Şu an arabam yok. Arabamı satıp motosiklet aldım..hasmet adlı üyeden alıntı
Valiz hususunda henüz karara varamadım düşüncedeyim.
Motosikletle uzun yola çıkmayın bu kadar az tecrübe ile. Yanınızdan süratle geçen araçların yaratacağı türbülansta bile ne yapacağınızı şaşırıp paniklersiniz. Motorunuz zaten hafif.Şu an arabam yok. Arabamı satıp motosiklet aldım..
Siz en iyisi bir otobüse binin, şoförle anlaşıp 100-150 TL daha verip hem valizinizi hem de motosikletinizi otobüse yükleyip İzmire gidin. Hem orada kullanacağınız bir aracınız olmuş olur, hem riski minimuma indirirsiniz, hem de valiziniz için ne yapayım diye düşünmek zorunda kalmazsınız.
Road never ends but life does. Ride to live, live to ride.
3 ay sonra denese türbülans çarpmayacak mı ? Cbf ye her türlü patır kütür girişecek rüzgar :D Sabit 90 ile gidileceğini de pek sanmıyorum uzun yokuşlarda hele bir de yük varsa bayılmaya başlayacak tırlar kamyonlar arkada biririp kendini en sağa atıp bugün de ölmedik diye tanrıya şükreder halde bulunabilir bence .
Yazılanları düzgün okuyunuz.
Bu kadar az tecrübe ile o hava dalgalanmasında paniklediğinde ne yapabileceğini kestiremeyip hayatına mal olacak bir şey yapar diye uyarıyorum. 23852095023875 km sonra da o türbülansa yakalanır evet ama o kadar yol yaptıktan sonra insan o türbülansta paniklemez, ne yapacağını bilir. Bu hava akımı dengesizliği uzun yolda başına gelebilecek ve tecrübesi olmayan adamı hataya itebilecek binlerce unsurdan yalnızca bir tanesi. Kaldı ki şiddetli rüzgarda ne yapacağını bilemediğinden ölen binlerce kilometre yapmış insanlar var. Haberlerini bizzat bu sitede gördünüz. Ben uyarımı, önerimi yapayım da gereksiz bilgi kirliliği içerisinde belki 1 kişiye bile olsa bir faydamız dokunsun.
Road never ends but life does. Ride to live, live to ride.
sakin sakin gidilir bence.
eğer topcase varsa , onla kendi aranıza valizi yan şekilde sabitleyip gidebilirsiniz.
ben arkaya poşetlerle 30 kilo malzeme bağlayığ adapazarından izmire geldim bir kaç kere. sağlam bir şekilde sabitledikten sonra bir sıkıntı olmaz.
ama lastik gergiler kullanmayın sakın. esniyor virajda vs.
şunun gibi bire şeyle gerdirebilirsiniz , hiç bir yere oynamaz o zaman. ben bundan kullanıyorum uzun yolda.
Motosikletini biracagin arkadasina bavulunu kargolat bir iki gun onceden. Motosikletini ve ekipmanlarini birakip bavulunu alirsin arkadasindan. Donuste de aynen kargolat. Riske girmene degmez.
Hepsini yapabilirsin de... Ne yap et, ailen bir gün eninde sonunda anlayacak. Hissediyorlar çünkü. garip bir durum.
Beni yanlış anlama önceki yazılarıma bakarsan uzun yıllar sonra 1 hafta önce aldım motorumu ve ilk vitesli motorum daha önce kullanmıştım ama öle aralıksız bi 100 km yapmışlığım yoktu. Yani bende viteslide senin gibi tecrübesizim ve geçenlerde viraja girerken açımmı yanlıştı yoksa düşürdüğüm vitesmi vs bilemiyorum ama arka attı panikledim.Cahilliğime verin ama bana Şehirlerarası yolculuk daha tehlikesiz gibi geliyor. Çünkü ş.içindeki gibi önünüze her dakika 3-5 tehlike çıkmıyor. Yol stabil, akış var, en büyük tehlike düşük CC sebebiyle sollama ve genel anlamda tırlar. Onun dışında yorgunluk sorunu var. Bunun içinse zaten yolculuğu 2 ye böldüğümü belirtmiştim. Bakalım bilen birilerinin tecrünibesi de önemli. Zaten istanbulda sürmeye çalışıyorum iyi kötü
2 güne bölmen güzel bişiy mantıklı olmuş engellemek değil amacım karar sizin.
Bence ailenin de haberi yokken uzun yola çıkma. Hem bu dönem tecrübe kazanmış olursun, hem de uzun yol bu kolay kolay bir şey olmaz ama olursa da tam olur hiç riske atma.
Hocam motosikletin hayırlı olsun iyi günlerde kullan fakat yeni araba aldım(ilk arabam) 30 yaşındayım 1985tl tuttu bnmkide seninki çok daha az olması
gerekmiyormu ya ?
Şimdi gidersin gidemesin konusu gidebilirsin gidebilirsin amması var gel onlara birlikte bakalım.
1. Konumlanma : burada mevzu düz yolda giderkenden daha çok karşılaşabileceğin üst üste gelebilecek olumsuzluklara karşı konumlanma ve hız, örneğin iki şeritli yol karşıdan tır geliyor yol sola kıvrılıyor, yolun sağı mıcır, ustelik tırın arkasını da göremiyorsun.
2. Viraj : üzerine kitapların yazıldığı, ençok ölümlü kazaların olduğu durum. Viraja hangi hızda girilir, kontra ne zaman verilir, konum ne olmalıdır, apeks nedir, hız ne zaman korunur, hız ne zaman kademeli arttırılır?
3. Sollama kuralları, hayat kurtaran bakış, kuğu boynu (sola donecek araclar)
4. Tarla gecişleri, tali yol çıkışları, içinden yol geçen köyler
5. Panik fren, asfalt çizgileri, yag birikintileri, çiğ, toz konusu, su birikintileri
Bu maddeler uzar arkadaslar ek yapar...
Bundan garisi gidersin yeeaaa dır, hayırlı yolculuklar...
Ben de yeni aldım motor 1750TL verdim. Hakkaten ilk girdiğim yere yaptırdım değişmez diye düşünüyordum. Bizim diğer sigortaları da aynı yer yapıyor bir olsun diye yaptırdım. Şirket alianz, motor 2011 model honda pcx, ehliyet bu sene a2 sınıfı aldım 10 küsür senelik b ehliyetim var. Üzerime araba da var. Neler bağlı olduğunu bilmediğimden yazdım.
Ben aracımı 2015 kasımda almıştım. Arabamın sigortası 1500 tl tuttu. Bu da 1250 tuttu. İlk motorsikletimin olması yüksek çıkması için önemli bir etkenmiş..
---------- Mesajlar birleştirildi - 19:03 ---------- bir önceki mesaj zamanı 19:01 ----------
Hayır yanılıyorsunuz... Cahilin herşeye cevabı vardır. Ben bilgi konusunda cahilim ama kafa olarak cahil olduğumu düşünmüyorum. Her fikre açığım.
Tüm forum arkadaşlarıma ilgilendikleri için ayrı ayrı teşekkür ederim. Bu yolculuğu yapmaktan vazgeçtim. Çünkü;
1. 14 mayısta sınava girip yola çıkacaktım fakat sınav sonucu aynı gün açıklanmasına rağmen belgeler 2 hafta sonra geliyormuş. Ben sınavı geçip aynı gün aldığım belgeyi polislere gösterince ehliyet yerine geçiyor sanmıştım fakat bugün ruhsat almak için gittiğim Polis merkezinde yanıldığımı öğrendim. (sürücü kursunun dediği şeyi sanırım yanlış anladım.) Polis amca sınavı geçtim belgesine değil milli eğitim bakanlığının vereceği belgeyi kaale alıyormuş yani bi yakalansam polis amcalar beni sağlam öperlermiş bir de motoruma sanırım el konulurmuş yediğim para cezası da cabası. Valla hiçbirşeye yanmam da dımdızlak rezil kepaze kalırım yollarda. Hele ki bilet de bulamazsam vay halime...
2. Bugün motorumun yanına gittim yine sevdim okşadım falan..Sonra şeytan dürttü dedi ki "Yahu burası trafiğe kapalı otopark iki gezsen fena mı olur yani
" Atladığım konu yerler beton, yani çok ince toz (düştükten sonra tozdan bembeyaz olmuş avucuma bakınca o incecik tozu fark ettim). Lastiklerim michelin. Neyse dönüş çalışıyordum dedim ben şuracıktan bi döneyim, hızım da çok yavaş 5 km/h falan anca. Kafamı döneceğim tarafa çevirdim, çevirmemle kendimi yerde bulmam bir oldu. Yere düştüm aşil tendonum şişti ama yürüyebiliyorum sıkıntı yok fakat biraz da dizim soyuldu. O an baya tecrübesiz olduğumu ve yiyecek bir dünya fırın ekmek olduğunu anladım.
Yeri öpmek bana iyi geliyor nedenseHer seferinde biraz daha akıllanıyorum sanırım!
Bir de şunu anladım dursam da 100 km hızla da gitsem şayet motosiklet üstündeysem zarar görmemek için mutlaka ekipmanlarımı giymeliyim. Bugün üzerimde kevlar pantolonum olsaydı dizimi yarmayacaktım mesela...
Yani Polisler beni bu konuda aydınlattı olayın üstüne yere düştüm ve ne kadar tecrübesiz olduğumu fark ettim. Böylece uzun yola gitmekten vazgeçtim. (En başlarda söylemiştim yaşayarak öğrenen bir insanım)
Aklıma gelmişken sizlere şunu da sormak isterim. Motosikletimi sağa yan devirince devrildiği yerden vitesteyken çalışmaya devam etti, teker dönüyordu. Kontağı kapattım ve motorumu kaldırdım. Kaldırdığımda yere şıp şıp benzin damladı bir süre ama benzinin nereden geldiğini hala anlayabilmiş değilim. Sonra çalıştırmaya çalıştım bayaaaa bi naz ettikten sonra zar zor çalıştı sonra sıkıntısız şekilde sürmeye devam ettim. Bir daha benzin gelmedi, koku da gelmedi. Koruma demirlerim bariz yamuldu hafifçe yatmış olmasına rağmen.
Sorlarıma gelecek olursak:
1. Benzin nereden gelmiş olabilir? Düştükten sonra bir süre motosikletin çalışmaması normal mi?
2. Yamulan koruma demirlerimin çaresi nedir? Ben elimle biraz düzelttim ama hala yamuk. Bu kadar basit bir düşmede felaket yamuldu ve kafa garenajıma da zarar verdi. Ne yapılabilir? Başka bir koruma demiri taktırsam daha mı iyi olur yoksa tüm koruma demirleri bu kadar dayanıksız mı?
Alakanız için yeniden teşekkür ederim..
Diger konularda yardimci olamayacagim, ama isabetli bir karar vermissiniz.
Şu an bu konu içerisinde 3 kullanıcı var. (0 üye ve 3 misafir)
