Yapmak kolay. Asıl zor olan yaptıktan sonrası. Seri üretim için gerekli belgelere bile 100 binden fazla lazım. Mühendis olmadığım için bile sistem tıkanıyor. Kanunen yapamıyorum öyle birşeyi.qıp adlı üyeden alıntı
Yapmak kolay. Asıl zor olan yaptıktan sonrası. Seri üretim için gerekli belgelere bile 100 binden fazla lazım. Mühendis olmadığım için bile sistem tıkanıyor. Kanunen yapamıyorum öyle birşeyi.
Şöyle bir örnek vereyim;
Memlekette "seri üretim" olarak sürdürülebilirlik sağlamış Anadol markası var, hoş o marka bile tam manasıyla bizde bahsi geçen yerli üretim değildi, motor Ford lisanslıydı diye hatırlıyorum.
İlk Anadol 1966 yılında üretiliyor, bu dönemde yurt dışından araç ithalatı yok, anca yurt dışından gelen vatandaşlar kendi araçlarını "kol gibi" paralar ödeyerek memlekete sokabiliyor ve satabiliyorlar. Alamancı Mersedeslerini hatırlayın o dönem.
Anadol'un satış fiyatı o günün parası ile 26.800 Lira, o günün asgari ücreti ile orandan hesaplarsak bugünün 60.000 TL civarına denk geliyor. Satıyor çünkü rekabet yok, yabancı araçlar girmiyor, karlı bir dönem geçiriyor. Ne zamanki 80 darbesi sonrası özellikle Özal döneminde ithalat serbestleşiyor, Anadol sadece 4 sene dayanabiliyor, 1984 yılında üretimi durduruyor.
Bir şirkette üretim defans, yönetim orta saha, pazarlama forvet gibidir. Gol atamıyorsan istediğin kadar defans yap, en iyi ihtimalle 0-0 berabere kalırsın, ama rakibin dişliyse muhakkak yenilirsin. Şirketin de kar etmesi gerçeği var karşımızda. Ülkede bir elemanı asgari ücretten çalıştırdığında, sigortası vesairesi derken sana aylık maliyeti 3000 TL rakamları buluyor. Üretimi yapacağın makinelerin maliyetleri, yedek parça fiyatları da ayrı konu. Hatırlatayım, Aliexpressten alışveriş yaparken bile belli rakamın altında yaz diyorsunuz, siz düşünün bu tür vergi bastıran zihniyetin vergilendirmede neler dayattığını.
Tüm bu maliyetlerin üstüne bir de kar edip, süreklilik kazanmanız lazım, marka bilincini oluşturmanız lazım, bayii ağını kurup, yedek parçasını üretmeniz lazım. Yani öyle devletten destek istemekle olacak iş değil. Eğer bakan oğlu, yeğeni filan değilseniz hele sadece hayal. Bu eskiden de böyleydi, şimdi de böyle, ne yazık ki yarın da böyle olacak.
Yerli bilgisayar diye bir ara bilindik bir markanın laptopları satılırdı memlekette, oysa ki Türk vatandaşı sahipleri olan bu firma, merkezini Çin'e taşıyıp, buraya ithalat yapınca daha kar ettiğini gördü, ve merkezini orada tutuyor. Bazı büyük Türk turizm markalarının merkezleri yurtdışında, hatta D'li olan bir tanesinin merkezi Maltada. Üretim zor ama bunu sürdürecek altyapıyı sağlamak için stabil bir gelir elde etmek, bu vergi yükü altında çok daha zor.
Sonuçta "seri üretim" yapacak bir markanın bir çok zorlukla baş etmesi lazım ki, bu şartlarda neredeyse imkansız.
Ek : Vestel konusunda ufak ve epey kaba, özet bir bilgi vereyim. Zorlu Holding yıllar önce memleketteki en önemli Ar-Ge yatırımlarından birisini yaptı, ağır vergiler karşısında zorda kalınca, bu işini yurt dışına taşıdı. En sonunda, (amiyane tabirle) "gel burada yap" dedi devlet, onlar da "geliyorsam yerli üretim korunsun" dendi. Bizimkiler hemen yurt dışı ürünlere dayadılar vergiyi. Sonuçta bir Vestel telefon reklamları dönüyor, ama kaç kişi gidip alacak merak etmekteyim.
100binden fazla isteiyor yazmış bir Arkadaşımız
100 bine sen daha fabrikayı veya üretinhaneyi tutacağın yeri bile tutamazsın ;)
bir motor üretebilmek için temizinden (üretebilmek derken çinden gelecek sen burda toplayacaksın ) 10 milyon lira para gerekiyor e malum çin malı motorada kimse bu harcamayuo yapmak istemiyor
benim el kadar dükkan bile 1 yılda 60 bin tl maliyeti var ....
Yerli ürünlerin tutmamasının bir sebebide (ki bence en büyük sebebi) sosyal statüsünün düşük görülmesi. Bu da işte yerli dizilerden, instagramdan ordan burdan kaynaklanıyor. Yabancı malı kullanmayı önemli birşey sanıyoruz. Sanki o markaları kullanınca daha iyi bir yaşam sahibi olmuş izlenimi vermek istiyoruz. Devlet önce buralara el atsın. Yerli yapsan bile tüketecek insan yok. Millet statu yakalama peşinde.
Önce sayısız makam otomobili için dünyanın parasını malum alman şirkete vermek yerine en azından Türkiye üretimi olan (sonrasında tamamen yerli) araçlara binerek başlayabilirler.
Millet ile vekili arasında, yada seçtiği yada seçtiklerinin atadıkları arasında bu kadar fark olmamalı. Tüm bu sıkıntıların sebebi bu farkın bu denli büyük olması ve bu kadar büyük olmasını normal karşılamamızdan ötürü. Adamlar bizim paramızla mercedese biniyor umrunda olur mu senin dişinden tırnağından artırarak aldığın pulsarın :(
Haklısın mesela ben Teknik resseamım bir motorun civatalarına kadar çizerim kesime uygun hale getirirm makinalarda , seri üretime geçirebilirler benim tasarımlarımı bir makina mühendiside yanımda olsa hatta tamamen sorunsuz bir marka çıkar ortaya , ama gel gör ki 1400 tl ye kim toplıyacak kesilen metalleri fabrikada
Bir şey sormak istiyorum forumda ressam dan çizimine mühendisinden tamircisine akla gelebilecek her meslekten insan var.Acaba biz bir adet motor yapım devlete aha biz bunu yaptık sen de bir el at seri yapalım desek tutar mı ?
Elbette sıfırdan bir motor blogu yapamayız ama biz onu giydiririz şeklini şemalini ona göre yaparız. Ve devlete biz bunu yaptık bunu satarsak daha çok kâr edersin desek olmaz mı ?
Cok fazla yanlis anlasildigi icin aciklama ihtiyaci duydum. Yahu dalga geciyorum, olur mu oyle sey? Sadece vergiyle kendi kendine uretim ve markalasma oldugu nerede gorulmus?
Motosiklet uretebilir miyiz?
Tabii ki.
Satabilir miyiz?
Cok zor. Hele hele bu ekonomik ve siyasi kosullarda imkansiz.
Neden?
Bayagi bi yazdim sonra sildim. Bosverin. Luks konular bunlar. "Neden markamiz yok?" yerine "5 sene sonra karnimiz doycak mi" gibi daha onemli konulara odaklanmak lazim bence...
Mesele üretmek değil. Motorsiklet üretmek çok basit bi mevzu. Ama kim alacak?
Şu an motor toplayanlar yada üretenler babalarının hayrı için yapmıyor. Ticari beklentileri var. Nerde kar varsa ona yöneliyor. Milliyetçi duygular ile milli motor üretelim diyen yok.
Yukarda bahsetmiştim. Otoseri yapan usta diye. O adamın facebookdan ekledim ve çalışmalarını paylaşmış. Büyük uçak motoruda yapmış parmak kadar mini uçak için motorda. Kendi dökmüş işlemiş yapmış. Ve bu adamı kimse tanımaz bilmez mesela. Ustalığınada hayranım. Ben birşeyi daha sorarken cümlenin başındayken adam cevabı veriyor. Kafa zehir gibi maşallah. Ve bu adam bahsi geçen fabrikada zamanında çalışmış işçi. Şimdi emekli ama hala o fabrikada takılıyor patronun sağ kolu olarak. Kafasına göre fabrikaya gelir gider. Kimsenin giremediği özel bi bölüm var orda motor filan yapıyorlar.
Şimdi o adam pekala motorsiklette yapabilir. Motor bloğunu yaptıktan sonra geriye şase yapmak kalıyor. Fren merkezi vs zaten çoğu motor toplama kullanıyor.
Diyelim ki yaptı. Türkiye şartlarında seri üretim yapsa. Mobilet tarzı birşeyi bile 10 bin liraya satar. Kim alacak?
Sonuçta tüketicide cebini düşünecek. Yedek parça bolluğu olmayan her şehirde servisi olmayan bi motoru mu alır halk, yoksa her yerde parçası ve ustası bulunan çin malı cg tarzını mı alır? üstelik arada fiyat uçurumu varken.
İşte bu ancak devlet desteği ile mümkün. Yerli motora vergi koymayacak. Fabrikada çalışan işçilerin sigortasını filan karşılayacak. (Gelişme bölgesinde olan fabrikalarda devlet bu tip destekleri yapıyor. Elektiriği suyu hatta arsayı bile bedava veriyor. ) İthal motora ise kösecek vergiyi. İşte o zaman yerli malı tutulur.
Abi ben neyi anlamıyorum biliyor musun ?Bizim Devletimiz bizden üç beş kişi alsa birine motor tasarlatsa diğer mekanik parçalar yapsa biri motor bloğunu yapsa.
En sonda bir fabrika yapsa ve bunu üretse dışarıdan gelecek ürünler daha fazla kar etmez mi ?
Evet binlerce insanın düşünemedi bir şey ben düşünecek değilim ama yani kafamıda kurcalıyor. Zaten ülke olarak kalın grenajlı büyük heybetli motorları olan bir ilginiz var çok değil 150-160 gören Naket veya SS motor bence tutar. Ondan sonra daha iyisini kötüsünü alt modeli üst model ayarlanır.
Ah ulan ah param olsa ne fikirlerin varda.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
