Alıntının linkindeki başlıktaki tartışma aslında zevkli ama bu motosiklet eğitmenlerinin hayırseverliği ile ilgili de bir konuyu aklıma getirdi bu sözler. Onun için yeni bir konu ile ayırmak istedim. Gerçi Okan Hoca yine Rahmi Hoca'yı ve genel olarak eğitmenleri korumak isteyecektir ama yine de yazayım. Gassal'a hitaben değil genele yazıyorum. Onun yazdığı sadece aklıma gelmesine vesile oldu.
Hiç bir şey bedava değildir. Parayı senin vermiyor olman onun bedava olduğu anlamına gelmez. O parayı birisi bir yerden bir yere veriyordur illa ki. AEA videolarının parası sponsorlardan geliyor mesela. Sana bedava video izleten Youtube'a para reklamlardan geliyor. 6 TL gibi komik bir paraya aldığımız devlet tiyatrolarının bilet ücretlerinin kalanı vergilerimizden geliyor. Bedava eğitim veren eğitmen adını duyuracak reklam gideri olarak bu eğitimi yapıyor. İleride bulacağı katılımcılar için bir yatırımdır. Eğitim de dahil hiç bir hizmet bedava değildir. Olmamalıdır da.
Rahmi Barutçu'nun teorik eğitimleri ve kitap ücreti de aynı şekilde. Kimse kimseye bedava bir eğitim veya ekipman vermiyor. Bu eğitimlerin ve ekipmanların parası ödenen vergilerden geliyor.
Aslına bakarsanız kuvvetler ayrılığı, şeffaf karar mekanizmaları, bağımsız yargı, demokrasi ve denetlenebilir, hesap verebilir bir hükümet anlayışı gibi medeniyetin temeli olgulardan yoksun bir devlette hiç bir "hizmet", hizmet olsun diye yapılmaz. Bu hizmetin satın alınması ile birilerinin para kazanması amaçlanır. Köprü yapılır, geçiş garantisi verilir. Vergilerle halkın cebinden giden para bu hizmete gider. Bir pist yapılır x TL'ye mal edilir, 20 x TL'ye devlete satılır. O para da tabii ki vergilerden gider işte. Aynı pist başka memlekette devlete 2x lira'ya satılır mesela. Hizmet aşkının olayı bundan ibarettir.
Bir teorik eğitim millete hayır olsun diye yapılacaksa bunun için 50şer 50şer salonlara adam toplamak hiç mantıklı değil ki zaten. yaparsın bir eğitim videosu koyarsın youtube'a, olur biter. O videoyu izleyen bir kişinin yüz yüze teorik eğitime gelmesine gerek bırakmayacak kadar kapsamlı hazırlanabilir. Hazırlanmalıdır. (Rahmi Hoca ve diğer hocaların tam bir eğitimin fragmanı olabilecek kadar dar kapsamlı tanıtım videolarından bahsetmiyorum. Gerçek bir eğitim materyalinden bahsediyorum.)
Şurada sormuştum neden yok diye. Ama böyle olunca 1 kere bütçe ayrılır. Ama salon salon yeniden yeniden yüz yüze yapılırsa ödenek ona göre ayarlanabilir. Bu arada Rahmi Hoca bu işten geçinen profesyonel bir eğitmen olduğuna göre elbette kendisinden teorik eğitim almayı gereksiz kılacak bir videoyu internette yayınlamaması gayet makul ve mantıklı. Hiç sıkıntı yok. Elbette eğitim hizmeti de ücretli olmalıdır. Ama bunu bir vakıf hayratı gibi sunmaya veya algılamaya gerek yok. Değil çünkü.
Kitap da benzeri şekilde. Bedava mı? Elbette değil. Baskı parasını, yazarın telif hakkını vergilerimizle peşin peşin ödedik. Neden bu kitap pdf olarak internette yayınlanmadı? Çünkü yazar para alacak, baskıcı para alacak, kargocu para alacak. Norveç Motosiklet Birliğinin hazırladığı vakıf hayratı mesela şunun gibi bir kitap:
http://nmcu.org/files/Full%20Control_2013.pdf Bak 108 dolu dolu sayfa, dünyanın öbür ucundan ben indirip okuyabiliyorum. Ama bizim federasyonun dergi makalesi kapsamındaki kitabı için Rahmi Hoca'ya SMS yazacağım, adres vereceğim, kargo ücreti ödeyeceğim. Neden internette bedava yayınlanmıyor? Çünkü amaç "bedava hizmet"ten biraz daha farklı. Rahmi Hoca bedava yazmalı mı? Elbette hayır. Kitap yazmanın da bir ücreti olmalı. Hiç kimse neden bunu hayrına yapmıyorlar diye kızamaz. OMM'ye bu şeyleri yapmıyor diye kızılır ama. Çünkü o vakıf iddiasında.
Yani eğitim hizmetini satın alınan bir hizmet olarak görmek lazım. Eğitmenlerin de sizi hayatta tutmak için canla başla fedakarca çalışan melekler olarak algılamak veya öyle olmalarını beklemek çok saçma. Eğitmenlerin de bu imaja bürünmemeleri lazım. Değiller çünkü. Olmamalılar da.
Eğitim fakültesi öğretim görevlisi olarak şunu da rahatlıkla söylerim öğretmenlik mesleğinin saygın bir meslek olmaktan uzak oluşunun, mühendislik, fen fakültesi ve benzeri zibilyon tane fakülte mezununa 15 günlük kurslarla öğretmenlik hakkı verilmesinin ardında hep bu "fedakar, kutsal öğretmen" anlayışı yatar. Hayır, öğretmenlik her önüne gelenin yapamayacağı profesyonel ve teknik yeterlik gerektiren bir meslektir. Motosiklet eğitmenleri de bu "cefakar öğretmen, kutsal öğretmen" havalarına bürünerek kendi ayaklarına sıkıyorlar, haberleri yok.