12.01.2017'de aldığım random ekran görüntüsü. Stoklar 9 günde eritilip mi geldi bu zam yoksa kafaya silah mı dayandı zamlayın uleen diye.
9 Günde kaliteli bir eldiven parası çöp. Motor almaya karar verdiğim günden beri (kasım 2016) baktığım motorlar ortalama yüzde 15 ekipmanlar ise yüzde 25 zamlandı.
Evdeki deri montu giyip çıkıp ölürüm artık kafa rahat. yüzde 1 faizli 12 aylık kredi çekip alsaydım her şeyi kârdaydım şu an.
arkadaslar, bu igv denilen vergi ülke bazında uygulanıyor diye biliyorum, yani avrupa birliğine üye olan ülkelerde üretilen ekipmanlara ek bir vergi söz konusu değil , yanlışım varsa düzeltin.sanausbe adlı üyeden alıntı
igv vergisi konusunda ciddi anlamda bir karısıklık var motor kullanıcıları arasında.
benim anladıgım kadarıyla AB birliğine üye ülke menşeli olanlarda yeni vergi yok fakat uygulamada farklılık var mı nasıl oluyor onu bilemiyorum.
Türkiye ve Avrupa Topluluğu arasında imzalanan Gümrük Birliği anlaşmasınca serbest dolaşım halinde bulunan malların ihracında gümrük muafiyetinden yararlanmak amacıyla ihracatçı tarafından düzenlenen belge (A.TR) ile ithal edilen AB veya Türk menşeli olmayan eşyalardan ilave gümrük vergisi alınacak.
Arkadaşlar satıcı tabiiki stokların erimesini beklemeden zam yapacak. Düşünün adam montu 300 liradan alıyor geliyor 400 liraya satıyor. Satış yapmadan önce elindeki montun maliyeti 500 liraya çıkarsa mecburen o da zam yapıp 600 liradan satmak zorunda. Yoksa kazandığı 400 lirayla gidip 500 liradan aynı montu alır 100 lira zarar eder. Özetle satıcı elindeki mala üretici ne kadar zam yaptıysa anında o kadar zam yapmak zorundadır.
Dedemin bakkalı bu şekilde battı oradan biliyorum100 liraya aldığı malı 120 liradan sattı. Sonra üreticiden aynı malı 140 liraya aldı 160 liraya sattı. Sonra aynı malı 180 liraya alıp rafa koydu. Elindeki mal sabit kalmasına rağmen parası sürekli azaldı. Birde üstüne türk lirası üzerinden veresiye satıp aylar sonra parasını alması eklenince iyice zarar etti en sonunda kapattı dükkanı.
Elindeki 400 ile 500 alıp zarar etmez. Zira adam aldığı fiyattan kar ediyor. 300'den alıp 400'e satarsa 100 lira kar eder. O malın seyri biter. Yeni malı 500'den alır, 600'den satar. Ondan da karını eder.
Diyeceksiniz ki 300'den aldığı malı 400'den satarsa, yeni mal da 500'den geliyorsa zarar eder. Hayır, zarar etmez. Sadece elindeki parayla, daha önceden aldığına göre daha az stok yapabilir. Aynı miktarda stok yapmak isterse de ya kredi alır, ya borç alır. Ticaret yapıyor sonuçta.
Olaya yanlış taraftan bakıyorsunuz. Evet aldığı fiyata göre karlı satarsa para kazanmış olur ama kazandığı para başlangıçtaki malı tekrar satın alamıyorsa zarar etmiş demektir.
Çok basit bir örnekle aşama aşama anlatayım;
Elimizde 100 liralık bir mont var ve enflasyonun çok yüksek olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Her ay monta 100 lira zam geliyor.
Başlangıç: 1 mont
Hedef: her ay 1 mont satıp elimizdeki para veya mal miktarını arttırmak.
1. ay montu 150 liraya sattık. elimize geçen 150 lirayla toptancıya gittik baktık mont 200 lira olmuş. Ninemizden 50 lira borç alıp satmak üzere 1 mont satın aldık.
1. ayın sonunda elmizde 1 mont ve nineye 50 lira borç var.
2.ay 200 liraya aldığımız montu 250 liraya sattık. 250 lirayla toptancıya gittik baktık mont 300 lira olmuş. Ninemizden yine 50 lira borç alıp satmak üzere 1 mont satın aldık.
2. ayın sonunda elimizde 1 mont ve nineye 100 lira borç var.
Sonuçta amacımız mal ve paramızı arttırmaktı fakat malımız sabit dururken borcumuz artıyor.
Şimdi sen diyeceksinki başlangıçta 10 tane montla başlayalım. Kazandığımız paranın tamamıyla gidip yine mont alalım. Bunu da deneyelim;
Başlangıç: 10 mont
Hedef: her ay elimizdeki bütün montları satarak para kazanmak.
1. ay elimizdeki 10 montu 150 liradan satarak 1500 lira kazandık. Toptancıya gittik baktık mont 200 lira olmuş. 7 tane mont satın aldık dükkana geldik.
1. ayın sonunda elimizde 7 mont ve 100 lira var.
2. ay elimizdeki 200 liradan almış olduğumuz 7 montu 250'şer liradan sattık. Toptancıya 1850 lira ile gittik baktık mont 300 lira olmuş. 6 tane mont aldık.
2. ayın sonunda elimizde 6 mont ve 50 lira var.
3. ay 300 liradan aldığımız 6 montu 350 liradan sattık. Toptancıya 2150 lira ile gittik. Baktık mont 400 lira olmuş. 5 mont aldık.
3. ayın sonunda elimizde 5 mont ve 150 lira var.
Sonuç olarak bu şekilde alıp satmaya devam edersek en sonunda elimizde ne mont ne de para kalacak.
Yanlışın temeli şurada. İnsanlar sattığı malın tamamını yeni mal almak için kullanmıyor, kendine de bir kısmını ayırıyor geçim için. Onun için, biraz daha gerçekçi senaryo koyalım. Hatta kardan ne kastettiğimizde de anlaşmak gerek. Kardan kasıt, geçimi sürdürüp belli bir döngüde devam etmek mi (A), yoksa zenginliğe zenginliğe zenginlik katmak mı (B)?
A-Aylık geçim masrafınız 50 lira olsun. Malın gelişi de 100 lira olsun. Siz bu malı 150 liraya sattınız, 50 lira masrafınız oldu. Elinizde kaldı 100 lira. Sadece yeni mal alacak kadar paranız var. Zararda mısınız? Hayır. Hayatınız devam eder. Çoğu memur ve asgari ücretlinin durumu budur. Birikim sıfır, ancak hayat idame ettirilir.
B-Aylık geçim masrafınız 50 lira olsun. Malın gelişi de 150 lira olsun. Siz bu malı 200 liraya sattınız, 50 lira masrafınız oldu. Elinizde kaldı 150 lira. 100 lira ile yeni mal alırsınız, 50'yi biriktirirsiniz. Bu tempoda belli bir oranda sürekli birikiminiz artar.
Şimdi fiyatların değiştiği senaryoya geçelim.
A-1. ay montu 150 liraya sattık. 50 lira geçim masrafımızı yaptık. Elimizde kalan 100 lirayla toptancıya gittik baktık mont 200 lira olmuş. Ninemizden 50 lira borç alıp satmak üzere 1 mont satın aldık.
1. ayın sonunda elmizde 1 mont ve nineye 50 lira borç var (Maliyet 200 lira, geçimimizi karşılıyoruz).
2. ay 200 liraya aldığımız montu 250 liraya satmıyoruz. 300 liraya satıyoruz. 50 lirayı geçimimize, 50 lirayı nineye veriyoruz. 200 liramız kalıyor. Fiyat değişmediyse o 200 liradan yeni mont alıyoruz. Ve nineyi aradan çıkardığımıza göre 250'den satsak da olur ama çıkmış fiyat inmez deyip 300'den devam ediyoruz. fiyatlar sabit kaldığı sürece her ay elimize +50 lira kar kalıyor (kar zarar sıfır olan döneme göre kardayız fiyatı indirmezsek). Diyelim yine zam gelmiş. 200 lirayla toptancıya gittik baktık mont 300 lira olmuş. Ninemizden 100 lira borç alıp satmak üzere 1 mont satın aldık.
2. ayın sonunda elimizde 1 mont ve nineye 100 lira borç var (Maliyet 300 lira, geçimimizi karşılıyoruz).
3. ay malı satarken yine maliyeti belirleyip ona göre fiyatı belirliyoruz (Nineye borcu tek seferde değil de taksit taksit ödemeyi seçersek satış fiyatımızı o kadar yükseltmemize bile gerek yok). Sonuçta, satış fiyatınızı aldığınız malın maliyeti ve harcamalarınız belirler. Yani ne oldu? Montun satış fiyatını maliyetine göre belirleyip 50 lira geçim paranızı elinizde tutmayı başardınız.
Toptan alınca da farketmiyor. Bu sefer de kredi çekeceksiniz. Derseniz ki arkadaşım, mala her ay zam geliyor, her ay kredi mi çekeceğiz, derim ki o zaman o memleket zaten batmıştır.
Kaldı ki toptancı örneğinizde başlangıçta toplam ederi 1500 lira olan 10 mont varken senaryo sonunda toplam ederi 2000 lira olan 4 mont ve 150 liranız var. Sermayeniz 1500 liradan 2150 liraya çıkmış yani.
Sizin senaryodaki zam gelirse hemen fiyata yansıması mantığı şuna yarar. Nineden borç almadığınız için 200 liraya geleni 300'e değil de 250'ye satabiliyorsunuz doğrudan. Ama nine durumunda bile fiyatı aşağı çekme veya vadeye yayıp daha az arttırma şansınız var.
Zam geldiği an ürüne zam yapmayı şu senaryoda anlarım. Malı dolar üstünden almışsınızdır gavurdan. Ama ödemeyi malı sattıktan sonra yapacaksınızdır. O zaman malı aldığınız fiyatın önemi yoktur. Aslında malı aldığınız fiyat, ödemesini yaptığınız zamanki fiyat olacaktır. O zaman tabii ki malın fiyatını dolara göre değiştirmeniz gerekir ki mal için ödeme yaptığınızda elinizde para kalsın.
Yazdığınız şekilde ticaret yapınca 1. ayda edilen zararı 2. ayda çıkarıyorsunuz. 1. ay 50 lira zarar ettim 2. ay 50 lira fazla kar koyayım ki geçen ayki zararım kapansın hesabı.
Bu hesap teoride tutar gibi geliyor size ama gerçekte asla tutmaz. Bütün satıcılar benim söylediğim gibi karı sabit tutarak alışveriş yapar. Siz önceki aydan ettiğiniz zararı sonraki aya eklerseniz müşteri ilk ay sizden ikinci ay diğer satıcılardan alışveriş yapar. Bir malı herkes 200 liraya satarken siz nasıl 250 liraya satacaksınız?
Ayrıca ticaret yaparken sermayenin azalmasını göz ardı edemezsiniz. Her ay küçülen sermaye en sonunda biter. 10 montla başlayıp 4 monta düşmüşseniz kazandığınız parada 6 mont almaya yetmiyorsa zarar etmişsiniz demektir. Paranın miktar olarak fazla gözükmesi sadece yanılsamadır önemli olan o parayla alınabilecek olan mal miktarıdır.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
