naked şehir içi - uzun yol kullanımı?
Reklamlar
-
arkadaşlar merhaba,
4000 km oldu duke mle burdayız. iki gün önce de ilk uzun yol tecrübemi ist ankara gidiş dönüş 1000 km yaptım. tecrübelerimden bahsedip bir kaç konuda fikir danışmak istiyorum. öncelikle motorumu daha çok şehir içi kullanıyordum. sık sık 20-30 km mesafeler olarak gidip geliyordum. duke 200 bu konuda çok eğlenceli bir makine, hakkını vermek lazım. ama otobanda ve uzun yolda rahat edemedim. en uzun 150 km kullanabildim molasız. bunda kamp çantasını önce sırtımda sonra depo üstüne bağlamam da bagaj derdi ve motorda çantaları çirkin bulmam kısmını düşündürdü. motorumun son hızı yetmedi. soldan kaptırıp biraz hızlanayım derkin sürekli kıçımın dibinde yeni model bi alman arabası belirdi. dönerken özellikle hava rügarlıydı. o daha zor oldu. aslında 120 km hız ile rüzgar yemek hiç de hafife alınacak bir şey değilmiş onu anladım.
anlicağınız tarzımı gözden geçirmeye ve yeni motosiklet bakmaya yöneldim. tavsiye istiyorum ama bütçemde çok yok. eski verys 650 olmadı er6n bakıyorum bir yandan.
Reklamlar
-
Hem maddi olarak imkanım olsun hem fiziksel yapım duke için uygun değildeancak sym wolf 250 için yeterli oldu 120 km ve üstü hızlarda rahat seyahat edip hızlanabiliyorum 140 a kadar his var ben motorumu 600 km de aldım yakında 5000 olacak hayırlısı ile yeni açıldı çok mutluyuz kendisi ile tavsiye ederim.
-
Daha çok erken.motoru yeni yeni tanıyorsun(tanıdığını zannedebilirsin ama daha değil)
20bin km ye ulaş ondan sonra konuşalım bu mevzuyu.
-
dostum hiç bir zaman uzun yolda rahat edemezsin naked motorla.rüzgar adamı peril perişan ediyor.dediğin gibi verys, er6n rüzgarı yarıp gider.imkanın varsa sat onlardan al
-
Naked motorlar hep ruzgar alir. Adi ustunde ciplak.
E6N ayni sekilde, daha hizli gittigin icin daha fazla ruzgara maruz kalirsin.
Ruzgar istemiyorsan Touring motor alman gerek. Ama senin daha 15-20.000 km daha yapman gerek.
-
ER 6N de naked motosiklet olduğu için rüzgar alacaksın yine. ER 6F desen anlarım. Bunların dışında her tarz motosi,klet kullanmış biri olarak sana tavsiyem en az 250 cc imkan varsa 400 yada 500 cc Maxi Scooter alman. Eğer uzun yolda gerçekten konfor isytiyorsan Maxi scooter senin ilacın. İleride bütçe uygun olursada Enduro alabilirsin...
-
Uzun yola gidince bende sıkılıyor ve yoruluyorum ama şehir içinde çok kıvrak olduğu için seviyorum motorumu..
Derin olan kuyu değil, kısa olan ip'tir.
-
Cevaplar için teşekkürler. Aslında asıl kafamı kurcalayan motora 1-2000 arası masraf yapıp bu sezon kullanmak mı doğru olur, masraf yapmadan satıp üstüne 5 bin koyup versys tadında bişey almak mı? Yazın ara ara uzun yola çıkmayı düşünüyorum. Duke ile bi İzmir İst da yapıp sanırım kararımı vereceğim. Her türlü tavsiye için tekrar tşk
-
90 kmh den sonra rüzgar çok rahatsız edecek 90 kmh yi geçmeyeceksen güzel bir montun varsa olabilir
-
versys ya da benzeri alacağın makinalar ağır olacağı için şehir içinde zorlanacaksın. Arada şehir dışına çıkacaksan bence motorunu değiştirme. 1 yıl daha bin tecrübeni arttır, eğitim al vb. Duke e ön cam da yapabilirsin, göğse vuran rüzgarı bayağı kesiyor. puig yakışan güzel ön camlar var. Bir de işin söyle bir gerçeği var büyük endurosu olan bütün tanıdıklarımın şehiriçinde kullanmaya 200-250 cc scooterleri mutlaka var. Yani motorları çiftliyorlar. Amacına göre motor kullanıyorlar. Tabiki imkan meselesi. Bu arada uzun yolu asfaltta yapacaksan hep, rc 250 ya da r25 gibi karenajlı bir motorada geçebilirsin br müddet daha km yaptıktan sonra.
-
Rüzgar açısından ER-6n veya ER-6f Duke'ten pek farklı olmayacaktır. Rotayı virajlı yollardan oluşacak şekilde tasarlamak da düşünülebilir. Böylece yüksek hız ihtiyacı da azalacaktır, rüzgara maruz kalma da. Yani İstanbul Ankara arasını Akyazı virajları ile veya Bolu Gölcük Kıbrısçık üzerinden gelmek var bir de otobandan gelmek. Virajlı rotada çıplak motor çiçek gibi olur. Bir de zaman içinde -eğitim sonrası gelen pratiklerle- sürüş geliştikçe rüzgardan veya motoru sürmekten daha az yoruluyor insan. Ben ilk zamanlarda kesinlikle çıplak motorla (MT-03 veya 390 Duke) uzun yolda gidilmez diye düşünüp Versys veya V-Strom filan şart derken şimdi 390 Duke ile de bir tam günlük 400 km'lik virajlı bir rotayı sürüşüm sonrasında gayet rahat ve eski günlerdeki kadar yorulmamış olarak eve döndüm. Daha uzununu da çıplak motorla yapılabilir görüyorum. Bir depo üstü çanta bir kuyruk çantası. Yetmezse bir de göğüsten bağlanan bir sırt çantası... Sonra gelsin virajlı dağ yolları. Otobandan Yunanistan olayı için R1200RT lazım ama...
-
200 cc motosiklet ile uzun yol pek gidilmiyor zaten.Rüzgar yüzünden 120 130 da takılırsınız ,olması gerekende bu.Nakedlar genelde şehir içi kullanılır.Çıplak olduklarından rüzgarı absörde edemezler haliyle.Bu yüzden daha kuvvetli birşey alabilirsin.Cbf ve türevleri sport touringler yol için dizayn edilmiştir.Pazar günü 250km yol yaptım 200 cc ile benim motosikletimde gitmedi rüzgar sebebiyle.Sorun motosiklette sende değil.
-
90 kmh den sonra rüzgar çok rahatsız edecek 90 kmh yi geçmeyeceksen güzel bir montun varsa olabilir
açıkcası gidiş dönüş ortalama hızım 90 civarıydı. genelde 120 civarında kullandım.
zaferce
Rüzgar açısından ER-6n veya ER-6f Duke'ten pek farklı olmayacaktır. Rotayı virajlı yollardan oluşacak şekilde tasarlamak da düşünülebilir. Böylece yüksek hız ihtiyacı da azalacaktır, rüzgara maruz kalma da. Yani İstanbul Ankara arasını Akyazı virajları ile veya Bolu Gölcük Kıbrısçık üzerinden gelmek var bir de otobandan gelmek. Virajlı rotada çıplak motor çiçek gibi olur. Bir de zaman içinde -eğitim sonrası gelen pratiklerle- sürüş geliştikçe rüzgardan veya motoru sürmekten daha az yoruluyor insan. Ben ilk zamanlarda kesinlikle çıplak motorla (MT-03 veya 390 Duke) uzun yolda gidilmez diye düşünüp Versys veya V-Strom filan şart derken şimdi 390 Duke ile de bir tam günlük 400 km'lik virajlı bir rotayı sürüşüm sonrasında gayet rahat ve eski günlerdeki kadar yorulmamış olarak eve döndüm. Daha uzununu da çıplak motorla yapılabilir görüyorum. Bir depo üstü çanta bir kuyruk çantası. Yetmezse bir de göğüsten bağlanan bir sırt çantası... Sonra gelsin virajlı dağ yolları. Otobandan Yunanistan olayı için R1200RT lazım ama...
aslında aradığım cevap buydu. zaten giderken basit olur diye otobandan gitmeyi düşünüyordum. dediğin gibi rotaları iyi seçmek güzel bir fikir. ama yine de arada sıkıştım mı elimin altında bira daha güç olmadı diye düşünmeden edemedim. en azından duke 390, cbf 500 gibi... tarzım kesinlikle naked. motorun şehir içi hafif ve kıvrak olması çok önemli benim için. ama bu güzel havalarda da bir yere gitmeden duramam. depo üstü, sele arkası çanta ufak da olsa şart şimdi. motora çanta demiri, çanta takmak hoş olmuyor. hele de naked motora. eğitim 1 i aldım, 2 yi de ikinci motora geçmeden alırım diye düşünüyorum hep. o konunun önemi tartışmasız.
MimTolga
versys ya da benzeri alacağın makinalar ağır olacağı için şehir içinde zorlanacaksın. Arada şehir dışına çıkacaksan bence motorunu değiştirme. 1 yıl daha bin tecrübeni arttır, eğitim al vb. Duke e ön cam da yapabilirsin, göğse vuran rüzgarı bayağı kesiyor. puig yakışan güzel ön camlar var. Bir de işin söyle bir gerçeği var büyük endurosu olan bütün tanıdıklarımın şehiriçinde kullanmaya 200-250 cc scooterleri mutlaka var. Yani motorları çiftliyorlar. Amacına göre motor kullanıyorlar. Tabiki imkan meselesi. Bu arada uzun yolu asfaltta yapacaksan hep, rc 250 ya da r25 gibi karenajlı bir motorada geçebilirsin br müddet daha km yaptıktan sonra.
hocam 1 sene daha binmek de diğer seçeneğim. racing düşünmüyorum. motora en az 2000 lira (lastik, bakımları, aksesuar falan) ayırmam gerek bu durumda. enduro ya geçmeyi düşünmüyorum açıkcası. iki motor fikri de bana göre değil. duke e ön cam yakışmıyor abi. taktım bir hafta sonra çıkardım. rüzgarı da kafaya doğru itiyor. kafa tokat manyağı oluyor benim tecrübem.
-
bu seyahate çıkmadan önce açtığın başlıkda sana bir tavsiyede bulunmuşdum
-
Yaklaşık 1 yıl kadar Duke 200 kullandım. Duke 200 şehir içi gerçekten süper bir alet ama uzun yolda gitmiyor gerçekten. Gitmiyor derken kendi kapasitesi dahilinde gerçekten iyi gidiyor. Örneğin Sabit 120 km hızla rahatlıkla gidilebiliyor. Belki daha fazlada gider.
Bu konuda bu motor hakkında bayağı tecrübe edindim. Motordaki amaç zaten şehir içi kıvrak sürüş gibi birşey. Uzun yol hem motoru hemde kullanıcıyı yoruyor. 120 km hızla gitmek için 9 bin devire çıkıyor motor. Haliyle sürekli redline da kullanıyorsun. Buda motoru yoruyor.
Bana kalırsa hen uzun yol hemde günlük kullanım hedefleniyorsa ve duke isteniyorsa ne 200 nede 250 doğrudan 390 ile devam etmek lazım
-
20bin duke 200 sürekli uzun yol ( çanakkale - kocaeli ) kullandım
sırtımda o gunlerden kalma hafif zorlamada pert olacakmıs hissiyatı hiç gitmedi
grenajlı aldım simdi 140-150 Allah ne verdiyse gidebiliyorum
hatta yazarken o nokta sızlıyor
-
müdür 390 var rüzgar çok zorladığı için hızlanmıyorum. çözüm touring motor.
-
Şimdi bende eskiden bir araç vardı motor gücü baya düşük aerodinamik yapısı zayıftı. Motor gürültüsünü içeri çok alıyordu. 100-110 km hızlara çıkınca hele birde rüzgar varsa araç sağa sola uçuyor ve yol tutuşu azalıyordu. Üzerinde birazda meraktan baya çalışıp uğraştım ve bir takım iyileştiemler sonrasında daha iyi olduysada tatmin etmemişti. Bir sene sonra 2000cc sert amortisörlü daha ağır üst sınıf bir araç aldım. Değişim muhteşem olmuştu. İçeri motor sesi almıyordu, virajlarda amortisör sertliği yol tutuşu artırıyordu, hızı hissetmiyordun çünkü içeri titreşim ses vb almıyordu.
Aradan uzun yıllar geçtiğinde benzer bir sonucu motosiklette de gördüm görenlerde onayladılar. Daha büyük daha ağır daha yüksek cc ve daha az titreşime sahip motorlarda hız algısı ve kullanım rahatlığı çok fark ediyordu. Son hızı yüksek devirde 130 olan bir motorun 100km/h hızla gidişiyle, son hızı 160-180 km/h olan bir motorun 100km/h hızla gidişi arasında çok ama çok ciddi bir fark oluyor. Yol tutuşu titreşimi gidişi ve verdiği güven çok fark ediyor. Bu durum amortisör, titreşim, motor gücü ve lastik gibi çok sayıda bileşkenin birleşimi. Sert lastikler yol tutuş kaybına neden olurken (ve yumuşak amortisörler) rüzgarda salınmayı azaltıyor. Ortasını bulmak lazım.
Motosiklet size rüzgarı ne kadaer az hissettirir, titreşimlerden sizi ne kadar korursa hız algınız daha güçlü oluyor. Tıpkı kulağınızla rüzgar sesini tıkayıp duymadığınızda elde edilen rahatlık gibi. Bu arada bakışında hız ve rüzgarda sürüş üzerine yadsınamaz bir etkisi var. Çoğu yeni sürücü sadece bakışlarını hafifçe yukarı kaldırıp daha ileri ve biraz daha yukarı konumladırdığında gerek rüzgarda sürüş gerekse daha hızlı ve güvenli gidiş konusunda doğrudan basamak atlıyor. Daha ileriye bak ama tüm görüş alanına hakim ol kuralı işe çok yarıyor. Ancak çoğu kez bakışlarımız önümüzdeki yakın bir araca veya bize yakın nesnelere ODAKLANIYOR..! Buda çok hızlı olmasak bile önce duruşumuzu sonra sürüşümüzü bozuyor aniden 2 kademe geri düşüyorsunuz.
Sadece bakışla bir kademe kazandınız. Sonra ellerin dirsek ve omuzların gevşek dizlerle depoya sarılma ve hafif öne eğik pozisyonda sabit oturduğunuzda bir kademe daha iyileşiyorsunuz ve sürüşünüz anında fark edilir düzeyde iyileşiyor.
Smooth doğru bir sürüş için doğru oturmak ve doğru bakış sürüş kalitenizi (tabi motosikletinize de bağlı olarak) çok etkiliyor.
-
https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-motosiklet-honda-ilksahibinden-kazasiz-hasarsiz-servisleri-tamam-vtr250-296993069/detay/
650cc gerek yok biraz daha tecrübe yap hemde şehir içinde küçük makine rahatlığına devam edersin . hemde şehirler arası devam edersin.
-
Gsxr600 veya 600rr mt 07'den daha az rüzgar alır diyebilir miyiz uzun yolda?
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 3 kullanıcı var. (0 üye ve 3 misafir)