Not ettim tesekkurlerserif abi adlı üyeden alıntı
Şimdilik ankara dışındayım, tanışmak ben de isterim bi plan yapalım dönüşte 👍
---------- Mesajlar birleştirildi - 21:21 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:16 ----------
"Zaferce" hocam da aynı konudan şikayetçi benden))
Tecrübem çok az 1000km göremedim daha, çıkmadan kalmalı bi iki yakın tur ve bir eģitim kafamda yer etti... fakat hala yurtiçinin yurtdışından tehlikeli olduğunu düşünüyorum...
Ankara-antalya mı Edirne-Amsterdam mi... denemedim ikisini de ama sanirim ikincisi daha güvenlidir)) yurtiçi için yurtdışında tecrübelenmek istiyor modundayim))
Bu konuyu Kırklarelinden Bulgaristana geçmek isteyen ve bizim memlekette mola vermiş yabancı motorcularla konuşmuştum. Fransa plakalıydı sanırım. Onlardan trafik durumunu karşılaştırmalarını istemiştim. Trafik içindeyken ''çok karışık( İstanbul için ), her an her şey olabilir, yönlendirmeler iyi'' gibi yorumlar almıştım.
Benzer durumu kendim FR da gözlemleme şansı elde etmiştim bundan 3-4 yıl önce( turist olarak ). Orda da motosikletin en sol şerit ile bir yan şerit arasında trafik akış hızına bağlı, sürücüleri tehlikeye atmayacak bir sürat ile rahat mı rahat yol aldıklarını görmüştüm. Araçların gereksiz şerit değiştirmediğini ve motosikletlerinde aralarından geçtiğini görünce epey sinir olmuştum bizde neden böyle değil diyeGerçi çok hızlı gidende vardı ama yolun devamında polis haklarında işlem yapıyordu.
Estağfirullah hocam, ben senin velin değilim, öğretmenin değilim. Sadece yapmak istediğin şeyin makul olmadığını, risklerin çok yüksek olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple özel mesajla seni uyarmak istedim. Argümanları buraya da yazayım.
Tecrübesi 1000 km'nin de altındaki sürücüler için en büyük tehlike trafik koşulları, yol koşulları değil kendileridir. İstenen biçimde motosiklet kullanabiliyor hale bir an önce gelmeye çabalamak lazım. Bu da eğitim ve ardından gelen bilinçli pratikler ile olacak. İnsanlar 100 km'lik geziye bile bu kadar tecrübesiz sürücüyü çağırmaya çekinirken 10 günlük kıtalar arası seyahat planlamak... Görünce uyarılması gereken bir hamle. Yol eğitimi almadan çıkılan gezi amaçlı sürüşlerde kaza yapmak benim kendimden bildiğim bir hadise. Başkası yaşasın istemiyorum. (bkz: İlk kazam)
Araba, bisiklet veya uçak tecrübesi çok diye motosikleti otomatikman kullanabilir hale geleceğini düşünüyor insanlar. Veya tecrübe ile kendiliğinden öğreneceklerini. Farklı okullar bile farklı tekniklere ağırlık verirken, yol eğitimi veren yerler bile birinden farklı teknikleri öne çıkarırken eğitim almadan bir sürücünün eğitim almadan sadece tecrübe yaparak istenen biçimde sürüş yapacağını düşünmek çok akıllıca değil.
Öğlen vakti trafiğin rahat olduğu bulvarlarda yarım saat bir saat gezinmek başka bir şey, yarım günlük virajlı bir parkurda 100 km civarı sürüş yapmak başka bir şey, bir tam günlük sürüş başka şey, bir gece konaklamalı sürüş başka bir şey, her gün tam günlük yaparak 10 gün gezi yapmak ise hepsinden daha başka. Her biri öncekinden daha fazla bir sürüş kondisyonu istiyor. Üst düzey bir konsantrasyonu uzun süre koruyabilmeyi gerektiriyor. Motosikleti doğru şekilde kullanıp sürüşün sizi daha az yormasını sağlamayı gerektiriyor.
Oturuş pozisyonunun kötü olması kolların omuzların çok erken yorulmasına yol açar. Bakışın kısa ve aşağıya olması beynin bilgiyi çok geç alması ve çok kısa sürede işlemesini gerektireceği için yorulmayı artırır. (bkz: Bakış sorunları) Limit noktası ve ikincil bilgi kaynaklarıyla virajları daha erken, daha iyi değerlendirememek bazı virajlarda korkuya yol açmaya başlar. Bu anlık korku da adrenalin salgılatır. Salgılanan adrenalin de erken yorulmaya yol açar. Her motorcu kendinden bilir veya grupla sürerken yeni başlayanların ne kadar çabuk yorulduklarına şaşırır. Ankara'dan çıkıp durmadan daha 100 km ötedeki Beypazarı'na yorulmadan varamaz yeni başlayan sürücü. Çünkü beyninde işlemesi, karar vermesi gereken çok fazla şey vardır. Doğru teknikle etkili bir şekilde yapmayı bilmiyordur. Her şey içgüdüseldir. Ve içgüdüler motosiklette düşmanınızdır.
Dolayısıyla önce yol eğitimi almak, ardından günübirlik sürüşlerle bu eğitimde öğrenilenleri pratik etmek gerekli. Böylece sürüş kondisyonunun da artmasına olanak tanınmış olur. Sürüş kondisyonunuzu, sürüş tekniğinizi daha iyi değerlendirmeniz için forumdan veya başka yerden arkadaşlarınızla bir günübirlik sürüş yapın. Yol eğitimi almış ve sizden daha tecrübeli sürücülerin nasıl sürdüğüne bakın, ne kadar yorulduklarına bakın. Kendinizle kıyaslayın. Günün sonunda ne kadar yorulduğunuzu değerlendirin. Gün boyu tehlike yaşayıp yaşamadığınızı inceleyin. Neden bu tehlikeleri yaşadığınıza bakın. Günün planlanan saatte başlayıp başlamadığına bakın. Sürüşün istediğiniz zamanda bitip bitmediğine bakın. Gecenin bir yarısı, yağmur altında bilmediğiniz bir yolda "Artık bu sürüş bitse de varsam," diye sürüş yapmak zorunda kalabileceğinizi düşünün.
Benim senden şikayetçi olmam için bir sebep yok hocam. Ben söylemem gerektiğini düşündüklerimi sana ilettim hepsi bu. Benden bu kadar. Yetişkin insansın. Alacağın karar senin kendi sorumluluğun. Belki de ben yanılıyorumdur. Kendi beceriksizliklerimi herkese mal ediyor, kendi yapamadıklarımı kimse yapamasın istiyorumdur içten içe... Neticede bir şeyler başaran insanlar hep benim gibi uyarılarda bulunanları dinlemedikleri için başarabiliyorlar. Mesela Nevşin Mengü, Korkma adlı TEDx konuşmasında bunu anlatmış. Hayırlı sürüşler olsun.
Altına imzamı atmak istedim.Her şey içgüdüseldir. Ve içgüdüler motosiklette düşmanınızdır.
Ayrıca sadece araç kullanmak değil, motor ile ilgili mekanik aksaklıkların ya da ufak tefek bakımların da yapılması gerekecek uzunlukta bir rota.
Bunu da göz ardı etmemek gerekiyor.
Ha gidilmez mi, gidilir.
Sorun çıkmadan dönülme ihtimali yok mu, elbette var.
İnşallah gönlünüzce bir gezi olur.
Şüphe duymadığım bi konu bu... trafikde düzelmeyiz😊Bu konuyu Kırklarelinden Bulgaristana geçmek isteyen ve bizim memlekette mola vermiş yabancı motorcularla konuşmuştum. Fransa plakalıydı sanırım. Onlardan trafik durumunu karşılaştırmalarını istemiştim. Trafik içindeyken ''çok karışık( İstanbul için ), her an her şey olabilir, yönlendirmeler iyi'' gibi yorumlar almıştım.
Benzer durumu kendim FR da gözlemleme şansı elde etmiştim bundan 3-4 yıl önce( turist olarak ). Orda da motosikletin en sol şerit ile bir yan şerit arasında trafik akış hızına bağlı, sürücüleri tehlikeye atmayacak bir sürat ile rahat mı rahat yol aldıklarını görmüştüm. Araçların gereksiz şerit değiştirmediğini ve motosikletlerinde aralarından geçtiğini görünce epey sinir olmuştum bizde neden böyle değil diye
---------- Mesajlar birleştirildi - 22:02 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:57 ----------
Motorsiklet konusunda tecrübeli her insanı eğitmenim gibi görmeye ihtiyacım var bu aralar))Estağfirullah hocam, ben senin velin değilim, öğretmenin değilim. Sadece yapmak istediğin şeyin makul olmadığını, risklerin çok yüksek olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple özel mesajla seni uyarmak istedim. Argümanları buraya da yazayım.
Tecrübesi 1000 km'nin de altındaki sürücüler için en büyük tehlike trafik koşulları, yol koşulları değil kendileridir. İstenen biçimde motosiklet kullanabiliyor hale bir an önce gelmeye çabalamak lazım. Bu da eğitim ve ardından gelen bilinçli pratikler ile olacak. İnsanlar 100 km'lik geziye bile bu kadar tecrübesiz sürücüyü çağırmaya çekinirken 10 günlük kıtalar arası seyahat planlamak... Görünce uyarılması gereken bir hamle. Yol eğitimi almadan çıkılan gezi amaçlı sürüşlerde kaza yapmak benim kendimden bildiğim bir hadise. Başkası yaşasın istemiyorum. (bkz: İlk kazam)
Araba, bisiklet veya uçak tecrübesi çok diye motosikleti otomatikman kullanabilir hale geleceğini düşünüyor insanlar. Veya tecrübe ile kendiliğinden öğreneceklerini. Farklı okullar bile farklı tekniklere ağırlık verirken, yol eğitimi veren yerler bile birinden farklı teknikleri öne çıkarırken eğitim almadan bir sürücünün eğitim almadan sadece tecrübe yaparak istenen biçimde sürüş yapacağını düşünmek çok akıllıca değil.
Öğlen vakti trafiğin rahat olduğu bulvarlarda yarım saat bir saat gezinmek başka bir şey, yarım günlük virajlı bir parkurda 100 km civarı sürüş yapmak başka bir şey, bir tam günlük sürüş başka şey, bir gece konaklamalı sürüş başka bir şey, her gün tam günlük yaparak 10 gün gezi yapmak ise hepsinden daha başka. Her biri öncekinden daha fazla bir sürüş kondisyonu istiyor. Üst düzey bir konsantrasyonu uzun süre koruyabilmeyi gerektiriyor. Motosikleti doğru şekilde kullanıp sürüşün sizi daha az yormasını sağlamayı gerektiriyor.
Oturuş pozisyonunun kötü olması kolların omuzların çok erken yorulmasına yol açar. Bakışın kısa ve aşağıya olması beynin bilgiyi çok geç alması ve çok kısa sürede işlemesini gerektireceği için yorulmayı artırır. (bkz: Bakış sorunları) Limit noktası ve ikincil bilgi kaynaklarıyla virajları daha erken, daha iyi değerlendirememek bazı virajlarda korkuya yol açmaya başlar. Bu anlık korku da adrenalin salgılatır. Salgılanan adrenalin de erken yorulmaya yol açar. Her motorcu kendinden bilir veya grupla sürerken yeni başlayanların ne kadar çabuk yorulduklarına şaşırır. Ankara'dan çıkıp durmadan daha 100 km ötedeki Beypazarı'na yorulmadan varamaz yeni başlayan sürücü. Çünkü beyninde işlemesi, karar vermesi gereken çok fazla şey vardır. Doğru teknikle etkili bir şekilde yapmayı bilmiyordur. Her şey içgüdüseldir. Ve içgüdüler motosiklette düşmanınızdır.
Dolayısıyla önce yol eğitimi almak, ardından günübirlik sürüşlerle bu eğitimde öğrenilenleri pratik etmek gerekli. Böylece sürüş kondisyonunun da artmasına olanak tanınmış olur. Sürüş kondisyonunuzu, sürüş tekniğinizi daha iyi değerlendirmeniz için forumdan veya başka yerden arkadaşlarınızla bir günübirlik sürüş yapın. Yol eğitimi almış ve sizden daha tecrübeli sürücülerin nasıl sürdüğüne bakın, ne kadar yorulduklarına bakın. Kendinizle kıyaslayın. Günün sonunda ne kadar yorulduğunuzu değerlendirin. Gün boyu tehlike yaşayıp yaşamadığınızı inceleyin. Neden bu tehlikeleri yaşadığınıza bakın. Günün planlanan saatte başlayıp başlamadığına bakın. Sürüşün istediğiniz zamanda bitip bitmediğine bakın. Gecenin bir yarısı, yağmur altında bilmediğiniz bir yolda "Artık bu sürüş bitse de varsam," diye sürüş yapmak zorunda kalabileceğinizi düşünün.
Benim senden şikayetçi olmam için bir sebep yok hocam. Ben söylemem gerektiğini düşündüklerimi sana ilettim hepsi bu. Benden bu kadar. Yetişkin insansın. Alacağın karar senin kendi sorumluluğun. Belki de ben yanılıyorumdur. Kendi beceriksizliklerimi herkese mal ediyor, kendi yapamadıklarımı kimse yapamasın istiyorumdur içten içe... Neticede bir şeyler başaran insanlar hep benim gibi uyarılarda bulunanları dinlemedikleri için başarabiliyorlar. Mesela Nevşin Mengü, Korkma adlı TEDx konuşmasında bunu anlatmış. Hayırlı sürüşler olsun.
Sayenizde eğitim ve kısa turlara ikna oldum çıkmadan avrupaya bunun için teşekkürker.. ama inatçıyım gibi bu konuda belki rotayı kısaltıp dinlenmeleri arttırabilirim...
Eğitim desteği için rahatsız ederim sizleri ilerde👍
---------- Mesajlar birleştirildi - 22:18 ---------- bir önceki mesaj zamanı 22:02 ----------
Bence de güzel tespit... motordan veya ülkelerden çekinmiyorum, kendimle ilgili eksiklikler var onun üzerine eğileceğim👍👏👏
Tek mi çıkacaksınız, motor modeli?
Arkadaşlar,merhaba,motosikletle yurtdışı tur malesef bizlere hem çok zormuş gibi aktarıldı,aslında hiçde öyle değil.2015 te yalnız başıma avrupada otoban dışı yollar yani dağ köy yollarından 1 ay 13 ülke gezdim.fakat aslında sonradan farkettimki tır şoförü gibi gezmişim
vay bee gecen sene turu daha henuz yapıp yapamayacagım belli degilken attıgım mesaj cıktı kkarsıma...
buarada evet gerceklestirdim o rotayı.. ufak tefek degisiklikler olsada kabaca rota oydu...
ve arkadasın dedigi gibi avrupa ya cıkmak zor degil.. önemli olan karar vermek...
selamlar...
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
