Karenaj , grenaj , krenaj bizim için için hepsi aynı ne karın ağrısıysa işte ondan
Karenaj , grenaj , krenaj bizim için için hepsi aynı ne karın ağrısıysa işte ondan
Karenaj diye yazılır grenaj diye okunur fransizcadan gelir
Türkçe konuşmayı dahi beceremeyen bir millet için ne kadar gereksiz bir soru sormuşsun. Akım derken b...karayım demeyi beceren insansılar için "yabancı" dilden gelen bu kelimenin nasıl okunduğunu bilmenin ne önemi olabilir? Böyle sorular sorarsan, görgüsüzlüğü, cehaleti, kültürsüzlüğü ile övünen bir kesimi güldürürsün kendine. Çünkü kötülük, daima iyiliğin önünde gider. Sen boş ver, doğrusunun karenaj olduğunu bil, o şekilde de kullan, ama sakın birilerine doğrusunu öğretmeye çalışma ne olursun!
Şarj kelimesine de şarz diyelim hep o zaman :D
---------- Mesajlar birleştirildi - 16:04 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:54 ----------
Şarj kelimesine de şarz diyelim hep o zaman :D
Örnek çok:
Chemin de fer > Okunuşu: Şömen dö fer > Dil dönmemesi sonucu okunuşu: Şimendifer > Türkçesi: Demiryolu
Chambre d'air > Okunuşu: Şambr der > Dil dönmemesi sonucu okunuşu: Şambırel> Türkçesi: İç lastik
Karenaj'ın gırenaj ya da grenaj olmasının sebebi Anadolu Türkçe'sinde genelde K sesinin yumuşayıp G olması.
Örnekler: Gonyalı, Gayseri, vb.
Doğrusu karenaj, çünkü Türkçe yazıldığı gibi okunur.
Dili dönmeyen "gaydırı gubbak Cemile" diyebilir
Bunun yerine yeni bir Türkçe kelime üretelim hep onu kullanalım bakalım yaygınlaşacak mı :D
Türkçe kelimelerde bile telaffuzu tutturmak zorunda kalmamışız; dilimize geçmiş yabancı kelimelerde mi doğru okunuşu tutturmaya çalışacağız...
Dilimiz döndüğünce kelime de evrilir çevrilir, yerine oturur...
Yalnız, yabancı dilde altı üstü "kaplama" anlamına gelen bir kelimeyi, yani, yeni teknolojik bir buluşa verilmiş bir isim falan değil, sırf havalı duruyor diye olduğu gibi almak yerine en azından Türkçe kelime bulma "çabası içinde" olmak gelecek kuşaklara karşı bir sorumluluktur diye düşünüyorum.
Yani, şöyle demesinler torunlar: "Hiç mi kafa yormamışlar, 'Yahu, bu kelimeyi Türkçe nasıl deriz?' diye?".
Bildiğin kaplama. Yan kaplama...
Sanayideki o "yan kapak" diyen usta var ya.. hah, işte o noktayı koymuş bence; kendince bulabildiği en "yaratıcı" çözümü önermiş en azından ...
Olduğu gibi almak yerine ...
Ha, düzgün Fransızca telaffuz dersinden 100 almak isteyenler tabii en yakın dil kursuna sertifika almak için başvurabilirler.
Ek bilgi,
Fren kelimesi de Fransızca. "Frein" diye yazılıyor, okunuşu tabi bizdekinden daha farklı, dile uyarlamışız alırken. hatta bir de "freinage" var onu da kullanıyoruz "frenaj" olarak.
Bence bu işi Türkçe olarak halledelim ve " Motosikletin Kıyafeti " diyelim
İlanı düşünsenize " motosikletin kıyafetinde ufak tefek pürüzler var .. " bence mantıklı.
Frein "fren" diye okunuyor zaten Yani çok isterseniz Fransız gibi genizden bir "R" ile söyleyebilirsiniz ama gerek yok tabii :D
Türkçesinin zamanında bulunmayışı ne yazık ki o zamanda yaşayanların ayıbı.
Yabancı kelime bir kere kullanılmaya başlayınca da Türkçesi kolay bulunmuyor.
Yegane istisna "bilgisayar" sanırım bu konuda...
Şimdi en azından mevcut kelimeyi düzgün söylemek lazım bence.
İmla kılavuzu diye bir şey var.
Maaa onida mı biz söyliyağ.Hem motorpiskılet sürisen hem karanajı bilmisen.Ma bele olmaz fıse
Biz ona öl-ölo diyoruz.
Hacettepe Üniversitesi'nin kuruluşunda rol alan, Türkiye Bilişim Derneği'nin kuruluşunda öncülük eden, bilişim konusunda pek çok komitede görev yapan ve bu arada bilişim alanında yaklaşık 2500 Türkçe terim üretilmesini sağlayan Prof. Aydın Köksal'a bu vesile ile sonsuz saygı ve teşekkürlerimizi gönderelim.
Hele senin bu mesajından önce ve sonra aklınca şirinlik yapıp kendi dilini yozlaştırmak için çaba harcayan, beceriksizliklerini örtbas etmek için cazgırlığa kalkışan insansıları gördükçe Aydın Köksal hocamızın değeri bir daha anlaşılıyor.
Sen de benim gibi boşa kürek sallıyorsun arkadaşım. Hayatı boyunca okudukları maç sonuçlarından, toto loto tahminlerinden öteye geçmeyen, bahis sitelerindeki saçmalıkları edebi eser zannedenlerin sayısı başa çıkılamayacak kadar çok. Onları düzeltmeye, doğru yola yönlendirmeye çalıştıkça hınçlanıyorlar, aşağılık duyguları depreşiyor, saldırganlaşıyorlar. En iyisi onları görmezden gelip ait oldukları çukurda kalmalarına göz yummak herhalde.
Ben kendimi boşa kürek çekiyormuşum gibi görmüyorum. Motosiklet sevgisi gibi bir konunun işlendiği forumda da her seviyeden insanın bulunduğunun farkındayım ve ona göre hareket ediyorum. Bilgi alışverişinin belirli bir saygı çerçevesinde olması benim için yeterli seviye.
İnsanların en önemli meziyeti uyum yeteneği, ama bunun bir eksi yönünü de var.
İyiyi sunarsan iyiye, kötüyü sunarsan kötüye alışıyor. Ben iyiyi sunayım bu bana yeter.
Doğrusunu bilelim, doğrusunu söyleyelim; gerisi gelir...
tdk'da karşılığı olmadığı için istediğin ismi koyabilirsin benim için bir mahsuru yok
Genel olarak isimlendirilebilmesi için en iyi ve doğru anlam ''KAPORTA'' dır, motorlu taşıtların saç ve benzeri kısımlarına verilen genel bir isimdir,bu işlerin tamirini yapanada ''KAPORTACI '' deniri ama doğrultur, ama komple değiştirir,''Bagaj-Kaput-çamurluk-kapı- vb, gibi kısmlar kaporta olarak geçer, hangi parçanın kastedildiği ise ancak motosiklet modeline göre isimlendirilir, neymiş efendim, karenaj!! grenaj'' sabotaj-nikelaj-drenaj- ve Rahmetli Öztürk Serengilin dediği gibi ''KELAAAAAJ'' yani kel kafalı, herkese hayırlı Bayramlar.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)