Motorun en tuksek torku verdigi devirlerde kullanmak iyidir diye biliyorum.
Inazumanin kullanma kılavuzu diyor ki devamli dusuk gucte calistirmak parcalarin perdahlanmasina sebep olur. Perdahlanma nedir bilmiyorum ama kotu bir sey ellaham.
Motorun en tuksek torku verdigi devirlerde kullanmak iyidir diye biliyorum.
Inazumanin kullanma kılavuzu diyor ki devamli dusuk gucte calistirmak parcalarin perdahlanmasina sebep olur. Perdahlanma nedir bilmiyorum ama kotu bir sey ellaham.
Hayır böyle bir gereklilik yok. Bazı yerlerde trafikte ani gaz açmak gereken yerlerde ortalama bir hızlanmayı sağlamak için o devirlerde kalın yazar. (bana uymuyor) bu arada bu demek değildir ki en iyi hızlanma motorun maksimum torkunu verdiği yerde olmak zorundadır. Böyle bir şey yok bir çok zaman devir ne kadar yğksekse hızlabma o kadar fazladır. Tork x devir = güç(hp)
Beyler herkese teşekkür ederim yorumlarınız için . Alıntı yapmayacağım uzun sürecek yoksa , toptan hepinize yazayım Motoru düşük devirden kullanmaktan kastım zaten , motoru bayıltacak kadar vuruntu sesi çıkartacak kadar kullanmıyorum . Toplam motor 10.500 devir çeviriyor ve ben sakin kullandığım zamanlar 4-6 bin devir arasında orta devirlerde seyrediyorum. Benim motorda yüksek viteslerde 4.000 devirin altı ölü ve vuruntu yapmaya başladığı devirler . Aslında düşük devirden kastım motoru sürekli 4-6 bin devirler arasında kullanımın zarar veya faydası var mı yok mu onu öğrenmek istemiştim .
Örnek olarak , 6. viteste 5 bin devir ile gidiyorum . İleride bayır var doğal olarak torkumuz ve vitesimiz uygun olmayacağı için , vitesi uygun şekilde çıkacak konuma düşürüyorum zaten .
Honda CBF 150 < Kawasaki Z 250 SL < Yamaha MT-25 < Yamaha XJ6 Diversion F
vuruntu sensörü olmayan bir motor ayarları düzgünse normal yakıtla vuruntu yaşamaz.
vuruntu sensörü varsa avans rötarla ayarlar vuruntuyu.ayarlayamadığı noktada zaten safe moda alır 3000 devri geçirtmez falan.bu benzin veya ayarsızlıktan kaynaklanır.
alt devirlerdeki vuruntu bambaşka bir olay.
krank mili 1000 devirlik dönüşü sırasında da 10.000 devirlik dönüşü sırasında da sabit hızda dönmez,sürekli frenlenip hızlanır pistonlar tarafından.
piston en alt noktaya gelirken silindirin içinde,bağlı olduğu kol, iniş yönüne dik bir haraket yaptığından pistonu kolun döndüğü yöne çekmek ister.sonra tekrar yukarı çıkacağı sırada bu sefer kol çıkış yönüne dik geldiği için,pistonu az önce çekmek istediği tarafa ittirir fakat piston silindirin yüzeyi yukarı çıkmasına izin vereceği için ileri gidemeyip yukarı hareket eder.silindirin içindeki bu ileri geri hareketi silindirin en alt kısmında üst kısıma göre daha fazla olur, piston kolu geniş açıyla pistonu en alt noktada ittireceği için.
bu itme çekme sırasında titreşimler artar.bu titreşimler de krank üzerinde extra bir yük oluşturur.motor stop etmek ister bu yüke dayanamayacağı için,çünkü kendini hızlandıramaz gaz vermedikçe ve bu yükten kurtulamaz. ama üzerindeki ağırlık (yani motosikletin yolda ilerliyor olması) yüzünden stopta edemez ve düzgün çalışmadığı bir koşulda çalışmaya maruz kalmış olur.
işte bu istenmeyen vuruntudur.silindir ovalleşmesine sebep olur aşınma arttıkça.segmanları okadar düşük devirde okadar sert açılmasına maruz bırakmak aşınmayı arttırır,yağ yakımı kolaylaşır,segman aşınır
PEki bende şunu sorayım, mahalle arasında bazen 5le 10la falan kasislerden geçiyorum. Bu sırada bence o vuruntu dediğiniz şey oluyor. Tap tap tap silkeleyerek gidiyor, yarım debriyajla falan gidince de debriyaja bir sıkıntı çıkar zannediyorum. Nasıl yapayım bilemedim yani
Kuru debriyaj
'Düşük devirde daha mı çok tasarruf edilir?' ve 'Motosikleti yüksek devirde kullanmak mekanik aksama zarar verir mi?' gibi konular hakkında bir kaç kelam etmek istiyorum.
İlk olarak yüksek devir konusuna değinmek isterim. Her şeyden önce şunu söylemek gerek; konuyu açan dostuma hitaben söylüyorum, kullanılan ve yakıt tasarrufu edilmek istenen motosiklet düşük hacime sahip de olsa spor kullanım için dizayn edilmiş bir motor blokuna sahip. Yani çok abartılmadığı sürece(devir kesiciye sokmak vb.) motor bloku aman aman ''fazladan aşınma''ya uğramaz. Rica ederim düşünmenizi istiyorum piston fazladan aşağı-yukarı indi diye motor ömrü kısalır mı? Yüksek devir çeviren motorun ömrünün kısalması miti tamamen insanların yanılgısından oluşuyor. Neden böyle bir yanılgı oluştu derseniz şöyle örnek vereyim. Birkaçınıza saçma gelebilir ama örneğin bir insanın yahut hayvanın canı yandığı zaman bağırır, yüksek ses çıkartır. Motor da yüksek devirlere çıktığı zaman insanlar aslında farkında olmadan motorun bir nevi zorlandığını ve canının yandığı düşünüyor olabilir fakat motor aslında maksimum torku verdiği devirde en rahattır Arkadaşlar rica ediyorum bu aletler zaten yüksek devir çevirmeleri için dizayn ediliyor. Öyle olmasaydı 10.500 devir çevirebilen motor maksimum torkunu 8.500 devirde değilde 3.000 devirde verirdi. Abartmadığınız sürece motorunuzun devir çevirmesinden korkmayın. Motorun canı yok ve motor bağırdıkça acı hissetmiyor. Sadece daha çok devir çeviren pistonların içerisindeki yakıtın patlama sıklığı arttığı için yüksek ses çıkıyor. Hepsi bu.
İkinci olarak düşük devirde kullanmak gerçekten yakıt tasarrufu sağlar mı? 6.000 devirden sonrası redline olan ve maksimum torkunu 2.200 devirde veren bir araba için düşük devir:yakıt tasarrufu demektir evet. Çünkü bu araçların vitesini 2.500-3.000 devir arası atarız.
İş motosiklete gelince de aynı. Çünkü motor mühendisliği aynı. Piston Şöyle düşünmenizi istiyorum. 10.500 devir çevirebilen ve maksimum torkunu 8.500 devirde veren bir motorun 3.000 devirde verdiği tork belki vuruntu yapmaz ama çekiş gücünde elbet düşüklük yaratır. Bu tork eksikliğini ise daha fazla gaz açarak, yani pistona çok fazla benzin gitmesini sağlayarak kapatabiliriz. Sanılanın aksine motorun düşük devir çevirmesi daha az yakıt yaktığı anlamına gelmiyor. Tamamen hayali rakamlarla konuşarak ufak bir matematik hesabı yapalım.
1000 metre bir yol gideceğiz. A senaryosunda vitesimiz 4,5 ve 6. B senaryosunda ise 1,2 ve 3.
A senaryosunda 1000 metre boyunca maksimum torkun verdiği devrin yarısından azını kullanacağız. Yani 3000-3500 arasını. Bu devirlerde motorun torku az olduğu için çekiş gücü de orantılı bir biçimde az olacak. Yani piston motoru ilerletme konusunda daha çok yük altında olacak. Bu yükü azaltabilmek adına yanma odasına fazladan benzin yakmak zorunda kalacak. Yani gaz kolunu optimum koşullarda olduğundan daha fazla açmamız gerekecek. Düşük devir çeviriyor olsa dahi daha fazla benzin yakmış olacağız. Yani ufak hızlanmalar yapabilmek için dahi olsa gaz kolunu maksimum torkun olduğu zamanlardan farklı olarak daha fazla açmamız gerekecek. Yani maksimum torku alırken 50km/h'den 60 km/h'ye çıkmak için gaz kolunu %10 açmamız gerekiyorsa diğer durumda yani düşük devirde gaz kolunu %30-%40 oranında açmamız gerekecek.
B senaryosunda ise motorumuz maksimum torkun verildiği devir aralığında bulunsun. Motor(engine demek zorundayım burada çünkü taşıttan değil motor blokundan bahsediyorum) zaten ivmesini yakaladığı için pistonlar motoru ilerletme konusunda çok fazla yük altında olmazlar. Bunun için pistona optimum seviyede benzin gitmesi yeterli olacaktır. Motor herhangi bir hızlanmada zorlanmayacağı için sadece gereken yakıtı kullanmak isteyecektir. Bu da yüksek devirde kullanıldığı halde maksimum tork elde edildiği için sanılanın aksine daha fazla yakıt tasarrufu sağlayacaktır.
Kabaca özetlemek gerekirse : Düşük devir çevirdiği zaman tork eksikliğini kapatmak için yanma odasında daha fazla benzine ihtiyaç duyulur. Daha az devir çevirmesi daha az benzin yakılacağı anlamına gelmez. Çünkü yanma odasına püskürtülen benzin sabit bir miktar değildir ve gazı ne kadar açtığınıza bağlı olarak değişkenlik gösterir.
Bunların hiçbiri size mantıklı gelmediyse anlık yakıt tüketimini gösteren bir araçla bunun deneyini yapabilirsiniz. Aracınızı gazın %50sini açarak düz bir yolda 2.000 devir civarı çevirerek ilerletin. 100 kilometrede 7 litre benzin yaktığını gösterdiğini varsayalım. %5 eğimli bir yola gidin ve gazı %60-%65 oranında açarak aracınızı 2.000 devirde sabit tutarak rampayı çıkın. Anlık yakıt tüketiminin arttığını göreceksiniz. Sonuç olarak: İki yolda da 2000 devir/dakika, iki yolda da farklı yakıt tüketimi.
Sağlıcakla kalın
Gaz kolunu çevirme miktarı ve devir arasındaki bir denge minimum yakıta neden olur ama bunu düşük devir, orta devir,maksimum devir diye nitelendiremeyiz. Çünkü bu tamamen, yol, ağırlık, rüzgar şartlarına bağlı bir durum. Örneğin düz bir yolda aynı viteste 5 bin devirde gitmek en ekonomik yol ise yokuş yukarı bir yolda 6 bin devirde sabit gitmek daha ekonomik olabilir. Olmaya da bilir, ölçmeden bir şey söylemek yanlış okur.
Motor aşınması kısmına gelirsek, yüksek devir çevirdiği için motor iki günde bitmez elbette. Ama motosikletin neden yağ yakmaya başladığını düşünürsek, sekman ve/veya silindirin aşınmasından kaynakkı olduğunu görürüz. Bu aşınma da Yalnızca pistonun hareketi ile gerçekleşiyor. Yani birim zamanda 10 hareket yapan piston mu yoksa 4 hareket yapan Piston mu silindirde daha çok aşınmaya neden olur? Elbette ki 10 hareket yapan pistonun aşındırması daha fazladır.
Yani değişkenleri unutursak motosikletin yağ yakmaya başlaması tekerleklerin kaç km döndüğüyle alakalı değil, pistonun kaç kere hareket ettiği ile alakalıdır. ( kabaca) sonuçta devir ile motor aşınma hızı doğru orantılıdır
İlk söylediklerinizde kesinlikle haklısınız. Rüzgarın arkadan esmesi, motoru kullanan kişinin ağırlığı, mekanik aksamdaki herhangi bir sorun, benzinin kalitesi gibi bir çok etmen yakıt tüketimini etkileyebilir fakat açılan konu devir ve yakıt tasarrufu olduğu için ben diğer etkenler dahil değildir deme gereği duymadım.
Muhalefet etmek gibi olmasın ama ben zaten motorun kilometresi ile alakalı herhangi bir söz söylemedim. Yazımda da aynen sizin dediğiniz gibi pistonun birim zamanda kaç devir çevirdiği olayı üzerinden gittim. Kaldı ki ''..yüksek devir ile düşük devir arasında hiçbir fark yoktur gönül rahatlığı ile sürün.'' gibi bir iddiada bulunmadım elbette. Bahsetmek istediğim şey kafaya delice takmak gerekecek kadar fazla bir aşınma olmayacağı yönündeydi. Yine de yok canım fark olur denilecekse eğer, Batuhan bey metal parçalar bunlar ve birbirine 3000 devirde de olsa 8000 devirde de olsa sürtünüyor, elbet aşınacak
Ben yazınızdan fark olmaz gibi yanlış bir anlam çıkarmışım o halde.
Yoksa dediğiniz gibi o işler karışık aynı vitesle yüksek devirde gidilecek yol da kısa sürede bitecek mesela. Veya düşük vitesteki, yüksek devirin aşındırma hızı ile yüksek vitesteki aşındırma hızının farklı oluşu, gaz kolunun ne kadar açık olduğuna kadar bir çok değişken varken sanırım kafayı takmamız gereken ve işin içinden çıkabileceğimiz tek nokta yakıt tasarrufu
Batu troll yok ciddiyim. Hakanın söylediği de buna ek olarak söylenebilir daha aklıma gelmeyen etkileri de vardır ama doğrusu %60 larda kullanmak en mantıklısı da budur. Düşük devirde kullanmak sabit hızlarda sadece yakıt tasarrufu sağlar o da hiç hızlanmamak kaydıyla.
Bu arada vuruntu çok ayrı bir mesele. Vuruntu dediğimiz olayın aslı motor ısısından ve sıkıitırmasından dolayı yakıtın buji ateşlemeden önce patlaması mevzusu. Bi de etek vurması var o da farklı bi mevzu. Yani ben bunlardan hiç bahsetmedim.
Düz yolda sabit gidiyorsanız sorun olmaz fakat yokuş yukarı giderken hızı ısrarla düşük devirde sabit tutuyorsanız veya gaz vermenize rağmen motor hızlanmıyor veya çok az hızlanıyorsa bu iyi değildir. Zaten motorun sarsılarak çalışmasından bunu anlarsınız. Bu söyledim şey rüzgar, yokuş vs. tüm şartları karşılar. En iyisi normal şekilde kullanmaktır, diğerinin uzun yolda ekonomi yapmak dışında faydası olmaz. Büyük hacimli yüksek torklu ve bu torku düşük devirde veren bir motor olsaydı o zaman keyfe keder istediğiniz gibi kullanırdınız ama ufak hacimlerde biraz dikkat etmek gerekiyor.
Kullanımınız doğru, bir sıkıntı yok. Sadece vuruntu kavramında bir şeyi açığa kavuşturmak lazım. Arkadaşların vuruntudan kastı ateşleme zamanlamasında bir sıkıntı olduğu zaman patlamanın yanlış anda oluşması ve olur olmaz titreşimler meydana getirmesi. Karışımın buji yerine kendi kendine patlaması da buna sebeptir.
Sizin sorunuzla doğrudan alakalı olarak; düşük devirlerde fazla gaz açıldığında normal çalışan bir motor dahi titreşime sebep olur. Benzinin kimyasına kadar giden sebepleri var. Özetle, gaz açınca motor 'silkeleme' yapıyorsa o viteste o devri o gaz açıklığında kullamamak gerek.
Kendimden örnek vereyim, 2500-3000 devirde beşinci viteste düz yolda %10-15 gaz açıklığıyla giderken hiçbir şey yok, ancak aynı devir %50 gaz açayım üçüncü viteste bile olsam hemen silkeleme yapıyor. Zamanla refleks haline geliyor bunlar zaten.
Ek olarak boşta gaz vermekten de kaçının, bizim millet (ben dahil) çok sever ama motor için iyi bi şey değil
Detay merak ettiğiniz bi şey olursa açıklayayım.
sabit bir hızda düşük devirlerde kullanabilirsiniz...akselerasyona baslayacaksaniz veya rampa cikacaksaniz bir vites düşürüp orta üstü devirleri kullanmak hem tüketimi düşürür hemde motor ömrü için iyidir.
Vuruntu sensoru benim motorumda yok, sanirim yeni nesil motorlarda onun yerine krank pozisyon sensoru (crankshaft poisiton sensor) kullanılıyor.
özellilke 650cc tek silindir endurolarda piston abartı büyük ve strok uzun olduğu için vuruntu yapınca motosiklet sanki rodeo atı misali birazdan adamı üstünden atacakmış gibi bi his veriyor
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)