Motosiklette Ramak Kalalarınız
Reklamlar
-
Arkadaşlar merhaba, ismim Oğuz. Siteye yıllardır üyeyim fakat pek aktif değildim bu camiada. Barkın kardeşimizin ölümüyle yıkıldım. Sitede aktif olmaya ve özellikle motor kazalarını azaltmak için küçük bir yardım teklifinde bulunmaya geldim.
Ben İş Sağlığı ve Güvenliği uzmanıyım(Her ne kadar bu işi icra etmiyorsam da). Aklımda İş güvenliği alanında geçerli basit bir ramak kala tablosu hazırlamak var. Ramak Kala= İş güvenliğinde bir iş kazasının ucundan dönülmesi olarak tanımlanıyor. Bu ramak kala bilgileri istatistiksel olarak incelendiğinde kazaya sebebiyet veren en acil hangi nokta/noktalar hangisiyse onu gösteriyor.
Size teklifim şu; motosiklet kullanırken yaşadığınız ramak kalaları bu konu altına yazmanızı rica ediyorum. Ne kadar çok kişi yazarsa istatistiksel olarak o kadar doğru bir sonuç elde edeceğiz. ve ilk geliştirmemiz gereken, kaza yaptırmaya açık noktalarımızı belirlemeye çalışacağız.
Ben bunların bir excell tablosunda istatistiğini tutacağım ve sürekli güncelleyeceğim ve bu konunun altında en çok kusurlu kısımlarımızı yayınlayacağım. Bu tespitlerle bizde uyuşan şeyler varsa bu kısımlarımızı kendimizi eğiterek ya da eğitim alarak kapatacağız.
Önce ben paylaşımda bulunayım.
-İyi sıkılmamış aynanın seyir halinde oynaması solumdaki arabayı görememem.
-Bir dolmuşun sağından geçerken içinden önüme yaya atlaması.
-Viraja hızımı ayarlayamadan girip arka frene fazla basmamla arka tekerin kayması
Ne kadar çok arkadaş paylaşımda bulunursa o kadar iyi. Aklınızdaki tüm Ramak Kalaları yazabilirsiniz.
Tekerinize taş değmesin dostlar.
Reklamlar
-
Bugün 17:30 civarı yeni Ankara tren garı önünde karşıya geçmeye çalışan çift lafım size..
Beni öyle zor bir durumda bıraktınızki, bi an "acaba kızı mı öldürsem, yoksa oğlanı mı"
Diye düşündüm..
Umarım bunu okursunuz..
Altıma zıçtım AQ
-
1.5 ay önce 15 temmuz şehitler köprüsünden kadıköye doğru giderken bilenler bilir gişelerden geçtikten sonra trafik rahatlar önünüz açılır orda apaçilik yapıp yüksek süratte (150-170 km arası ) araçlara makas atarak ilerliyordum. sol şeritte bi an araçların hız düşürmesinden dolayı kendimi en sağa attım şansıma emniyet şeridinde 4 lü leri yakmış kamyonet ile karşılaştım. Alıcak nefesimiz varmış orta şerit müsayitti 1 anlık refleks sonucu o şeride girerek benim '' Ramak kala '' hatıramda böyle olmuştu. o olaydan sonra şehir içinde gaz açmadım belki korkusu geçince unutabilirim fakat o 4'lüler ile göz göze gelmek unutulur gibi deil. herşey çok ağır akmaya başlıyo falan ürkütücü ve gereksiz çocukca cahilce 1 hareketti benimki.
-
2 sene önce eski model gsx-r750 kullanırken neredeyse ölüyordum. rüzgarlı bir havada 120kmh civarlarında sola doğru girdiğim virajda rüzgarın sol tarafımdan çok sert bir şekilde çarpmasıyla motosiklet yatık halinden dikleşti ve bariyerlere yöneldi, korkup hızımı düşürmek için arka freni biraz sert sıktım ve bi anda motorun arka kısmıyla beraber havaya zıpladım az daha üstünden atıyordu beni
motosiklet dilinde highside denilen olay başıma geliyordu. motosiklet üstünde çok kez tehlike attım ama hiçbirinde bu atlattığım highside olayı kadar korkmadım. hızım çok yüksek sayılmazdı ama sağımda bariyerler vardı. düşsem direk bariyerlere temas edecektim.
gerçekten ölümün nezaman ve nasıl geleceği hiç belli değil. motosiklet üstünde rüzgarın dengenizi bozmasıyla bile ölebilir veya kaza yapabilirmişsiniz ben yaşadığım olaydan bunu çıkarıyorum
-
"Ramak Kala" larım hep düşük hızlarda gerçekleşti... Low veya Highside üzerine gelişti genelde. Henüz bu şekilde düşmedim fakat birçok kere yaşadım bu durumu. Ana sebep kalitesiz asfalt, tali sebepler de düşüncesizlik ve öfke idi... Mesela en son iki hatamdan bahsedeyim...
Eve doğru döneceğim, şehir içi bölünmüş yolun ortasında gideceğim istikamete çapraz şekilde bekliyorum, dört yol gibi dört yön var fakat bölünmüş kısmı geniş olmadığından yola taşmamak için motosiklet çapraz duruyor. Aynı yer hem minibüs güzergahı hem de yoğun bir kavşak üstelik U dönüşü yapan ve yanlış taraftan dönüş yapan var bol bol. Baktım kavşak karışacak, tam öncesinde de kasis var gelen araç biraz hızlıydı kasiste yavaşlar ben de o arada çıkarım diyerek motosikleti hafif yatırıp gazı gereğinden fazla açınca 45 derece yatmıştır makine anlık olarak, ayağımı hemen yere koyarak toparladım düşük hızda gerçekleştiği için. Yine benzer bir problemi önceki motosikletimde yaşamıştım. O zaman lastik soğuk asfalt ise öğlen sıcağında iyice kendini kaybetmişti.
İkincisi ise dönerde yuvarlak çizerek geldiğim yöne gitmek isterken oldu. Tam dönüyorum, yayacıklar göbeğin her yerinden karşıdan karşıya geçiyor. Durmaya üşendim önlerinden dolanayım dedim, yine biraz hızlandım tabi... Yayaları beklemeyip önlerinden hızlıca geçmeye çalışarak makineyi yatırınca, yine lastikler soğukken, ön teker fışt diye kaydı, bereket biraz gaz açınca motosiklet dikleşti ve durumu kurtardık. Hadi Highside neyse de Lowside' ın çaresi yok pek.
-
Peki aklımdaki soruyu sormak istiyorum.
Kuryelik yapıyorum İstanbul gibi bir şehirde.
Tehlike sınıflandırmasında az tehlikeli olarak görünüyoruz.
Bunu bir şirketin oryantasyon eğitiminde iş güvenliği uzmanı söylemişti.
Sizce az tehlikeli sınıfındamıyız??
-
2 saat önce kadar ışıklarda yeşilin yanmasıyla yoluma devam ederken tali yoldan yanlayan bir tofaşın (yanlayamaması) ana yola fırlayıp her iki şeridi de kapatması. Asker uğurlama için toplanan grupmuş. Ön tamponunu silme geçerek kaldırıma çıkmam (kaldırım yol ile aynı hizada, 4-5 cm yükseklik var). Henüz motosiklet üzerinde 20 gün - 800km kadar yol yapmışım. Şehir içinde önüme atlayan, tali yoldan yola atlamaya çalışan oldu fakat gece olunca ve yoldaki aydınlatma lambalarının yanmaması sebebiyle araçları tam fark edemedim.
-
Kız arkadaşımla birlikte ilk kez avrupa yakasından anadolu yakasına geçicektik. Gidip hgs’mizi çıkarttık. Yola koyulduk. Ümraniye’ye gidelim bir avm varmış dedik gittik gittik ve Ümraniye tabelasını malesefki çok geç farkettim. Hızım 100km/120km arasındaydı ve sanırım yarısı kadar yavaşlayamadan kendimi virajın girişinde buldum. Müthiş panik yaptım ve bariyerlere doğru gidiyordum. Aklıma nerden geldi bilmiyorum ama sanırım melekler kulağıma “Kafanı, virajın bitimine çevir” diye fısıldadı. Hayatımın “ramak kalasıydı” ve kontrayla o lanet virajı atlatmıştım. Hemen motoru kenara çekip kocaman bir oh çekmiştim
-
@Alonedark93
Allah kolaylık versin.
Sizin işinizin net bir düzenlemesi yok. Şöyleki, koruyucu ekipman zorunlulukları,düzenli duyma kontrol testleri, motosiklet bakım kontrolleri v.b önleyici konular içeren düzenleme olmadığı için bu meslek türünü en tehlikeli sınıfta buluyorum. Duyma kaybı kulak tıkacı kullanmazsanız kaçınılmaz.
Devlet motorlu kurye mesleği hakkında çıkaracağı düzenlemeyle Koruyucu ekipman olarak ne varsa belirli kalite sertifikalarına sahip olan markaları işaret ederek kaliteli ekipman kullanılmasını zorunlu tutacak, iş verenin bunu sağlamasını da zorunlu tutacak böylece. Ticari olarak kullanılan motorların muayenesini 6 ay'a düşürecek.. bunlar gibi benzer yığınla düzenleme gerekli sizin işinizi keyifle yapabilmeniz için. Bu düzenlemelerin çıkabilmesi için sorumluluk motosiklet kullanıcıları olarak bizde ve motorlu kuryecilik mesleğini icra eden kişiler olarak sizdedir. Tüm meslek çalışanları örgütlenmelidir.
-
29 Temmuz 2017, 01:22
#10
Bundan 3 ay kadar önce şehir içindeki bulvarlardan birinde grup sürüşü yapıyoruz. 6 motor garız. Ben baştan 3. sıradayım. Önümdeki arkadaş ani fren yaptı. Bende çarpmayayım diye ani fren yapınca benim ön teker kaydı. Gaz vereyim düzelir derken ön teker topladı arka teker kaydı. Ama yengeç gibi gitmeye başkadım. Aynı zaman da da hızlanıyorum. Arkayıda topladım derken birden highside a gelmeye başladım beni üstünden atmaya çalıştı. Ama nasıl yaptım bilmiyorum yoluma kazasız devam ettim.
2 yıl kadar önce de dağ yolu var bizim burada. Asfaltı gayet iyi. Ancak 2 araba yan yana zor geçer. Ayrıca yol tek yönlü. Ben ben gayet güzel viraj alıyorum. Bir de ne göreyim önümde yanlayarak gelen şahin var. Silme şekilde geçtim. Ama o korkuyla motordan inip tuvaletimi yapmak zorunda kalmıştım.
-
29 Temmuz 2017, 02:19
#11
revan adlı üyeden alıntı
Arkadaşlar merhaba, ismim Oğuz. Siteye yıllardır üyeyim fakat pek aktif değildim bu camiada. Barkın kardeşimizin ölümüyle yıkıldım. Sitede aktif olmaya ve özellikle motor kazalarını azaltmak için küçük bir yardım teklifinde bulunmaya geldim.
Ben İş Sağlığı ve Güvenliği uzmanıyım(Her ne kadar bu işi icra etmiyorsam da). Aklımda İş güvenliği alanında geçerli basit bir ramak kala tablosu hazırlamak var. Ramak Kala= İş güvenliğinde bir iş kazasının ucundan dönülmesi olarak tanımlanıyor. Bu ramak kala bilgileri istatistiksel olarak incelendiğinde kazaya sebebiyet veren en acil hangi nokta/noktalar hangisiyse onu gösteriyor.
Size teklifim şu; motosiklet kullanırken yaşadığınız ramak kalaları bu konu altına yazmanızı rica ediyorum. Ne kadar çok kişi yazarsa istatistiksel olarak o kadar doğru bir sonuç elde edeceğiz. ve ilk geliştirmemiz gereken, kaza yaptırmaya açık noktalarımızı belirlemeye çalışacağız.
Ben bunların bir excell tablosunda istatistiğini tutacağım ve sürekli güncelleyeceğim ve bu konunun altında en çok kusurlu kısımlarımızı yayınlayacağım. Bu tespitlerle bizde uyuşan şeyler varsa bu kısımlarımızı kendimizi eğiterek ya da eğitim alarak kapatacağız.
Önce ben paylaşımda bulunayım.
-İyi sıkılmamış aynanın seyir halinde oynaması solumdaki arabayı görememem.
-Bir dolmuşun sağından geçerken içinden önüme yaya atlaması.
-Viraja hızımı ayarlayamadan girip arka frene fazla basmamla arka tekerin kayması
Ne kadar çok arkadaş paylaşımda bulunursa o kadar iyi. Aklınızdaki tüm Ramak Kalaları yazabilirsiniz.
Tekerinize taş değmesin dostlar.
Hiçbir aracın sağından geçmeyin(İngiltere gibi trafik soldan akan bir yerdeyseniz o zaman başka) ! Göz göre kazaya davetiye çıkarmayın.
-
29 Temmuz 2017, 02:49
#12
Anayolda bir anda önüme atlayan iki yayaya çarpmamak için refleks olarak arka freni çok az sıkıp sağ tarafa hamle yapmıştım 20 cm falan fark ile sıyrılabilmiştim. Daha henüz çok acemiyken gelmişti başıma.
-
29 Temmuz 2017, 04:21
#13
Düşük hızlarda yaşanan olaylar dizisi benim için. Rahmetli Barkın Babuş'un bir lafı motorsiklet güvenli bir alet ama onlar (arabaları ve yayaları göstererek) tehlikeli. Hepimizin aklı çalışıyor ki motorsiklet üzerinde hayatta kalmaya devam edebiliyoruz. Özelliklede bu ülkede. Hızlı mı sürüyorum? Eh ortalamanın biraz üstünde olabilir. Ama emin olun bunun en büyük sebebi motorsiklet sollamayı çok seven 4 teker şöförleri. Şeridi tam olarak kullanma hakkına sahip olan bir araca zorla şerit paylaştırmaya iten önüne kıran emniyet şeridine kaçmasını sağlayan trafik magandalarına. Bazen 1% moduna kayıyor kafam. Aynaydı maynaydı boş verin, direk kaskın verdiği yetkiye dayanarak burnunu kırın
-
29 Temmuz 2017, 05:12
#14
Alonedark93 adlı üyeden alıntı
Peki aklımdaki soruyu sormak istiyorum.
Kuryelik yapıyorum İstanbul gibi bir şehirde.
Tehlike sınıflandırmasında az tehlikeli olarak görünüyoruz.
Bunu bir şirketin oryantasyon eğitiminde iş güvenliği uzmanı söylemişti.
Sizce az tehlikeli sınıfındamıyız??
kuryelik yaparken kullandığınız motosikletler çok hızlı değil veya saniyeler içinde 100+ hızlara çıkamadığı için bence az tehlikeli sınıftasınız, tabi acemi olduğunuz için değil , az tükettiği veya yoğun şehir içi trafiğinde rahat hareket edebilmek için bu motorlara biniyorsunuz..
Kazaların gerçekleşmesinde en büyük pay hızdır,
hız sınırlarına bende dahil neredeyse hiçbirimiz uymuyoruz, oysa yasal limitlere uygun gidebilsek
kazalar %100 engellenemesede ölüm ile sonuçlanmayabilir..
çok sevdiğimiz insanlar biraz daha yavaş sürselerdi tehlikeyi ramak kaladan da çok daha erken fark edebilecekler ve bugün hayatta olacaklardı..
Birkaç gün önce, Avrupa da 2040 yılında fosil yakıtlı taşıtların yasaklanacağı açıklandı, sağlıklı bir çevre için böyle erken bir karar alabiliyorlarsa kazalarıda engellemek için otonom sürüşü mecbur tutacaklardır,
Taşıtlar insan kontrolünden çıkıp hız sınırlarına uygun gittiğinde belkide artık ölümlü kaza olmayacak..
Arkadaşların yazdığı tüm olayların içinden yüksek hızı çıkardığımızda trafikte anlatacak hiçbir şey kalmayacaktır.
-
29 Temmuz 2017, 09:51
#15
Sag seritde otobus, orta seritde hb araba, hiz 70-80, bunların sabit ve yavas gitmesinden ve yokus olmasindan guven alarak, aralarindan gecmeye karar verdim.
Tam aralarindayken, onlarda hizlandi, solumdaki araba ile ayni hizda gidiyoruz, ben otobusu gecip kendimi saga atma derdindeyim, otobusu 2 3 metre gectikden sonra otobusun bulunduğu seride otobusun onune geciyordum, ayni andada arabayi suren serefsiz aynaya bakmadan benimle ayni seride giriyor, bu sirada benim scooterin on kasasi ile arabanin arka benzin deposunun bulundugu kisim birbirine temas ediyor, benim tek yapabildiğim olabildiğince yana kacmak, ve azda olsa arka frene basmak. Bu sirada otobus 2 metre arkamda.
Cok şükür ki, atlatabildim ama yuzumun rengi falan atmisti yarim saat kendime gelemedim, O gun hayatimin donum noktasi gibi birseyiydi, hala en ince detayina kadar hatirlarim, ölmek cok basit şey, bir anlik hatada gidiyorsunuz.
-
29 Temmuz 2017, 10:24
#16
Üç hafta önce geliboluya gittik dört arkadaş korudağ yolunda virajı bitirdik yokuş aşşağı düzlük başladı hızım baya var sol şeritin ortasındayım arkamda diğer arkadaşım sağ önümde iki kamyon,kamyon önündekini sollamak için çıktı o'anda arkamdaki arkadaşla beni geçti kamyonun çıktığını görmedi (sol şeritteyken beni geçmesi büyük hata zaten) panikle fren yaptı arka teker bir metre havalandı sakin kalıp fren yapmaya devam ettim çünkü ne yapacağı belli değil zaten o mesafede durmak imkansız allahtan freni brakıp solundan kaçtı kamyon şeridi kapatmaya devam ettiği için kaçacak ara çok azaldı bariyerle kamyonun arasındaki ışığı gördüm bariyeri sıfır olacak şekilde kontrayi verdim artık ne olursa ve o aradan çıktım artık verilmiş sadakammi vardı yıldızların yerimi dersiniz kıl payı kurtuldum.beraber yola çıktığınız insanların tecrübesine dikkat edin gerekirse yola çıkmayın
-
29 Temmuz 2017, 11:14
#17
ankarada yaşıyorum. kullandığım motor 80i aşamadığından mütevellit, ciddi bir kaza atlatmadım (çok şükür). Arkadaşın da dediği gibi sanırım çok büyük oranda hız en büyük faktör. Ayrıca, istanbul trafiği de var. Ben istanbul a her gidişimde ecel terleri döküyorum. Arkadaş cidden çok sayko bir trafik var. eğer trafik durmamışsa herkes gazlıyor, bir an yavaşlama, gözünün yaşına bakma yok malesef. İstanbul da olsam motor sürmezdim büyük ihtimal.
-
29 Temmuz 2017, 11:32
#18
3 sene önce, Cbr 125 ile yeni başlamıştım. Vatan cad.de hızım 70-80, kendimce gerekli takip mesafesini koruyorum öndeki araç ile.Arada arkadaşla konuşuyorum, öndeki araçların fren yaptığını geç fark ettim o yüzden. Yavaşladım ama benim şerit duracak neredeyse ve bende hala durma belirtisi yok. Ben 75 arkadaşım en az 90 kg. Refleksle sol şeridin sağ tarafına attım kendimi,arkadan da araç geliyordu. Neyse ki hızlı değilmiş,büyük ihtimal 2 aracın arasında kalırdım ama sol şeritten gelen araç hızlı olsa ne olurdu acaba diye hep sordum kendime..
-
29 Temmuz 2017, 11:33
#19
-sol şeritte ilerlerken önümdeki öküzün birden durması.Takip mesafem vardı kurtardım
-şehir içinde ilerlerken ara yoldan göre göre 4 tekerlekli bir ineğin önüme çıkması,arkadan kayma oldu az daha düşüyordum.
-Sol şeritde ilerlerken sağ şerittekinin fikir değiştirip aynaya bakmadan önüme çıkmazı.Bir iki sn sabretse geçiyordum.Umrundamı nasıl olsa gelen fren yapsın.
-
31 Temmuz 2017, 14:25
#20
revan adlı üyeden alıntı
@Alonedark93
Allah kolaylık versin.
Sizin işinizin net bir düzenlemesi yok. Şöyleki, koruyucu ekipman zorunlulukları,düzenli duyma kontrol testleri, motosiklet bakım kontrolleri v.b önleyici konular içeren düzenleme olmadığı için bu meslek türünü en tehlikeli sınıfta buluyorum. Duyma kaybı kulak tıkacı kullanmazsanız kaçınılmaz.
Devlet motorlu kurye mesleği hakkında çıkaracağı düzenlemeyle Koruyucu ekipman olarak ne varsa belirli kalite sertifikalarına sahip olan markaları işaret ederek kaliteli ekipman kullanılmasını zorunlu tutacak, iş verenin bunu sağlamasını da zorunlu tutacak böylece. Ticari olarak kullanılan motorların muayenesini 6 ay'a düşürecek.. bunlar gibi benzer yığınla düzenleme gerekli sizin işinizi keyifle yapabilmeniz için. Bu düzenlemelerin çıkabilmesi için sorumluluk motosiklet kullanıcıları olarak bizde ve motorlu kuryecilik mesleğini icra eden kişiler olarak sizdedir. Tüm meslek çalışanları örgütlenmelidir.
Teşekkürler.
Mesajınızı anca görebildim.
Sizinde dediğiniz gibi bende bu mesleği çok tehlike sınıfında görüyorum ama malesef değilmişiz. Az tehlikeli sınıfı bana çok saçma geliyor.
Bu işin hızla alakası olduğunuda düşünmüyorum.
Çok büyük şirketlerde kuryelik yaptım yeri geldi yemek yeri geldi evrak taşıdım yani sektörün içindeyim. Ticari bir motorun 2 yılda bir muayeneye girmesini tamamen aptalca buluyorum.
İşveren için yağ değişsin devam. Diski kırılıp takla atan tanıdıklarım var..
Arabada kış lastiği zorunluluğu var ama bizde ucuz diye yaz lastiği kullananlar var,denetim hiç denk gelmedim.
Tüm meslektaşlarımız emin olun kendi içinde örgütleniyorlar ama olay hep işverende bitiyor.. İşçinin bütün hakları herzamanki gibi gasp ediliyor.
Küçük bir örnek vereyim.
2 sene önce kar yağıyor İstanbul kilit millet arabaları e-5 de bırakıp gidiyor. Biz hala çalışıyoruz,çalıştırılıyoruz malesef ve hala az tehlikeli sınıfındayım.
Tam hatırlamıyorum ama iş güvenliğinde bir madde vardı siz daha iyi bilirsiniz ,'işçi tehlikeli gördüğü işi yapmakla zorunlu değildir' diye. Bunu söylediğinizde ise ya işyeri tarıfından baskı altına alınıp yıldırılıyorsunuz yada elinizde zarf içinde tazminatınız.
Yazmakla bitmez kafa şişirmiyim.
Bu iş hakkında köşe yazarlığı yaparsanız bir mesaj kadar yakınım.
Selametle.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler