1. “Bu etkinlikler fazla oluyor mu ?”
Aslında çok olmuyor. Herkese açık olan sürüş etkinlikleri güzel havalarda ayda birden daha nadir oluyordur. Ama insanlar birlikte sık sık sürüş yaptıkları insanlarla daha sık bir araya gelip sürüş yapıyor. Motosiklet hayatınızın ilk zamanlarında istediğiniz kadar çok sayıda herkese açık toplu sürüş etkinliklerine katılamayacaksınız muhtemelen. Zaman içerisinde sürüş tecrübeniz arttıkça, yeni insanlarla tanıştıkça birlikte sürmekten, sohbet etmekten zevk alacağınız, kafanıza uyan insanları bulup siz de daha çok onlarla takılacaksınız. Sürüş imkanı çıkar, o konuda endişe etmeyin. Endişe etmeye değecek başka meseleler sizi bekliyor.
2. “Daha önce motor kullanmadıgım için 125lik bir motorla başlayacagım. 125lik motor olması sorun olur mu?”
125 cc motordan ziyade yeni başlıyor olmak önemli ve dikkat edilmesi gereken bir konu. Öncelikle yeni başlıyorsanız doğru eğitim, doğru ve eksiksiz ekipman (motosiklet çizmesi dahil mesela) konusuna dikkat etmek lazım. Bu konuda burada uzun uzun yazmayayım “
yeni başlayanlar için motosiklet” başlıklı yazıyı okumanızı öneririm. Yazıyla ilgili eleştirileriniz, önerileriniz veya sorularınız olursa buradan yazabilirsiniz.
Yeni başlayan bir sürücü olarak ilk grup sürüşümde düştüm. Eğitimsizliğimin (yol eğitimi almamış olmamın), ABS’siz bir motorumun oluşunun yanında düşmemin en önemli sebebi grup sürüşüne uyum sağlamak çabası içinde öndeki arkadaşlarım ile aynı hızda sürmek isteyişim oldu. Sanki motorlar kendiliklerinden yatıp kalkıyor uyum içinde ilerliyordu. Gerçekten çok zevkliydi. Arkadaşlarım oldukça makul hızlarda ilerliyorlardı. Bir rekabet veya yarış hissi kesinlikle yoktu. Herkes kendini rahat hissettiği hızlarda ilerliyordu. Oysa benim sürüş becerilerim o hızlarda yeterli gözlem yapmaya elvermiyordu. Çok daha yavaş olmalıydım. Kazayı anlattığım “
İlk kazamı 4 yıl önce yapmışım: Yol sanatı kafasına geçiş” başlıklı yazıda Honda gibi eğitimler ile yol eğitimlerini de kıyaslıyordum. Onun da faydalı olacağına, sizin durumunuzdaki birinin benim düştüğüm hatalara düşmesine engel olacağını umuyorum.
Dolayısıyla yeni başlıyor olmanız en önemli risk. Grupla sürerken kendi olmanız gereken hızda değil de diğer sürücülerin hızlarında gitmeye çalışmanız ikinci büyük risk. Bunlardan başka bir de motosikletin 125 cc olması daha hızlı trafik akışının olduğu yollarda bir üçüncü risk oluşturacak. Trafiğin akış hızına uyum sağlayamayan bir motosiklet sürücüsünü diğer araçlar tehlikeli ölçüde yakından geçer ve sağ şeridin de dışına iterler. Kenarda emniyet şeridi varsa ne ala oradan gidersiniz ama ya kenarda yer yoksa? O zaman, o koşullarda 125 cc motosiklet sürmek bir tehlike olur. (bkz:
http://www.motosiklet.net/forum/moto...ml#post3683533)
125 cc motorun hızının azlığının diğer sürücüler açısından sorun olması durumu bir başka mesele. Aslında virajlı parkurlarda yeni başlayan bir kişi 125 cc kullandığı için değil yeni başlıyor olduğu için geride kalır. Başlangıç düzeyindeki bir sürücü 125 cc motorlardan oluşan bir grupla sürsün. Üç viraj sonra diğerlerini kaybeder. Bu bir dert değil aslında. İleride bir bekleme noktasında bir çay içimi süre beklenirse arkadaki yetişir. Sürüş becerileri denk olmayan bir grubun senkronize bir şekilde sürmesi zaten güvenli değil. Herkes kendini rahat hissettiği hızlarda sürüş yapar, yol ayrımlarında, mola noktalarında insanlar geridekileri beklerse keyifli bir sürüş yapılabilir.
Ama, ya geriden gelen sürücü yolda düşerse? O zaman bekleyenlerden birisi geri dönüp kontrol edebilir. Peki ya düşünce sürücünün hemen ilk yardıma ihtiyacı olursa? O zaman işler kötü olur. En geriden daha tecrübeli bir sürücünün gelmesi aslında en uygun olanıdır. Ama o sürücü de lastik ve benzin harcayacak, zaman ayıracak, keyifli bir sürüş yapmak için, sürüş becerilerini geliştirecek şekilde pratik yapmak için para ve zaman harcıyor. O sürüşü de aslında normalde sürmeyeceği hızlarda ilerleyerek geçirince biraz keyifsiz oluyor onun için. İşte bu sebeple her türlü motosiklet grubunda herkese açık sürüş nadiren yapılıyor. Bir iki kişinin o günü feda edip en arkadan yavaş yavaş gelip grubu toplaması gerekiyor. Buna gönüllü insan çıkması da daha az oluyor haliyle.
Yeni başlayan kişilerin grup sürüşüne çağırmakta yaşanan bir sıkıntı da sürüş kondisyonları oluyor. Çok daha fazla enerji harcayarak sürüş yapmak durumunda oldukları için sık mola vermeleri gerekiyor, gün içinde yorulmadan yapabilecekleri toplam sürüş mesafeleri kısa oluyor, bir de zemin bozukluklarından çok şikayet ediyorlar. Sanki yolu onları sürüşe çağıran kişi yaptırmış veya bozmuş gibi. Bir de ekipman bakımından hazırlıksız oluyorlar. Bir tam günlük sürüşe sadece siyah vizörle gelip gece karanlığında mağdur olanlar, yağmurluksuz gelip yağmurda mağdur olanlar… Bir de yeni başlayan sürücüler toplanma zamanlarına hep geç kalma eğiliminde oluyorlar. Ama elbette bu meseleleri grupla veya kendileri sürüş yapa yapa hallediyorlar. Dolayısıyla grupla sürüşlere katılmadan önce kısa şehir içi sürüşler yapmak akıllıca olabilir.
3. Sonuç olarak, (yol eğitimini de kapsayan bir) eğitim alın, eksiksiz ekipmanla sürüş yapın, grup sürüşü öncesi becerilerinizi ve sürüş kondisyonunuzu geliştirmek için şehir kısa sürüşler yapmayı düşünün. Burada karamsar yazdığıma bakmayın, belirli ilkelere uyduğunuz sürece hem motosiklet sürüşü hem de grup sürüşü çok zevklidir. Tadını çıkarın.