'Japon abi yaa.' Forumunda en büyük tarikatıdır.
'Japon abi yaa.' Forumunda en büyük tarikatıdır.
Sonuçta hepimiz ölecez...!
O mal senin hayatın boyunca alabileceğin en iyi mal değil. Sadece geçici bir süreliğine alabileceğin en iyi mal. Bu ilk motorun değildir diye düşünüyorum sonuncusu da olmaz. Sen hep aynı kalacaksın ama motorlar değişecek. Maddi olarak hepimiz koruyoruz. Hırsızdan, yağmurdan, kardan, kazadan bunlara lafım yok. Hepimiz emek vererek bir şeylere sahip olabiliyoruz. Ama CBF 1000 FA en iyi motor değildir. Veya ondan daha ucuz kalitesiz motorlar kullanılamaz değildir.
Hep sizden örnek veriyorum birazda motosiklet konusunda tek otorite olmuş Barkın'dan örnek verelim. Çin malı motorlar binilmez, ölürsünüz diye bir ön yargısı var. Tamam Çin malı motorlar düşük kaliteli. Adamın parası ona yetiyorsa ne olacak? Barkın'ın yapması gereken eksiklerini söyleyip alıp almama konusunda kararı kullanıcıya bırakmak.
Geçmişte Üstün Dökmenden bir eğitim almıştım... o demişti ki .. Türk insanı arabasını çok sever.. onu benliği ile özleştirir sonra birir çıkar arabası hakkında konuşmaya başlarsa kendisi hakkında konuştuğunu düşünür demişti ve bir örnek verdi... Şimdi bir a4 kağıdına arabanızın marka modelini yazın ve göğüsünüze yapıştırın.. bu sizin aracınız ile aranızdaki bağ olsun... eğer ben gelir o a4 kağıdını hızlıca itersem sende itilirsin ve düşersin... ammmmaaa o kağıdı elinle tutabildiğin az biraz uzak bir mesafede tutarsan ve ben o kağıdı itersem sana birşey olmaz... onun için malınızla kendinizi bir bütün hissetmeyin.. boşuna hayatınızı zindan etmeyin...
2003 yılında sıfır Lada Samara almıştık. Babam Mercedesten bile iyi olduğunu söylüyordu. O yıllarda ben de Lada nın üstüne araba tanımazdım. Şimdi fiat ın üstüne araba yok arkadaş. İtalyan gavuru yapmış valla
Bunu ben de hep bunun sebebini merak ederim. Bizim insanımız neden malına aşırı anlam yüklüyor. Evi, arabası, motosikleti, cep telefonu dediğiniz gibi kendisiyle özdeşleşmiş durumda.
Geçen iş yerinde arkadaşlarla konuşuyoruz adam 1700 lira maaş alıyor, ben ipohonedan başka telefon kullanmam diyor. Şimdi elinde bir önceki iphone vardı gitti borç harç en son çıkanı aldı neden? Çünkü telefonu kendisiyle özdeşleştirdiği için yenisi çıkınca kendini kötü hissetti.
Önceden ben de çok fazla da olmasa da baya değer verirdim arabama. Ne bilim ilk araba almışım bütçe az. Kendini kanıtlama çabası vs. Sonra bir sürü araba değiştirdim evlendim çoluk çocuk vs. Artık leş gibi olmuş arabayı bile yıkatacak vaktim yok. Sağı solu çizilse bile umrumda değil. Önceden üç güne bir yıkardım. Telefon desen bi sürü para verdik aldık şimdi çocuğun elinden düşmüyor. Şu anda bana tuşlu telefon verseler umrumda değil. Ama benim de eşyalarıma aşırı anlam yüklediğim dönemlerim oldu. Herşey bir yere kadarmış demekki.
Bir de "Malının Değerini Bilmeyenler" var. Onlara ne demeli. Her gün önünden geçtiğim bir motosiklet var. (Yamaha Tenere) sıfır alındığından beri bütün kış sokakta brandasız durdu. Bir kere brandalı görmedim. Sahibi pek binmiyor. Önünden geçerken "a aaa ne güzel motor. Keşke benim olsaydı" denilecek bir makina. Artık fren diskleri paslanmış durumda(Daha 5-6 aylık motor). Şimdi bunun sahibine ne demeli?
Not : Eğer yağmur görmemiş makina diye satışa çıkarsa ben diyeceğimi biliyorum.
Tabi'ki en iyi mal benim demenin manası yok ama sahip olduğun malın değerini vereceksin.
diğer bir düşünce ise tavsiye meselesi hiç kimseye tavsiyede bulunmadım bir laf vardır iyi olur elden kötü olur senden bilirler.
İnsanın düşünceleri değişebiliyor mesela eski ben hep derdi'ki önce insan hayatı insan sağlığı gerisi fasa fiso şimdi ise hiç öyle diyemiyorum.
Birilerini de görüyorum sanki pulsardan aşırı başı yanmış siyaset yapar gibi kötülüyor markayı. İş yamahanın r25ine gelince nedense her durumda sölemiyorlar olsa gerek.Bir insanın zorlukla aldığı bi mal ve ya aracı her durumda nefret edercesine aşağılamak kötülemek insanı sinir etmiyor değil bazıları cidden takık durumda ( buralarda da var ondan sinirimden yazıyorum onlar kendilerini biliyorlar ) anlamadığım şu ki kronik olmayan bazı fabrika hatalarınıda sanki kronik bir hataymıl gibi her motorda olucakmış gibi yazıyorlar ben buna aşırı sinir olurum işte arkadaş. Ben motorumda ne olduysa tarafsız bir şekilde yazıyorum zaten sizde insanları rahatsız etmeden başkalarının mallarını aşagılarcasına konuşmadan eksisiyle artısıyla yazmanız dileğiyle teşekkürler
Bu kadar saçma bir tesbiti bu ciddiyetle yazabilmenize hayran kaldım.
Malı kendi imalatıymış gibi toz kondurmamakla malı sevmek aynı şey değildir. İnsan malının kıymetini bilmelidir, kendisine ait olsa da olmasa da... Ben de günümüzdeki her şeyi tüketim malzemesi gibi gören gençleri sevmiyorum. Firmalarının altına verdiği otomobili hayvan gibi kullananları sevmiyorum. Biz eskiden her şeye zor sahip olurduk ve ömrümüzün sonuna kadar kullanacakmış gibi korurduk. Keşke şimdiki gençlerde bunun onda biri olsa...
Bence malının kötülenmesinden sen rahatsızlık duymamalısın.
---------- Mesajlar birleştirildi - 09:30 ---------- bir önceki mesaj zamanı 09:04 ----------
Fikir belirtmişsiniz ama sebebini söylememişsiniz. Bu şuna benziyor adam x motoru kesinlikle alınmaz diyor. Neden diye sorulduğunda verecek cevap bulamıyor. Çünkü sadece fikri var bilgisi yok.
Bu taktiği genelde motoru satacağınız kişi uygular. Önce motorunuzun sağına soluna bok atar, olmayan şeyler görür, sonra fiyatı düşük teklif eder.
Japon bozulmaz abi cık cık.Hata sende ayı gibi biniyon (Samurai)
--------------------------------------
Bende sığar iki cihân ben bu cihâna sığmazam.
- Yiaa o kadar devir çeviriyor bırakın da yaksın ( Harran ovası drag şampiyonu r25çi)
- Benim Gsx-r stickerlı motorum 20bin km.de , daha bi sorun yok ??? ( Hyosung GT sahibi kalıplı genç kuaför)
- Neykıt motora biniyon aga, tabiki 100den sonra rüzgardan boynun tutulur (sadece ucuz olduğu için Mt7 alan naked hastası)
...
Malımı canımdan çok sevmem, bir olay olunca son söz olarak hep "cana geleceğine mala gelsin" derim.
Ancak malımın kıymetini de bilirim. Tüketim toplumunda sürekli her zaman empoze edilmeye çalışılan "kullan ve at, modası geçmişse hemen yenisini al ki toplumdan geri kalma" vb söylemlere ve dayatmalara inat, malıma kıymet veriyorum.
Evet sonuçta giydiğimiz giysi bir kumaş parçası, bindiğimiz araba ve motorlar birer demir yığını. Ancak o demir yığınları üretilirken ve o kumaşlar dokunurken ne kadar emek harcanıyor yada ne kadar doğal kaynaklar tüketiliyor, çevre ne kadar kirleniyor, hiç düşünen var mı?
Kazak alırız, 1 yıldan sonra 5-6 yıkamada azıcık rengi solarsa hoppaa hemen çöpe. Araba alırız, aaaa yeni modeli çıkmış, hemmen eskisini satalım yenisini alalım(eskisi denilen 3 yaşında daha).Yeni araba için nakit mi yok? Çek krediyi, al yenisini.
Aaaa ayfon mu o? yeni mi çıkmış? bendeki de pek eskidiydi (daha 1 yıllık telefon), hemen alalım... Kaç para? 3 bin tl mi? eee uygunmuş, kredi çekip alayım, 12 ayda öderim caaanııııım.
Tüketim toplumu felsefesi elinizdeki mala kıymet vermemeyi öğütler. Siz siz olun, malınıza kıymet verin (ama canınızdan çok değil )
benim malim soyle güzel böyle güzel dersen ancak kendini kandirirsin. Onun için bir inceleme yapilirken - ve + yönleri anlatılır ki o malı almak isteyenler fikir sahibi olsun.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)