hocam biz ballı tayfayız antalyada.burda motor sürme sezonu benim için net 11 aydır.o kestiğim 1 ay için diğer arkadaşlar bana tabiki güler ama heralde. türkiyedeki en uzun 2 teker kullanılan bölgeler muğla antalya alanya mersin civarı olduğunu düşünüyorum.ankarada aralıkta ocakta allahın ayazında bi hazırlıksız motor sürmen gece yatağa işemekle sonuçlanır hocam
enduro kullanmanin mantigi nedir? hic anlamiyorum enduroculari demek gibi birsey bu. endurocu adam gezmeyi sevmezmi meraktan soruyorum ebdurocular aralikta felan neden kamp yapmiyor gibi bise.
ben kisinda ruzgar fazla degilse binerim kullandigim makina 600 ustu race makina ve keyif aldigim hiz 200+ 250 270 vs. simdi ben kisin yamurda veya asiri ruzgarli bir havada bu hizlara cikarsam sonum ne olabilir? anliycagin yagmurda motoruma acirim karda sende cikamazsin asiri ruzgarda buyuk sorun bunun disinda 13-14 derece ustu bende cikiyorum. umarim merakinizi biraz olsun azaltabilmisimdir.
---------- Mesajlar birleştirildi - 00:55 ---------- bir önceki mesaj zamanı 00:47 ----------
10 numara cevap olmus.meendis adlı üyeden alıntı
Paketçilik yaparken gözümü kırptığım bir anda kirpiklerim birbirine yapıştı ve elçiklerin içinde kar eldiveni takmama ragmen donan parmaklarımla birbirine yapışan kirpiklerimi ayıramadığım için buzun üzerinde hakimiyeti kaybedip düştüm
Neden binmediği anlatabilmişimdir umarım... kısaca bırası Angara
* Kışın da sürebilmek için gerekli ekipman maliyetini karşılayamamak( lastik, kışlık hisli eldiven, windstopper, bot, sıcak tutan motosiklet pantolonu, zamanla buğu tutmama özelliğini kaybetmeyen bir kask)
* Islanınca vardığım yerde kıyafetlerimi değiştirebileceğim veya ıslak yağmurluklarımı koyabileceğim bir yer olmaması
* Bulunduğum şehrin trafiğindeki 4 teker sürücülerinin yağışlı havada uygulamaya çalıştığım defansif sürüşe ( azalan hızım, artan fren ve takip mesafesi) hiç müsaade etmemesi
* Tüm camları buğu kaplanan otomobil ve minibüslerin yapacakları hakkında önsezide bulunamamak
Tüm bunlara rağmen kuru ve soğuk havalar ( Eylül sonrası) en keyif aldığım havalardır. Ekipman terletmez, serin hava motosiklete iyi gelir vs.
İlk zamanlar herşeye rağmen kullanırdım motosikleti yağmur kar kış hiç farketmez! Ama bu kış içimden gelmedi 3 ay yatırdım motoru nedenmi çünkü ankara kışın o kadar soğukki el ve ayak parmaklarımın diğer yandan göğüs bölgesindeki soğuğun verdiği acıdan motosikletten keyf alamıyordumki aklım hep donmak üzere olan bedenimdeyken.. motosikletin üzerinde titreyerek gitmenin kendime eziyet olduğunu farkettim ve bu kış binmedim. Antalya gibi biyer olsaydı kesinlikle binerdim.
Önceden 1c ve altında kontak çevirmezdim sadece, ne kadar çok kullanırsam o kadar güzel dışarda başka motosiklet olmuyor falan..
Fakat sonra 4c altında kontak çevirmemeye başladım.Aynı şekilde sağanak yağış ve 30-35 üzeri rüzgarda da keyif vermiyor kuru ve rüzgarsız hava gibi..Toplam 9-10 ay civarı binebiliyorum bu şartlarda motosikleti depoya koymuyorum hiç havasına göre biniyorum.
Dogayla savaşmaya gerek yok bence.Öyle böyle değil çok sağlam ekipman istiyor hele sıfır derecelerde. Soğuk delikanlılığa gelmiyor Konya ve Ankaradakileri hemen anlıyor insan..Özetle mantığı kendine eziyet etmemek diyebilirim.
Ayrıca 0c ve -havalarda motosiklet kullanmak bünyenin alt tarafına zarar verir diyorlar orta vade, soğuktan damar genişlemesi v.s. O riske değmez
Yaz kış önemli değil. Önemli olan yolun durumu. Yol kuru ise motora binerim. Islak zeminde kışın buzlanma olabilir, çamur olabilir,veya öndeki aracın tekerinden sıçrayan çamur kaskınızı montunuzu çamura bular. Böyle yol durumlarından metrobüs daha güvenlidir. Zorlamaya gerek yok.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
