Merhaba arkadaşlar. Bazılarınız okumuştur. Yeni motorum CBF 150'yi başabaş takasla aldığım bir Piaggio X9 500. Bu konuyu açtım çünkü sanırım bu motosiklet beni bayaaa uğraştıracak. Ben de aramızdan bazı arkadaşlarımızın bu tarz şeyleri (benim gibi) okumayı sevdiğini düşündüğüm için yaptıklarımı gün be gün bu başlığa yazmayı uygun gördüm. Yapabildiğim kadarıyla resim yüklemeye çalışacağım. Henüz elimde resim yok. Bundan sonra bolca çekmeye uğraşacağım.
Yazı dizime başlarken hemen belirtmek isterim ki "CAHİLİM, MOTOSİKLETTEN ZERRE ANLAMIYORUM, YAZDIKLARIM YAPTIKLARIM TAMAMEN CEHALETTEN". Lütfen bu sözümü dikkate alarak okuyunuz ve değerlendiriniz. Yazdıklarımın bir kısmı doğru ya da yanlış olan tecrübelerimden çıkardıklarımdır. Katılıp katılmamak size kalmıştır. Katılmazsanız dünyanın sonu değildir.
Yazıma başlarken şu soruyu sormak istiyorum.
Eski araç günlük kullanım için alınır mı?
-Bakımları tamsa, herşeyi zamanında yapılmışsa ve siz de süregelmiş düzeni koruyacaksanız bence tabiki alınır.
Peki eski ve her parçası orjinal araç günlük kullanım için alınır mı?
-Alınır ama bayaaa uğraştırır. Çünkü heryeri orjinal, yani eski, yani değişmesi gereken parçalar değişmemiş, yani uğraşacaksan, yolda kalmak dahil herşeyi göze almışsan bence alınır.
Sanırım ikinci olanı yaptım, ama cidden emin değilim. Motora bakımsız diyemem çünkü gidişi şahane, çok absürt bişi yok, ama bakımlı da diyemem şu an muhtelif sıkıntıları var.
Başıma gelenler hususunda en baştan başlayalım.
Motoru aldım, alır almaz çok sevdiğim bir abimin tanıştırdığı bir motosiklet ustasına (kendisine artık asırlık motorcu diyorum) motosikletimi bıraktım. Baştan söyleyeyim "Asırlık usta"yı asla deşifre etmeyeceğim, boşuna sormayın.Beni tanıştıran abi ona yine de güvenmememi söylemişti. Kendisi babasıyla çalışmış ve cidden iyi bir ustaymış. Ama buna rağmen ben onun bu sözlerini çok iplemedim denilebilir. Tamirci ustamız (asırlık motorcu) genç sayılacak orta yaşlı, fırlama takılan, çocukluktan yetişme, poşette gelen chopperları racingleri (sözde) yeniden yola çıkaran bir zat. Motosikleti teslim ederken dedim ki:
-Ustam bak ben motosikletten pek anlamam. Bu motor bundan sonra sende. Bu motoru da gösterecek ustam yoktu direk aldım.
*İyi etmişsin kardeşim temiz motor.
-Sen şunun bi sağına soluna bak bakalım bişi var mı? Yağını motul koy, yağ filtresini hava filtresini değiştir, varyatörüne kayışlarına bak bakalım ihtiyaç var mı? Elin değmişken al şu malzemeleri arka diski ve balatasını da değiştir. Son olarak şanzuman yağını değiştir. Tamam mı?
*Tamam Mustafa kardeşim ben halletçem.
Ertesi gün oldu motoru almaya gittim motor toplanmış güzel duruyor. Ustam naaptın? Herşeyini hallettim Mustafacım hiç kafanı yorma bas marşını koy benzinini git. Peki dedim sürmeye başladım. Teslim aldığım an fark ettim söylediği ekstra birkaç şey vardı yapmamış. Fren hidroliğini yeteri kadar koymadığı için arka fren ilk sıktığımda hiç yoktu, yağını bastıra bastıra söylediğim halde motul yerine, sözde motul fabrikasının arka penceresinden çıkan ionix diye bi yağla değiştirmiş, filtreleri asla ellememiş. Varyatöre bakmamış, hatta bence frenleri bile test etmemiş. (sonradan anlıyorum) Bu herife de çıkardım peşin 190 TL verdim. (siz yapmayın arkadaşlar, tanıdık da olsa bırakın eşek gibi çalışsın en son parayı verin. Ben ettim bi salaklık.) 190tlye disk değiştirdi, sözde antifiriz eklemiş, arka diski ve balatayı değiştirmiş (malzemeler benden o sadece işçilik yaptı), biraz da fren hidroliği koymuş ve sözde şanzuman yağımı değiştirmiş. Geri kalan hiçbirşeyi yapmamış. Geri gittim frenler tutmuyor diye. Adam ötmeye başladı şunu bunu yapmadım diye. Eee Mustafa 190 liraya bu kadar oluyor demesin mi. Sen servise gitsen bunlar için 500 lira alırdı diyip beni salak yerine koymaya çalışmasın mı? Sanki ben hayatımda hiç sıfır motosiklete binip servise gitmedim. Neyse yaptım dediği pekçok şeyin yalanını zaman içinde rahatlıkla ortaya çıkardım. Varyatörü sökmemiş, şanzuman yağını ve hatta bence motor yağını bile değiştirmemiş! Yahu anlamam dediysem o kadar da değil.
Bu musibetten sonra dedim ki başlarım sizin gibi usta bozuntusuna ben yapıcam ulan! Öğrencem! Zaten öğrenmeye niyetli olduğum için bu motoru aldım. Uğraşçam dedim ve uğraşıyorum da.
Motorun eski sahibi sağolsun bana bazı siteler önerdi oralardan orjinal parça kataloğundan birkaç eksiğini temin ettim. Yağlarını, yağ filtresini, hava filtresini yeniden değiştirdik. Bu esnada gördük ki zaten Asırlık motorcu hiç ellememiş.
Bu motora dair ilk öğrendiğim şey aküsünü değiştirmek olmuştu. Motor çok yattığı için aküsü de ölmüş, lastikler çok iyi değil, göğüslük torpido falan biraz soluk vs.
Sonra ben bu pazar günü gittim bu soluk lastiklere orjinal havasını bastım. Önler 32 arkalar 35. Arka lastikte yama vardı. O havayla İlker abimle güzel bir Kocaeli turu yaptık. Bu onların son yolculuğuymuş...
Akşamüstü işten çıktım, yoğun trafik vardı. Motor dur kalkta baya ısındı. Hararet artmadı hatta yarıyı geçmedi ama ön varyatörün oradan böğürmeler, motorda titremeler vs gırnata. Vardım lastikçiye. Dedim sanırım buradan çıkamaz bu alet. Al sen bu parayı biran önce değiştir lastiği ki kadıköye tamirciye yetişeyim. Arkayı söktüler değiştirdiler, ama nasıl yağmur yağıyor. Haliyle yetişmedi saat oldu 6 çeyrek. Öne geçtiler dediler ki:
*Biz bunu sökemiyoruz.
-Hö, nasıl yani?
*Vida ağzı yalama olmuş. Bunu kaynakla açacaklar sonra gelin takarız.
-Peki.
Aldım motoru sahil yolu tenhadır diye oradan Pendiğe doğru gideyim dedim. Tam yolda gidiyorum kırmızı denk geldi, Bu arada yol açık olduğu için midir bilmem böğürmeler kesildi ama yine yoğun trafiğe girersem artıyordu. Neyse durdum kırmızı ışıkta, yine yağmur var hafiften. Fıtı fıtı aralardan geçtim durdum ışıklarda en önde, sağımda mavi bir imprezza. Damarlarım kabardı dedim ben bi kalkarım var ya.. Derken 3, 2, 1, yeşil yandı gazı hafiften kavrasın diye verdim, motor kalktı derken birden öksürmeye başladı. Baktım gaz yemiyor. Sonra baktım gaz kolu çalışmıyor. devir saati 10 binlerde falan geziyor sapıttı iyice yanlış gösteriyor. Sonra baktım alarm yazısı çıktı, çıkar çıkmaz motor şamandıra gibi yolun ortasında kaldı. Kendimi attım sağa bir şekilde Ya Bismillah kontağı çevirdim hiçbir ışık belirti vs yok. İki üç derken baktım elektrik geldi. Tam basçam marşa yine komple gitti. Bi daha son bir iman gücü açtım kontağı bastım marşa, Tuzlaya kadar sıkıntısız geldim.
Bugün muhtelif işlerim vardı. Önce gittim o yalama vidayı söktürüp ona uygun vida bulup taktım. Diske çapak sıçradı, temizlemekle uğraştık çok bişi değişmedi. Neyse sonra tavsiye edilen bir tamirciye bakmaya darıcaya gittim, adam ameliyat olmuş elim boş döndüm. Tüm gün varyatörden ısınmaya paralel böğürme inilti vs muhtelif sesler gelmeye devam etti. Çıkışta dedim İlker abimi özledim bi gideyim yanına. Bugün de motor yağmurdan full çamur olmuştu, biraz sohbetle motoru yıkadık ettik. Sonra dedik ki varyatör kapağını sökelim. Vida o kadar sıkışmış ve o kadar paslanmış ki, çevirmemle yalama olması bir oldu. Dedim içimde bizim asırlık usta bunu da sökmemiş, bu da yalan.
Aradım İlker abiyi direk zaten nerde kaldın diye açtı telefonu
İte ite güvenli biryere çektik ve en son hala motorda elektrik yoktu. Bagajım elektrikli açılıyor. Bagaj telim kopuk, aldım ama değiştiremedim o yüzden Karenajları söküp, tele ulaşıp akünün durumunu göremiyorum.
Belki de bir yolu vardır, bakıcaz...
Yarın immobiliserli yedek anahtarıyla gidip yeniden çalıştırmayı denicem. Çalışırsa ne mutlu bana, çalışmazsa artık bakıcaz çaresine.
Değerli arkadaşlarım okuduğunuz için teşekkür ederim. Bişiler yaşadıkça buraya yazmaya devam edeceğim. Biriktiği için bu kadar uzun oldu. Umarım sıkılmamışsınızdır
Esenlikle kalın...
mete_han adlı üyeden alıntı
