Ama o bunu istemezdi lütfen bırakma o ne dedi hayatınızın sonuna kadar motosiklet sürün dedi kendi de öyle yaptı.
Ama o bunu istemezdi lütfen bırakma o ne dedi hayatınızın sonuna kadar motosiklet sürün dedi kendi de öyle yaptı.
Ölüm önlenemez bir şey. İstediğim şeyleri,heveslerimi yapamadan uzun bir hayat geçirip ölsem ne olur. Meraklarımı,heveslerimi köşeye bırakıp boş boş yaşamayı şahsen istemiyorum. Elbet herkes bir gün ölecek. Ölmenin çeşitli yolları var. Benim kuzenim bir kaç ay önce intihar etti. Eve girip onu gördüğüm günden itibaren hayatım değişti. Ölümden korkmamak,tam tersine meydan okumak gerekiyor. "ALTIN ELBİSELİ ADAM" olarak tanıdım ben uzun bir süre. Ölümü cidden beni de üzdü her ne kadar kişisel bir diyalog olmasa da aramızda samimi içten birisiydi. Videolarından da anlaşılacağı üzre motoru çok sevip,benimsemiş. Bir kaza videosunu izlemiştim. 6 Kaburgası mı ne kırılmıştı. Eğer ölümden korkacak ya da motordan vazgeçecek olsa o anda vazgeçerdi. Ben kilomdan dolayı motor sevdamdan uzak kalmıştım uzun bir süre. Motor ehliyetine yazıldım.
Demem o ki; Ölüm hepimizi bulacak. Mümkün olduğunca hayatı dolu yaşamak gerekiyor.
"Motorcu" olmak için motorsiklet sürüyorsanız bırakmanız iyi olur. Motorsiklet sürerken ölmekten korkuyorsanız yine bırakmanız iyi olur. Türkiye gibi 6. sınıf dünya ülkesi bir ülkede motorsiklet kullanıcısı olmak gerçekten şansa bağlı yaşamakla aynı değerde. Bu risk değil, cesaret değil, tutku değil. Bu sizin suçunuz değil, ülkenin sorunu, halkın cehaletinin sorunu. Malesef Türkiye gibi bir ülkede trafik kuralları diye bir şey yok, trafikte yok gerçi. İnsanlar trafiği abartıyorlar. İçlerindek ibütün travmaları orada kusuyorlar. Bir yerden başka bir yere gitmek için üzeri çizgili bir yol üzerinde hareket etmekten fazlası haline getiriyorlar bu durumu. Bu halkın hastalığı. Sizin değil. Motorsiklet sürücüsü olmasanız da bu böyle. Sinyal vermeden dönen adamın arkasından bağıran yayanın, aynı arabadan inen 3 kişi tarafından hastanelik olana kadar dayak yediğine canlı gözlerimle şahit oldum. Böyle bir ülke burası işte.
Barkın abi vefat ettikten sonra benimde motosikletten aldığım keyif azaldı.Forumu bile açıp bakmıyorum çok.
Aslında belki de, bütün mesele (biraz uzun bir cümle olacak) iki tekerlekli ve otomobile göre çok daha az yer kaplayan, otomobil, otobüs, tır ve bilimum dev gibi araçlarla beraber kullandığımız, bu yüzden trafikte kullanımı otomobiller kadar koruyucu ve güvenli olmayan, insanı tedirgin edebilen, tehlikelere sürekli maruz bırakabilen, ama çok sevdiğimiz motosikletimiz için, devletlerin AYRI YOLLAR yapmamış olmasıdır.
Düşünün bir, belki şehir merkezlerinde hemen yapılamayabilir ama şehrin dışına çıkıldığında bir tabela gözünüzün önüne getirin
"Motosiklet otobanı"
Ya da
"İki tekerli olmayan araçlar giremez"
Motosiklet yolları olmalıdır. Hem şehir içinde hem de şehir dışında. Her yerde. Bütün dünyada. Böyle güzel bir icadın keyfini sürmek varken neden hep tedirgin olalım ki? Vergisini veriyoruz, sigortasını yatırıyoruz, tamirini bakımını yaptırıyoruz, ama her yerde üvey evlat muamelesi görüyoruz. Ezilmesi gereken iğrenç bir böcek olarak görülüyoruz. Neden bu mahrumiyet?
Rahmetlinin de (altın kalpli adam) dediği gibi (otomobilleri işaret ederek) "asıl tehlikeli bunlar, ve bu yolları yapanlar"
.
İşte motosiklet yollarını devletler ayırır ve yaparlarsa, o zaman olası kazaların asıl nedenleri daha iyi tespit edilir ve önlemler alınır.
-Otomobil beni sıkıştırdı
-Yok ki öyle bir şey
-Şu araç önüme kırdı
-Hangi araç? Ben araç maraç göremiyorum?
-Otomobilin sağından geçiyordum, bir anda kapıyı açtılar ve kapıya çarptım
-Pardon?
Tabi şu da olabilir
-Devlet motosiklet yolunu yaptı ama ben dayanamayıp 280 yaptım. Düştüm kaza yaptım, omuriliğim koptu, ömür boyu felcim
-Büyük geçmiş olsun, ölümden dönmüşsün, ama sürat yapmasaydın keşke sen de, ehliyeti aldığın kurstan itibaren her yerde bangır bangır söylüyorlar "Sürat yapmayın" diye
Neyse canım sıkkın. Altın kalpli adama çok üzülmüş durumdayım. Cenazedeki kalabalığı görünce doğru insanı sevdiğimizden emin olmuş oldum. Nurlar içinde yatsın hiç unutmayacağız.
Barkın Bayoğlu
Altın Elbiseli (Kalpli) Adam
On yıl kadar önce "sıçarken" ölmüş birinin olay yeri fotoğraflarını çekmek zorunda kaldığımda bundan daha kötü bir ölüm şekli olamayacağını düşünmüştüm. Bir kişinin def-i hacetini yaparken ölebileceğini hiç bir yerde duymamış, okumamış ve düşünememiştim o zamana kadar. Üç yıl sonra aynı şu anda yaptığım gibi kanapede uzanmış internette gezinirken kalp krizi geçirdim ve beş günlük yoğun bakım tecrübesinden sonra iki stent ile geri döndüm. Ölüm korkusu o günden sonra hiç aklımdan çıkmadı. Ta ki bir meslektaşımızın düğününde karşılıklı oynarken kalp krizi geçirip sol kolumun üstünde can veren arkadaşımın ölümüne tanık olana kadar.
Ölümün kişiyi sıçarken de oynarken de bulabildiğini gördükten sonra ölüm korkusunu unuttum. O güne kadar yapmak isteyip de yapamadığım şeylere merak saldım. Yaşama daha fazla tutundum. Hatta 50 yaşıma kadar selesine bile oturmadığım motosiklete başladım ve on bin kilometreyi iki gün önce tamamladım.
Ölüm kişiyi her yerde her zaman bulabiliyor. Korkup çekinmeyelim. Nitekim kazada ölen diğer kişi de yürürken öldü. "Barkın Babuş" giderken de ders verdi bir bakıma. Yeri uçmağ olsun.
"Yolculuk bir fersahda olsa cehennemden bir parçadır" ..... seyyah pirimiz Evliya Çelebi
Gecen hafta aracimla giderken onumdeki harley davidson kullanam bir bayan ve artci erkek cukirdannkacayim derken yokus assagi olan hiziyla agaca vurdular, ilk mudehale eden kisiydim, kizcagizin kolu zigzaglar ciziyordu ve parcali kirikti sirtistu yatiyordu, ayagida kirikti, nefes alamakta zorlaniyordu be kaburgalari kirikti, erkek arkadasi basinda comelmis ken kafasini kaldirdi bana bakti birden gozlerinarkaya kaydi ve sirtistu iki metrelik cukura yuvarlandi, ayagida kirikti hemen bende atladim cukura dilini yandan disari cikarttim hemen ambulans cagirdik iki ambulans geldi kizcagizi uzun ugraslarla cukurun basindan sedye ile cikardilar... motorumu satmis yeni motor bakiyordum bu olayi canli gorum kizcagizin inlemesi sayiklamasi beni cok etkiledi ve vazgecmeye karar verirken simdi bu olay...kafamda deli sorular...
2 ay kadar önce de nicky hayden gibi bir adam bisiklet üstünde öldü. Motogp şampiyonu bile bisiklet ile öldüyse bize yürümek haram o zaman. (mantığa gel) Ama motogp şampiyonu öldü diye bir tane bile motorda ve bisikletten soğuyanı görmedim.
"ONE DAY YOU WILL WALK ALONE"
Birisi her gun yuzlerce motosikletli ölüyor demis, o kadar da degil:
https://www.google.com/url?sa=t&sour...iHJgNF-z0B4kKw
"Herhalde bir yanlış anlaşılma oldu. Ben motor üzerinde yaşıyorum ve büyük kaza benim işimin bir parçası, ölürsem de işimi yaparken öleceğim. Bütün ölümler trajedidir ama hepimiz öleceğiz zaten ve işimizi yaparken öleceğiz. 95 yaşında hastanede 'artık bu acı bitsin' diyerek ölmek yerine sevdiğim işi yaparken ölmeyi tercih ederim."
Keşke ne dilediğine dikkat etseydin be babuş ! Allahın sevgili kuluymuşsun dileğin kabul oldu...
Herkes kendi tercihini yapar. Ben ölümden korkuyorum bu motor işi tehlikeli ben motora binemeyeceğim bırakacağım diyorsanız . Motora binmenin risk ve sorumluluklarını bilmeyenlerin en kısa zamanda bu meraktan vazgeçmeleri hayırlı olur diyor ve hepimize kazasız uzun sağlıklı ömür diliyorum.
hayır işe yaramaz.
artık sorumsuz mu dersin,(boşluğu doldurabilirsin) ________________ bir, karısıyla kavga edip, AŞIRI YOĞUN bir trafiği olan bir yolda gece arabadan inip sorumsuzca neye artislik yapıyorsa artık karşıdan geçerken seni bu hayattan alabilir.
Su an cogumuz komutanini kaybetmis bir ordu gibiyiz sanirim. Moralsiziz,tedirginiz, biraz da yalniziz..
O kadar bizlere yakin birini kaybettik ki.
Sanki evdeki bir abimiz, kardesimiz, dostumuz gibi sicakkanli, guven veren bir insan..
Ama biz dayanalim, atlatalim bugunleri. Belki kisa bir mola mantiklidir ama motosiklet surmeye devam etmemiz icin en buyuk neden zaten barkin abinin kendisi.
Belki kaybettigimiz insanlari cabuk unutuyoruz diye hayiflaniyoruz hep ama motosiklet surmeye devam ettikce barkin abiyi hatirlayacagiz ve unutmayacagiz. O hep bizimle olacak. Bazen bir sozu aklimiza gelecek gulecegiz...
Devam edelim, surelim arkadaslar.
Surelim ki onun istedigi gibi motosikletlilerin hak ettigi yeri buldugu bir turkiye yaratalim. Dominantligimizi hissettirelim. Artik yollarda bizde variz diyelim.
ya trafikte aniden duranları, sinyal vermeden sapanlara ve yaptıkları hıyarlıkları uyardığımız zaman NÖDÖYÖSÖN BÖÖ diye çıkışanların ağzını burnunu kırsak olmazmı?
---------- Mesajlar birleştirildi - 22:01 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:54 ----------
sevgili kardeşım kusurabakma cehalet değil, yolda ancak bir aptal insanların hayatlarını elden alacak bilinçi hareket yapar. önrnek telefon elinde mesajlasmak bune an guzel örnek, kafası ona basıyor demekki...
İnsanın inanası gelmiyor. Hayat malesef çok acıdır. Bir an öfke ve sinirle yapılan davranış 2 kişiyi hayatından etti. 1 aydan beri motorsuzum. Tam da motor alma arefesindeyim. Ama artık motora karşı fazla ilgim kalmadı gibi.
İki teker için (sadece motosikletler için) özel yollar yapılsın, ve motosikletler (gücü, modeli, tipi, markası ve kalitesi ne olursa olsun) kesinlikle 100 km nin üzerine çıkmayacak şekilde üretilsin. Bakın bakalım motosikletten ölen oluyor mu, olmuyor mu.
Su bir gercekki her seyi kendi inanciniza ggore cozumlemeyin. Herkesi debbu inanca gore yargilamayin. Ben sahsen kadere inanmiyorum. Arkadasta inanmiyor olabilir. İnanmakta zorunda degiliz. Lakin ben boyle seylerle vazgecen biri degilimdir yoluma devam ederim. Arkadas hassastir edemez. Bu kadar basit...
Şu an bu konu içerisinde 3 kullanıcı var. (0 üye ve 3 misafir)