Bugün Kadıköye gittim geldim. Daha önce michelin pilot street cbf 150 deki arka lastiğim Ferhatpaşada lastiğe saplanan iğne kadar ince ne olduğu belirsiz bir cisimle inmişti. Orada en yakın lastikçide "fitil" attırdım. Bunlara yama tutmuyor fitil atılıyor dedi. Daha sonra Pendik Honda servise danıştım onlarda sorun olmaz abi bunlara fitil atılıyor problem de olmuyor dediler. Lastikler daha 2500 km de değiştitiriz biraz daha binelim o zaman dedik.
Neyse bugün Kadıköy altıyoldan sahile doğru inerken arkadan güm diye bir ses geldi. Sağda durup baktım ama birşey görünmüyordu. Sanırım birşeyin üzerinden geçtim diye düşündüm ama yol temizdi. Olsaydı zaten görürdüm ki yolda birşeyde görmemiştim.
Motoru park ettim 15 dk sonra işim bitti döndüğümde arka lastik canta kadar neredeyse oturmuştu. Aynı anda başlayan sert rüzgar ve yağmurla birlikte eyvah dedim. Sordum lastikçi yok dediler. Dedim bari Hasanpaşa da servisler var oraya kadar bir şekilde gidebilir miyim? Başka pek seçenekte yoktu. Giderken oradaki petrol ofisini gördüm. Lastiği en azından iyice şişirip düşük sürat servise kadar giderim dedim ama hava pompası bozuktu.
Birden aklıma arabada daha önce kullandığım lastik tamir kiti geldi. Hemen aldım bir tane benzinliğin marketinden. Ve lastik gayet güzel oldu. Baktığımda önceki fitil atılan noktadan patladığını gördüm. Neyse gittim kadıköyde ki michelin lastik bayiine ve 300 tl ye ön arka aynı lastiklerden 2 adette çelik sibop taktırdım.
Demek ki neymiş servisin her dediğine bakmayıp kendi fikrini kenin üreteceksin. Yani lastik bir kez patladıysa değiştirmek gerekliymiş. Bu patlama düz yolda oldu eğer yatık vaziyette olsaydı iyi olmazdı kanımca. Michelin lastikler çok iyiler ama bu iyilik yani aşırı yumuşaklığında kolay patlama riski oluyor. Daha doğrusu patlama değilde yabancı bir cisim çok rahat saplanabiliyor.
Birde mutlaka bir şişirme aparatı taşımak lazım yolda olup olmadık yerlerde kalmamak için. Hatta mümkünse 2 adet. Zira inik lastikler benzinciye kadar bile kaydım kayacamla gittim. Rüzgarında etkisiyle...