İlk motosiklet turumu altı yıl önce Karadeniz’e yaptım. Sonrası onlarca şehir, onbinlerce kilometre... Motosiklet gruplarıyla da turlara katılıyorum. İmam olduğumu öğrendiklerinde şaşırıyorlar.
İDOLÜM KENAN SOFUOĞLU’YLA TANIŞMAYI ÇOK İSTERDİM
- Kuvvetli yarış motosikletleri kullanıyorsunuz. Size ilham veren, “idolüm” diyebileceğiniz bir isim var mı?
Moto GP’de yedi kez dünya şampiyonluğu yaşayan Valentino Rossi’nin en iyi olduğu dönemlerde Moto GP yarışlarını asla kaçırmazdım. Büyük bir Rossi hayranıyım. İdolüm diyebileceğim isim ise Türkiye’mizi dünyada başarıyla temsil eden Kenan Sofuoğlu. Onun başarılarının Türkiye’de motosiklet kültürünün gelişmesine çok büyük katkıları olduğunu düşünüyorum. Fransa’da geçirmiş olduğu kaza hepimizi telaşlandırdı, en kısa zamanda iyileşerek pistlere dönmesini diliyorum. Eğer bir gün kısmet olursa kendisiyle tanışmayı çok isterim.
FETHİYE’DE PARAŞÜTLE ATLADIM FIRTINA DERESİ’NDE RAFTİNG YAPTIM
- Motosiklet ve imamlık mesleğiniz dışında ne gibi uğraşlarınız var?
İlmi eğitimimi sürdürüyorum, imamlık görevimin dışında kalan vaktimin önemli bir kısmı ilmi eserleri okuyarak ve çalışarak geçiyor. Fırsat buldukça spor salonuna gitmeye çalışıyorum. Bisiklet sürüyorum. Her hafta futbol maçı yapıyorum, yıllardır birlikte oynadığımız bir halı saha takımımız var. Bunların dışında ekstrem sporlardan da hoşlanıyorum. Fethiye’de dağdan paraşüt ile atladım. Rize’de fırtına deresinde rafting yaptım. Adrenalin dolu sporları çok seviyorum.
- Motosiklete binmek sizce de çok tehlikeli değil mi?
Motosiklet özgürlük, adrenalin ve güç demek benim için. Mutlaka araba kullanmaktan daha fazla risk barındırıyor fakat motosikleti heyecanlı ve farklı kılan da bu zaten. Riskin fazla olması.