250cc'den 600cc'ye geçmek gibi basit oran olarak bakmamak ilk başlangıç olmalı. İki silindirden dört silindire, 30 küsür beygirden 120 küsür beygire geçişi sakın unutma.
Bende de r25 var ilk motorum olmamasına rağmen yeterli geliyor ha her insan gibi bende daha yüksek hacimli motor istiyorum bazen ama benim içim şimdilik gereksiz hala irc lastiklerle kullanıyorum 6000km oldu.ayrıca bakım masrafı yakıtı en az 2 katı daha gider olcak şehir içinde 250cc çok ideal.500 km'lik yol yaptım 3 kere 1-2 kere kaza atlattım 600cc olsa telafisi olmayabilirdi.ama illa büyütmek istiyorsan 600rr(deneme fırsatım olmadı) r6 ya göre oturuşu daha rahat daha sakin diyorlar
hakkını vermek kelimesi yerine layığı kelimesini tercih ettim. Profesyonel yani bu işten para kazanan bir sürücü gibi sürmeye gerek yok. Ancak bazı temel sürüş becerilerine sahip olmadan, hakimiyet olmadan, mt25 i zaman zaman korkarak kullanan birisi için mt25 in dahi fazla olduğunu düşünüyorum. Ama mt25 in bisiklet muamelesi gördüğü yerde 600 sıra 4 çözülemeyecek kadar karışık olmayabilirhasmet adlı üyeden alıntı
Motosikletten beklentine göre değişir....
R6 çok güzel hatta deyim yerindeyse safkan bir yarış motoru. Fazlası var eksiği yok. Kendine özgü bir karakteri var. Çok beğendiğim bir motosiklet. Başlangıç motosikleti almanın amacı bellidir. Bunu 1 sene içinde anladığını ön kabul yapıyorum.
R6 gibi safkan - steril bir yarış motoru sana yarış motorunun artı ve eksilerini beraberinde getirecektir. konu kullanmak yada kullanamamak değil, elbette kullanırsın, 25-30hp den 110 + güçlere geçmenin değişikliğine de adapte olucaksın. Ama yeni bir şeyle tanışacaksın bu tip motorların bazı eksi yönleri vardır. Kullanımı zordur, hata toleransı çok düşüktür, kullanıcı hatalarını bazen tolere eder ama genelde " inceldiği yerden kopsun" eğilimindedir. Masraflıdır, bakım ister, eşşeğe biner gibi binemezsin. Trafik için kesinlikle tavsiye edilmez, uzun yolda sıkıntılıdır. Üretim ve piyasaya sunulma amacı sana pist günlerinde eşlik etmek içindir.
Ben piste çıkmam, hızı severim, kendi değerlerim ölçüsünde gazlarım ama "kudurmam" trafik içinde adam akıllı giderim, itle çakalla işim olmaz. SS tipi kullanımı seviyorum ve bileğimin altında 110-120 hp olması hoşuma gidiyor diyorsan hiç düşünmeden al. Hakkını vermek virajlarda dibine kadar yatmak mı ? Hakkını vermek go pro takıp trafik de makas atmakmı ? Hakkını vermek istanbul park'ı 2 dakika da dönmek mi ? Buna sen karar vereceksin.
İnsanların düşüncelerini almak ve değerlendirmek farklıdır, onların esiri olmak farklıdır. R6 al hatta R1 al içine sinicek şekilde, dilediğin şekilde keyifle kullan, Alışma sürecinde motorun sana öğretmeye çalıştığı şeyleri iyi okumaya çalış. İyi bir öğrenci ol.
Seviyorsan git konuşAlabilecek ekonomik gücün varsa al, tadını çıkart, eli yüzü düzgün olsun, mümkünse kafe önü motoru alma, üstünde bi kaç çaı taşı izi olsun, Devirli kullanılmış olsun.
Sezon bitti, tekrar tekrar aynı soruları okumaya başlıyoruz.
Yamaha MT-25 ile ne kadar iyisin bilmiyorum.
Eğitim aldın mı bilmiyorum,
MT-25 ile neler yapabildiğini bilmiyorum,
Sınırlarını biliyor musun bilmiyorum,
Bana kalırsa R6 filan alma, eziyet etme kendine.
Bu soruyu kendine soracaksın ''yeterli tecrübem var mı'' diye, bize değil.
Ki bu soruyu burada sorduğuna göre bence yeterli tecrüben yok.
Hemde hızı sevmiyorum demişsin, R6 ile işin ne o zaman?
Hangi motosiklette ferraride kullanılan güvenlik önlemleri var peki? Bence mt25 kullanmak ferrari de olsa, bir araba kuallanmaktan daha zordur.
''layığıyla'' kullanmaktan kastım, motosiklete hakimiyettir. Hayali bir pistte, hayali en iyi süreyi atmaya çalışmak değildir
Öyle demeyin. Orta veya arka motorlu 500+ beygir arabalar da ciddi dinamik bilgi ve gaz kontrolü istiyor. Öyle 300 beygir araba gibi aklınıza gelince kökleyemiyorsunuz. Hatta bazı tepkileri motosikletlerle aynı. Mesela viraj ortasında gazı azaltırsanız dengesi bozuluyor, arttırınca yola daha iyi yapışıyor. Bu özellik, yani over-steer, anlamayan biri için de ciddi risk taşıyor (snap oversteer). O yüzden çoğu binek arabanın süspansiyonu, arkadan çekişli dahi olsa, "under steer" edecek şekilde "tune" ediliyor. Araba kullanmayı iyi bilen, profesyonellerden bire bir ders almış Paul Walker'ın sonu Carrera GT'i direğe gömmek oldu. Mesele hiç basit değil.
Motosikletlere gelince, açıkçası günümüz Multistrada veya Superduke gibi üst modeller elektronik açından müthiş güçlüler. Yirmi sene önce savaş uçaklarında bulunan IMU'larin daha gelişmişleri var uzerlerinde. 6 eksenden ivme ve ataleti ölçüyorlar. Bir önceki nesil Superduke'taki daha ilkel elektronik destek bile çok çok iyi. Gazı viraj ortasında gömsem de, frene küt diye asılsam da, "highside ne demek bilmiyo bu manyak galiba" deyip istifini bozmuyor motosiklet, tekeri kaymadan yolda tutuyor, başıma bela açacak gücü tekere yollamıyor, sağ elim naparsa yapsın.
Hayırlı olsun. 17 modeli geliyor fuarda gorucez inşallah. Belki yamahada hondanin yaptığı gibi ön sipariş kampanyasi yapar keza r1m i 102 bin tl ye fixledir hala devam ediyor. Eger 2016 alicaksan oda olur 47.500 du fiyat. Gsxr 600 düşünebilirsin çok güzel motor. Bende fuarı bekliyorum 2017 r6 için allah kısmet ederse bu sezon r6 tecrübelerimi paylasicam forumla.
Şahsen 2 yıl 15k(Apache-gt250r-inazuma) tecrübe sonrası 600f e geçiş yapmış birisiyim.
Yazılan çizilenleri okuduktan sonra ilk üstüne oturduğumda çok tedirgin olmuştum. Olaya sadece güç anlamında bakmamak gerektiğini bir müddet sürdükten sonra anladım. 600f için konuşursak gaz tepkisi düşük devirlerde oldukça yumuşak. Fakat 6-7k devirden sonra motosikletin karakteri çok hızlı bir şekilde değişiyor. Öyle, ki motosikleti dizleriniz ile, elcikleri elleriniz ile iyi kavramazsanız ivmelenmeden geriye fırlayacak gibi oluyorsunuz.(Teşbihte hata olmaz yaşadığımız his aynen buydu)
Güç konusu bir yana, bence bir o kadar tehlikeli olan hususlar da var. Örneğin motosikletin üstünde duruşunuz kaynaklı trafiği okuma zorluğu. Rahat rahat sağı-solu-arkayı kollama şansınız maalesef diğer tarz motosikletlere göre daha zor bence.
Bence en korkulması gereken durum ise, motosikletin gaz tepkisini, frenini, kontraya verdiği tepkileri öğrendikten sonra, tamam ben bu işi çözdüm, korkuttukları kadar bir şey yokmuş, ben şuradan girer buradan çıkarım sorun olmaz kafasına girersen bir yere patlama ihtimalin çok yüksek demektir Allah korusun.
Yani simdi rc 390 oneren arkadaslara bazi acilardan katiliyorum, bazi noktalarda katilmiyorum. Ornegin 36 beygir 250 bir r25 den yukselecek biri icin 390 rc oyle aman aman bir vites buyultmek anlamina gelmez. Motor r25 den bile ufak sayilabilir ki 600 cc boyutlarina sizi alistiracak bir deneyim sunmaz. Son hizi r25 den de dusuktur ve yine 600 cc icin yuksek hizda kontrol tecrubesi katmayacaktir. Elimizde tek tork ve devir kontrolu kaliyor ki bilemiyorum, al sat yapip maddi imkani rahat olan arkadaslar disinda sadece bu konu pratigi icin almaya deger mi? Sanmiyorum.
Ben 250 de bir iki sene daha devam eder kendimi yeterli gordukten sonra 600 e gecerdim. Bilincli bir surucu olduktan sonra bu konular atla deve degil, bu kadar buyutmeyin bence. Gerginlestikce kaza yapma olasiliginiz artacaktir.
Sürüş pozisyonuna bakarsanız (bel,sırt) ve kolların açısına neden RC390 dediklerini anlayabilirsiniz.
Tecrube başka bişey, eğitim başka birşey...tabi otokontrolü göz ardı etmemek de lazım ne adamlar var R6'yi R25 gibi kullanıyor
Gönül ister ki geçiş motorları çeşitli olsa keşke.
Ben de beygiri az ama Aprilia RS4 125 4T öneririm mesela. Gidonu tam race
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
