Ben de bu sene PCX 150'den vitesli motosiklete geçtim (Bajaj Pulsar). Geçerken seninle aynı telaşlar içindeydim ve hatta benzer bir konu açmıştım. O konuda ki yorumları da okumanı tavsiye ederim.
Gelelim yorumlarıma;
- Vitesli makineye geçmeden önce vites trafikte zor olur mu diye çok telaş ediyordum ben de. Motto Akademi'den iki saatlik sadece vitese ve dur kalka yönelik beceri eğitimi aldım (evet bütçem uygundu ve bunu yaptım
). Herkes için çok gerekli olmamakla birlikte ilk günümde trafikte yaşayacağım bir çok kusuru gidermemi sağladı. Vites konusuna arabadan alışkın isen uyum sağlamakta zorlanmazsın. Ama ilk gün risk almamak çok önemli !!! Ayrıca ilk günler yokuşlar ve bazen trafik ışıklarında çok stop ettirdim ama debriyaj sıkılıyken marşa basıp çalıştırmak, PCX'in start stop özelliğinden çok ta farklı bir etki yapmıyor. Sıkıntı yaşamadım.
- Motoru yine de tecrubeli bir tanıdığımla almaya gittim. Öncesinde aldığım bayinin çok yakınındaki alışveriş merkezinin otoparkında yaklaşık 2 saat tur attım. Tamam ben motora alıştım dedikten sonra kalktık motoru eve getirdik. Arkadaş da bana kendi motoruyla eşlik etti. Bu insana güven veriyor ve bence önemli bir aşama.
- İlk haftasonu hergün sabahın 5'inde kalkıp şehirin boş yollarında turladım. Trafik ışıklarında durdum ve sonunda işe gidip gelmeye başladım. Sonrasında Riva'ya gittik arkadaşla. Bir de motto akademiden hakimiyet eğitimi de aldım. Şu an için 800 Km'yi devirdik ve gayet memnunum.
- Dezavantaj olarak; PCX'in bagaj konforundan sonra vitesli motor bana çok sıkıntılı gelmişti. 42 litre kappa topcase alınca PCX'in bu konforunu aramaz oldum. Hatta eskiden sadece kask koyabiliyorken şimdi kask mont ve ayakkabı bile koyabiliyorum. Baya birşey alıyor topcase.
- PCX'in zincirsiz oluşu ve zincir temizliği gerektirmemesi de ayrı bir konforsuzluk. Bu nedenle motoru çoğu zaman yıkamıyorum bile :( PCX'i her fırsatta yıkardım. Zincir temizlemeyi öğrenip, zincir yağlama temizleme malzemeleri temin edeceğim bu hafta. Bu sürede zincir yağlamasını bir kere serviste yaptırdım.
- 3. ve son dezavantaj PCX'le sıkışık trafikte daha rahat oradan oraya geçiyordum. Pulsar'la da pratikliğimden çok birşey kaybetmesem de bazen PCX ile gidebileceğim bir yere girmek yerine beklemeyi tercih ediyorum. Ama bu pratikle de alakalı olabilir. PCX'le de ilk aylarda aynı şekildeydim sonra daha pratik kullanmaya başlamıştım. Ama Pulsar'da ayaklarım da biraz daha az yere basıyor. Bundan dolayı hiçbir zaman PCX kadar rahat olmayada bilir. Ama dediğim gibi yavaş gidişte çok daha dengeli ve aslında çok bir fark ta yok gibi durmadığım sürece. Çok yavaş hızlarda trafiği takip edip son anda ayağımı yere koyunca sıkıntı olmuyor.
- Peki avantajı yok mu? PCX'i e göre virajlara daha keyifli ve rahat giriyorum. Özellikle otoban bağlantılarının keskin virajlarında PCX ile en kenardan giderken şimdi şeridimde girebiliyorum. Kesinlikle 17'lik teker çok daha iyi viraj alıyor.
- Ayrıca otobanda sollamalarda çok iyi. 130 ile kamyonları otobusleri rahat geçiyorum. PCX ile genelde en sağ şeridi kullanır ve gerçekten geçebileceğim hızlardaysa kamyon veya otobusleri sollardım.
Son kişisel yorumum her ne kadar zevkler ve renkler tartışılmaması gerekse de; PCX'ten MSX gibi ufak bir motora geçmek uygun olmayabilir. Ne CC ne de konfor olarak bir avantajı olmayacak. Boyutunun küçüklüğüne rağmen trafikte PCX'in rahatlığından çok bir farkı olacağını da zannetmiyorum. Çanta taksan bile PCX'in bagajını özleyeceksindir. Avantajı olur mu diye düşündüm ben bir tane bile PCX'e avantaj olacak bir yanını bulamadım
Vitesli motor kullanmayı öğrenirsin orası ayrı, tek amaç buysa onu başka motorda da öğrenirsin zaten.