Adam haklı, yokuş yukarı ya da yokuş aşağı farketmeksizin, motorunu sabit tutmak için kuvvet harcıyorsan ciddi bir eksiklik var demektir. 1100RT ve F650 de kullandım, hadi 1100 nispeten alçak sele yüksekliği ile sıkıntı değil, ama F650 bildiğin at gibi. Durdun ya, motoru sola yatırıyorsun hafiften, sol ayak yerde, bu arada sağ ayak fren pedalına basılı olduğu için motor kaymıyor.
Eğer o şekilde uzun süre bekleyeceksen, ön freni sıkıyorsun, motoru sağa doğru yatırıyorsun, vitesi 1'e takıyorsun ve motoru stop ediyorsun. Yan ayaklığı açıyorsun, motoru tekrar sola yatırıp ayaklığa yaslıyorsun. Sonra iki ayağını da peg (ayaklık) lere koyuyorsun, sağ ayak yine arka frene basıyor tedbiren. Ben genelde kaskımı da çıkarıp sigara yakıyorum öyle bir bekleme durumu söz konusu ise.
Yani millete boşa laf sokuşturmaya çalışma, adam iyiliğin için yazmış.
Bu arada
Sağ el ile debriyaja nasıl basıyon? Bir açıklar mısın?
Bu arada, ne kadar kuvvet uyguladığını hissedebiliyorsan, manette kaç parmak olduğu detayı önemsiz. Ben çoğunlukla parmak fren 4 parmak debriyaj kullanıyorum. Toplamda 40 bin km'dir de motor kullanıyorum, ilk 3 bin km'deki fren çalışmalarımı saymazsak, daha hiç istemeden lastiği kitlemedim.
Ayrıca, debriyaj manetinin tam olarak çekilmesi önerilir ki 2 veya 3 parmak kullanımında, açıkta kalan parmak manet ile elcik arasında kalacağından, yarım debriyaj ile vites değiştirmiş olursun.
Frende ise, çarpmaktan sa lastikleri kitleyip devrilmeyi tercih edeceğin durumlar olacaktır, o durumda, açıkta kalan 2 parmağımın fren manetim ile elciğin arasında olup, engel teşkil etmesini istemem. Nasıl dersen, geçen sağ şeritte gidiyor olmaya rağmen, sağımdan geçmekte ısrarcı olup sıkıştıran tofaşa odaklanınca görüşü bir iki saniyeliğine kaçırdım. Önüme bir döndüm, bildiğin herkes durmuş, bi ben gidiyorum
Çarpmamak için bilinçli olarak kademeli şekilde artırdım frenlere uyguladığım gücü. Sonuçta motoru devirmek, önünde duran araca çarpmaktan iyidir. Frenlemenin son anlarında artık tekerlekleri kitledim, ön kaydı, ama müdahale ettim, devrilmedim. Yani bilerek ve isteyerek kitledim iki tekeri de, yoksa durmayacaktı.
O 2 parmak fren 2 parmak debriyaj işi, ancak uzun yolda rahat oluyor, şehir içinde riskli.
---------- Mesajlar birleştirildi - 22:49 ---------- bir önceki mesaj zamanı 22:45 ----------
1,80 boy, 100 kg ağırlık, şu an bilgisayar masasının başında, yanımda duran, bağımsızlığını ilan etmiş kocaman bir göbek, kaymayan bir bot (ama genelde spor ayakkabı ile sürüyorum, yalan yok
) mevcut. Demekki her şeye sahibim. Deneyelim bakalım sonuç ne olacak.
Not: Lütfen spor ayakkabı tehlikelidir konusuna girmesin kimse, biliyorum, tehlikeli. Ama ayaklar yarım düz taban, taraklı, ve biraz ortopedik sorunlu. Full ortopedik ayakkabılar bile rahatsız edebiliyor. Son 15 yıldır giydiğim spor ayakkabı'nın ne markası ne modeli değişmedi desem yeridir. Hep gidip aynı ayakabının farklı renklerini alıyorum. Sadece yağışlı havalarda, uzun yolda, ve trafiğin yoğun olduğu şehir içine gireceksem bot giyiyorum. Yoksa spor ayakkabı.