Vay arkadaş motorumu arayan soran olmuş
O zaman bize de yardımcı olmak düşer.
2006-2008 arasında geldi Türkiye'ye. Ancak 2008 modeller aslında 2007. Kocaman da yazıyro selenin altında. Onu çıkaraydınız bare. Resmen çakallık.
Evet arkadaşlar, motor hantal. Ama neye göre hantal, kime göre hantal? CBR600'le mi kapışmak istiyorsunuz? Öyleyse R6 almak lazım. Yok değilse zaten taş çatlasa 6 saniyede 100'e çıkıyor motor. NC serisinden hızlı. Uçmak istemiyorsanız yeterli. Göz açıp kapayıncaya kadar 120 üstü hızlarda görüyorsunuz kendinizi. 200'e kadar yolu var. Youtube'dan izlenebilir.
https://www.youtube.com/watch?v=8F8j6lb0-TQ
Arka teker için 4 tane civata söküp arka tamponu (çamurluk değil tampon :D) sökmeniz lazım. Sonrası kolay.
Şaftı biraz seslidir, Isuzu midibüsler gibi hafiften. İlk alındığında arızalı sanılır, sonra bütün forumlarda aynı şeyden bahsedildiğini görüp rahatlarsınız. Alıştıktan sonra başka motora binince insan sesin yokluğunu yadırgıyor.
Olduğu yerde yatmaya karar verdi mi yatıyor. Ağır motor. Alışıp öğrenene kadar aşırı dikkat gerekli. Ama yattığı zaman noluyor? Yere fırlatmazsanız, motoru tutup hafifçe bırakırsanız hiçbir şey. 13TL'lik bir plastik eziliyor, o kadar. Detaylar aşağıda. Yürüme hızına çıktıktan sonra çok dengeli ilerliyor, dar dönüşler bile kolay.
Ağırlık dengesi daha iyi olabilirdi. Arka çanta yokken ön aks 115, arka 145kg. Çantalar ve şaftın etkisi. Özellikle artçı binince ön teker biraz boşta kalıyor, dengeye alışmak lazım. Avantajı ne? Virajda bile olsa arka frene bastınız mı motor olduğu yere çakılıyor, hiçbir yeri oynamıyor. Kombine zaten, arkaya basınca önde tek piston da sıkıyor.
150-160 üzeri hızlarda elinizi gidondan bırakın, dümdüz devam ediyor, umrunda değil.
Frenler önde çift disk 6 piston, arka 2 piston. Frenlemeyi ezmeden yaparsanız ön teker boşa düşüyor. Ön frenin kuvvetli olması ve aksın arkaya göre hafif olması etkili. Ama tekniğine göre yaparsanız üzerinde durmak efor istiyor öne uçmamak için. Savrulma falan yok, dümdüz yavaşlıyor.
Malum Transalp ile aynı motoru kullanıyor, hem 650 hem 700. Deauville 650 1998'den beri üretiliyor, yurtdışında kurye olarak bu motoru kullanıp 320.000 mil yaptığını söyleyen birine denk geldim forumlarda. Onun dışında genel kullanım 100-120.000 mil civarında geziniyor. Bütün forumları aramama rağmen motor yaptırana rastlayamadım.
Deauville diye yazılır. Dövil değil, Dovil diye okunur. Fransa okyanus kıyısında bir kasaba kendisi.
Özellikler:
Kombine ABS
Şaft
Gövdeye entegre çantalar (aralarında bir de çadır vs koymak için tünel var boydan boya) Bir yere takma riski yok, motorun önü geçiyorsa çantalar da geçiyor.
Yol bilgisayarı (Tüketim vs.)
Ön grenajda sağ-sol torpido gözleri
Grenaja saklı koruma demirleri (üzerinde bir kapak var, motor yatınca buraya yaslanıyor ve başka hiçbir yeri değmiyor)
İki kademeli ön cam yüksekliği. Söküp takma gerektiriyor yalnız. 2008 sonrası modellerde 5 kademeli elle ayarlanan cam var ama Türkiye'de yok.
Hafif cruiser tadı veren bir V motoru var. Üst viteslerde 2000-2500 devir altı gaz açınca titreşim oluyor. Redline 8500. Tork bandı geniş herhangi bir devirde toplayıp götürüyor.
İnanmazsınız ama, İstanbul'da millet kavşakta durup yol falan veriyor. Honda yaparken bunu düşünmüş müdür bilmem
Diyeceğim o ki trafikte de kolaylık sağlıyor görünüm ve cüssesi. Keşke demek zorunda olmasaydım bunu tabi...
İnazuma kullanırken kardeşim diyen benzinci marketçi şimdi abi diyor yanaşınca. Değişik ülkeyiz...
Tüketim 4 ila 6,5lt arasında değişiyor. Şehir içinde kullanacaksanız biraz sıkıntı. Ben şahsen kıyamadığım için ve muadil bir motor olmadığı için katlanıyorum. Gül-diken meselesi.
Yağ değişimi 12.500 km'de bir. Onun dışında çok nadiren arıza veren bir motor. Türkiye'de en fazla 80.000km falan kullanıldığı için forumlarda arıza muhabbeti bile dönmüyor. Benimki 60.000km'de sadece ABS sensörü değişmiş. Onun dışında yağ-balata sonra aynen devam.
Satıyor muyum? Hayır. 2025'te falan görüşürüz anca
---------- Mesajlar birleştirildi - 10:46 ---------- bir önceki mesaj zamanı 10:44 ----------
Oha ne yazmışım...