Vaktiyle bir testi ustası varmış. Bu yanına bir çırak almış, yetiştirmiş. Çırak ustayı yıllarca izleyerek testiyi nasıl yaptığını öğrenmiş.
Yıllar sonra çırak kendi atölyesini açmak için ustanın yanından ayrılmış.
Ancak çırak ne kadar uğraşırsa uğraşsın testiler ustasının ki gibi parlak olmuyormuş. Gidip ustasına nedenini sormuş.
Usta "Evladım ben testileri fırına verirken püf diye üfleyip üzerindeki tozu kaldırırım. Böylece testiler parlak olur." demiş.
Bizdeki "püf noktası" deyimi işte bu. Görünüşte pek fark edilmeyecek derecede önemsiz ama sonuca büyük etkisi olan davranışlardır.
Standart bakımları eli anahtar tutan herkes yapabilir. Ancak her ustanın yılların tecrübesiyle elde ettiği püf noktalarını es geçeriz. Örneğin işini bilen usta tek bir çeşit motor yağı kullanmaz. Mevsime, vasıtanın özelliğine, kullanılan yerin iklimine göre farklı yağları karıştırır. Yağ kalınlığını öyle ayarlar.
Gerçi mahalle arasındaki çoğu usta u bakımları 14 yaşındaki çırağına yaptırıyor.
Vasıtanızı sık sık ustaya gösterin. Mümkünse yetkili servise, olmadı işini ciddiye alan bir ustaya gösterin.