Ani duruşlardaki debriyaj kullanımıyla ilgili, bir konuyu daha (bence en önemli sebeptir) önemle vurgulamak istiyorum..
Öncelikle bilgilerimizi tazelemek adına çok basit bir bilgi; Motorun yol üzerindeki ileri hareketi (gidişi), duruşu (frenleme) ve dönüşü (viraj alması), yani her şey yol tutuşuyla ilgilidir. Yol tutuşundaki her şey, sadece ve sadece motorun üzerindeki 2 adet kauçuk lastik vasıtasıyla yapılır.
Yol tutuşu, ağırlık (ağırlık dağılımı) demektir. Örneğin içi 50 kg. ağırlıkla dolu olan bir koliyi mi itmek kolaydır, yoksa içi boş olan bir koliyi mi? Elbette içi boş olanı. Bu da, üzerinde ağırlık olan nesnede tutuş vardır demektir.
Motora bindik ve 1. vitese takıp gaz verdik. Ağırlık nereye gider? Elbette arkaya. Bu sebeple arka lastiğimiz içi dolu koli haline gelip, patinajda kalmaz ve yola tutuşu gerçekleştirir. Bu sayede de motor ileriye doğru yürür.
Frenlemede ne oluyor? Ağırlık öne doğru gidiyor. Yani ön lastiğimiz içi dolu koli haline geliyor ve tutuş önde oluşuyor. Bu sebeple de motoru Ön Fren durdurur diyoruz. Çünkü artık arka lastiğimiz (ağırlık öne gittiği için) içi boş bir koli durumundadır. Yeterli tutuşa sahip değildir, bu yüzden de gerçek beklenen durdurma görevini hiç bir zaman tam olarak yerine getiremez. İyi bir sürücü bu prensibi çok iyi bilir ve ağırlık transferlerini her zaman, şartların tam olarak oluşması için (transferin tamamlanması) yeterli zamanı vererek gerçekleştirir (progresif ön fren kullanımı).
Şimdi gelelim asıl konumuza;
Debriyajın görevi nedir? Ya da daha da öncesinde, motorlu araçlardaki motorun görevi nedir, ne için kullanılır? Basitçe; motor çalışarak bir güç üretir, bu güç, aktarma organları vasıtasıyla, kinetik enerji olarak lastiklere iletilir ve aracın hareketi gerçekleşir. Debriyaj, bu gücün kinetik enerji olarak kullanımında, basitçe bir nevi ara nokta (iletilsin veya iletilmesin) görevi yapar.
Yukarıda dedik ki; motor üzerindeyken yolda gidiş, duruş, viraj alma, hep tutuş vasıtasıyla gerçekleşir. Normal kullanımda bu var olan yol tutuşu, lastiklerimizde, devamlı bir paylaşım halindedir. İyi bir sürücü bu paylaşımı hep dengede tutmayı bilir. Zaten kullanım esnasında, var olan tutuştan fazlasını zorlarsanız kendinizi bir anda yerde bulursunuz.
Şimdi (burası çok önemli dikkatlice okuyun lütfen); motosiklet üzerindeyken, gerekli anlarda, lastiklerdeki var olan tüm tutuşu, o yaptığımız işe verirsek, o işin en mükemmelini yaparız. Yani, tek bir iş, tek bir tutuş görevi.
Örneklemek gerekirse; gaz verip ileriye doğru giderken aynı anda frene asılmazsınız. Viraja girdiğinizde lastiğin yan yüzeylerindeki tutuş gribini kullanırken sadece viraj yaparsınız. Frene dokunmazsınız ya da gazı aşırı açmazsınız. Zaten yaparsanız tehlike yaşama olasılığınız yüksektir, çünkü başka tutuş griplerini de işin içine sokmuş olursunuz.
Şimdi buraya kadar özetlediklerimize göre ani frenleme anını düşünün. En çok ihtiyacımız olan şey ön lastikteki (ağırlık öne gitti/tutuş önde) maksimum tutuştur. Tekrar hatırlayalım!!; tek iş, artı var olan tüm tutuşun kullanımı; eşittir mükemmelliyet.
Eğer, debriyajı çekmezseniz, arka lastikte var olan motor itme (engine pull) kuvvetini hala kullanıyor olursunuz. Motor kompresörü vasıtasıyla daha da çabuk yavaşlayacaksınız gibi gelse de, var olan fiziksel bir itiş kuvveti her zaman arka lastiğinizde mevcut kalacaktır. Bu aynı zamanda, özellikle acil frenleme için, ihtiyacınız olan maksimum ön lastik tutuşunuzun bir kısmını, ileri gitmeye yönelik olarak da çalacaktır (aynı zamanda, arka lastikteki, kompresör nedeniyle oluşan kasma, ağırlığın tam olarak ön lastiğe transferini geciktirir. Ağırlık, önde tam değilse, tam tutuş da yoktur). Yani, Ön lastikteki tutuş, hiç bir zaman tam tutuş performansında olamaz.
Unutmayalım; TUTUŞ her şeydir. Onu kullanırken akıllı ve bilinçli olmamız lazım ki sorun yaşamayalım. Acil duruş gerektiren pozisyonlarda, debriyajı çekip çekmeme konusunda karar gene de sizin. Ben, var olan tutuşun tamamını (frenleme anında öne giden ağırlığın tamamını) önde görmek istediğim için, debriyajı çekerim.
Hepimiz motor KULLANIYORUZ. Ama SÜRMEYE başlamanın ana kuralı onu her şart ve koşulda, zamanında ve doğru şekilde, DURDURABİLMEYİ bilmek, becerebilmektir.
Bu arada eğer TATKU‘yu doğru şekilde uygularsanız, pozisyonunuz, bakışınız yol üzerinde doğruysa, öngörünüz yerindeyse; ACİL FREN kullanma durumunuz hiç olmayacaktır.
Dünyada motosiklet kazalarının en düşük olduğu ülkelerin başında İngiltere ve Almanya gelmektedir. İleri ve Güvenli sürüş konusunda, neredeyse dünyanın en iyi motor kullanıcıları, İngiliz ve Alman motosikletli polisleridir. ART-ARA; teori, pist ve yol kurslarında; İngiliz RoadCraft (Motosiklet Yol Sanatı) ve Alman ADAC sistemlerini kullanmakta ve uygulamaktadır. RoadCraft Sistemi, İngiliz Motosikletli Polislerinin eğitiminde kullanılan sistemin, yol sürücülerine uyarlanmış halidir.