Commuter şehir içinde candır.
Hafif, kıvrak ve yürütme maliyetleri düşük.
Son çıkan YS125 ve CB125F modellerinin tipleri de fena değil bence.
Elbette herşey imkan ve zevk meselesi.
Doğrudur hocam, hiç yolum düşmedi.cıbılduck adlı üyeden alıntı
Aynen öyle hocam.
Aynen yukarıda da dediğim gibi, sabırlı biri için sıkıntı yok.
Ben de eşimle İstanbul-Ankara yaptım, çantalar vs. Düz yolda 90-95, yokuşta 65-70 hızlar ile hiç sıkıntı yaşamadım şahsen. Yokuşta en sağ şeritteki araçlarında hızı düştüğü için sorun olmuyor.
Trafiğin hızına ayak uydurmak önemli evet, ama kaç km hızla giderseniz gidin, kıçınızın dibine biri gelip sizi taciz ediyor, insanımız keyif alıyor bu işlerden.
Konu bizim ülkenin trafiği olunca, altındaki aracın ne güçte olduğu çok fark etmiyor.
Çünkü şansa yaşıyoruz…
Daha evvelsi gün otobüs durağında bekleyen insanları, bi tane doblocu biçti geçti.
Başka bir kadın kaldırımda beklerken, bi tane jaguar marka otomobil kadını duvara yapıştırdı, kadın oracıkta çok kötü can verdi.
çok doğru sahiden.
her gün tapa gaz 100 ile gidiyorum. hatta gazı fazla açıp kapamanın hiçbir sıkıntı çıkarmamasından mütevellit rahat rahat gaz açıp kapayabiliyorum.
misal daha geçen aylarda bıraktım viraja gereğinden biraz fazla hızlı girdiğimde birden gazı bırakıyorum misal güçlü motor olsa belki de pat diye sert fren görevi görecek uçucam kim bilir.
küçük cc motorlarda çoğu şeyin farkında değiliz. farkında olarak bunları olabildiğince azaltmak lazım diye düşünüyorum.
Ben de gayet seviyorum. Öğrenci bütçemi zorlamıyor. İşçiliği benden parçası da ucuz kolayca yürütebiliyorum. Motorumu çok seviyorum sorunu olsa da hallediyorum sahipleniyorum bir bakıma. Ama beni motoru satmama neden olacak sorunu biri sıkıştırdığında kaçamamak. Uzun yola çıkacağım zaman tenha yolları tercih etmeye çalışıyorum. Otoban gibi yollar benim için zaten kabus çok tedirgin oluyorum. Normal şehirlerarası yollarda bile sürekli sıkıştıranlar oluyor. Genelde taksiciler, ticariler, şirket arabaları götüme kadar giriyor afedersiniz. Bir elime geçirirsem çok kötü yapacağım birini hıncımı çıkartacağım. Bu gün memleketimden dönerken arkama bir dacia girdi sabırsız oc karşıdan araba geldiğini görmesine rağmen beni sollamaya çalışuyor. Sağa doğru sıkıştırdı. Bi elime geçseydi elini ayağını kesecektim birdaha araba süremesin diye.
---------- Mesajlar birleştirildi - 23:59 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:55 ----------
Şöyle bir durum var bence: evet küçük cc bir bakıma gaz hissini öldürüyor ama acemilikteki o gazı ayarlayamama durumunu da telafi ediyor. TCS olmayan büyük cc bir motorda tecrübesiz biri virajda gazı kökleyip çok rahat bir şekilde kayabilir.
tamamiyle katılıyorum ben de bu yüzden herkes 125 cc ile başlasın derim çünkü o gaz hassasiyeti başta hepimizin yaptığı hatalar.
hatayı tolera etmesi şansımız ama bunun da farkına vararak sürmek gerekiyor. o kadar km yaptım daha geçen aylarda fark ettim bu mevzuyu gibi.
ama bazıları geliyor yüksek cc ile başlıyor ama bunun farkında oluyor. söyleniyor vs. ona göre çok temkinli sürüyor. bu da var.
ha bence küçük cc ile başlamak her zaman daha iyi. keşke para hiç konuşacağımız şey olmasa da yavaş yavaş hiç koymadan cc yükseltebilsek belli bir aşaömadan sonra.
daha alamam satamam o yüzden daha yüksek cc alayım düşüncelerine kimse girmese
Hızlı makina olsa bu sefer de önüne aniden çıkan dingiller ile mücadele etmek zorunda kalıyorsunuz. Nerden baksan tutarsızlık.Doğrudur hocam, hiç yolum düşmedi.
Aynen öyle hocam.
Aynen yukarıda da dediğim gibi, sabırlı biri için sıkıntı yok.
Ben de eşimle İstanbul-Ankara yaptım, çantalar vs. Düz yolda 90-95, yokuşta 65-70 hızlar ile hiç sıkıntı yaşamadım şahsen. Yokuşta en sağ şeritteki araçlarında hızı düştüğü için sorun olmuyor.
Trafiğin hızına ayak uydurmak önemli evet, ama kaç km hızla giderseniz gidin, kıçınızın dibine biri gelip sizi taciz ediyor, insanımız keyif alıyor bu işlerden.
Konu bizim ülkenin trafiği olunca, altındaki aracın ne güçte olduğu çok fark etmiyor.
Çünkü şansa yaşıyoruz…
Daha evvelsi gün otobüs durağında bekleyen insanları, bi tane doblocu biçti geçti.
Başka bir kadın kaldırımda beklerken, bi tane jaguar marka otomobil kadını duvara yapıştırdı, kadın oracıkta çok kötü can verdi.
3200 tlye çinli 150cc motor aldım ve severek kullanıyorum o arkadaşın müsvedde dediği makina ile afedersiniz ama enduro motorla girmeye korktugu yerlere girdim dünyanın kmsini yaptım bu motorla bende bu algıyı anlamıyorum abilerim ablalarım kardeşlerim neden bir kişinin maddi durumu düşük cc motora yetiyor diye küçük görürsün bu küçük görme olayı birkaç defa başıma geldi bende ağızlarının payını verdim. Son olarak konuyu açan arkadaşım wn son 2017 de aktif olmuşsun olurda belki şans eseri görürsen hani demişsin ya büyük motora binip patlıcanız diye umarım sende pulsar ile patladığın için bırakmamışsındır forumu
İyi geceler herkese
commuter motor rahat motordur. kullanımı rahat, hatta basık modellerde rüzgar alma durumu az.
benzini ekonomik.
Su forumda ayrımcılıktan vazgeçin. Commuter motoru olan insanlarda var. Bana göre de ss motor sacma ama gidip ss cilere giydirmek için konu acmıyorum.
Dediklerine yakın olarak SS yavrusu değil de gerçek oturuş pozisyonlu,mühendisliği yarış için yapılmış SS'leri şehir içinde kullanan adamın aklından problemi vardır. R25, Cbr250 ''pilotu'' arkadaşlar üstlerine alınmasın. Commuterdan hallice ikisi de.
Fıtık olursun, pişik olursun, çok daha kötü şeyler de olabilir ama yazmayayım ahlak seviyesi yerlerde sürünmesin, çoğu beyaz eşya tamirine gelmiş usta çatalı eşliğinde geziyor. Hayatında piste giremeyecek, girse ilk virajda patlayacak adamlar Caddebostan'da R6 ile, S1000R ile şekil şukul kovalıyorlar. Maksimum gidebilecekleri yer orası zaten. Sonrasında bel ağrısı yapar.
Commuter denmiş ama dayanamadım. Scooter da candır.
Eğer şehir içi trafikli yollarda işe gidip gelinecekse ve mesafe en fazla 20-30km falansa ve otobana çıkılmayacaksa pcx ya da nmax en pratiği. Hem sele altı bagajı işe yarar hem vitesle falan da uğraştırmaz, hem yağmurda çamurda pantalon çamur oldu derdi olmaz.
Biraz otoban, biraz uzun mesafe işe gidenlere de xmax ya da forza gibi maxi scooterlar tam uygun. Geçen gün Kadıköy - Gebze gidip geldim. Otobana çıkınca yağmur başlamıştım, eyvah dedim ama mecbur devam ettim. Kocaman laptop çantası sele altı bagajda ıslanmaktan kurtuldu, üstümde riderdenim kot pantalon vardı bacaklarım ıslanmadı bile, montum da su geçirmedi bir tek kaskın vizörüne yerden sıçrayan çamurlar biraz rahatsız etti ama yerler ıslak diye dikkatli bir şekilde 80-90 km/saat hızla rahat rahat gittim. scooter değil de genç tipi bir motor olsaydı üstüm başım çamur olmuştu. Botlarıma bile çamur değmedi.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
