Bir motorcu düşer.
Ölür ya da ölmez. Kendi bilir.
Ona hastaneye götürülürken kendi karar verir.
Motorla ölmüş birine de aslında kahraman denir.
Her motorcu gün içinde eve sağ salim döndüğünde bir kahraman değil midir?Ani çıkan çukurdan kaç- sol kapıdan inen salağı
teğet geç-üzerine üzerine süren taksiciyi sıyır-telefonla konuşurken seni görmeyen bayan sürücüye çarpma…
Evet kesinlikle bir savaşçıdır motorcu özünde.
Motor kullanmak zeka işidir. Aptal adam motor kullanamaz. Motor derken erkeksi adam gibi motorsikletlerden bahsediyorum.
Komik geliyor bana altında şort ve mokasen ayakkabıyla anlamsız bir gurur içinde vespa süren kıllı abiler. Duruşu kötü yahu.
Ya da kaskı kafasına yarım takmış ağzında sigara arkasında ossuruk kebap salonu ya da dallama pizza yazan kıvrıla kıvrıla
giden schooter tiplerden bahsetmiyorum bile.
Neyse.
Onları bir es geçelim.
Motor matematik işidir. Hesap işidir. Zeka işidir.
Ve motorcu düşer. Düşeceğini de her zaman bilir.
Yıllardır motor kullanıyorum daha düşmedim diyenlere hep gülümsemişimdir. Öncelikle düşmediysen nasıl motorcusun.
Benzincide ayağı açmayı unutup düşen de vardır. Çok kişiye de olmuştur. Ya da ön frene asılırken sağ ayağına fren emri
gitmemiştir kapaklanmışsındır yere.
Yani bana hiç düşmedim deme. Düşmeden motorcu olunmaz. Platin yoksa kaza da yoktur.
Kaza olur.
Herkes motorcuya kızar.
Hemen sana araba alalım diye hafif hasarlı ucuz motorlar vardır bu yüzden.
Düşmek salaklık değildir ama düştüm diye motordan soğumak salaklıktır.
O zaman motorcu değilsin zaten kardeşim. Sen geçerken motora uğramışsın o da iki benden büyük gelmiş. Gel sana jeep
alalım onda ölürsün.
Dikkat ettiyseniz sağlamlığıyla ünlü arabaların ölümlü kazası çoktur. Çünkü kaportaya güvenen gaza asılmıştır.
Öleceksen bu kaderinde vardır zaten. Ama motorda ama arabada ya da banyoda sabuna basıp ölmek arasında ortak tek taraf
ölmektir zaten.
Denklem çok basit. Arası 100 km olan iki ayrı kentten iki motor aynı andan diğer kente saatle 100 km hızla giderse nerede
karşılaşırlar.
Ne bileyim lan ben. Belki de karşılaşmazlar.
Motorculukta denklem yoktur. Binilir ve gidilir.
Çünkü iki tekerlek başka bir sevgidir.
Hani modellerin birbirine sevimsiz davrandığı olur. Race olanlar chopperleri acı sollar Goldwinglerde para var imkan var
vakurluğu ya da GS kullananlar diğerlerine 50 cm yukardan bakar.
Kim takar.
Hepsi kahraman.
Nedense hep ilk suçlanan motor ve motorcu olur. Vay serseri. Ya da bu yaşta motor mu kullanıyor hala yuh. Yahu sen
bankacısın motorda ne işin var gibi sözler hep duyulmuştur. Duyulacaktır. Duyulsun bize ne.
Hastaneden çıkar motora koşarız.
Ayılınca ilk işimizdir motor ne alemde diye sormak.
Zaten düşüp de ayağa kalkanın ilk işi gidip motoru kaldırma değil midir.
Öyledir.
Daha ne?
Ama sedyedeki çizmeli motor montlu dövmeli yarım eldivenli yorgun savaşçı ya da yolun kenarında üzerine gazete örtülmüş
ama parlak kaskı yanında olan en sevdiği şeyi yaparken saati orada durmuş olan kahraman içinde bir yerde yine de mutludur.
Der ki.
Öldük ulan da yakışıklı öldük.
Akciğer kanserinden öksüre tıksıra ha gitti ha gidecek denmedi en azından arkamızdan.
Buraya kadarmış yazılan.
Bize de gitmek düştü ulan…
Dediğimi bir daha söyleyip gidiyorum buradan.
Her motorcu özünde birer kahraman .!!!
Alıntıdır .