metalman adlı üyeden alıntı
Motosiklete binmek hep hayalimdi, 25 yaşımda A sınıfı ehliyet aldım, ama motosiklet alamadım bir türlü, aile baskısı, sonra maddi imkansızlıklar, evlilik çoluk çocuk derken geçen sene arkadaşlarımın gazı ile aldık bir 250cc chopper.
O kadar hayal et falan hiç umduğum gibi değilmiş. Özellikle soyunma giyinme faslı beni benden aldı, giyin soyun kafada 1500gr kask, deri mont. Durunca yanarsın gidince donarsın, Ankara da 6 ay binemezsin, ikide bir zincir yağlarsın, otomobilerin arasından öyle rahat sıyrılamazsın chopper ile araba gibi beklersin, silip parlatmayınca çirkin durur sürekli el bezde, motor güneşten yanar için cız eder, yağmurda ıslanır için cız eder, kapalı garajın yoksa branda ile motoru koruyacaksın ama en az 20 dakika eksozun soğuması gerek, vergisi algısı sigortası, montu kaskı eldiveni, hanım binemez korkar, seni de bindirmez, bir yere gidip gelsen surat bir karış.
Sattım kurtuldum, bir senedir öyle büyük bir yük varmış ki sırtımda anlatamam. Amatör bisikletçiyim, fitness yapıyorum ama motor bunların zamanından da çalıyordu. Şu an kuşlar kadar hafifim bisikletime binmek istiyorum. Burada okuyorum ev iş arası 6 km ne alsam, bisiklet al kardeşim ne gerek var motora? Ben ettim sen etme.
40 yaşında bu işlere kalkışırsan böyle olur, neyse sattık kurtulduk, denemiş olduk. Tekrar motor alırım belki, ancak küçük bir kasabada yaşayabilirsem, ufak bir scooter, kafada yarım kask o kadar.
Kendi adıma böyle hissediyorum.