Satınca ağlamış ve 2 gun yüzüm asık gezmıstım
Duygusal bagi bilmem de. Bende baslayan hastalik cok daha icler acisi. Motorla bir kaza gecirdikten sonra toplattim motoru. Baktim ki bu motor o motor degil. Saginda solunda cizikler, o gunden izler. Sattim ucuza gitti. Yenisini aldim. Ayakliktan dustu bu da. Kuyruk grenajinda belli belirsiz bir iz kaldi. Kafaya taktim o izi. Degistirsem yazik. Degistirmesem sürekli gozum oraya takiliyor. Kafayi yeme durumundaydim. Baktim olmayacak onu da sattim cizikli diye. Bu takinti giderek derinlesiyor. Ne yapmak lazim. Ciziksizlik takintisi yasayan baskalari var mi benim gibi.
2004 model bir Suzuki ls 650 savage im vardı. 8 seneye yakın kullandım. Bir sürü güzel anım vardı onunla. Sonra paraya ihtiyacım vardı ve satmak zorunda kaldım. İzmir'den bir arkads Bursa ya gelip aldı götürdü. O motorun ustune adamın binip götürdüğü anı hiç unutamadım. Ne zaman noterin önünden gecsem aklıma geliyor. Anlıyorum ki böyle şeyleri düşünüp üzülen tek deli ben değilmişim
Herkes bağ kurmayabilir lakin bunu bu kadar saygisizca dile getirmek zorunda değil kimse. Burada ne bağ kuran, ne bağ kurmayan anormal değil.
Herkes, insan veya canlı bir varlıkla bağ kuracak diye birşey yok. Kendinize benzemeyen insanlarla illa dalga gecip, aşağılamak zorunda misiniz? Kabul etmek niye bu kadar zor? Boyle bir konuda bile ne kadar cirkin yorumlar var. Bağ kuruyorsa kime ne zarari var?
Motosikletle bağ kurulmasıda gayet normal, cunku anılar var, yaşanmışlıklar var, keyifli zamanlar ve hatiralar var. Bunlar o aletin uzerindeyken gerceklesiyor. Neden bağ kurulmasın?
Bende motosikletlerimizi çok seviyorum. Eşim benim kadar bağ kurmuyor ama ben isim bile takıyorum mesela. Ha satmiyor muyum, sattım, satacağım malesef. Ama içimde bir hüzün oluyor, sanki onu verince hatiralarimi veriyor gibi oluyorum. Tabiki hatiralarim beynimde ve biyeri gittigi yok lakin insaniz, boyle seyler hissedilebiliyor.
Durumum olsa büyük bur garajim olurdu hicbirini satmazdım.
İnsanların düşüncelerine saygı gösterme konusunda maalesef çok fakir bir toplum halinde geldik.
"Vay efendim makine ile duygusal bağ mı kurulur?" diyen adamın eşinin hediyesi diye kolundaki beş para etmez saati yıllarca çıkaramaz.
Neden çünkü manevi değeri var!
Bu makinelerin de bir manevi değeri olmaz mı hiç bir zaman?
Para verilip alınıp her malın bir maddi değeri ve değer taşıyan her mala da manevi değer katmak insanın kendisine bağlıdır.
Buna da saygı gösterilmesi kadar doğal olan bir tepkiyi bile göstermek bu kadar zor olmamalı.
motorumu çok severim ama yenisi ve daha iyisi geldiği zaman bir depik atıp dereye kaktırır geçerim. karakterim böyle.
Motosiklet almak için her şey tamam iken son anda bir corsa aldım ve yukarıda dile getirdiğiniz her şeyi araba için kullanabilirim ama motosikletle ve rüzgarla yaşadıklarımın tarifi güç ve değerli. Makine evet ama anlamı,hatırası ve temsil ettikleri çok fazla benim için.Sadece motosiklette değil yüzüğüm,ayakkabım,penam bile değerli benim için. Sahiplenmek için bir anlam yüklemek gerekiyor sanırım. Ya da bende işler bu şekilde yürüyor ama cinsel içerik (!) yukarıda tarif ettiklerimizle uzaktan yakından alakası yok ve birazdan kırıcı.
Hak edene hak ettiğini vereceksin!
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)