Motosikleti tahmin etiğimden farklı kullanıyorum sanırım
Reklamlar
-
Arkadaşlar merhaba, hızı çok seven birisi değilimdir. 24 Yaşındayım, yeni motosiklet sürücüsü sayılırım. bu zamana kadar araba kullanırken gayet temkinli olup aracı çok dikkatli kullanmaya çaba gösterirdim. motosiklet yaşantım da böyle başladı, böyle gideceğini tahmin ediyordum fakat farkettim ki bazen hızlanmamam yerlerde motoru hızlı(kendi tahminlerime göre) kullanıyorum. düşünüyorum acaba rüzgar mı beni yanıltıyor. bunun nedenleri sizce ne olabilir. bence bu sebeplerden bir tanesi motosikletle trafiğe takılmadığımız ve araçların gidemediği yerlerden gidebildiğimiz için sanki arkamızdan görünmeyen bir itici kuvvet varmış gibi hep. bu sebeple yol biraz rahatladığında daha da hızlanıyorum sanki içgüdüsel olarak. Bir de ek olarak. trafikte yaşadığınız polemikleri, tartışmaları kafanızdan nasıl siliyorsunuz. benim bazen kafama çok takılıyor.
Reklamlar
-
-
Aslında gerçek şu ki hızı sevmeyen insan yoktur. Sadece yapmamamız gerektiğini düşünüyoruz. Tabi motosiklet bize araba gibi yalıtılmış ve hiçbir zaman hissedemeyeceğimiz hızı canlı canlı hissettirme gücüne sahip bir alet. Arabaların ses yalıtımı, cam şekli, yol tutuş gibi hızı sürücüye yansıtmayan çok sayıda bileşeni varken motorda hızın her detayını ayrı ayrı iliklerinize kadar hissedebilmeniz mümkün.
Tabi rüzgar çok olduğunda, dar yollarda, aşağı eğimli yollarda, bozuk satıhlarda hızı normalden çok daha fazla hissederiz.
Motosiklet sürücülerinin hızı fazla hissetmelerindeki en büyük etmense yakına bakmalarıdır. Ne kadar uzağa, yükseğe ve ileri bakarsanız hız o kadar azmış gibi görünür. Yere ne kadar yakın bakarsanız o kadar hızlı gidiyor gibi hissedebilirsiniz.
Hız= Birim zamanda ölçülen konum değişim birimidir. Yer değiştirdiğimizi cisimler bize ne kadar yakınsa o kadar hızlı algılarız. Uzaktaki cisimlere bakıldığında yer değişimi daha düşük algılanır.
-
ehil adlı üyeden alıntı
:D yok ya öyle değil
---------- Mesajlar birleştirildi - 03:17 ---------- bir önceki mesaj zamanı 03:14 ----------
Adl Belge adlı üyeden alıntı
Aslında gerçek şu ki hızı sevmeyen insan yoktur. Sadece yapmamamız gerektiğini düşünüyoruz. Tabi motosiklet bize araba gibi yalıtılmış ve hiçbir zaman hissedemeyeceğimiz hızı canlı canlı hissettirme gücüne sahip bir alet. Arabaların ses yalıtımı, cam şekli, yol tutuş gibi hızı sürücüye yansıtmayan çok sayıda bileşeni varken motorda hızın her detayını ayrı ayrı iliklerinize kadar hissedebilmeniz mümkün.
Tabi rüzgar çok olduğunda, dar yollarda, aşağı eğimli yollarda, bozuk satıhlarda hızı normalden çok daha fazla hissederiz.
Motosiklet sürücülerinin hızı fazla hissetmelerindeki en büyük etmense yakına bakmalarıdır. Ne kadar uzağa, yükseğe ve ileri bakarsanız hız o kadar azmış gibi görünür. Yere ne kadar yakın bakarsanız o kadar hızlı gidiyor gibi hissedebilirsiniz.
Hız= Birim zamanda ölçülen konum değişim birimidir. Yer değiştirdiğimizi cisimler bize ne kadar yakınsa o kadar hızlı algılarız. Uzaktaki cisimlere bakıldığında yer değişimi daha düşük algılanır.
Zaten altımdaki motor da ybr, öyle ani bir ivmelenme veya yükaek hızlara ulaşamam sanırım. Belki de bu benim ilk motorum olduğu için böyle hissediyorum.
Cevabınız için teşekkürler
-
Adl Belge adlı üyeden alıntı
Aslında gerçek şu ki hızı sevmeyen insan yoktur. Sadece yapmamamız gerektiğini düşünüyoruz. Tabi motosiklet bize araba gibi yalıtılmış ve hiçbir zaman hissedemeyeceğimiz hızı canlı canlı hissettirme gücüne sahip bir alet. Arabaların ses yalıtımı, cam şekli, yol tutuş gibi hızı sürücüye yansıtmayan çok sayıda bileşeni varken motorda hızın her detayını ayrı ayrı iliklerinize kadar hissedebilmeniz mümkün.
Tabi rüzgar çok olduğunda, dar yollarda, aşağı eğimli yollarda, bozuk satıhlarda hızı normalden çok daha fazla hissederiz.
Motosiklet sürücülerinin hızı fazla hissetmelerindeki en büyük etmense yakına bakmalarıdır. Ne kadar uzağa, yükseğe ve ileri bakarsanız hız o kadar azmış gibi görünür. Yere ne kadar yakın bakarsanız o kadar hızlı gidiyor gibi hissedebilirsiniz.
Hız= Birim zamanda ölçülen konum değişim birimidir. Yer değiştirdiğimizi cisimler bize ne kadar yakınsa o kadar hızlı algılarız. Uzaktaki cisimlere bakıldığında yer değişimi daha düşük algılanır.
Coo guzel yazmışın be birader eline saglik
-
Ybr ne ya sür tamgaz 600'lük olmadı 250'lik bir motor kullanıyosun sandım
-
eğer böyle birşey yapıyorsanız gps hız ölçen cihazlar var cebinize koyup bir tur yapın bakalım ortalamanız kaç ayrıca motorun süratlenmesine aldanmayın bir taş bile size müthiş taklalar attırabilir
-
Hız, sürüş esnasında verilecek önemli kararlardan ikincisi. İlki konum –yani yolun neresinde olduğumuz-. Kendimize soracağımız sorulardan ikincisi “Doğru hızda mıyım?”. Tüm soruları şöyle sıralayalım ardından hızla devam ederiz.
0. Etrafımda olan bitenden haberdar mıyım? Yeterince bilgi alabiliyor muyum?
1. Doğru konumda mıyım?
2. Doğru hızda mıyım?
3. Doğru viteste miyim?
Bu sorulara doğru cevapları vermediğimizi ve ne kadar çok yanlış yaptığımızı yol eğitimlerinde öğreniyoruz. Ve ne kadar da tecrübeli motorcu oluşumuzun bu yanlışları sanki doğruymuş gibi yapmaya devam etmemize engel olmadığını görüp şaşırıyoruz. Yol eğitiminin acemiler için değil tecrübeli sürücüler için de şart olduğunu idrak etmiş biçimde hayatımıza devam ediyoruz.
İkinci soruya, hıza geri dönelim. Genel olarak görüş açıldıkça, yolun üzerinde, sağında, solunda tehlike arz edecek bir yol kullanıcısı da yoksa daha çok hızlanacağız, görüş azaldıkça tehlikeler arttıkça ve yaklaştıkça daha yavaş gideceğiz. Doğru hızda olduğumuzu anlamak için kullanabileceğimiz bazı bilgiler şunlar olabilir.
• Asfalt üzerinde zemini temiz olarak görebileceğimiz en uzak yerde kendi şeridimizden taşmadan durabilir miyiz?
• Yolun devamında görebildiğimiz planladığımız kısımda öngördüğümüz tehlikeler gerçekleşirse durabilecek durumda mıyız?
• Gazı ne kadar kapatırsak ne kadar yavaşlayacağını hissedebiliyor muyuz?
• Rahmi Barutçu’nun bir sözü var: “Ne kadar hızlı gittiğini durman gerektiğinde anlarsın.” Freni kullanarak ne kadar sürede durabileceğimize dair kabaca bir fikrimiz var mı?
• Kaskın içinde sesli olarak sürüş planımızı etrafımızda gözlemlediğimiz şeyleri kendimizle sesli olarak konuşalım. Anlatmaya yetişemiyorsak fazla hızlı gidiyoruz.
• Virajlarda destek gazını açamıyorsak fazla hızlı gidiyoruz.
• Bazı olası tehlikeleri fark ettiğimizde onlara tepki vermek için çok geç kalmış oluyorsak, yani dibindeysek fazla hızlı gidiyoruz.
• Geniş görüşümüzün daraldığını, bakışımızın aşağı kaydığını fark ediyorsak fazla hızlı gidiyoruz.
Bazı sürücüler sürekli göstergeye bakarak sürerler. Bunu özellikle daha hızlı oldukları zamanlarda yaptıkları için özellikle tehlikeli bir durum arz eder. Hızın algılanması için göstergeye ihtiyaç olmamalı (Sayısal olarak kaç km/s hızla gittiğinizi anlamaktan bahsediyorum. Buna ihtiyaç yok). İleriye bakarak gaz kolunun tepkisini algılayarak hızımızın doğru olup olmadığını algılamak çok daha sağlıklı ve güvenlidir. Göstergeyi özellikle kullanmamız gereken iki istisna dışında göstergeye bakmamak lazım.
Arkadaşlar sürüş esnasında sorar “Kargasekmez’i kaçla indin?” Abi Kargasekmez geçidinde ard arda virajlar var. Bunların aralarındaki kısa düzlükleri ikiye bölüp yarısına kadar hızlanıp ikinci yarısında yavaşlıyorum. Dolayısıyla geçit boyunca hızım sürekli değişiyor. O yüzden kaçla gittiğimin sabit bir cevabı yok. Daha da önemlisi hem ilerideki virajın ne kadar keskin olduğunu anlamak için geniş görüşle arazinin, direklerin, bariyerlerin nereye gittiğini anlamak için bakıyorum. Zeminde mıcır var mı yok mu onu anlamak için tarama yapıyorum. Bir de zaten motoru yönlendirmek için kafamı çevirip virajın ilerisine bakıyorum. Bütün bunları yaparken göstergenin kaçı gösterdiği hiç mi hiç umurumda değil. Aşırı hızlı olup olmadığımı limit noktasının yaklaşıp uzaklaşmasından, virajlarda destek gazını açı açamayışımdan anlıyorum zaten. Dolayısıyla Kargasekmez geçidini kaçla indiğimi gerçekten bilmiyorum.
Hızı kontrol etmek için iki yerde göstergeye bakmak gerektiğinden bahsetmiştik. Birincisi radarlar. Diyelim ki 82’ye kurulu bir radara yaklaşıyoruz. %10 da toleransımız var. Etti 90 km/s. 90 km/s’i geçmediğimizden ve 90’dan çok fazla yavaş gitmediğimizden emin olmak için göstergeye bakmak lazım. Önde plaka olmadığı için ceza yazamazlar demeyin. Zira Beypazarı girişindeki radar mesela 2 km ötesinden hızınızı ölçüp siz onun yanın yaklaşırken sizi durdurmaya karar vermiş oluyor. Durdurup cezanızı güzelce elinize veriyor. Veya bazı yerlerde ikinci bir ekip durdurmak için bekliyor oluyor. Birkaç radar cezası yemişliğim var. Plakanın arkada olması radardan kurtuluş sağlamıyor. Plakayı tamamen sökmek veya okunmayacak derecede kuyruğun altına sokuşturup, eğip bükmek filan gibi planlarınız varsa beraber sürmeyelim, gidin hangi cehennemde motor sürecekseniz sürün. Benle arkadaş olmayın. Ne oluyor lan, tamam. Sakinim. Devam edeyim.
Göstergeyi kullanmamız gereken ikinci yer, otoyol çıkışları. Otoyolda hız algımız daha yüksek hızlara uyumlu bir hale geliyor. Otoyoldan çıkıp daha dar daha keskin dönüşleri olan daha çok kalabalık yollara bağlandığımızda algımızı toparlamak yeniden kalibre etmek için hız limitlerine uyup uymadığımızı anlamak için göstergeye bakmak lazım.
Küçük motor ile de hız yüzünden ölünebilir. Daha birkaç gün önce ölmüşü var. Görüşün olup olmadığına bakmadan tam gaz sürmeyiniz.
-
"trafikte yaşadığınız polemikleri, tartışmaları kafanızdan nasıl siliyorsunuz"
silmeye değil çözmeye odaklanın. bir daha olmaması için ne yapabilirim.
probleme, problemli (uzaklaşmak istediğiniz) ye sarılmayın.
"Kötülük yapan, kötülüğe uğrayandan daha talihsizdir."
çözdüm = çözüldüm relax
https://www.youtube.com/watch?v=mLDrFmtKp3Y
-
Einsteinin müthiş teorisi geldi aklıma: "Hız arttıkça zaman yavaşlar"... O yüzden midir motor üzerinde zaman bi farklı akar. Zaman durur motor üstünde. Sadece yol, motorunuz ve siz başbaşa kalırsınız. Zamansa kör bir testere gibi hiç durmak bilmez. Acıta acıta kesmeye devam eder. Kim olduğunuza bakmaz, kimseye acımaz. Asla durmaz.
Eskiden insanlar atları ehlileştirir binerlerdi. Bugünün demir atlarıysa insanları ehlileştiriyor.
Hem bu arada ybr deyip geçmeyin. 90km/h hıza ulaşabilen her makine tehlikelidir.
Birde gerçekten motor sürmeye başladığınızda kimseyle takışmadığını hayata pozitif baktığınızı ve herşeye tuhaf bir gülüş atıp geçtiğinizi de fark edeceksiniz.
Bu arada tekrar baktığımda bu konu başlığı ayrı bir hoşuma gitti
"Motosikleti tahmin etiğimden farklı kullanıyorum sanırım "...
Motor sürücülüğünün herşeyini açıklıyor bu cümle. Tahmin ettiğimiz gibi sürecek iradeye kavuşunca usta oluyoruz. Sürekli tahmin edildiği gibi sürmeye odaklanıyoruz. Kim ne derse desin huyumuz suyumuz ne kadar ağır olursa olsun şu gaz kolunun cazibesine hiç kapılmamak mümkün mü?
Tamam doğru demiyorum? Ama makas atarak gazlamak, acaip hareketler yapmak çok zevkli kabul ediyorum. Ama yapmamak lazım o ayrı tabi. Ben adrenalin tutkusu neredeyse sıfır ve 39 yaşında biri olarak bu keyfi alıyorsam 17-20 yaşında süren kardeşlerimiz ne yapıyordur kimbilir
-
Tecrübeleriniz ve söyledikleriniz için çok teşekkürler arkadaşlar
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)