Harley magazalarinin internet sitelerini Türkiye'nin bagli oldugu harley avrupa distribütörü ingiltere yapiyor. Bir çok özellik kalite standartlari geregi konulmuş, yani test sürüşü randevusu olur, broşür isteme secenekleri ingiltere tarafindan konur(zaten yazilarin bi kisminin google translate olmasindan bellidir) ama turkiyede kullanilmayan özellikler. Broşür ve test sürüşü istekleri bayiye ulaşır ama o kadar çok gelir ki kimse ilgilenemez(acikcasi bayiler her önüne gelene harleyleri emanet etmek istemez), sadece mailing liste kaydederler sizi ve Harley on tour etkinliginde mail alirsiniz. Eğer gercekten bi motoru test etmek istiyorsaniz bayiye gidip belirtirseniz eğer o sirada 2.elde varsa o motoru veriyorlar. 2. El olarak da 5bin km altı 3 5 yaşında harley bulmak da hic zor değildir. 2004 model 2500 km motor gördü bu gözler. Bayilerinde takas sistemi vardir, siz bi 883 alirsiniz, 1yil sonra ustune 3 5 bin euro koyar sportster alirsiniz falan. Bu yuzden ozellikle ufak modellerinden 2.el her bayide olur. Fiyat olarak da çıplak motor fiyatları aman aman yüksek degildir kesinlikle, liste fiyati uzerinden ufak bi pazarlikla neredeyse kârsiz alirsiniz. Asil parayi aksesuar ve servisten kazanır. Bu yüzden harley surekli kullanicilarini kendilerinde tutmak ister, surekli geziler etkinlikler, barbekü partileri olur ve herhangi bi harley aldiginizda bu grubun icinde olursunuz.
Harley iron 883 ya da 48 alacağınıza Indıan Scout bakın derim.
test ettim gayet beğendim.
Harley alıcağıma Yamaha XV950 alırım bence çok daha iyi bir alet bir bakın derim.
Güzel bir motor, fakat Türkiye'de çok pahalı (20.000 dolar üstü). Benim bütçem 40.000 TL civarı (belki bu sene bile değil, ne zaman kısmet ederse).
Chopper, cruiser sınıfına girecemsem, mutlaka HD olmalı. Sonuçta bu sınıfın ikonu.
Bu arada bugün Ankara'da bir dükkana uğradım ve Fourty Eight gördüm. Üstüne bindim hafif ve rahat bir motora benziyor. Ayrıca çok güzel. Sanırım fikrim 883'ten 1200'e kaydı.
Haklısınız İndian türkiyede bu fiyatla satamaz. Amerika satış fiyatı 10bin USD seviyesinde burda iki katından fazla ve otv ile açıklanmayacak bir fark söz konusu. Sonuçta markanın giriş seviyesi motoru ve çok mantıksız bir fiyat konumlandırmasina sahip.
Ama 48 ile kıyaslayınca çok ama çok keyifli.
HD ın estetik, aerodynamic, sürat gibi bir derdi olmadığı için istediğin yerine istediğin parçayı, aparatı takarsın.
Zevk meselesidir.
Düşük devir çeviren torklu makinalar. Sanılanın axine az yakarlar. Her şeyi ayrı bir özel olduğu için ayrı bir maddiyat gücü gerektirir.
En ufak yan yatmalarda yamaha, honda, kawa gibi değil neredeyse ederi kadar masraf çıkarır.
Bunları göz önünde bulundurarak ve içgüdülerinize dayanarak bu sorunun cevabını kendiniz bulmalısınız.
Antalya HD bayisi ile oturup kahve içmiştik.
HD hakkında şunu demişti.
Biz custom motor yapıyoruz. Motor bloğu olduğu gibi dışarıdan gelir geriye kalan her şeyi burada sana özel hazırlarız.
Tarz ve kişiliğini yansıtır. Sana özel yaptığımız motorun yeryüzünde bire bir benzerini olmaz. Özel hissettirir.
Tabiki bununda bir bedeli oluyor.
Bilinen motosikletlerin belli bir dinamiği, standardı mevcut. Bunlarda öyle bir şey yok. Alışamayıp kazaya karışanlar oluyor.
Hevesle HD alıp yükün altından kalkamayıp motoru bırakıp gidenlerde mevcut.
Dikkat etmek gerek..
Merhaba, cruiser motosikletlere olan ilginiz şaşırtmadı. Çünkü normal şartlarda da yolda birkaç farklı tarzda motosikleti yanyana koyarsanız en çok ilgiyi genelde bu tarz çeker. Supersport gibi motosikletlerin kullanımındaki temel amaç sürattir. O sebeple arkadaşlarınızın gitmez, durmaz, dönmez, pahalı, çok yakar, vibrasyonu yüksek gibi yorumları onların ve sizin kullandığınız tarza göre kıyasladığınızda doğrudur. Çünkü 0-100 süresi veya 200'ün üstü süratler bu motosikletin temel kullanım amacını kapsamaz. Rake ve trail açıları gereği supersport kadar yatırmadan hafif kontralarla dönebileceğinizden ötürü "dönmüyor" argümanları da kullandıkları tarza kıyasla doğrudur. "Durmuyor" tabirleri ise belli süratin üzerinde bu kadar ağır bir kütleyi durdurmak gerçekten zor olduğu için o da doğrudur. Vibrasyon bu tarz V şeklinde konumlandırılmış çift silindirli motosikletlerin karakteristik özelliğidir. Elcik ve peglerde kendini hissettirmez. Motorun kalbi atıyormuş gibi bir his verir. Keyif verici bir vibrasyon sözkonusudur. Çok yakması da nispeten doğrudur, çünkü yüksek tork değeri, nispeten verimsiz bir motordan çıkmaktadır. Ancak son yıllardaki enjeksiyonlu cruiserlar ile bu sorun da neredeyse ortadan kalkmıştır. Pahalı yorumu da plastik aksamlı motosikletler yerine daha çok çelik ve demir aksam kullanılmasından, kromaj, nikelaj gibi güzel parlak metal işçiliğinden, mükemmel boya işçiliğinden kaynaklanmaktadır genellikle.
Diyeceğim o ki farklı bir tarz ile herhangi bir cruiserı kıyasladığınızda alacağınız cevaplar aynıdır ve kısmen doğrudur. Bu tarzdaki motosikletler o sebeple kendi aralarında kıyaslanmalıdır. Çünkü hem sürüş dinamikleri hem de kullanım amacı farklı olan tarzların kıyaslanması mantık çerçevesinde yorumlar çıkarsa dahi neticede kabul görür şekilde doğru değildir aslında.
Öncelikle yorumlarda denk geldiğim XV950 önermesi için tek diyebileceğim şey, teknoloji arayan adam Harley-Davidson almamalı. Bu sebeple de bir Harley'yi ancak başka bir Harley ile kıyaslamak gereklidir. Bu sebeple bu argüman yanlıştır.
Başka bir yorumda denk geldiğim "yattığında, düştüğünde masraf çıkartır" argümanı da motosikletin üzerinde eğer koruma demiri varsa ki bu parça genelde paslanmaz çelikten yapılmaktadır, hasar gören kısımları aynalar, manetler, pegler, elcikler veya egzost olmaktadır. Bu da karenajlı ve yoğun plastik aksamlı bir motosiklete göre daha az masraf ve düşüş sonrası kaldırıp yola devam edebilme özelliğini beraberinde getirir. Elbette masraf kazanın şiddetine göre değişecektir. Ancak karenaj hasarı olan plastik aksamlı motorların özellikle Kawasaki ve Yamaha'nın karenajlarının ücretleri bir Harley-Davidson egzostu ederindedir, bunu unutmamak lazım.
Sizin içinde bulunduğunuz durum ile ilgili yoruma gelirsek; cruiser kişiye özel bir tarz yansıttığı için her kullanıcı kendi karakterini yansıtan sembolik öğelerle motorunu özelleştirir. Bu sebeple aksesuar işi bu tarzda daha pahalıdır. Ancak Kızılay dağıtmış gibi herkesin altında olan bir motosiklete binmiyor olmanın ve hem seyir esnasında hem de park ettiğinizde gözlerin üzerinize yönelmesinin verdiği keyif gerçekten yaşanılası bir histir.
Sportster serisi Harley-Davidson'ın köklü bir serisi olmasına rağmen 883 cm³ 'lük blokları aslında başlangıç serisidir ve dolayısıyla klasik bir Harley-Davidson sürüş zevkini yansıtmamaktadır. Street serisi piyasaya çıkana kadar da üretilmiş en düşük hacimli seridir. Sportster serisi bir motosiklet sahibi olunacaksa 1200 cm³ 'lük hacimde olanlarıyla gerçekten iyi bir cruiser sürmenin ne demek olduğunu size gösterebilir. Bu seriden favori olan motosiklet ise benim nazarımda büyük yanaklı lastikleri ve fındık deposuyla Forty-Eight 'tir. Zaten Sportster'ın ikonik motoru haline gelmiş durumdadır. Ancak şahsi kanaatime göre solo sürüş için daha idealdir.
Bu motosikletlerde geçiş yaptığınız tarzdan dolayı sizi zorlayabilecek birkaç unsur vardır ancak zamanla kolay alışılan şeylerdir. Bunlardan birincisi ve en önemlisi sürüş dinamikleri. Gidon turu yarış motorlarına göre çok daha fazladır ve motoru çok yatırmadan çizginizi bozmadan dönmeniz sizi şaşırtabilir. Hatta pegleri sürttüğünüz zaman fazla yatırdığınızı fark edebilirsiniz. Ağırlık merkezleri aks mesafesinin ortasında konumlandırıldığından ani gazda tekere gelme gibi bir durum pek söz konusu değildir. Biraz arkayı savurabilir yalnızca. Bunu yapmak da bazen keyifli olabiliyor : ) Frenlemede de genelde arka frenle yavaşlamak, duracağınız zaman kombine yapmak lazım. Yarış motorlarındaki ön freni ağırlıklı kullanma devri, bu tarzda yerini arka freni ağırlıklı kullanma devrine bırakıyor. Buna alışmanız zaman alabilir. Sert ön frenlemede dengesizleşen motosiklet ciddi anlamda sizi yere yapıştırıp şaşırtabilir. Tabii ki bir de oturma pozisyonu konusu var. Yarış motorlarından alışılagelen kaba tabirle domalarak sürme devri tamamen bitiyor. Pegler nispeten önde, kollar daha dik şekilde gidonda, oturuş düz ama bel hafif kambur olacak şekildedir. İdeal oturma pozisyonu olmadığı aşikar ancak uzun yoldaki keyfi size yarış motorlarındaki iki büklüm halinizden süregelen bel ve boyun ağrılarını unutturur. Çok yüksek süratlerde ve özellikle 100'ün üstünde rüzgarı direk göğüslediğiniz için boynunuz sürekli geri gitmesini önlemeye çalıştığınızdan ağrıyabilir ve rüzgarın sizi tokatlaması yorucu olabilir. Bir de motosikletin ağırlığı konusu var. Seyir esnasında size kendini hissettirmeyecektir kesinlikle. Ancak park manevralarında yorucu olabilir. Hele eğimli bir yerden geri geri çıkmaya çalışmanız için sağlam bacak kaslarınız olmalı. Bunun gerçi bir artısı da vardır ki o da yoğun rüzgarlarda daha az savrulmanızdır. Bunun dışında son olarak duruş anında boşa geçmeme gibi bir mesele var. Harley-Davidson'da boş vitese atmak için genelde yavaşlarken vites değiştirmek daha doğru olur. Buna alışmanız da gerekecektir. Olduğu yerde boşa almak için ise motoru 3-4 cm ileri oynatmanız gerekir. En çok bu farkları yaşayacağınız aşikardır. Ben neyle karşılaşacağınız konusunda size bir ön uyarı yapmak istedim.
Tüm bunların haricinde bu motosikletlerde elektronik amortisör, traction control gibi elektronik aksam beklemeyin. Çünkü bunlara ihtiyacınız olacak şekilde sürüş yapmayacağınızdan bu özellikler motosikletlerde yoktur. Az elektronik, çok mekanik. Dolayısıyla arızası daha az -ki genelde elektrik aksamlı olur- ve tamiratı daha kolaydır. Aerodinamik yapı çok düşük faktörlerde olduğundan fazlaca aksesuar ekleyebilirsiniz. İnsanlar bu motorlara ilkel der ancak en çok arıza elektronik aksamı bol araçlarda görülür. Aynı zamanda ayaklar yere tam basacağından ve artçının çok yüksekte oturmayacağından hem sizin hem de artçınız için en güven verici tarz da budur.
Eğer kafanıza bu markayı taktıysanız, ölmeden yaşanması gereken bir şey olduğunu herkes savunabilir. Ha sonrasında pişman olursunuz, olmazsınız. O sizin kişisel görüşünüze kalmış. Bu arada fabrika çıkışı gelen sert hamurlu Dunlop lastikleri mutlaka uygun ölçüde olan ve Ankara soğuğunda çabuk sertleşmeyecek Michelin, Pirelli gibi yumuşak hamurlu lastiklerle değiştirin. Hem yol tutuşunuz güzelleşir, hem de güvenlik ve konfor sağlar.
Daha ciddi konfor arıyorsanız klasik Softail serisine de mutlaka bir göz gezdiriniz. Softail, Harley-Davidson'ın en başarılı olduğu ikonik serilerinden biridir.
Şimdiden hayırlı olsun.
Road never ends but life does. Ride to live, live to ride.
Ayrıntılı cevap için çok teşekkürler.
Sadece yukarıdaki noktaya katılmadığımı belirteyim. Titreme bu tip V motorun genel özelliği, fakat Harley'da çok daha fazla var. Çünkü 45 derece dar V açısı, ve single krank pin, nerdeyse tek silindir kadar dengesiz yapıyor motoru.
Buna karşın Ducati'nin 90 derece açılı büyük V2'si, veya Honda'nın 52 derece açılı ama çift krank pin'li V2'si neredeyse titreşimsizler.
Zaten Harley, yeni motoru Milwaukee 8'i tasarlıyorken yaptıkları ankette en büyük şikayet titreşim olduğu için problemi sıfırdan ele almışlar.
Elcikte hissedilmez demişsiniz, elcikleri rolantide 3 santim oynayan Harley çok gördüm.
Ben bir şeyini sevdiğimi iddia etmedim ki. "Street 750 ye gelince son 30 yılda kullandığım en kötü motosiklettir kendisi" yazmışsınız. Sağlam bir iddia.
Neden öyle düşündüğünüzü paylaşmayacaksanız sizin tercihiniz tabii ki. İnsanlar de ona göre değerlendirirler. Saçma sapan veya olmayan sebeplerle fikir sahibi olan çok... Onların arasına kaydederiz, olur biter
Paylaşsaydınız deneyiminizden faydalanmış olurduk, iyi olurdu. Şahsen denemedim çünkü.
Düzeltme için teşekkürler. Milwaukee 8 blok tasarımını henüz görmediğimden ve denemediğimden yorum yapamıyorum. Büyük oranda azaltılan vibrasyon ve yakıt tüketim verimliliği ile üretilen güç değerlerinde ciddi fark olacak gibi açıklamalar yapıldı. Görmek lazım. Eksik belirtmişim; elciklerdeki ve peglerdeki vibrasyon seyir esnasında hissedilmez olarak düzelteyim. Çünkü evet, rölantide çalışır vaziyetteyken aynalardan arkaya bakmak istediğinizde net bir şey görememeniz olası : ) Stok Iron 883'te yumuşak kauçuk kaplı elcikler bulunduğundan ellere gelen vibrasyonda bu şekilde bir çözüm yolunu denemişler.
Ben de M800 kullanıyorum ve duble krank pinden ötürü titreşim yok denecek kadar az. Dedikleriniz isabetlidir. Zaten verdiğiniz bilgileri ben de takip ediyorum. Kullanıcısı olmamanıza rağmen, cruiser ve özellikle Harley-Davidson modelleriyle ilgili verdiğiniz bilgiler gayet yerinde.
Road never ends but life does. Ride to live, live to ride.
Teşekkürler. İlk motosikletim 600cc Honda Cruiser'di. Sonrasında da bayağı araştırma ve deneme yaptım.
Açıkçası şimdiki naked motorumun da düşük devirlerde sanki orta sınıf bir cruiser motoru gibi davranması hoşuma gidiyor, her ne kadar koltuğu alçak, ayaklar önde olmasa da. Hatta aşırıya kaçacak olmasa bir VTX 1800 de koymak istiyorum kenara. $3500-$4000 arası ikinci elleri.
Bir de Harley burada çok yaygın, ya huyundan ya suyundan öğreniyoruz...
yaz başı 883 iron aldım. daha önce kullandığım motorlardan çok farklı (fazer, cbf 1000).açıkçası ne istediğine bağlı sevip sevmeyeceğin. iyi ya da kötü diyemiyorum ama kesinlikle çok farklı ve ben çok keyif alıyorum.
titreşim meselesine gelirsek 110 km/h te titreşim sıfır. titreşim olarak bahsedilenler ise titreşim değil çok keyif veren bir sarsıntı aslında. negatif yönlerine gelirsek amortisörler gerçekten kötü. ama bu viraj ya da sürüşe yönelik değil konfora yönelik. yoldaki bütün olumsuzlukları alıyorsunuz. bir çok kişi de değiştiriyor yurtdışında zaten. artçı konforu ise rezalet gerçekten. belki benim iki kişilik seleden kaynaklanıyordur ama o da orjinal aksesuarı)
Kisa bir sure once iron 883 sahibi olab biri olarak ben de bir kac sey ekleyebilirim
Titremede rahatsizlik duymadim hatta hosuma bile gidiyor. Cok titriyor, bobrek tasi dokersin yorumlari sacma otesi.
Arka suspansiyonlar yeterli (2015 ve oncesi)
Ivmelenmesi cok iyi ancak 100 den sonra tamam cok basma diyor.
Parcalari pahali evet ama orjinal olanlar.
Y.disindan tum parcalari bulmaniz mumkun.
Xmax sissy bara 600 lira istendigi su donemde aslinda orjinal urunleri pahali da denmez ya neyse.
Sifirini almak mantiksiz. 2014 ve sonrasi modellere yonelebilirsiniz. Abs oldugu icin.
Motoru surerken bir farkli oluyor insan.
Yuzunuzde ufak bir tebessum beliriyor kullanirken.
Cok fazla arastirma yaptim bu motor icin ve kisa bir sure gecmis olsa da pisman olacagimi hic sanmiyorum.
Uzun lafin kisasi bu alet akliniza bir kere girdiyse cikaramassiniz zaten.
Hayirli olsun diyeyim simdiden
istanbulda nereye götürelim ekspertiz için harleyimizi?
Şu an bu konu içerisinde 3 kullanıcı var. (0 üye ve 3 misafir)