Çılgın yağmurda karamürselden gölcüğe geldim. Gram ıslanmadım. Hatta çok dikkat ettim eldivenlerim bile nemlilik diyebileceğim değerde çok az ıslanmıştı. Onun da sebebi kırmızıda durmamdı.hachiko adlı üyeden alıntı
X9un rüzgar ayrodinamisi mükemmel. Durmadığım sürece kaskım hariç ıslanmayacağımı biliyorum
Egzost kapağı boyama işi tamam. Ben sonucu beğendim.
aynı şeyleri yaşıyoruz kardeşim.bende de bi çinli var harap halde aldım son halini insanlara gösterdiğimde aşık oldular.ama fazla harap motor alırsan,benim gibi hurda fiyatına satarsın.uğraşmak zevkli iştir.her zaman uğraşacak kendine brşeyler bulursun.ama çıklmaz hal alacak kıvama geldiğinde lanet olsun deyip satarsın zararın inşAllah olmaz
İlla ki zararım olacak. O yüzden satmayı düşünmüyorum. Motorum binilecek kıvama geldi derken şimdi de rolanti sorunu başıma çıktı. Rolanti devrim motor sıcak ya da soğukken fark etmeksizin 1600devirde kaldı. Yakıt tüketimim sakin kullanımda 6litreyi gördü. Servisi aradım bugün gaz kelebeğine falan bakacaklar. Anlam veremiyorum 4 litre yakan motor şu an nasıl 6 litreleri zorluyor?
Eski motor ilk başta eğlenceli ama hevesimi kursağımda bıraktı. Servise gitmekten motoruma adam akıllı bilemiyorum.. Yakıt konusuna canım baya sıkkın şu an yalan yok...
dediği gibi gaz kelebeği ilk etken.yerinde olsam ne ustalara ne servise giderim madem öğrenmeye heveslisin kendin yap.ben 5.kattaki evime motor bloğunu çıkarıp her parçasını elden geçirdim.kaporta kırıkları çatlakları boyaları herşeyi evimde yaptım aşırı eğlenceli ve huzurlu birşey motorla uğraşmak.
4 teker hastası,2 teker aşığı,tek teker hayali
moral bozmak gibi olmasın ama maalesef bu hep böyle olmak zorunda.
Ne kadar uğraşırsanız uğraşın bir tarafını düzelttikçe bir yeri bozulacak bu zıkkımın.
A'dan Z'ye komple bir restorasyon yapsanız ki maliyetine belki bir x10 alınır yine de sorun çıkarmaya gebe olacak.
Eski araçla uğraşmak otomobil olsun motosiklet olsun gerçekten zor. Sınırsız kaygısız bütçe olsa tamam ama zaten olmadığı için bu motorları adam etmeye çalışıyoruz o da olmuyor.
2000 yılında 65 model bir vosvosla uğraşıyordum, en son bir gün sanayide üstüm başım batmış elimde konjektör mü kollektör mü ne bobinci ararken kendi kendime söylenirken konuşurken buldum kendimi
Dedim sinir stresten bu araba benim akıl sağlığımı etkileyecek. Hemen toplatıp sattım kurtuldum.
Motosikletten aldığınız keyfi öldürdüyse satın uğraşmayın derim. Dada küçük hacimli ama çok daha yeni bir scooterdan daha fazla keyif alabilirsiniz.
Elin alet tutmuyor ise böyle bir işe girişmek büyük risk. Bir de motorun nerede yattığı çok önemli açıkta yağmurda güneşte kalmış makinalar sürekli sorun çıkarabilir. Ben o yönden şanslıyım hep atölye içinde muhafaza edilmiş.
Dış görünüş ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Peugeot sport sticker yaptım. Lastikleri boyadım. Ön cama küçük bir aparat daha yapıp sallanmayı kestim. Bir kaç küçük iş daha kaldı.
Tek kelimeyle Harika bir motosiklet. Salı günü ktm rc250, duke 200, nc 750s ve nc 750 dct sürüşü yaptım. nc serilerine özellikle dct ye bayıldım. Tam istediğim gibi uysal ve rahat. Ama bagaj hacmi rüzgar ve yağmur kesmesi benim motor gibi değil. Valla nazar değmesin şimdilik her şey yolunda. Mustafa da halleder sorununu çok büyük bir şey değil bence çözülür. Makina sağlam.
Bu tarz işle ugraşıyorsan elin anahtar tutacak ,
Sana az yardımı olacak bir abin yada kardeşin olacak şu kontrayı tut falan için. Tek yapamazsın her şeyi.
Biraz sanat estetik zevkinde olacak mesela iki kabloyu bir birine dolayarak ek yapmayacaksın nasıl olsa ben yaptım bilirim arızasını dersen sadece sen binebilirisin başkası binemez.
Mekanikden ve elektirikten az çok anlıyacaksın sana bozuk denen parça söküldügünde gerçekteden bozuk mu sağlam mı ustanın yüzüne söylüyebileceksin.
Ufak tefek işlerini kendin yapacaksın onun için aletin edavatın olacak
İyi bir ustan olacak..
Yerin olacak( bu işler ile ugraşmak için garaj atölye gibi)
En önemlisi bunlar için zamanın olacak ..Hatta bu birinci madde ZAMAN ....Yukarda saydıgım bazı maddeler dış kaynak kulanımı ile sağlanabilir ama ZAMAN olmaz, zaman yoksa bu işlere hiç girmeyeceksin..
Ama bu saydıklarım varsa keyfine doyum olmaz çok zevkli bir iştir
Valla hocam kullanım kitapçığı var elimde. Bakıp yapmayı çok istiyorum ama ince bir detayı kaçırırsam eldeki bulgurdan olabilirim. Bu yüzden tamirciye gitmeyi düşünüyorum. Bozsa da o adam yapar ama ben bozarsam nasıl yapacağımı bilmiyorum.. Keşke azıcık anlayan birisine rast gelsem bana öğretse. Bazen bi motosiklet tamircisinde çalışmayı çok istiyorum öğrenmek adına ama maalesef mümkün değil.
---------- Mesajlar birleştirildi - 14:57 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:54 ----------
250cc işimi rahatlıkla görürmüş. Bende de 75 bombe vardı. Ben de sizin gibi durumlar yaşadıktan sonra (para var parça yok, parça var usta yok, usta var iş yapmıyor kısır döngüsü) direk sattım. Şimdilik bu motora olan aşkım sönmedi. Canıma tak ederse tabiki de satarım ama şimdilik gerek yokmoral bozmak gibi olmasın ama maalesef bu hep böyle olmak zorunda.
Ne kadar uğraşırsanız uğraşın bir tarafını düzelttikçe bir yeri bozulacak bu zıkkımın.
A'dan Z'ye komple bir restorasyon yapsanız ki maliyetine belki bir x10 alınır yine de sorun çıkarmaya gebe olacak.
Eski araçla uğraşmak otomobil olsun motosiklet olsun gerçekten zor. Sınırsız kaygısız bütçe olsa tamam ama zaten olmadığı için bu motorları adam etmeye çalışıyoruz o da olmuyor.
2000 yılında 65 model bir vosvosla uğraşıyordum, en son bir gün sanayide üstüm başım batmış elimde konjektör mü kollektör mü ne bobinci ararken kendi kendime söylenirken konuşurken buldum kendimi
Dedim sinir stresten bu araba benim akıl sağlığımı etkileyecek. Hemen toplatıp sattım kurtuldum.
Motosikletten aldığınız keyfi öldürdüyse satın uğraşmayın derim. Dada küçük hacimli ama çok daha yeni bir scooterdan daha fazla keyif alabilirsiniz.
---------- Mesajlar birleştirildi - 14:59 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:57 ----------
Aynen ufak tefek her ikinci el motorda başıma gelebilir. Bakalım inşallah başka bişi çıkmaz başıma
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:00 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:59 ----------
Nasıl durur hayal edemedim. Bence en güzel renk koyu mavimsi gri.
Mustafa getir benim atölyeye parçalayıp yapayım motorunu. Şaka bir yana senin motorun güzel sen çok pimpiriklisin. Olur öyle takma kafana, yolda bırakmıyor accık az yakıyor, baktırırsın ona da. canım kardeşim.Valla hocam kullanım kitapçığı var elimde. Bakıp yapmayı çok istiyorum ama ince bir detayı kaçırırsam eldeki bulgurdan olabilirim. Bu yüzden tamirciye gitmeyi düşünüyorum. Bozsa da o adam yapar ama ben bozarsam nasıl yapacağımı bilmiyorum.. Keşke azıcık anlayan birisine rast gelsem bana öğretse. Bazen bi motosiklet tamircisinde çalışmayı çok istiyorum öğrenmek adına ama maalesef mümkün değil.
---------- Mesajlar birleştirildi - 14:57 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:54 ----------
250cc işimi rahatlıkla görürmüş. Bende de 75 bombe vardı. Ben de sizin gibi durumlar yaşadıktan sonra (para var parça yok, parça var usta yok, usta var iş yapmıyor kısır döngüsü) direk sattım. Şimdilik bu motora olan aşkım sönmedi. Canıma tak ederse tabiki de satarım ama şimdilik gerek yok
---------- Mesajlar birleştirildi - 14:59 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:57 ----------
Aynen ufak tefek her ikinci el motorda başıma gelebilir. Bakalım inşallah başka bişi çıkmaz başıma
Bunların çoğu bende yok. Bakalım bi maceradayım, sonum hayrolsun...
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:04 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:02 ----------
Aynen abi. Şu an 1 lt fazla yakmasından başka sorunu yok çok şükür. Alet nankör değil. Verdiğim paranın karşılığını rahatlıkla alıyorum
---------- Mesajlar birleştirildi - 21:32 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:04 ----------
Yeniden merhaba arkadaşlar. Sanırım biraz panik yapmışım.
Rolantim bence hala yüksek. (1600 devirde ve hiç inmiyor.) İnternetteki x9 500 motosikletlerin videolarda rölanti devri 1000 civarında olduğunu gördüm. Rolantisi için kadıköy motora gidicez bakalım. Acaba gerçekten sorun var mı? Aklıma bir ihtimal daha geliyor. Acaba gösterge hatalı mı gösteriyor?
Bugün yolculuk esnasında rahat durmadım arkadaşımın çalıştığı bir yer vardı. Oradaki usta da bi görsün dedim. Çalıştırdı dinledi, rolantisi normal, sonuçta bu tek silindirli bir motosiklet dedi. Boğaz ya da gaz kelebeğinden yapmaz mı dedim öyle olsa motor devir tutmaz ve rolantin daha fazla olur dedi. Sesinde hiçbir sıkıntı yok biryere götürme motorunu dedi (yabancı olduğumu biliyor benim ustam değil)
Sonuç olarak 45 litre topcase ve inik arka tekerlek ve kalitesiz yakıtın tüketimi yaklaşık 1.5 litre kadar artırması beni şoke etti diyebilirim. Rolanti sorunum göstergeye göre ve (bence de) var ama motorumun çalışmasında bi anormallik sapıtma, devrinde acelecilik vs yok. 1600 devirde stabil şekilde çalışıyor. Dediğim gibi acaba motosiklet normal de gösterge mi bozuk? Ya da videodaki motosikletlerin rolantisi mi düşük?
İstanbul'a yarın dönüyorum nasipse. Haftaya bi Kadıköy motora uğramayı planlıyorum. Sorularımın cevaplar orada. Bakalım beni neler bekliyor?
Okuduğunuz için teşekkürler, tekeriniz düz bassın. Görüşmek üzere.
Benim rölanti bu şekilde 1200 civarı
Aynen abi olması gereken o. Benimkinin de devri ısındıktan sonra öyle düşmesi gerekiyordu. Egzosu yaptırmadan önce motor ısınır ısınmaz düşüyordu ama egzosu yaptırdım (ya da öyle denk geldi) ne olduysa bi daha devir düşmedi. Bakalım kadıköy motor ne diyecek?
Merhaba arkadaşlar. Sonunda bir vakit buldum ve dedim ki bu sefer motorun bagaj telini takacağım.Önce gittim Koçtaş'a bir lokma takımı aldım. Sonra işe koyuldum.
Derken sökmeye başladım. Seleye yani motorun yarısına kadar sökme işi baya basitti. Ama iş o benzin kapağı kısmına gelince baya sıkıntılar çıkmaya başladı. Çünkü karenajın neresi geçmeli neresi vidalı anlamak çok zamanımı aldı. Tam sökmek ve geri takmak 4.5 saatimi aldı. Bu kadar uzun süreceğini hiç tahmin etmezdim.
Sorunlu kısım bu parçaydı. Sağ tarafa giden kabloyu değiştirmem gerekti. Kablo içeriden tel tel kopmuştu fakat ellerim çok kirlendiği için kopuk teli söktükten sonra çekemedim. Kusuruma bakmayınız.
Önce ön tarafı sökmeden bu işi halledebilirim diye düşündüm 1 saatlik uğraşın ardından pes ettim. Çünkü ön karenajı böyle sökmezseniz, kabloyu takabilmek için sağ karenajın ordan elinizi sokmaya kalksanız o kadar dar ki, çocuk falan belki elini tam olarak o deliğe sokup onu oturtabilir. O kadar dar yani. Kesinlikle el dönmüyor. Parmak manevrası falan imkansız. Radyatörle şase arasına eliniz sıkışıyor ve hareket ettiremiyorsunuz. Haliyle arkadan kabloyu sokmak imkansızlaşıyor. Kablonun ucunu öndeki açma mandalına bi şekilde ıkına sıkına tam taktım bu sefer kablo kısa geldi arkayı takamadım. Sonra biraz parçayı penseyle eğdim büğdüm taktım fakat öyle lanet birşey ki şayet yerine tam oturmazsa kastırıyor ve bagaj kapagının açık kalmasına neden oluyor. Arkayı tam oturttum, mandal kısmındaki tel tam oturmadığı için bagaj diline bağlı tel kastırdı kapanmadı.Telin kısa geldiğini falan düşünmeye başladım. Dedim hay sizin vereceğiniz tele... Ama gıcık oldum du bakiim dedim ben bunu adam akıllı takacam lan! Tel kısaysa da aldığım yere bir fırça mesajıyla parçayı geri gönderecem. Sonra resimdeki gibi ön konsolu sökmek için baya cebelleştim. Elim alttan rahat girdi ve cuk diye telin iki ucunu da taktım. Sonra konsolu yerine itip taktım mandala bastım tık diye attı. Tamam dedim bunu yapmamı istiyormuş.
Teli takmak için aynalar, ön far, sağ ön ve arka yan karenaj, sele, arka akü koruma karenajı, ön karenaj, alt karenaj, depo karenajı, sağ tutamak, çanta demiri, sağ paspas ve ön konsolu söktüm. Motorum hakkında ne nerde ve nasıl ulaşırım diye pekçok şeyin yerini öğrendim. Şimdi kafam daha da rahatladı...
Okuduğunuz için teşekkürler. Tekeriniz düz bassın.
Yeniden merhaba arkadaşlar. Bugün itibariyle pazartesi günü bakıma verdiğim motorumu teslim aldım. Motorum hava filtresinden (çok fazla) yağ atmıştı ve rolantisi 1600deydi. Pazartesi günü motorumu Kadıköy motora verdim. Yapılan bakımlar:
Yağı Motul 5-40 ve yağ filtresi değişti,
Hava filtresi kutusu sökülüp temizlendi, hava filtresi temizlendi (değişime ihtiyacı yokmuş dediler, gerekiyorsa değiştirin dedim, gerek yok dediler.)
Gaz kelebeği sökülüp temizlendi. Yanlız şöyle bir ayrıntı var. Gaz kelebeğine ulaşmak için kafa karenajı hariç tüm karenajları sökmüşler. (sele altı bagajı dahil.)
Ustamın söylediği sıkıştırarak (performanslı) kullanmak ve yanlış yağ kullanma (motul 10-30 koymuştum, 5-40mış) sonucu yağı hava filtresine kusmuş. Gaz kelebeğine kadar motor yağ olmuş. Araştırdım soruşturdum skuterlerde rastlanabilen bir durummuş.
Bu bakımlar yapılınca motor resmen daha da kendine geldi. Gidişi daha güzelleşti ve hararet artma süresi bariz düştü. Nasipse bu cumartesi (15.07.2017) günü İnşallah Denizliye doğru yola çıkmaya hazır...
Ustaya sordum dedim içini açtın baktım. Nesi var nesi yok? Dedi hiçbirşeysi yok. Bu saatten sonra sadece bin ve gez. Memleketten döndüğünüzde kayışınıza bakarız, gerekirse değiştiririz dedi. (içindeki kayış yan sanayi çıktı) Bu kadar masraf ettim artık binmek farz oldu...
Sonuç olarak fena para bayılmadım ama yine oradan memnun ayrıldım. Kadıköy motoru seviyorum. Sanırım servis kalitesi yüzden bundan sonraki motorum da italyan olacak.
İstanbul-Yalova-Bursa-Balıkesir-Manisa-Denizli rotası boyunca kask kameram ve telefonumla çekim yapmayı planlıyorum. 10 gün boyunca motorumla gezdikçe kamerama takılanları sizlere aktarmaya çalışacağım. İnşallah Kazasız belasız sağ salim aranıza dönerim.
İnşallah şimdiden hayırlı yolculuklar. Topçular'da feribot'tan inince yaklaşık 20 km sonra Süpürgelik rampasını tırmanırken, sol tarafta Esadiye köyü var. Anayoldan sapınca hemen sağınızda iki tane ağaç var.(Bayram tatili dönüşünden fotoğraflarını ekliyorum.) Altı oturup dinlenmeye çok müsait. Balıkesir'e gidip gelirken hep durup bi mola verir, yarım saat takılırım. Tavsiye ederim.
Yeniden merhabalar. Haberler kötü. Dün yapılan bakımın ardından sabah motoru çalıştırmaya kalktım çok zor çalıştı. Varyatörün üstü yine yağ olmuştu. Aradım Kadıköy motoru manyetodan olabilir dedi. Maslak merkez motoru aradım yüksek ihtimal sekman dedi. Tahmini masraf 1000-2500tl çıkar dediler.
Sonuç olarak bu motorun adam olmayacağına kanaat getirdim. İtalyan aygırları sanırım ömürlük değiller. Bi çaresine bakıcam.
Motosikletten soğuma noktasına geldim o derece...
Ben de sabah 930 da istanbuldan kastamonuya doğru ya çıktım. Gölyaka çilimli de varyator kayışı koptu. Orada küçük bir tamirciye sığındım. Tabii ki kayış yok. Varyatoru söktüm. Istanbula geri döndüm. Evdeki yedek iki kayışı aldim tekrar motora gidiyorum. Amca dükkanda bekliyor saolsun. 15 im yolum kaldı. Bakalım nasıl olacak
Macera devam ediyor.
---------- Mesajlar birleştirildi - 21:05 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:04 ----------
---------- Mesajlar birleştirildi - 21:07 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:05 ----------
---------- Mesajlar birleştirildi - 21:09 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:07 ----------
Şu an bu konu içerisinde 4 kullanıcı var. (0 üye ve 4 misafir)
