Geçen cumartesi İstanbul'da ehliyet sınavı yapıldı. Sınava girenler yazalım, ardımızdan gelenlere yazılı bilgiler bırakalım diye bu başlığı açtım. Hem de motor aldıktan sonra daha hiç binmeden ehliyet alma sürecimi anlatmış olayım.
Ben de geçen cumartesi A sınıfı ehliyet sınavına girip sınavı geçtim. Sürücü kursunun eğitimlerinde ilk gün 125cc ybr ile parkuru aa bisiklet gibiymiş bu da kolaymış diye diye turladım ardından 200cc pulsara binince aaa motor böyle birşeymiş deyip sonrasında bu da kolaymış diye diye parkurda turladım. ikinci gün yine pulsarla biraz turladıktan sonra Honda CBF500'e bindim. İşte o zaman gördüm motor neymiş. Hem ağır güçlü. Onunla da güzel güzel turlayıp aaa dengeliymiş bu da kolaymış modunda turlayınca rahatladım. 3. gün pulsar ile birkaç tur atayım alışayım sonrasında büyük motorla devam derken keskin bir dönüşte 2. viteste aşırı yavaşlayım acemilikle debriyajı ayarlayamayıp stop ettirince durmaya yakın bir hızda yatırdım motoru. Bana bir şey olmadı ama öncesinde aaa ben öğrendim bu işi, sınavı kesin geçerim şeklindeki iyimserliğim yokoldu. Haaa, bu iş ciddiymişi o zaman anladım. Ardından bir iki tur daha attıktan sonra korka korka honda 500'e bindim. onunla da üzerimdeki o korkuyla daha öncesinde 2. viteste rahat rahat turladığım parkurda 1. viteste bir dönüşte aşırı yavaşlayıp aaaa düşüyo düşüyo derken aman düşmesin diye sol ayağımı yere basıp tutmaya çalışırken bacağımı incittim. motor yattı, koruma demirleri vardı bir şey olmadı, bana da olmadı sayılır ama ağrısı sonradan çıktı, üzerinden 10 günden fazla zaman geçti hala ağrıyor.
Neyse, motoru yatırınca hoca koştu geldi birlikte motoru kaldırdık, tek başıma hayatta kaldıramazdım onu yerden. Motoru kaldırdık, hemen üzerine bindim, motoru çalıştırdım, parkurda turlamaya devam ettim. Ama şöyle söyleyeyim, devriyaj kavraması, gaz tepkisi, dengeli olması vb. bu CBF 500 bana pulsardan daha kolay gibi geldi. Yine de içimde korku kaldı. O gün kursun diğer motoru olan MT7 ile de turlayacaktım ama aman kalsın benden uzak dursun daha o kadar öğrenmedim deyip istemedim. Zaten iki kere motoru yatırınca aaa hani iyi gidiyordun ne oldu sana bu gün diyen hocalar da sen biraz da buna bin demediler halimi görüp.
Geçen hafta da benim sınav saatim öğleden sonraydı. saat 12'de salıpazarındaki eğitim yerinde olun sınav öncesi pratik olacak diye kurstan haber gelmişti. Evde ekipmanlarımı giyip Kendi motorumla (xmax 250) kardeşim kullanırken artçı olarak yola çıktık, sınav yerine gittik. Erken gitmiştik, sınav olanları izledik, kenarda beklerken diğer sınava gireceklerle ayaküstü sohbet falan zaman geçti. Benim geçen haftadan bacağımı incittiğim için ağrısı daha da artmıştı. Sol ayağımın üzerinde durup sağ bacağımı motorun üzerinden atıp binecek halim yoktu o kadar kötüydüm yani. Saat 12'de sınava ara verdiler, bir sonraki sınava kadar bize pratik süresi çıktı. Honda CBF 250'ye zar zor bindim, binerken sol elimle depodan tutunup sol ayağıma fazla ağırlık vermeden zar zor bindim. zaten motor üzerinde normal dururken sorunum yok, bir tek merdiven çıkarken, ağır bir şey taşırken falan ağrıyor. Parkurda birkaç tur attım, neyse ki motoru yatırmadım bir kaza çıkmadı, her şey yolundaydı. Sonra kenara çektik. Motordan indik, kenarda bizden önce sınav olacakların sınav turlarını izledik.
Sonra kendi sınav saatim geldi. montun üzerine yeleği giydim, sınav yapan görevlilerin verdiği telsizi montun üst cebine taktım ama sınav boyunc akimse telsizden bir şey demedi, sanırım acil bir durum içindi o. Motora bindik, başla dediklerinde çalıştırıp parkura başladık, yaklaşık 20km hızda önce slalom, sonra 8'e benzer keskin dönüşler, sonrasında düz çizgiden geçerken gazı açınca zaten motor kendi dümdüz gidiyor, sağa dönüş, aman sinyal vermeyi unutma, aman döndüğün yere bak, yanlış yere bakınca dönülmüyor, aman sinyali kapatmayı unuttum mu yoksa, sonrasında kaçış manevrasında devriyaja bas engelin etrafından dolas, sonra sola dönüş sinyal ver, dönüş bitince sinyali unutma, sonra düz giderken işaretli yerde fren yapıp dur, yere sol ayağınla bas sağ ayak arka frende. sonra kalkış yap sonra sola dönüş sonrasında tekrar slalom derken parkuru tekrar tekrar döndük, kaç kez döndük sayısını unuttum,
Sonra hoca motorla işaret edip önümüze düştü parkurdan çıkıp trafiğe çıkma vakti geldi. Hocanın arkasında toplandık durduk bir iki dakika parkurda dönenlerin toplanmasını bekledik. Sonra hoca önde bizler arkada yola çıktık, pazaryerinin kapısından çıktık yola trafiğin içine. Gelen arabalardan kurtulup sağdan sağdan yaklaşık 20km hızda gittik. Tabi istanbul trafiği, arabanın biri bir sürü motoru görmesine rağmen sağa araya girmeye çalıştı, biraz yavaşlayıp kornaya asılınca kaçtı neyse ki. Sonra pazar yerinin diğer kapısından sağa dönüp içeri girdik sonra parkura geldik hoca işaret etti parkuru dönmeye devam ettik. Sınav süresi bitene kadar yarım saat mi 40 dakika mı ne süre dolana kadar parkurda dönmeye devam ettik. Aman sinyali unutma, aman dönüşte doğru bak diye diye bana 3 saat gibi geldi. Sonra işaret edilince kenara çekip motordan indim ve sınavı geçtiğim söylendi.
Ardından pazar yerinin boş olan kısmında kendi motorumla birkaç tur attım. CBF500'den sonra xmax250 çok aşırı rahat geldi. Bir kere vites derdi yok, gaza basınca gidiyor, fren yapınca duruyor. Direklerin arasından slalom yaptım, sağa döndüm, sola döndüm öyle biraz turladım cbf 500'ün korkutuculuğundan sonra xmax çok güzel geldi, iyi ki almışım bu motoru dedim, karakaçanıma daha bi ısındım. Bu arada kasım ayı sonunda aldığım motoruma 5 ayın sonunda ilk kez bindim. İyi sabretmişim.
Ama ehliyeti alınca hemen trafiğe çıkmak gibi bir şey düşünmüyorum. Önce trafiğe kapalı alanda pratik, ardından güvenli sürüş eğitimi alıp trafiğe öyle çıkacağım. Zaten ehliyet çıkana kadar biraz zaman geçecek, hem ağrıyan bacağımın iyileşmesi de biraz zaman alacak gibi.
Ekipmanlarımda bir tek eldiven ve pantalon eksik kaldı. Pantalon tech90 alıcam. Hatta internette bir modelni gördüm, diz korumaları dıştan fermuarlı cepte olan modeli hoşuma gitti. Zaten eğitim aldığım sürücü kursundan ehliyet alanlara %20 indirimi varmış.
Eğitimlerde kendi ekipmanlarımı kullandım, sürücü kursunun sağladığı dizlik ve eldiveni kullandım ama kursun her türlü ekipmanı vardı zaten. Eldiven birkaç farklı deneme imkanım oldu hem, eldiven alışverişinde neye dikkat edeceğim konusunda fikrim oldu.
Sınav sırasında bizimkinden başka sürücü kurslarının kursiyerleri de aynı yerde sınava girdi. Benden önce yapılan sınavları izlerken dikkatimi çekti, birisi, kafada kask, sırtında sırtlık ama mont yok, tişort ile katılmıştı. Bir düşşe ne olurdu. Demek ki bütün kurslar ekipmana bu kadar dikkat etmiyor, kurs seçerken onu da düşünün. Sanırım sınav görevlileri bir tek kask var mı ona bakıyor.
Eğitimleri aldığım Gelişim sürücü kursu eğitmenlerine benim gibi bir acemi ile sabırla uğraştıkları için bir kez daha herkes içinde teşekkür ediyorum. Doğru kurs seçmişim, sonunda sınavı geçtim.
Aynı gün sınava giren başkalarının da neler yaşamış buraya yazın, yazılı kalsın.
espresso adlı üyeden alıntı
