sons of anarchy dizisini izlemedin galiba, bir kaç bölüm izledikten sonra bende bir klube gireyim triplerine girdim bir ara. kendimi jax teller gibi hissediyorum bu aralar, dikkat edin birinizi vurabilirim.
yani arkadaşlar izlediğimiz dizi ve filmler gerçekten çok etkileyici olabiliyor ama bırakın filmde kalsınlar, günlük hayatta uygulamaya gelmezler tabi mizah içerikli filmler bir istisna.
Sadece cruiser kullanan ve çok belirgin şekilde sınırları çizilmiş, üyelerin uyması gereken davranışları olan motosiklet kulüplerinden daha genel olarak ele almak istiyorum. Bu gruplar motosiklet coşkusunu paylaşan, buluşan, süren insnalar oluyor. Belirli bir forumu oluyor veya facebook grubu oluyor bu grupların. Buna MT Ankara da bunun gibi sayılır. Ankara'da Ankara Motosiklet Kulübü güzel görünüyor. Eskiden VStrom Türiye daha aktifti. Bana abilik yapanlar o gruptur mesela. ART Motoakademi'den eğitim alanların oluşturduğu facebook ve Whatsapp grupları var. OMM de benzer şekilde. Bir araya gelmiş üç beş motorcu da böyle sayılır.
İnsan yeni başlıyorken soracak çok şeyi oluyor. Ve bu sorulara yüz yüze cevap bulmak güzel oluyor. Forumda veya Google'da cevap bulmak da fena değil tabii ama forumda karşıdaki kimdir, tecrübesi nedir, bilgi kaynağı nedir, o konular biraz sıkıntılı olabiliyor. Bir de bazen insan aslında o konuda bilinecek, sorması gereken bir şey olduğunu fark etmeyebiliyor. Yani bazen aslında bildiğimizi sanıyoruz. O durumlarda birilerinin seni uyandırması için bu grupların toplantıları güzel.
Yeni başlayan kişi hakimiyete ve yola dair eğitimleri almış olsa da kendi kendine gideceği yol bilmiyor, sürüşte durmadan gidilecek yol ne kadardır onu bilemiyor, nerede yenir, nerede çay içilir onu bilmiyor. Daha önce arabayla yolumuzun düşmediği dağlık ormanlık köy yollarına gidiliyor. Bu yolları, rotaları, mola yerlerini öğretmesi açısından bu gruplarla sürmek güzel şey. Gerçi İnternet'te de bu konularda bilgi var. Ben de Ankara için şöyle bir rota listesi yazmıştım mesela. Ama gerçekten buluşup sürmenin yerini tutmaz.
İnsanda bir motosiklet coşkusu başladığı zaman aklına hep bu geliyor. Hep bundan konuşmak istiyor. Ama etrafındaki kişiler motorcu değilse her aklına geldiğinde lafı motosiklete getirmek diğer insanlarla biraz darlayıcı oluyor. Motorcunun motor sühbeti edebileceği bir mecra sağlıyor bu gruplar. Haftada bir buluşmada motor muhabbeti etmek, edilen sohbetleri dinlemek, bazen sorular sorup öğrenmek gayet güzel, gayet zevklidir.
İnsan değişik gruplara girip çıkıyor, kendine en uygun olanında daha fazla zaman geçiriyor. Sakarya otoyolunda 300 km/h hızla giden grup da var, ART'tan eğitim almışların Bolu Dağları virajlarında sürüş yaptıkları gruplar da var. İşte yukarıdaki yazıya konu olan cruiser grupları da var. Her biri başka yönlerine hitap ediyor insanın. Sonunda insan kafasına yatan bir grupla, kendinde görmek istediği özellikleri ortaya çıkaran grupla daha fazla özdeşleşiyor.
Zaman içinde bu motor-dan konuşma, motosiklet kullanan yeni arkadaşlar edinme coşkusu azalmaya başlıyor. İnsan yavaş yavaş gerçekte bu insanların bir kısmıyla pek bir ortak noktası olmadığını anlamaya başlıyor. Hatta sadece motosiklet kullanıyor diye normalde arkadaş olmayacağı biriyle arkadaşlığı sürdüremeyeceğini fark ediyor. O zaman işte gruplarda tanışılan insanlar, sonraları birlikte süren bir kaç kişilik bir gruba dönüşüyor. Büyük gruptan ayrılıyor, kendi kendilerine sürüşler yapmaya başlıyorlar. Zaten motosikletten konuşmak coşkusu da zaman içinde bitiyor. Sadece sürmek zevki kalıyor geriye. Onu da kafa yapısı, motosiklet sürüşünü algılayışı, sürüş biçimi kendine benzer insanlarla bir arada oluyor. Büyük grup ise var olmaya devam ediyor. Yeni liderler, yeni katılımcılar ile yoluna devam ediyor.
Ben açıkçası bu grupların bu camiaya yeni başlayan insanlar için çok güzel bir hizmet sağladığını düşünüyorum. Eğitimlerde öğretilmeyen başka şeyler bunlar. Hatta bunu motora yeni başlayan birisi olarak tecrübeli insanlardan aldığım bir borç gibi görüyorum. Bu nedenle yapabildiğim kadar çok Ankara Günübirlikleri yapıp zamanında bana yapılan rehberliği ben de başkalarına yapmak, rotaları mola yerlerini tanıtmak, böylece aldığım borcu ödemek istiyorum. Eğitimli sürücünün sürüşündeki farkı gözlemleyip, o şekilde sürmek isteyen, ona ilgi duyan olur da yol eğitimi almasını sağlarsam ne mutlu bana.
Yeni başlayan bir kişi kendini nasıl bir grupta bulursa motosiklet hayatının ilk zamanlarında sürüşü o grubun atmosferi gibi oluyor. O nedenle yol eğitimi almış sürücülerin atmosferi belirlediği bir grupla sürüşlere başlamak güzel bir şans aslında. Ben o açıdan şanslıydım.
Motosiklet ile şimdiye kadar hep tek sürmüş veya motosiklette yeni olan arkadaşlara grupların toplantıların sürüşlerine katılmayı denemelerini kesinlikle öneririm.
Yeni başlayan bir katılımcı açısından grupla sürüşlere katılmak üzerine bir yazı yazdım. Buluşma yerine gitme zamanı, sürüşte dikkat edilecekler, sürüş biçimi, küçük cc büyük cc işleri, motorların park edilme biçimi, etrafla ilişkiler gibi konuları ele aldım. Yazıyı okumak için (bkz: Grup sürüşüne katılmak).
Umduğunu bulamayabilirsin bir bakmışsın kel kabak yaşlı yaşlı adamlar )
Mt'de alperi bir durtim toplanalim ve bu konusmalari herkes yuz yuze yapsın bazen millet guzel sallıyor klavye basinda
Benim bide kizlar grubum var, hatta bu sene motorcu kadinlar tatil bile ayarladik.. 200 e yakin kadin whats grubu her gun buyuyor
Awasome , kızlara söyler misin ltfn bari onlar apaçilik yapmasın. Bugun kız içimden geçti. Hep sabır diyorum. Ne mutlu bana. Alttan alıyorum ve çizik yok motorumda. Alttan hep alltan süper
"Cinsiyet ayrımcılığı" yapmamak başka bir şey kadın üye almamak başka. Hariçten gazel okununca böyle oluyor normal olarak. Facebook paylaşımlarına bakarsanız toplantılarımızda eşlerin de bulunduğunu hatta "çingene salıncağı"nda bebek uyuttuğumuzu da görürsünüz. "Kadın üye" kabul etmemeyi tüm kulüp üyelerinin katıldığı bir toplantıda, özellikle evli üyelerimizin eşlerinin tedirgin olmaması adına kararlaştırdık. Bu, aramızda kadın yok demek değil. Var, hem de aslanlar gibi motorunu alıp bizimle geziye, etkinliğe gelen de var. Ama resmi üye değil, misafir statüsündeler. "Niye böyle?" sorusu soracak olan varsa da şimdiden yanıtını yazayım : "Biz öyle istiyoruz."
@shadowmaster
Yazdiklarinda problem yok. Benim dikkatimi çeken kısmi kopyala yapıştır yapacağım.
HANGAROUND : Haftalık kulüp toplantılarına en az 4 kere art arda katılan aday üyelerin, üye olma isteklerini belirtmesini takiben, kurucular konseyi başvuruyu değerlendirerek, olumlu karar alınması durumunda aday üyeyi “hangaround” rütbesi ile kulübe kabul eder.
Ya da
PROSPECT : Hangaround 3 yıldız rütbesine sahip aday üyeler, kulüp içindeki davranışları ve kıdemleri doğrultusunda değerlendirilerek, konsey kararı ile “prospect” rütbesine yükseltilirler. Rütbe yükseltilmesini takiben, sırt bölümüne “CHAOS” yazısını ve ön tarafa da “prospect” çıkartmasını dikebilirler.
Beni su rütbeler, haftada su kadar katılması gereKiyor falancadan önce filanca dikemez vb kurallar germekte.
Bana uygun olmadığı açık net.
Dediğim gibi alan razi veren razi. Mutluysaniz problem yok. Yardim vs konularda diyecek bir şey yok zaten. Tebrikler.
Mobilden yazdım hatalar olabilir.
Anayasa:örgütlenmiş bir toplumda devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama erklerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların hak ve ödevlerini, özgürlüklerini saptayan ve düzenleyen, yasa sıralamasında en önde gelen yasa.
Ben bu anayasa sözünün kullanımından bir vatandaş olarak rahatsızlık duydum.Kurallar vb gibi bir şey kullanılmalı.
İngilizcesi "bylaws". "Anayasa" yanlış olsa da en yakın Türkçe kelime.
---------- Mesajlar birleştirildi - 05:03 ---------- bir önceki mesaj zamanı 04:56 ----------
Olmas. Doğru bi tanedir. Herkes ona göre davranmak zorunda. Şahsi tercihler falan bozar bizi. Farklıysa kesin kötüdür. Şimdi kötü olmasa bile ileride olabilir. Olmamasının garantisi yok. N'olur nolmaz deyip çok yayılmadan ezip yok etmek lazım. Öyle değil mi arkadaşlar? Haydi o zaman hep birlikte: Hav. Hav. Hahav. Hav. Hav.
Motorcu bireysel adamdir, ruhu ozgurdur. Bir gruba aitmis gibi gorunebilir ama ruzgarin pesindedir.
Bir grubun icinde var olarak "aidiyet" kavrami ancak "bireylik"olgusunu kazanincaya dek olan bir surecin parcasi ve elzem olarak goruyorum.
@Zaferce, bunu cok guzel ozetlemis.
Bir vakit bir cruiser gruptan teklif gelmisti. Su kadar tpplanti? Su kadar yol yapacan falan filan... sordum baskanlarina, tecrubeniz nedir? Ceyregim degil.
Ukalalik olarak algilamayin. Ne km, ne güzergâh ne usta ve malzeme bilgisi... hic biri yok. Buradaki bir forumdasim bile cogundan tecrubeli ve arastirmaci.
Konuyu soyle bagladim, bana liderlik edecek kisi bana bir seyler katmali diyerek nazikce reddettim.
Ve ciktim mekandan.
Yagmurda surmemis, islak yolu gorunce geri donmus, sinek yutmamis, asfalt disina cikmamis motorcu sanki tuzsuz yemek gibi geliyor bana...
Saygi duyarim ama duyuldugum kadar!
Kesinlikle motosiklet tipleri vs ayrimciligi degil bu dediklerim.
Motosikletciligi kategorize etmek safsatasi bos. Hepimizin sevdasi ayni ama motosiklet surmek haddini bilmek demektir.
Ne eksik ne fazla..
Tadinda, kivaminda ve hazzinda!
Yolunda!!!...
Maçın galibi @shadowmaster abemiz , sağ/sol direk , aparkat kroşe yağdı adama , tamamını tecrübe/nezaket ve olgunlukla ekarte etti , olgun ve kültürlü döğüşme ile tüm rakiblerini knockout etti tebrikler.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)