Senin alacağın tek motor tartışmasız 2014 kasa çift silindir Honda Cb500 F titreşim sıfır artçı selesinin rahatlığına diyicek yok bir dene derim.
Senin alacağın tek motor tartışmasız 2014 kasa çift silindir Honda Cb500 F titreşim sıfır artçı selesinin rahatlığına diyicek yok bir dene derim.
Şimdi burada kararsız kalma nedenimiz motosikletin hem tek sağladığı avantaj ve keyifleri yaşamak hemde bunlardan ödün vermeden artçılı motor kullanmak. Ama öyle bir motor olmalıki artçının varlığı kullanım kalitemizi düşürmemeli. Maxi Scooter kategorisi rahatlık ve konfor seviyesi en üstte bulunan, şehir içi ulaşımında, trafikte çok avantaj sağlayan tek kategori. Üstelik asfalttan ayrılmadığınız sürece hemen her yere gitme imkanıda sunuyor. Artçılı olarak maxi scooter lardan daha rahatı yok.
Ancak bu bir takım dezavantajlarıda beraberinde getiriyor. Virajlarda yatma kabiliyeti düşük, küçük lastikler, farklı ağırlık merkezi konumları, devre müdahale edemiyor olmak, motosiklet sürme keyfinden ziyade üreticilerinde vermekte olduğu bilgilere baktığımızda çoğunun ulaşım aracı olarak şehiriçi kullanımının öneriliyor olması, parça ve servis fiyatlarının yüksek olması...
Ben eşimle binmek istiyorum ama şehir içi ağırlıklı olacak ve yakın uzak tüm illeri gezerim diyorsanız maxi ailesi çok uygun. Sorun şu uzun yollarda bir arıza durumunda ustasını bulabilmek lazım. Garantisi var vs.
Ben eşimle bineceğim ama sınır olmasın, dünyanın her yerine gidebilirim hafif arazi, köy yolları vs de olur diyorsanız enduro ailesine ve 600cc civarı motorlara bakmak gerekiyor. Bu motorlar tamda bu amaç için üretilmişler.
Ama genel itibariyle motosiklet zaten fiziksel aktivite gerektirdiğinden yoğun yorucu bir makinedir zaten.
Konu motosiklet olunca ben büyük işinde uzmanlaşmış motor üreticilerini tercih ediyorum. Honda, Yamaha, Kawasaki vs gibi... Bu yüzden mondi gibi markalar bana itici geliyorlar. Zaten korkuyoruz bari altımızda ki at safkan olsun. Ucuz atın yahnisi yavan olmasın. Sakat-ata binmeyelim. Sebebi şu, mondinin ilgili modeline baktığımda halen şambelli lastikler kullanıldığını, abs vs olmadığı gördüm.
Belki tuhaf gelebilir ama o gruptaki bir motosiklet için fiyatı "Aşırı Ucuz"...
Evet malesef motosiklet pahalı bir uğraş... Bi motora 20-50 bin gibi rakamlar vermeden motora biniyorum diyemiyorsunuz. Ama onun sapı bunun çöpü değil konu. Mesela abs... Şu zamanda böyle bir imkan varsa neden abs olmayan modellere bakalım ki?
Arabada çoğu zaman işimize yaramayacak pek çok ekstraya para ödüyoruz. Analog yada dijital klima gibi. Çok yönlü vs. Ama abs motosiklet için öyle mi?
Teknoloji ne veriyor ne sağlıyorsa almak kullanmak lazım. Kaldıki ben tekrar söylüyorum tüm isteklere artçılı, çantalar vs, uzun yol, hafif arazi, keyifli kullanım cevap veren motor serisi endurolardır.
Ama ne scooter ne diğerleri kesinlikle araba konforu sunmaz. Biniciyede sunmaz. Motosiklet size farklı şeyler vaad eder. Motosiklet sizi gerçek hayata davet eder, araba rahat ama sahte bir hayat sunar. Arabada yol alırken hoşunuza gidecek tek şey yeni arabanızın kanserojen kokusudur. Ulaşım ve statü amaçlıdır. Bunu anlamak için 4x4 reklamlarına bakma yeterlidir.
Hiç kimse ihtiyaçları için araç almıyor. Onunla yaşayacaklarına para ödüyor.
Motora binmek hayatın içinde bizzat farkında olmaktır.
Matrix... Arabayı almak mavi hap gibi.
Hikaye biter evinde uyanır arabanla gezmeye devam edersin.
Ya da kırmızı hapı alır ve motorunun gittiği harikalar diyarına adım atarsın.
O yüzden bir kere motora binen bir daha geri dönemiyor...
Sonuç olarak motosiklete binmek bazı şeylerden vazgeçmeyi, fedakarlık gerektiriyor...
inazuma f olmaz mı?
Elinize sağlık, zevkle okudum
Sukutere haksızlık etmişsiniz bence, 250'lik sukuterle uzun yol yapan çok var. Rahatlık konusu biraz göreceli ama şurası kesin ki ne kadar konforlu olursa olsun motorsiklet arabaya kıyasla daha rahatsız olacaktır.
Mondi inanılmaz ucuz bir fiyata motosiklet sunuyor. Üstelik çok çok iyi olmasa da, japonlar kadar kaliteli olmasa da idare eder bir kalite sunabiliyor. (unutmayın ki birçok modeli 10 yıldan fazla süredir piyasada hala satılıyor ve hala üretiliyor)
1000-2000-5000-10000km sonra tamamiyle dağılmıyor. Tamiri bakımı kolay, parçaları çok ucuz (ve düşük kaliteli) toplamdaki işletme giderleri büyük motorlara kıyasla resmen bedava. Gerçi küçük hacimli motorların birçoğu bu şekilde:
https://motosikletliyasam.wordpress....m-izlenimleri/
Neyse tekrardan elinize sağlık
Rx3'i yi görünce diğerlerini okumadım bile. Ben olsam cevabım belli olurdu .
scooter olarak söylüyorum
23-24 bin liran varsa suzuki burgman 400
13-14 bin liran varsa sym maxsym 400
250cc kaliteli,güzel enduro yok.kawasaki versys 250 cc olsa of of.. ülkemize adam gibi motor getirmiyorlar
Mükemmel motor arayışı içine girmenin bi manası yok, zaten öyle bir motorda yok. Xmax 250 her türlü işinizi görür. Caddelerde xmaxde artçının intagramda gezdiği bir çok ana şahit oldum. Kendimde artçı oldum o motor, oldukça rahat. Sissy bar veya topcase ile tadından yenmez.
Benim önerim BMW R 1150 GS veya F 650 GS DAKAR 2 side bmw nin ömürlük motorlarından biri 2001-2004 modelleri 15-20 bin TL arasında değişmekte
Dakar'ı arkadaşım kullanıyor tavsiyesi üzerine öneriyorum r 1150 GS e ise artçı olarak binmiştim 250 km yatak'dan daha rahat aradığın motor bu olmalı yanlara ve arkaya bide topcase mis bir videoda görmüştüm yeni marka japonlarla eski bmw leri sağlamlık testine sokuyolardı belli bi press den sonra motorların blokları kırılıyodu japonların bmw de 3.4 tık fazla press uygulayıp kırıyolardı motor bloğunu bulamadım bulsam linkini koyucaktım yoruma bulan bi arkadaş varsa atıversin hatta
Honda nx4 kullaniyorum. Esimde cok rahat ediyor. Sifiri olsa onu al derdim. Saygilar.
Ben 250cc kalfalık denilen geçiş döneminin inazuma f ile mükemmel olacağını düşünüyorum. Sonrasında 600-1000cc bir enduro ncx750 veya africa twin gibi bir motosiklet ustalık dönemine yakışır.
hocam kesinlikle rx3i evo diyorum. Mondial senin gözünü korkutmasın. Adamların yani kullanıcıların facebook gruplarına üyeyim. yaklaşık 3 aydır da takipçisiyim. Her türlü doğan sorun karşısında fabrikanın tutumu inan bana normalin çok üstünde alakadarlar. Öncelikle şunu söyleyebilirim rx3i sadece Türkiyede olan bir motorsiklet değil ve Amerika, Avrupa da özellikle rüştünü ispatlamış durumda, bu motosiklet sağlam bir motosiklet sadece ülkemiz iklimine uygunluktan kaynaklanan bir sensör hatası ilk partilerde yaşandı ama adamlar bu durumu anında garantiyi devreye sokarak bahse konu oksijen sensörünü değiştirmek suretiyle sorunu giderdiler. Ben açıkçası çok beğendim. Hatta çakma gs falan diyorlar motosiklet için iri cüsseli rahat konforlu, sorun çıkarmayan bir motosiklet e daha ne olsun ben 2016 sından turuncu olanı alacağım nasip ise. Bu arada unutmadan sorunsuz bir şekilde 20 bin kilometreyi deviren arkadaşlar var grupta.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)