Merhaba sevgili arkadaşlar, bu yazıyı yeni başlayan, başlayacak arkadaşlar vaktiyle yaptığım hataları yapmasın diye yazıyorum. Toplam 5 yılda, Ankara'da yaz kış demeden motor üzerinde geçen 50 bin km'den çıkan dersleri, iyi kötü hatıralarımı aktarmak istiyorum.
Yıl 2007, Antalya'da Çelebi Marina'dan start alan tekne'de çalışıyorum günü birlik tur yapıyoruz. Arkadaşlardan birinde CBR125 var, bana şunu öğret dedim, marinanın otoparkında bir iki deneme; "hacı olmayacak, düşeceksin, başına bişey gelecek, sen 4 teker kullanmaya devam et" cümlesi ile karşılaşıyorum. Aynı yıl, sezon bitimi üniversiteye Konya'ya döndüğümde evimin altıda dükkanı olan ihtiyardan rica ettim ve Dayun marka 125 cc cg ile biraz öğrendim. Orda da kaldık, yıllarca bir daha motora binmedim.
Yıl 2012, bu maceraya gerçek başlangıç yılımdır. Ne ehliyet var ne ekipman. Gittim bir motosiklet aldım. Mondial MR150 Vulture. O kadar bilmiyorum ki, motoru rica ettim bir arkadaşım getirdi. 15 bin km civarı yol yapıp, benzin bitmedikçe yolda kalmadığım motordur kendisi. Üstelik ben ve 3 arkadaşıma da motor kullanmayı öğretti. İlk aldığım gün arıza yaptı aslında, servis krank eğri dedi, tamirci subaplar değişecek dedi.
Ders 1; Yetkili servisin krank değişecek, bir tamircinin külbütör kapağı açılıp subaplar değişecek dediği motoru arkadaş tavsiyesi ile gittiğim, sonrasında ahbap olduğum, gimatta işyeri olan kızıltepe motor (şu an bajaj servisi) o zaman 1 paket sigara parasına subap ayarı yaparak düzeltti. Herkes yolunacak kaz gözüyle bakıyor bize. Her tamirciyi ciddiye almayın. Muhakkak tanıdık birilerini bulun.
Yıl 2014, yolda ilerliyorum, önümde doğan marka araç var. Kasise yaklaştık, eleman en sağdan takriben 30-40 km hız ile ilerliyor. Sola sinyal verdim, korna çalıp "burdayım" deyip sollamaya çıktım. Tam o an araç sola döndü. Refleksif bir sola kaçma manevrasının akabinde araç ile buluştuk. Aracın iki kapısı ezildi, şoför camı patladı, benim ayaklık kapıyı deldi. Benim ise ayak motor ile araç arasında hafifte sıkıştı, ancak koruma demiri kırılacak kadar sıkışmasını engelledi. Neyseki devrilmeden durabildim. Araçtan inen sürücü eski bir öğrencimdi. Ehliyet falan yok, aracın sinyali çalışmıyor. Neyse, kıyamadım çocuğa, babasını çağırdı. Babası "hocam polise gerek yok, siz masrafınızı söyleyin, ödeyim, bizimki arabayı kaçırmış" dedi. İlçedeki tamirci geldi, ayaklık, gidon, ezilen depo vs. için 500 tl fiyat çıkardı. "yarın vereyim hocam" diyen adam bir daha telefonumu açmadı Mesaj attım "Canın sağolsun" diye, sildim numarasını. Merak edenler için, evimden 800 metre mesafedeki çay ocağına gidiyordum arkadaşların yanına.
Ders 1; Tofaşlardan uzak durun.
Ders 2; Solda dönülebilecek bir yer varsa sollama yapmayın.
Ders 3; Kaza sonrası muhakkak polis çağırıp rapor tutturun, sonra kaçıyorlar.
Ders 4; Ekipman kullanın. Aracın camını kaskım kurdu, kask olmasaydı kafam çarpacaktı cama. Sağ elim ise aynayı kırdı aracın, eldiven olmasa birkaç parmak kırılırdı muhtemelen.
Yıl 2015, Sattık motoru, BMW R1100RT kullanmaya başladım. Motor arkadaşın aslında, ama satılık, satın almayı planlıyorum. Çevre yolunda 200, protokol yolunda 180 ile geziyorum. Yuh dedim kendime, verdim motoru geri. Hani hep soruyorsunuz ya, 600 cc ile başlanabilir mi diye, 15 bin km motor kullandıktan sonra bir çok 600'lükten daha az kaçan 1100RT ile, o gaz kolunda kendime hakim olamadım, hep sonuna kadar açtım. Şimdi bakıyorum da, motorun ön kaldıramayacak kadar büyük ve ağır olması kurtarmış beni. Yanlaya yanlaya gezdiğim motordu kendisi.
Ders 1; O gaz kolu çok tehlikeli. Evet 600 cc ile başlanır, ama eninde sonunda bir yere patlanır.
Yıl 2016, Bajaj pulsar satın aldım. Kendisi ile güzel geziler yapıyordum. Sonra arızalar başladı. Sıkıldım ve garanti kapsamındaki motoru bir yıla yakın kullandıktan sonra sattım.
Ders 1; Motorunuz arızalanıyor ise, durum can sıkıcı oluyor. Son 2 ay motor branda altında yattı, o kadar soğumuştum.
Yıl 2017, CBR250R Repsol aldım. Motoru Bolu'dan aldım, E5'den Ankara'ya getirdim. Yol boyunca gaz kolu hep tam açıktı. Bu motor ile bir sürü gezi yaptım. Az yakan, bozulmayan, virajlarda bajaj ve mondiale göre çok daha stabil bir motordu. Keyifle bindiğim motorumdur. Fakat o görünüş, o renk, o oturuş pozisyonuna o güç yetmiyordu, sattım. Satınca anladım ki, hata etmişim. Aklımdan geçen onca motorun arasında ER6F, MT07, CBR650F arasında kararsızdım.
Araştırıyordum hangisi daha makul olur benim için diye, aradığım kişi ile tanıştık, 1 ay sonra yüzük taktık, nişan yaptık. Ekim'de düğün yapacağız. Hatun'un iki beklentisinden biri motor kullanmamam, diğeri de kendisine kötü davranmamam oldu. İnsan olan eşine kötü davranmaz zaten dedim. Motor? dedi. Eyvallah dedim. Motor konusunu kapattım.
Ders 1; Sevdiğiniz bir motoru satarken 2 kere düşünmek yetmez, 12 kere düşünün.
Ders 2; %99 evlendiğinizde o motora binemeyeceksiniz. Tadını çıkartın
Bu bahsettiğim 50 bin km'de 3 kez düştüm. İlkinde kendi kendime düştüm, yola mazot yahut yağ gibi kaygan bişey dökülmüş, farketmeyince motor yanladı, yerim dardı, toplayamadım. İkincisinde tali yoldan önüme çıkan kamyonete patlamamak için fren yaptım, ama düzgün yapamadım, düştüm. Üçüncü düştüğümde motor sabit, ben üzerinde oturuyordum. Ayaklığı açtım, tam inecektim, açmamışım Motor üstüme gelince dengemi kaybettim, düştüm.
İçlerinde en kötüsü ikinci düşüşümdü, ama en büyük hasarı ilk düşüşümde almıştım. Şişmiş bir bacak, her yanı ağrıyan bir vücut. Kasktan başka ekipman takmazsan öyle olur.
Ders; Ekipman kullanın. İkinci düşüşümde full ekipmanlıydım, yaklaşık 20 metre sürüklendiğim asfalttan kalkıp kamyonet sürücüsünün üzerine yürüdüm. Sonra motorumu alıp yoluma devam ettim.
Sonuç olarak, kendime çıkardığım dersleri toplayacak olursak;
Her şeyden önce itin kopuğun bindiği tofaş grubundan uzak durmak gerek.
Sağa sola bağlantı var ise yolda, birisi ya oraya döner, ya ordan çıkar. Bağlantı noktalarına daha düşük hız ile daha kontrollü ve dikkatli gitmek gerekiyor.
Kaza yaptıysanız muhakkak polis çağırın. Bırakın herkes işini yapsın.
Ekipman çok önemli. Bakkala giderken başınıza gelebilecek saçma bir kaza'da hayatınızı kurtarabilir.
Motorunuzun limitlerini bilin, ama daha önce kendi limitlerinizi bilin.
Hayatın ve sürüşün tadını çıkartın
Bu arada unutmadan, grup sürüşleri için ekibinizi iyi seçin, sonra birlikte yola çıktığınız adam gelip size çarpabiliyor...