freelancer adlı üyeden alıntı
Merhaba arkadaşlar,
Yakın zamanda büyük bir haksızlığa uğradım, bunu sizlerle paylaşmak ve fikirlerinizi almak istedim. Biraz uzun olacak kusura bakmayın, hikayenin başlangıç tarihi bayağı eski çünkü, beni uzun süredir oyalıyorlar.
Bundan üç ay bilmem kaç gün önce motorum olan Discover 150F ile Karabük-Ankara turu yapmıştım. Gidiş yolunda ve Ankara trafiğinde hiçbir sorun çıkarmamış olan motordan, dönerken ince, garip bir ses geldiğini fark ettim. Halbuki ne gidişte, ne de dönüşte motoru çok fazla yoracak bir hareket yapmıştım. "Belki ısınmıştır ya da uzun süredir yolda olduğum içindir" deyip yola devam ettim ancak ertesi gün sesin devam ettiğini fark edip yetkili servise gittim. Bu esnada takvimler 24 nisanı gösteriyordu.
Karabük Bajaj yetkili servisi bana eline yeni motorlar geldiğini, motorumu almaya yerinin olmadığını söyledi. Bekleriz, deyip eve döndüm. Dört gün sonra tekrar gittim, cevap aynıydı. Bu durum toplam 10 gün içerisinde üç kez tekrarlandı. Son gidişimde de aynı cevabı alınca "allah allah, adam bizi mi sallıyor acaba" deyip Kuralkan'la iletişime geçtim, durumu ilettim. Servise ulaşacaklarını ve bana haber vereceklerini söylediler ancak yine yaklaşık 10 günlük bir beklemenin sonrasında tekrar servise gidip duruma bakmaya karar verdim.
Servise gittiğimde usta bana manalı manalı baktı, "konuştun mu fabrikayla" dedi, belli ki ya fabrika kendisine ulaşmıştı, ya da etrafımdan biri durumu ustaya çıtlatmıştı. "Madem fabrikaya beni şikayet ettin, ben de senin motorunu tamir etmiyorum" özetli bir cümle kurdu. "Ne demek motorunu almıyorum" dedim, "böyle bir lüks olabilir mi?" Sonra ustam başladı söylenmeye, zaten ona para kazandırmıyormuşuz, paralı işleri başkasına yaptırıp ona işin "ameleliğini" yaptırıyormuşuz. Bunları söylerken kast ettiği şeyler garanti durumları, kendisi yedek parça ve sarf malzemeyi fahiş fiyata sattığı için kendi işimizi kendimiz gördüğümüzde sorun oluyormuş, bunu öğrendim. Kısaca ona garantiden garantiye gelmemizden şikayet etti. "Bajaj'a ücretsiz mi çalışıyorsun" dediğimde "Bajaj bana paramı 4-5 ay sonra veriyor, ben neden onları bekleyeyim ki?" dedi, benim yapabileceğim bir şeymiş gibi.
Mantıksız bir karar vermemesi için dil döktüm ustaya, "Bak usta" dedim," ufacık şehirdeyiz, senin bize ihtiyacın olur, bizim sana" dedim, "Ben senin motoruna bakmam, git nerede yaptırırsan yaptır" deyince uzatmanın anlamı olmadığına kanaat getirip tekrar Kuralkan'la iletişime geçtim. Bana sundukları çözüm her biri 130'ar kilometre ötede olan Bartın veya Kastamonu'daki bir servise motoru bırakmam oldu. Dedim bu nasıl iş, servis kafasına göre beni kabul etmiyor ve sizin bana sunduğunuz çözüm başka bir şehre gitmem mi? Motorum yol yapacak durumda değil ve ben de öğrenciyim, bilmem kaç yüz lira verip de kamyona yükletip götüremem motorumu. "Bari servis yol masraflarımı karşılasın" dedim, "böyle bir şey yapamayız" dediler. "E bunun servise bir yaptırımı yok mu" dedim, "kafasına göre müşteriyi engelleyebiliyor mu?" "Biz başka bir servis arayışına gireceğiz" dediler, "eğer bize bir öneriniz varsa şu şu yollardan iletin."
Buraya kadar her şey güzel. Ancak bugün bile görüyorum ki, Kuralkan için bir günümü harcayıp, bölgedeki servisleri gezip, Kuralkan'a öneride bulunduğum halde servis için bir şey yapılmadığını görüyorum, hala yetkili servis listesinde Karabük'te tek görünüyor. İsim vermeyi gereksiz görüyorum çünkü buradakiler zaten durumu bilir ve servisten de bir şekilde şikayetçidir zaten; bilmeyen diğer forumdaşlarımsa resmi siteden kolaylıkla bakabilir. Bu arada eklemeliyim ki Ekrem Ata beye bireysel olarak ulaştım ve bana konunun inceleneceğini söyledi, ancak bugüne kadar bana ne Kuralkan'dan herhangi bir biçimde dönüş yapıldı, ne de herhangi bir sonuç görebildim. Ekrem bey bu konuya denk gelirse kendisinden bana ulaşmak nezaketini göstermesini rica edeceğim.
Konuya dönersek, iş başa düştü deyip Kastamonu'daki bir servisle görüştüm, gelin dediler. Arızalı motorum ve iki motorcu arkadaşımla birlikte yollara düştük, ancak gel gelelim biz 10km gidemeden motordan "ciyak" diye bir ses geldi ve bir şeyler boşa düştü. Motora giden güç kesilmişti, kranktan kaynaklı bir sorun olduğunu tahmin etmiştik arkadaşlarla ama bugün biliyorum ki krank ve şanzıman komple dağılmış.
Hikayenin bundan sonrası daha da ilginç, bilmem daha önce motorla motor çekmeyi denediniz mi ancak ben denememiştim, oldukça lanet bir işmiş. Yanımıza aldığımız, nalburun "bu seni rahat rahat çeker abi" dediği ip her fırsatta kopmaya başladı, o gün de şansımıza ülke genelinde motorcu çevirmeleri varmış. Daha yola çıkmadan çevrilmeye başlanan biz, yol boyunca yanlış hatırlamıyorsam dört kez çevrildik. Bunlardan biri de bir jandarma karakoluna denk geldi, sağ olsunlar hem bize çay ve su ikram ettiler (hava 30'lu derecelerin üst çeyreğindeydi ve yanıyordu), hem de tahminen tank çekmeye müsait olan, başparmak kalınlığında bir uydu kablosunu bize hediye ettiler, yola devam edebilelim diye. O kablo sayesinde (ki onu da iki kez koparmayı başardık) Kastamonu'ya üç kez ölüm tehlikesi atlatarak ulaştık ve motoru servise bıraktık. Motor 23 gün boyunca serviste kaldı, ustanın söylediğine göre yedek parça bekleniyordu. Her ne ise, sonuç olarak birkaç gün önce motorumu teslim aldım, birkaç eksiklik var ancak uzatmayı ve sizi daha fazla yormayı gereksiz görüyorum.
Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim, okumaya üşenen arkadaşlar içinse özet geçeyim ki çok da küfür yemeyelim:
Bajaj Karabük servisi, bireysel arzuları çerçevesinde, arızalı olan motorumu tamir etmemeyi uygun gördü ve beni çok sıkıntılı durumlarda bıraktı; Kuralkan'dan da servise yönelik herhangi bir çalışma görmedim, en azından sonuç olarak. Dahası, anlattığım gibi bunlar üç küsur ay önceydi, dolayısıyla bu servis benim garanti süremden en az iki ayı boşa harcamayı başardı. Servisi tüketici mahkemesine vermeyi düşünüyorum, bana bu konuda yol gösterecek arkadaşlar var mıdır? Tüketici mahkemesine neyi delil olarak gösterebilirim?
---------- Mesajlar birleştirildi - 18:56 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:54 ----------
Şu an fark ediyorum ki bayağı yazmışım ancak dediğim gibi konu uzun, en özet halini de sonda belirttim. Tekrar kusuruma bakmayın arkadaşlar. Dilimiz sürçmüş ise de affola.