Hıc motor surmeden motor almak...
Ya yapmayın r25 den başlangıç motoru bal gibide olur.
Hiç merak etme, 250 sınıfta güçlü bi motor evet ama çok güçlü bi motor değil.
Abartmayalım bazı şeyleri. Başlangıç motoru olabilecek bi motosiklettir. Korkmadan sürebilirsin. Kafana da geçmez gazı aşırı verme. Debriyajın kavradığını hissettiğinde gazı vermeye başla. Debriyajı salmaya başlar başlamaz direk gazlama.
Eğer debriyaj sıkılıyken gaz vermeye başlarsan gitmiyo diye daha da fazla verip debriyajı tam saldığında evet kafana geçebilir.
Korkmana gerek yok kendine güven ehliyetini alana kadar da kullanma, hocalarından da rica et seni bol bol götürsünler direksiyon eğitimine.
Motoruda geri verme, gidip daha güçsüz bi motor alıp ilerde keşke deme, Alınca aynı parayı etmeyecek sonuçta. Haberin olsun Temkinli sür, bol bol çalış. Ehliyetini al önce ama.
---------- Mesajlar birleştirildi - 05:34 ---------- bir önceki mesaj zamanı 05:29 ----------
Ya kardeşim r25 kullandın mı hiç? Ben cevabı biliyorum sen r25 kullanmadın.RoofRoof adlı üyeden alıntı
Ben kullandım hiçde öyle abartıldığı gibi bi motor değil, maşallah çok güzel gidiyor. Tamam bi 125 lik gibi sakin değil ama bi 600 lük gibi de görmeyin makinayı. Gayet güzel hiç öyle kontrolde de bi zorluğu yok.
Yeni başlayan biri elbette güçlük çekebilir ancak hiç motor sürmediğinden olur o, napacak peki bu adam. Ya gidecek eğitimini alacak, benim param yok diyosada boş alanlarda (tabi ehliyetini alınca) güzel güzel sürecek gazın tepkisine alışacak debriyajı öğrenecek dengeyi öğrenecek motosikletin ağırlığına alışacak.
Ağırlığa alışman 1 haftadan uzun sürmez. Ben ilk başladığımda sadece 1 haftada ağırlığına alıştım. Tabi 1 hafta derken o 1 haftada 2300 küsür km yaptım orasıda ayrı bi mesele :D
Bence kendini çok kasıyorsun. Sen öncelikle ehliyetini al, motoruna koruma demiri veya takozlarını taktır, sonrasında forumdan yakın çevrende oturan arkadaşlar yardımcı olur. En kısa zamanda da bu işin ustalarının verdiği grup derslerine katıl. Sadece şunu unutma motosikleti kullanan ehliyet değil. Kendini geliştirmelisin. B-A2 (yeni sistemde A) grubu ehliyetim var. Manuel ya da otomatik, otomobilden kamyona kadar tüm araçları kullanabiliyorum ama "ehliyetim yetersiz" olduğundan ehliyetimin izin verdiği sınıf dışında araçlarla trafiğe çıkamıyorum. Umarım kendimi ifade edebilmişimdir.
Sakin olbi problem yok =)
Zor değil bu iş, sadece en başındasın. 30 yıllık yaşamın, dahası milyonlarca yıllık evrimin vücuduna beynine kodladığı şeylere tamamen ters bir şeyi öğrenmeye çalışıyorsun. R25'i bayide tutmaya devam et, ama öcü de değil R25 bu kadar korkma. Evet en hızlı 250'lik motor doğru, ama sonuçta 250'lik motor. 7-8binden önce kimse yok ortalıkta, oralarda tam gaz yapıyorsan da atik bir motor da, abartılacak bir yanı da yok. R25 ilahlaştırma timi görevde mi yine ne? =) Ne kafaya geçmesinden bahsediliyor onu hiç anlamadım, 38bhp motorun power-wheelie yaptığını iddia eden yoktur umarım aramızda.
Adamı iyice korkutacaksınız, mümkün değil hocam öyle bir şey hç takılma sen. R25'ten bal gibi başlangıç motoru olur. Onunla başlayamayacak adam, heyecanına yeni düşen adamdır, ybr ile de gaza gelir.
R25 bayide dursun, sen de eğitime devam et. Cubda rahattın, şimdi vites kafanı karıştırıyor hata yapıyorsun. Sol elle debriyaj mı sıktın hayatında?
Sakin ol, derslere devam et, kursun dersi bitince bir de Honda'dan Güvenli Sürüş al mutlaka, 500-600TL'sine bakma al; ufkun değişir.
Zamanla atlatırsınız. 15 Ekim 2016 yani tam 1 yıl önce ilk motorum Bajaj Pulsar 200NS'i hiç denemeden aldım. Arkadaşımın arabasına atıp eve getirdim. O sırada kara kara düşünüyordum ben bunu nasıl kullanıp zaptedeceğim diye. 150 kilo civarı alet. Ben ise 172 boy, 65 kiloluk minyon adamım. Sadece kursta 100'lük cup sürmüşüm. Geldim cesareti toplayınca attım kendimi boş bir alana. Baktım alet uçuyor. Acaba hata mı ettim dedim kendi kendime. Ama inan 3 gün geçti ki ben sanırım bundan çabuk sıkılacağım dedim kendi kendime. Tamamen kontrolüm altıma almıştım artık. Aslında hiç de öyle hızlı değilmiş dedim. Artık o kadar keyifsiz geliyordu ki az kullanmaya başladım. 8 ay geçti ve haziranda 5000 km'de motorumu sattım.
10 gün sonra... Hep hayallerimi süsleyen kocaman yol endurolarına bir yerden başlamak için Benelli TRK 502 aldım. Bir hikaye de buradan çıkar. Aleti test sürüşü için yola getirdiler, bir baktım alet benim kadar. Ben 150 kilodan korkmuştum. Bu alet 235 kilo! Garajdan 2 kişi çıkartıyor. Acaba hiç denemesem mi dedim. Bindim üstüne ayaklıktan dik konuma getirene kadar insan terliyor. Yok dedim bu sefer yanlış yoldayım. Ne yapıyorum ben derken öyle böyle yola çıktım ve ilk gaza dokunuşumda arkayı kaydırdım. O korku ile bir tur atmışım ki bir yandan da zevkten dört köşeyim. Sonunda cesaret edip aldım. 3 ay oldu. 4000 km'deyim. Motorla oyuncak gibi oynayacak hale geldim ve artık anladım. Ne olursa olsun o el, tüm vücut alete alışıyor. Her şey o ilk adıma bakıyor.
Sana tek söyleyeceğim; keşke ABS'siz motor almasaydın. Ben TRK'yı aldıktan sonra ilk motorumda büyük bir hata yaptığımı anladım. Öyle büyük bir nimet ki bir daha asla ABS olmayan bir motor almam.
Bunun dışında motosiklete başlamadan önce mutlaka en küçük cc'ler ile başlanmalı diye düşünen biri olarak düşüncelerim çok değişti. Artık 250 cc civarının ideal olduğunu düşünüyorum. Daha küçüğü trafiği İstanbul gibi olan yerlerde insanı daha da tehlikeye atıyor. Ne arabalardan kaçabiliyorsunuz ne de motorun boyutları dolayısı ile fark ediliyorsunuz. Büyük motorlara insanlar neredeyse araba muamelesi yapıyor. Çok sataşmıyor ve çok ilginç şekilde daha çok yol veriyorlar. Bunu direkt olarak yaşıyorum.
Velhasıl kelâm, iyi bir eğitim alın ve sakin yerlerden başlayarak yola çıkın. Çok kısa sürede motorunuzla bütünleşeceksiniz. Yeter ki bu bütünleşme sizi kendinize aşırı güvenmeye itmesin. Sürekli korkun, paranoyak gibi sürün. Asla gereksiz maceralara girmeyin. 1 milyon kilometre kullansam da benim için değişmeyecek tek şey budur.
Psikolojide ileriye ket vurma diye bir kavram vardır, belki bilirsiniz. Önceden öğrenilen bir bilginin sonradan öğrenilen bilgiyi önlemesidir en basit tanımı. Örneğin, F klavyede yazmaya alışmış birisinin Q klavye öğrenmesi, hiç bilmeyen birisinin Q klavye öğrenmesinden daha zordur. Niye? Çünkü önceki tecrübelerinden edindiği alışkanlıklar yeni bilgiyi bozar ve karışmasına neden olur. Bana kalırsa scooter da sizde bu tip bir etki yaratır. R25 almışsınız, hayırlı olsun. Hiç scooter'a falan bulaşmadan kendi motorunuzla bol bol tecrübe edinmeye başlayın. Korkmayın. Kapalı alanda bol bol çalışın ve bir cesaretle kendinizi trafiğe atın. Yanınızda size eşlik edebilecek bir motorlu arkadaşınız da olursa ne ala, ama şart da değil. Sakin saatlerde trafiğe çıkın (özellikle pazar günleri sabah 6 da sokaklar caddeler bomboş olur).. Bir süre sonra motordan inmek istemeyeceksiniz.
Hayırlı olsun. R25 ile başlanılmaz diye bişey yok... r25 ile başlıcaksan kendini biliyor olman şart, öyle 1 hafta falan kullandın baya kavradın
ulan ben oldum diyip yapıştırmamak lazım, yoksa ilk yaşıyacağın panik frende kendini yerde bulursun.uzunca bi süre scooter hızlarının üstüne çıkmamaya çalış kendini tehlikeye atmıcak şekilde tabi .R25 scooter a göre başlangıç için ciddi bir gaz tepkisi varmış hissi vericek , büyük ihtimal ilk binmeye başladığında çok korkacaksın. Herşeyden sakınacaksın motorunu ve kendini ve istemsizce terslikleri üstüne çekiceksin dikkatli ol ;)
Tecrübeleriniz, yorumlarınız için teşekkürler. Herbirini en ince ayrıntısına kadar okudum.
Kafamda şu netleşti. Ben o aldığım r25 e "hazırım; kavramayı kontrol ediyorum, vites geçişlerim sıkıntısız, el ayak koordinesini sağlıyorum aynalara hakimim" diyene kadar binmemeye karar verdim. Motor varsın beklesin 1 ay 2 ay...
Bahsettiğiniz gibi ekipman çok önemli, bot hariç herşey tamam. O konuda sıkıntı yok
Şimdi acaba 2-3 bin tl ayırıp vitesli düşük cc alıp bu sürece kadar binsem mi? Yoksa gidip güvenli sürüş eğitimi mi alsam? Hangisi daha yararlı olur?
Merhaba,
Ben kendim CBR250r ile başladım. Ufak tefek şeyler hariç en ufak problem yaşamadım. En yakın arkadaşıma R25 aldık. Kendisine ilk zamanlar 7000 deviri geçmemesini, frenlemeye dikkat etmesini, olur olmaz ön frene asılmamasını tembihledim. İlk zamanlar hep yanında ben oldum. Şimdi kendisi Çanakkaleye gitti geldi. Başlayalı toplam 4ay oldu. Biraz cesaret gerekiyor. Ama DELİ CESARETİ değil ...
Temenni için teşekkür ederim. Sanki biraz ön yargı olmuş. Eğer sırf motor r25 diye apaçi olarak nitelendiriyorsanız bunu kabul etmiyorum.
Askerim apaçilikle hiç alakam olmadı. Olamaz...
Görüntüsü hoşuma gitti ve kalıbıma biraz daha uyduğu için büyük motor tercih ettim.
Senin yaşadığının aynını bende yaşadım.Sıfır motor tecrübem vardı.Özel ders aldım ilk scoter sonra ybr125 le 6 7 saat eğitim aldım.Kursa gittiğimde bir iki tur ybr kullandıktan sonra bana da Benelli600 verdiler sen A alacaksın diye.Bendeki korkuyu görmeliydin.
Sekiz çizerken tersten gelen ybr li yüzünden durduğum yerde yatırdım motoru.Altında kalmadım ama kaldırırken sağ olsun tutan diğer iki arkadaş bırakınca belimi ağrıtıp kaldırımda 2 saat sırt üstü yattım.Benelli250 ile değil muhtemelen vardır kursun daha küçük hacimli motorlarınla biraz daha pratik yap.
Benimde yaş 46 tecrübem 6bin km dir RS200 kullanıyorum.OMM nin kapalı alan eğitimine katıldım sanada şiddetle tavsiye ederim.
Yaparsın korkma.
35 yaşıma kadar bisiklet dahi sürmeden motosiklet sürmeyi öğrendim. Tabi önce hiç kolay olmadı. Şubat ayında yazıldığım kursdan ağustos ayında ancak
ehliyeti aldım. Eğitmen 150 cc lik vitesli motosiklet ile kendisi motosikleti yandan tutarak direkt eğitime geçti. Tabi 10 mt sonra yere kapaklandık.
Bu iş böyle olmaz dedi. Tabi ben yılmadım. Sonra bana küçük bir scooter verdi. Onunla denge kurmayı öğrendim. Sonra vitesli ile eğitime devam ettim.
Tam 5 sınava öğrenemediğim için giremedim.Eğitmen sen bu ehliyeti alamazsın bu motosiklet sevdandan vazgeç dedi yine yılmadım. Haziran ayında motosiklet almayı kafama koyduğum için gittim GV 250 aldım ve 8 km yolu arkamdaki korna sesleri ile motosikleti eve getirdim. Sonra kendi motorum ile pratik yaptım. Ağustos ayındaki sınavdan başarı ile geçtim ve eğitmenin lafı şu oldu; yüzümü kara çıkardın. Ehliyeti aldıktan sonra 4-5 defa düşmeleri saymaz isek ( istanbul trafiğinde ) 2,5 yıldır Allah'a şükür ciddi bir şey yaşamadım. Kısacası önce kendine güven, sonra sakin olmak ( panik kesinlikle olmamalı ) sonra haddini bilerek morosiklet sürmek. Umarım ehliyetini alıp kazasız belasız kullanırsın.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
