O motorun arkasina römork takilsa bile yakişir...
Olur inşallah hocam
---------- Mesajlar birleştirildi - 21:35 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:34 ----------
Çok teşekkürler herkese iyi dilekler için.
---------- Mesajlar birleştirildi - 22:15 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:35 ----------
Bakalım görelim 😊 Alırsam yazarım 😊
Arkadaşlar merhaba,
Plakayı pazartesi çıkaracağım ancak bugün dayanamadım ve motoru alıp 100 km kullandım. İlk izlenimlerimi biraz paylaşmak istiyorum. Ben başta da dediğim gibi ilk kez enduro selesine oturdum ve yapacağım incelemeler daha çok enduro vs. ss şeklinde olabilir. Enduro konusunda bilgim ve tecrübem yok.
İlk olarak konfor kısmında ciddi fark varmış. Yani biz ss kullanırken neredeyse dizlerimizi koltuk altımızda taşıyormuşuz (özellikle yüksek süratte bu böyle oluyor)
Yani Africa Twin'e oturunca hadi bir Türkiye turu yapayım moduna girdim hemen. Kesinlikle süper konfor var makinada.
İkinci aşamada performans konusuna bakarsak elbette bir ss performansı beklemiyordum makinadan. Ancak yine de biraz insan arıyor eski günleri. Yani bu "uzayıp gitmek" diye tabir edilen duyguyu artık yaşamayacağımı farkettim. O biraz üzdü açıkçası. Ama diğer taraftan da Africa Twin'in düşük devirlerdeki yüksek torku ve tork eğrisinin düzenli oluşu eksiği kapatıyor. Zira önceki motorumda 6000 devire kadar ortalıkta kimseler yoktu. 6000 devirden sonra da tutmayın ülen beni diye kafayı yemiş gibi gidiyordu makina.
Bunda daha düzenli bir tork var. Yani sürekli vitesle oynamak zorunda kalmıyor insan. Bu bağlamda da (sadece düşünce) DCT pek gerekli gibi gelmedi bana.
Vites geçişleri çok çok hoşuma gitti. Zira benim 2006 model 600f'te vites değiştirmek "hadi arkadaşlar hoppaaaa, vites değiştiriyoruz " şeklinde olabiliyordu
İki silindir bir makina ve orijinal egzoz için çok tatlı bir sesi var ama performans egzozlu bir 4 silindir makinadan inince biraz zayıf kalabiliyor.
Motorun yerden yüksekliği keyifliymiş açıkçası. Biraz yukarda durmak insana güven veriyor.
Aynalara gelirsek: arkayı gösteren aynalar da varmış dünyada. SS kullanıcıları bilir. Ben genelde aynadan dirseğimi izlerdim :D:D Arkayı görmek için baya iki büklüm olmak gerekiyordu.
Sinir olduğum birşeyden bahsedeyim: Sinyal verdikten sonra sinyali kapatmak için basarken korna çalınca insan afallıyor biraz. Sinyal düğmesiyle kornanın yerini değiştirmek dümdüz saçmalık olmuş. Alışana kadar sürekli karışacak orası belli oldu.
Frenler süper bence. Böyle ağır bir makina (ve üstünde benim gibi 110 kg bir sürücü) için gerçekten başarılı fren performansı var.
Çekiş kontrol sistemini hareket halindeyken birkaç kez değiştirdim ama o kısmını pek anlayamadım. Yani bana pek fark gelmedi. Onu daha detaylı inceleyip yazacağım.
Bunlar dışında gösterge paneli çok hoşuma gitti. Vites göstergeli bir motor kullandım ilk kez. Büyük nimetmiş. Ayrıca yakıt göstergesi de var. (komik gelebilir ama benim için lüks) Zira 600f sadece benzin bitmek üzereyken uyarı veriyordu ve ben bunun problemini birkaç kez yolda kalarak yaşamıştım. Hasılı göstergeler iyi. Tek eksiği devir saati bence. İnsan bir analog devir saati arıyor..
Rodaj devresinde olduğu için performans anlamında çok geniş değerlendirmeler yapamıyorum şimdilik. Ayrıca yakıt tüketimini de rodajdan sonra hesaplayacağım. İlk 100 kilometredeki kısa kısa ilk izlenimlerim bunlar. İnşallah faydalı olabilmişimdir.
Saygılar
---------- Mesajlar birleştirildi - 18:00 ---------- bir önceki mesaj zamanı 17:54 ----------
Sigorta, plaka, ruhsat ve birkaç aksesuar ile birlikte hepsi hallolduktan sonra detaylı olarak maliyet bilgisini de pazartesi günü ekleyeceğim muhtemelen.
Hayırlı olsun kazasız belasız kullanın. Rahatça dünya turuna cikilabilecek bir motosiklet.
Hocam hayırlı olsun tekrar, çok kisa sure kullanmak nasip oldu ama her Enduro'cunun bi defa binmesi lazım.
2 tekerli panter resmen.
Bir ekol.
Hayırlı uğurlu olsun Agris.
Enduro candır. Daha da SS falan aramazsın.
Hayırlı uğurlu olsun. Allah kaza bela vermesin.
Daha bu gün İzmir'de test sürüşüne katıldım. Benim kullandığım otomatik vites olanı idi.
ilk başta sol el ister istemez debriyaj arıyor. Ancak 3-5 saniyede alışıyorsunuz. Vites değişim devir aralıkları kısaydı. Muhtemelen yakıt tasarrufu yapmak için. 60 km/h'de 6 ncı vitese atıyor. Mutlaka bunun ayarı vardır bana ayak üstü anlatmadılar.
Torku gayet güzel. Frenleri çok çok iyi. Süspansiyon çok yumuşak ve yoldaki eğrilikleri, hafif çukur kasis vs. size hissettirmiyor.
Gazı tam açınca 1-2 saniye bekliyor ve vites düşürerek ivmeleniyor.
Otobana çıkınca 190 km. sürate kadar çıktım. Gayet rahat gidiyor.
En büyük avantajı; sizi rüzgar manyağı yapmaması, oturuş pozisyonunuz. Gerçekten beni çok ama çok etkiledi. Selesi çok rahat. 4-5 saat hiç yorulmadan uzun yolculuk çok rahat yapılabilir.
Benim beğenmediğim iki konu var. Birincisi gösterge dijital ve rakam ile yazılar beyaz renkli. Gündüz görülmesi zor biraz. Ancak bunun değiştirilebildiğini öğrendim. Diğer bir konu ise, ayak freninin konumu çok yukarda idi. Muhtemelen bu da ayarlanabilir bir konudur.
Dört silindirden sonra motor sesi ilk başta tuhaf geliyor. Ama alışılacak bir konu. Titreşim makul seviyelerde.
Bu gün kullandıktan sonra artık kesin olarak şu karara vardım. Ya motor sürmeyi bırakacağım veya enduro'ya geçeceğim.
İşin doğrusu motor çok kafama yattı. Kısmet bakalım.
Hayırlı olsun öncelikle. Alacağıma kesin gözüyle baktığım, aynı gün şu anda sahip olduğum motoru test sürüşünde deneyip kararımı değiştirerek, almaktan vazgeçtiğim ama çok beğendiğim bir motor almışsınız. Güzel günlerde kullanın. Yıllar önce (2008 olması lazım) bir arkadaşımın 2004 gri kırmızı cbr 600f i vardı. O sıralar ben de Kawasaki KLE 500 kullanıyordum. Birlikte yola çıktığımız bir gün Karacabey Kurşunlu taraflarında bir yerde yol bozuldu iyice, arkadaşımız gidemeyince geri döndük yolun düzgün olduğu yere kadar. Durduğumuzda arkadaşıma "bir de bununla gidip gelsene aynı yoldan" dedim. Aldı gitti 10 dk sonra döndü. İlk söylediği şey "Hasss...". Bir hafta sonra kendisine enduro aldı. Bu arada ben de onun motorunu aldığım zamanlarda otobanda evet güzel diyordum ama normal yollarda bütün yol bozukluklarını el bileklerimde hissetmek beni çok yoruyordu. Sonuç olarak insan alıştığından kolay vazgeçemiyor ama rahatlık bir zamandan sonra daha önemli olmaya başlayabiliyor. Gerçi artık endurolar da spor makinelerle yarışabilir hale geldi günümüzde.
Güzel seçim olmuş hocam hayırlı olsun. İlerde düşündüğüm bir model. Türkiyede endurocu denildiğinde akla gelen isimlerden Yücel Teköz abimde kullanıyor gayet memnun, ağzımız açık takip ediyoruz gezilerini. Uzunyol dağ bayır sugeçidi hertürlü koşulda hakkını veriyor. Sorunsuzluk önemli şu zamanda.
Kazasız belasız , güle güle kulanın.
Arkadaşlar tekrar merhaba,
Bugün motorumu resmen aldım. Trafik tescilini yaptırdım. 70 km civarı kullandım. Şu an 170 km'de motosiklet.
İlk etapta maliyet kısmıyla ilgili bilgi paylaşmak istiyorum. Benim harcamalarım şöyle:
- motosiklet = 50.000₺
- givi ön koruma + karter koruma + honda orjinal orta sehpa = 2.800₺
- trafik sigortası = 322₺
- plaka ruhsat = 230₺
Toplam= 53.352₺
Evet motorun selesine oturma maliyetimiz bu şekilde oldu. Ben bir de ek olarak revit tornado mont aldım. O da 1500₺ tuttu.
Nihayetinde 54.852₺ bir maliyetim oldu.
Bir de çalınmaya karşı kasko yaptırmak istiyorum. Bu konuda bir araştırmam olmadı henüz.
İşletme masraflarını da zaman içinde paylaşacağım.
Saygılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)