Bundan 5 sene önce dükkanıma gelen bir hayabusa sahibi bi müşterim vardı, yaş olarak benden büyük benim 125cc motorumu gördü ve dedi ki motor mu aldın evet abi bu işte dedimoda şöyle söyledi motora oturan bi daha bırakamaz abi nası bırakamaz dedim şimdi yıllar geçti çok iyi anlıyorum. Bu başka bi tutku inşallah keyifle sürersiniz sizde...
Gurbetçi bir aileden geliyorum. Rahmetli babam yıllarca motosiklete bindi.Almanya ya motosikletle (racing) gidip gelmişliği var. Annemle beraber haftasonları memlekete (giresun) gidip gelirlerdi. Dedem parkinson hastası olmasına ragmen 80 yasına kadar motosiklete bindi, Sonrasında vefat etti zaten. Anneannem - suan 76 yaşında - hala motosiklete biniyor dayımla beraber.Kaskı var kadının. Bundan 2 sene önce 26-27 yasında iken motosiklet almaya karar verdim, yakın zamanlarda 2 akrabamız şilede motosiklet yarışında vefat etmesine rağmen. Motosikleti alıp kapıya getirdiğimde annemin lafı 'bu çok küçük ben nasıl bineceğim' olmuştu.
Mayıs ayında kısmetse evleniyorum. Evlilik hazırlıgı sürecinde cok sıkıstım, motoru satmaya karar verdim. Müstakbel kayınvalidem satmayayım diye gizliden bana para verdi. Nişanlım servisi olmasına rağmen iş çıkıslarında onu almam için hafta da 2-3 kez beni arar.
İstanbulda yaşıyorsanız bir yerden sonra motosiklet hobi olmaktan çıkıyor zaten. Gerçekten ihtiyaç. Arabayla Anadolu yakasından avrupa yakasına gitmektense bursaya gitmeyi tercih ediyorum. Çevremde kimse motosiklete karşı değil.Aksine özenip de motosiklete başlayan sayısı çok çok fazla.
İşin özeti çok fazla takılma. Senin çevrenin motosiklete yabancı olması sebebiyle aldığın tepkiler. 1-2 haftaya konusu açılmaz. Allah başka dert vermesin.
Sevgiler , Saygılar.
10 yıllık motosiklet sevdama 2 sene önceki evliliğim ile son verdiğimi düşünüyordum yanılmışım, ara vermişim sadece. 2 yılın sonunda yeni bir motosiklet ile hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum. Eşim alıştı hafta sonları atlayıp 100-200 km yapıp dönüyoruz. Eleştiren tepki verende oluyor, taktir edende oluyor. Kötü eleştirileri umursamıyorum bu benim hayatım. Su gibi akıp giden zamanın her anını, imkanlarım doğrultusunda dolu dolu yaşıyorum. Herşeyi herkesi bir kenera bırakıp kendim için ailem için yaşıyorum. O neder şu neder diyerek ömür geçmez arkadaşlar, 3 günlük dünyada keşkelerle yaşamayın. Biraz gaz açın tüm sitresinizi savurun rüzgara...
aslında size hakvermekle beraber ailenizede hak veriyorum. motosiklet gerçekten mükkemel bir alettir birkere tadını aldınmı dahada bırakılmaz ama öteyandan aileninde endişeleri var. malum bizim trafik ahır gibi piyasa öküz kaynıyor (bundan dolayı hayvan hakları savunucularından özür diliyorum öküzlerle onları aynı kefeye koymak öküzlere hakaret). ve ailenin tek derdi sana birşey olursa.
aslında bu konuda ailemden örnek vermem çok doğru olur. önce annem ve babamı tanıtayım. annem oldum olası motosiklette artçı gezen biri. bekarlığında dayımın artçısı babamı tanıdığındada babamın bu arada dayımın 52 model bmw'si varmış ve annemin anlattığına göre motoru öyle bir yatırırlarmışki egzos yere sürter kıvılcım çıkarmış falan filan. birazda babama değineyim. babam ilk okulu bitirdikten sonra almanyaya gitmişler 14 sene orada kalmış ve orada neredeyse sürekli motosiklet kullanmışlar ve türkiyeye geri dönmüşler. o dönem istediği gibi bir motoru türkiyede bulamadığı için bir tane jawa almış (zaten o dönem 3-4 tane motosiklet var türkiyede). 2 yıl kullanıp satmış. derken annemle tanışma nişan filan ama babamda annemde rahat dururmu sağdan soldan motosiklet bulup gezmeler şunlar bunlar derken babam tekrar motosiklet almış (yine jawa). gel zaman git zaman annem bana hamile kalmış ve babam bunu öğrendiği gibi satmış motoru. tek düşünceside şuymuş bu çocuk büyüyünce heveslenmesin motosiklete. gel zaman git zaman babamda şunu farkettik ara sıra arkadaşlarının motosikletlerini (lahmacuncunun scooter'ı mahalledeki elemanın mobileti filan) kullanmaya başlamış ama yine benden gizli onu öyle görmemem lazım. derken ben büyüdüm genlerimde var o zehir bir kere koydum kafaya motosikleti ama o döneme kadar bana bunları anlatmamışlardı ve hep motosiklet kötü motosiklet tehlikeli tabi dediğim gibi kafaya koymuşum bir kere. üniversitedeyim çoğu üniversite öğrencisinin yaptığı gibi part time işlerde filan çalışıyorum kenarada 3-5 kuruş atabilmeye başlamıştım derken hop ehliyet hop çinli bir motosiklet. tabi ailemin haberi yok. bu arada babam bu dönemler 54-55 yaşlarına gelmiş. ilk zamanlar okulun kampüsünde kullanıyordum sadece amacım iyice işi kavramak. derken tamam artık trafiğe çıkma zamanı geldi dedim ve otobüsle gittiğim okuldan motosikletle geri döndüm. bu arada motosiklet aldığımı birtek kardeşim biliyordu. getirdim motoru apartmanın bahçesine (otopark gibi kullandığımız yerine) bıraktım kitledim çıktım yukarı sonra babamla annem eve geldi yok aşağıda motosiklet gördüş kimin acaba Allah kaza bela vermesinler şunlar bunlar (tamam çinliydi minliydi ama yakışıklıydı ilk motorum bkz kanuni phantom ). herneyse bu muhabbetler dönerken annem içerideki kaskı farketti bu ne diye tabi anladılar o motosiklet benim. annem fırça atmaya başladı ama niye motor aldın diye değil nasıl buldun o parayı borcamı girdin anlattım bende böyle böyle çalıştıklarımdan biriktirdim. sıra babamın fırçasına geldi ki hayatımda yediğim en bomba fırçadır bire bir yazıyorum büyük harf olarak yazdığımı bağırma olarak düşünün "ULAN EŞOĞLU EŞEK İNSAN BABASINIDA DÜŞÜNÜR. BU YAŞTA BEN VİTESLİ MOTOR NASIL KULLANACAĞIM İNSAN SCOOTER ALIR!!!" tabi ben direk hönk noluyoruz derken yavaş yavaş motosiklet deneyimlerini anlattılar bana. bu arada motoru eve getirdiğime pişman olmadım değil ne zaman kafamı dışarı çıkarsam motor yok piyasada babam almış gitmiş yine bir yerlere durumundayım sonunda dayanamadı gitti kendine bi scooter aldı.
Bu süreç hep böyle işliyor sanırım. Algıda seçicilik mi devreye giriyor nedir?Lucien adlı üyeden alıntı
Ben 2.5 sene önce motor için eşimi ikna etmek üzereydim. 2. Köprüden karşıya geçiyorduk. Trafikte Avrupa yakasında iyice sıkışmıştı. Şöyledir böyledir derken tam okeyi kaptım ki trafiğin sıkışlık nedenine geldik. Yolda bir motor bir jipe arkadan vurmuştu. Motor bir yanda. Allah rahmet eylesin ölen arkadaşın naaşı bir yerde. Yerler kan olmuş.
Sustum kaldım. Daha ne diyeyim ben dedim. Bende de stres yapmıştı. Her gün motor kazalarını takip eder olmuştuk istemeden. İş çığrından çıktı yani. Ya bu alet bu kadar tehlikeli mi deyip internette ne kadar kaza videosu varsa izledim. Buna rağmen gidip eğitim aldım. Ama o anki psikolojimi siz düşünün artık. Motora oturunca bir korku kaplıyordu. Elim ayağıma dolaşıyordu. Kendim kadar acemilik çeken görmedim. O derece yani.
Aradan 2 yıl geçti. Tabi bu şekilde başlamanın kötü yanları kadar iyi yanlarıda oldu. Bir kez daha en başından riskleri görüp eğitim ekipman gereken neyse yaparak bu işe başlıyorsunuz. Eğitimlere tam konsantrasyon katılıyorsunuz. İnanır mısınız ben eğitim aldıktan sonra öğrendiklerimi boş alanlarda yaklaşık 800-900 km tekrar ettim düşük hızlarda.
En büyük eksi yanı o ilk 1000-2000km içinde gelmesi beklenen rahatlama ancak 4000 lerden sonra geldi. Acemilik uzun sürdü. Resmen çift dikiş attık.
Yani demek istediğim canınızı sıkmayın. Bunlar farkındalığınızı artıracak ve bekleyenleriniz olduğundan sizde güvenliği ispat etmeye çalıştığınızdan işi çok daha sıkı tutacaksınız.
Canın sıkıldıgın da en iyi arkadaşın olacak.. atlıcaksın uzayıp gidiceksin... evet ufak tefek kazalar olacak allah beterinden saklasın... o zamanda emekleyip yürüyen çocuk gibi yeni seyler oğrenip devam adıceksin...
üstüne bindin mi meretin üzgünümVazgeçemeyeceksin..
Motosiklet sürüceksen yapacağın ufakcık bir hata nelere sebep olur görmen gerek öyle tamponda sürtme var abi sorun yok felan olmuyor ekonomi müsaitse abs olmayan motor alma bende yoktu ama olsa kaza riski oluşmadn kesebileeğim çok şey atlattım diyebilririm,
bu videoları bol bol izle baya için cız edicek ben olsa kutupirt olmak düşünüceksin izle bunları sonra yapacağın bir hata öngörü düşükse eğer artırmaya çalış burda kaza yapan kişiler film karekteri değil bir anlık dalgınlığın kurbanı olmuş kişiler öngörün arttıktan sonra hangi araba burnunu çıkaracak kim seni sıkıştırıacak öğreniyorsun arabalarn lastiklerini tekerlerini heryerini süzmeye başlıyorsun, ayrıca motosiklette araba gibi seni sıkıştırmazlar arbada tampona çarpacağını biliyor bazı OROS. ÇOC. ları hariç %2-3 lük öküz sürüsü hariç kolay kolay üstüne sürmezler renkli giyinmek mühim tabiki
biraz uzun oldu sağlıcakla kal
Senelerdir kullanırım hala sat şunu artık diyenler var. Artık bir gülümsemeyle geçiriyorum ve gerek tv'de gerekse gazetelerde ki haberlerden dolayı kızmıyorum. O yüzden boşver gitsin. Sen keyfine bak. Ekipmanlarını full giyin gerisi keyfini çıkarmak kalsın
Çocukluğumdan beri hayalimdi motosikletimin olması çok şükür 2012 yılında aldım Annem çok karşı çıktı ama baktıki sıkıntı yok O bile bindi gezdik
zaten eşim çok severdi çok gezdik birlikte..
Ama satmak zorunda kaldım 2 hafta önce çünkü Allah izin verirse 2,5 ay sonra baba olcam arabamda yok artık binemiyoruz araba artık ihtiyaç olmuştu
sattım borç filan bir araba aldım Annem iyi oldu hevesini aldın korkuyordum ben dedi normal olarak :(
Yok Anne Bir hayalim var büyük bir motorla Ege-Akdeniz gezisi yapmak ilerde sırf bunu yapıp yine satarım ama bu hayalimi gerçekleştirmek istiyorum
dedim -Hiç akıl varmıki şunda dedi :D
Hayallerinden vazgeçme kardeşim ilerde keşke demekten daha iyidir ben hayata öyle bakıyorum.
Benimde ailem çok karşı aynı şekilde ailem boş ver evlen ev al onu al bunu al derken işçilik amelelik yaş 30 halen araç ehliyeti cebimde çürüdü 2 3 seneye kalmaz araba kapıya gelir durur öyle istanbul tirafiğinde araç ne kadar işe sa sola gitmek için kulanılır malum şaun çalışmıyorum ve A ehliyetine yazıldım mont kask derken motorsikleten önce ekipmanlarımı tamamlıyorum herkesi gibi ailemde motor şeytan işidir diyorlar bende diyorum öndan önce şeytanlanmış insanlar mevcut tetbirimizi alalım taktir yaradanın hele bi ufak cc alak adım atmaya başlıyak gerisi gelir
gibi yorumlar var yine teşekkürler zahmet edip yazmışssınız fakat konu çok istememek yada istemek değil görüşler ve düşünceler farklı olabilir bana göre duyarlılık ve özveri.
---------- Mesajlar birleştirildi - 13:39 ---------- bir önceki mesaj zamanı 13:32 ----------
evlilik farkı bi durum kişiden kişiye çok değişebilir sebebler yada eş seçimi..
tüm hobilerinizin aynı olması birebir aynı düşünceler olması çok mümkün değil olmamasıda gereki farklı düşünceler olmalı tartışılmalı öğrenilmeli kimse herzaman doğru olamaz bişiyler katılmalı. bu noktada aynı hobilere sahip değil sizi anlayıp paylaşacak birisini bulmanızı dilerim..
*maşallah
Altın kural: Trafikte hiç bir araca ve yayaya güvenmeyeceksin. Hız yapmayacaksın. Kavşaklarda bomboş bile olsa önüne araç çıkıyormuş gibi yavaşlayacaksın. Tek teker vs artislik yaparsan göze alman gerekenleri bileceksin. Eğitim ve ekipman full tamam olacak. Eğitimleri kalıcı olarak sürdüreceksin. İlk trafiğe çıktığında adaptasyon km si boyunca çok daha dikkatli olacaksın. Varış noktasına ulaştığında tekrar dikkati ele alacaksın. Yorgun mutsuz ve dikkatsizsen başka bir ulaşım şeklini tercih edecek yada oturduğun yerde oturmayı bileceksin. Her zaman acemi olduğu kabul edecerek süreceksin. Limitlerde sürmeyeceksin. Virajları dönüşlerin tümünü yolun ve trafiğin elverdiği ölçüde hızlarla döneceksin. Hatta müsaitse en dik pozisyonda kalmaya çalışacaksın. Yağışta, karda, buzlanma rski olan havalarda aşırı rüzgarda ve geceleri mecbur kalmadıkça uzun sürüşler yapmayacaksın.
Motosikletle hergün işe gidip geliyorsan sıradanlaşmasına izin vermeyeceksin. Monotonlaşmaya başladığında tehlike 10 katına çıkıyor. Ona dikkat buna dikkat derken onca şeye dikkat gerekiyor. Evet motosiklet tüm bu şartlar birleştiğinde tehlikelidir. İyi haberse bu tehlikelerin çoğunun kontrol edilebilir olmasıdır.
Mesela yukarıda arkadaşımızın paylaştığı videolara baktığınızda kazaların çoğunun yüksek hız, kavşak ihlali, virajlarda limitleri zorlamak, dikkatsizlik tek teker gibi kontrol edilebilir unsurlardan meydana geldiğini görebilirsiniz.
Elbette ecele tedbir alamayız bir gün bir şekilde hayatımızın sonuna geleceğiz. Bu kaçınılmaz.
Ben size tek bir örnek vereyim. Oturun motovlog tu sanırım youtube kanalları var. Bakın o arkadaşların pek çoğunun sürüşlerini izleyin. Onlar gibi sürmezseniz hayatta kalma ihtimaliniz artacaktır. Şu aleti adam gibi tadını çıkararak süren malesef çok az kişi var.
Trafiği ve diğer insanları tehlikeye atmadan tek teker yapan, virajlarda limitleri zorlayan arkadaşlara saygı duyuyorum. Herkes kimsenin hayatıyla oynamadan kendi hayatıyla ilgili dilediğini yapabilir elbette. Biz ne desek boş durada.
En önemli eğitimde bu aslında. Ama hepimiz hata yapıyoruz. Buda bir gerçek. Ya adama kavşakta hızlı geçmiş dikkat etmemiş göz göre göre vurmuş gibi yorumların haksızlık olabileceğini düşünüyorum. Çünkü biz kazaları çoğu zaman olayın dışındaki bir araçtan izliyoruz. Ya da trafik kameralarından. Dolayısıyla oradaki sürücünün o anda ne düşündüğünü ne hata yaptığını anlamak zor. Beynimiz bilgisayar gibi çalışmıyor. İllaki hata yapıyoruz. Ama hız kontrolü, full ekipman vs derken hataların sonuçlarını minimize edebilme olasılığımız var.
Herkese kazasız sürüşler
Hayirli olsun simdiden yalniz bu metni arac surerken yazdiysaniz bunlari dusunduyseniz dikkatli olun cunki motor surerken halen icinizde kaygi olursa veya dogrumu yaptim yanlismi diye surekli bunlari dusunurseniz trafige dikkat veremeyip trafikte herhangi bi kazayla karsilabilirsiniz en onemli noktalardan biridir dusunme trafigi okuma. dikkatli olun ekipmaninizi giyin bence hayallerinizi gerceklestirmek en iyisi eger simdi bunu yapmazsaniz ilerde bunun pismanligiyla yasayamazsiniz kazasiz belasiz surusler.
Vallahi şirket aracım var, kapıda duruyor iş yerine motorla geliyorum. Ama İstanbul motor kullanmak için en tehlikeli şehirlerden diye düşünüyorum, sırf bu nedenle her gün defansif sürüş yapmaktan geriliyorum ve 40 yaşında olduğumdan bir kaza yapsam iyileşmekte zorlanırım diye ara vermeyi düşünüyorum, ama yapamıyorum. Birazdan mesai bitecek, mis gibi Cuma trafiğinde eve gitmenin hazzı hiç bir şeye değişilir mi ?bugun arabaylayım nasıl mutsuzum.. arkadasıma yapışıyorum aksam gelde bi yere gidek
İçimden geçti yazim dedimhava çok güzel yaa tam motorluk of off...
O hayır hayır, İstanbulu terk etmeli ama motoru terk etmemeli,
Şu an bu konu içerisinde 3 kullanıcı var. (0 üye ve 3 misafir)
