kuralkan
aea
-Ekrem bey : merhaba ben Ekrem, size bi tezkip göderdim, sevdiğimden
+AEA : Pardon kim çıkaramadım?
-Ekrem bey: Motosikletçi olan, Kanunici Ekrem...
+AEA : Bajaj' mı? sildik kardeş...
Olay şuan tamamen bu boyutta resmen karikatürize oldu, haklı haksız birbirine karıştı...
Geçen haftalarda canlı yayını izlemiştim. Gelen soruya dünyada milyonlarca satan bir markayı direk olarak "alırsanız ölürsünüz" şeklinde cevaplayınca, bi şaşırmıştım açıkçası. Her ne kadar TV de değil Youtube da program yapsa da yukarılara oynayan bir adamın bu kadar düşüncesizce bir markayı gerçekliğinden emin olmadığı (milyon satan markada nasıl kırıldığı belli olmayan bir kaç jant fotoğrafı var ortada) bir konuda, "dikkat edin" değil, "alırsanız ölürsünüz" şeklinde eleştirmesi hiç akıl karı gelmemişti.
Programlarını takip ederim, özellikle Devrim & Fuat beylerin olduğu sohbet bölümleri oldukça akıcı ve bilgilendirici. Yazık ki bazı konuşmalarda Barkın Bayoğlu'nun anlamsız egosu konuları alakasız yerlere götürüyor. Burada olduğu gibi. Her konuda mantıklı olsa da olmasa da kendi fikrini ispata kalkması izlerken antipatik geliyor. Düşşe "Lastiğin önemi" olur videonun adı, R25 le pist kenarından tırtırlara girip yapışınca "tozlu pistin azizliği" diye çıkar işin içinden, "Hata yaptım" lafını daha ben duymadım ağzından. Ergen kafası, sidik yarışı şeklinde geçiyor genelde savunduğu bir şey varken tartışmalar. Sonunda Devrim veya Fuat bey pes edip "he he" demese akşama kadar sürecek ve sıkıcı olacak mevzular.
Soru okurken laf sokan bi elemanı uğraşıp bulup banlamaya çalışmak nedir canlı yayında, %80 i genç olan seyirciye onlarca kez bireysel silahlanmayı övmesi falan...
Burada da kimbilir arka tarafta ne tür bi mevzu geçmişse aralarında dur ben şu Bajaj'a bi çakayım diye düşünmüş sanki. Milyon satan markaya nasıl jantının kırıldığı belli olmayan iki hintli arkadaşın facebook sayfasından yola çıkıp, "almayın ölürsünüz" demesi, bana diğer tartışmalardaki tavrından ötürü, "ulan belli ki bu işin bi evveliyatı var, bu adam haybeden giydirmez" diye düşündüm izler izlemez.
Gelen avukat yazısı itici olmuş, mantıklı olan bir iki yönetici veya basın danışmanının telefonla veya yüzyüze gelip tekzip için görüşmesi olurdu, ama direk olarak yazı göndermeleri aralarında zaten bir gerginlik olduğunu gösteriyor.
Özetle, AEA motosiklet camiasında önemseniyor. Bir markayı kötülemek isterse o çığ gibi büyür ve gerçekte ülkede hiç kimsenin başına gelmeyen sorun sanki her motorun jantı yolda giderken kırılıyormuş gibi algı yaratır. Bi deli kuyuya bi taş atar, kırk akıllı çıkaramaz.
Tepki yerinde, sizin de ticari hayatınızı adadığınız bir ürün gözünüzün önünde haksız yere alaşağı edilirse eminim durmaz tepki verirdiniz.
not: Mevzu bahis markanın motosikletine bir kez bile binmedim. Yakından görmedim desem yeridir. Trol damgası yemeyelim diye söylüyorum.
aea nın kesinlikle haksız olduğunu düşünüyorum
türk kullanıcısı duygusaldır ya hani hep işi tatlı yolla bağlamaya çalışır öyle olsaydı da böyle olsaydı da tatlılıkla çözülseydi
aaa bak benim tuttuğum takıma adama politikacıya şöyle yapmasalardı da falandı da filandı
bajajım mı var yok markayı mı öveyim o da yok ama sen sınırlı sayıda üretim yapılan modellere laf söylersen ve alım aşamasında olan bir çok insanı etkileyecek kararları kesin hüküm gibi ( miş miş muş muş) diye elin adamı mahkeme kararıyla tekzipi yayınlatır...tıpta milyonda bir görülecek vaka olsa dahi risk risktir.
gel gelelim bajaj tarafına;
koskoca bir sektörde bile egzos emisyonları nedeniyle sahtekarlık çıkıp üretici firma yüksek meblağlarda ceza alıyorsa, özür dilemek zorunda kalıyorsa bu sektörlerin güvenilecek bir tarafı kalmamıştır. bi yandan tüvtürkde ortaklığın olacak eksoz emisyonlarında yetkili merciyim diyeceksin bi yandan da ben de sıkıntı yok diyeceksin bu ne perhiz bu ne lahana turşusu...işi orataya çıkartan kim amerikadaki bağımsız kuruluşlar...
bu noktada bajajın yapması gereken bağımsız test kuruluşlarına incelenmesi gereken motorları rastgele(hangi bayiden satılacağını test kuruluşuna) bırakıp, karar çıkmasını beklemesidir belki de yapılmıştır bilemiyoruz...ve en nihayetinde hindistanda çıkan haberin doğruluğunun ve yanlışlığının belirlenmesidir. eşşeğini sağlam kazığa bağla ki komşundan şüphen olmasın...
aea nın hatasına gelince, cesaret ve özgüvenin vücutta vukuu bulmuş örneğini sergiledi programında, miş mişlerle muş muşlarla program yapılmaz
kuralkan için empati yapın ve kendinizi onların yerine koyun...malınıza güvendiğiniz bir piyasada program yapımcısı olmayacak bir iftira atıyor... ve bu iftira sizin tüm satışlarınızın önünü kesiyor...bunu türkiye için düşünmeyin klavyeyle artık yazdığınız herşeyinde global olduğunu düşünün siz ne yapardınız?
Olaya biraz tarafsız bakalım arkadaşlar. Türkiyede Jant kırılma sorunu kaç defa meydana gelmiş bunu sorgulamak lazım. Motor hakkındaki değerlendirmeleri buna göre yapalım. İnternette gördüğüm çoğu resimde motorun kaza yapması sonucu jantın kırıldığını görüyorum. Düz yolda giderken sert bir şekilde çukura vs düşmedikten sonra jantın kırılmasına ihtimal bile vermiyorum ben. Ayrıca bu durum hindistanda varsa bile yeni değil. Fabrika bununla ilgili iyileştirmeleri yapmış olabilir.
Bütün sayfalari okudum ve son derece seviyeli, mantıklı ve verimli yorumlar okudum, genel anlamda tebrik ederim herkesi.
AEA yaptığı programlar ile tarzı belli olan, belirli bir kitle üzerinde büyük, diger kalan kitle üzerinde de o kadar etkili olmasa da hatırı sayılır derecede etkisi olan bir motosiklet fenomeni. Bu konuda kendi üslubuna uygun yorumunu yapmış, biraz fazla sert olmuş ama otobanda jant kırılması hayati sonuçları olabilecek bir ariza, barkin,da tam bunu söylemiş. Bu kadar genelleme yapmasaymis daha iyi olurmuş ancak bu yorum firmanın temasa geçip pr çalışmasi ile düzeltemeyeceği bir keskinlikte de değil.
Kuralkan ise kitapta yazani yapmış; hukuken yapabileceği yaptırımı hemen uygulamış ve halkla ilişkiler açısından intihar etmiş. Eğer piyasaya bir ürün getiriyorsan ve bu piyasa dar bir piyasa üstelik de yerel dinamikleri sebebiyle Global pazara göre ciddi farklılıklar gösteren bir pazarsa; yerel iletişim senin en önemli silahin demektir. Sen bu iletişimin pazardaki en büyük aracisiyla yani AEA ile Diyalog yerine hukuki dayatma ve firma yetkilisinin burada yaptığı gibi nazik bir üslup ile gizlenmis bir tehditle iletişimi tercih edersen çok net olarak zarar görürsün.
Son olarak somut bir örnek vereyim;
Suzuki kullanıcısıyim, şehir içi için 2. Motor olarak nisan başında bajaj alacaktim ama kesinlikle vazgeçtim. Bunun sebebi distribitor firmanin problem çıktığında müşteri odakli çözümler yerine, bu ülkedeki adalet sisteminin güçlüyu koruyan yapısını kullanıp beni de mağdur edeceğini görmemdir.
İncir çekirdeğini doldurmayacak bir konudan ancak çocuklar gerginlik çıkarır. Enteresandır, gerginlik çıkaranlar arasında çocuk yok.
Konu neymiş? Jant kırılmasıymış.
Olay nerde olmuş? Hindistan'da olmuş.
Yani, yolları tank jantını kırabilecek Hindistan'da mı olmuş? Vah vah vah.
Benim otomobilimin iki ön jantı yamulmuş. Çok normal karşıladım. Çünkü, yollarımızın mayın tarlası gibi olduğunun farkındayım. Forumlarda markayı şikayet etmek hiç aklıma gelmedi. Çünkü, yollarımızın durumunu onlar da biliyor. Şikayet edersem karşıma aldığım marka beni gülünecek duruma düşürür. Motosikletimin jantı yamulsa-kırılsa yine şikayet edemem. Diyelim ki şikayet ettim. Karşıma aldığım markanın ihtarname çekeceği aklıma gelmez. Çünkü, koskoca firmaları çoluk-çocuk yönetmiyor herhalde.
Olmaz olmaz demişler
Anket sonuçlarına bakacak olursak Barkın "REYİZ", Kuralkan karşısında bir gol daha atmıştır.
Neymiş efendim? Ergen gibi atarlanarak, Reklam gibi Tezhip göndererek bu işler çözülemiyormuş. PR konusundan bir habermişsiniz. Tatlı dil ile çözülecek bir mevzuyu, döndürüp kendi kafasına sıkar gibi dallandırıp budaklandırmak daha çok zarar veriyormuş.
Ben kuralkan`ın yerinde olsam önce o avukat ile yollarımı ayırırım. Sonra adam gibi bir Halkla İlişkiler Uzmanı istihdam ederim. Hatta bu ekibi biraz geniş tutarım. 3 kuruşluk itibarı yerle yeksan edenlerden savunma alırım. Ondan sonra çıkar başta BARKIN BAYOĞLU olmak üzere tüm camia dan "sehven olmuştur, biz düzeltmenin tatlı dil ile yapılmasını istedik, birileri haddini aşmış kalp kırmıştır" derim, kurtulmaya çalışırım. Birde forumdan PARALI ASKERLERİMİ çekerim. Kurtarmaktan çok batırma konusunda kabiliyetli bu arkadaşlar...
ya arkadaşlar bırakın bütün açıklamayı jant kırma mevzusunu falan adam sormuş cbr250 mi pulsar 200 mü diye siz inanıyormusunuz barkın abinin bu soruya pulsar 200 diyeceğine ben pulsarım olmasına rağmen bu soruya paran varsa tabiki cbr250 derim böyle bi durumdada tutum bu mu olurdu programınızda cbr250 mi pulsar 200 mü sorusuna cbr 250 diyerek satışlarımızı etkilediniz mi diyeceklerdi hoş öyle bir durumda bile git baba ikisinide test et içine hangisi sinerse onu al ben bilmem diyip geçiştireceği çok daha yüksek ihtimal dikkat ederseniz gelen sorudaki adama tepkisidir barkın abinin sarfettiği şey abi jant kırılmış nolurki gibi tavrına bu olur bunlar olur böyle bir durum var demiş asıl üstünde durulması gereken kısım budur yani pulsar alırsan kamyonun altına girersin den ziyade jant kırılırsa kolun bacagın kırılır kamyonun altına girersin demiş
AEA'nın olaya ilişkin ilk videosunu izledim ve -mışlı -mişli cümlelerle "jantı kırılacak motoru alacaksan senin bileceğin iş" diye yorum yaparsa Kuralkan'ın tepki vermesi doğal bence. Haa BMW bile cevap vermiyor, Ekrem Ata niye atarlanıyor diyorsak; Ekrem Ata işini takip ediyor bundan daha doğal ne olabilir ki demek lazım. Ne yani çamur at izi kalsın mı diyelim.
Hocam hadsizlik olarak görmeyin ama kendinizi bilgili göstermek için yahut ego tatmin etmek için bu yazıyı yazdığınızı düşünüyorum.hasmet adlı üyeden alıntı
1-)Video görüldüğü üzere 2012 yılında çekilmiş. Yani çoğu motorda böyle bir sistem yok. Kaldı ki incelenen motor belirli bir kitlenin kullandığı motor. AEA kanalı da takdir edildiği üzere farklı kimseler tarafından izlenen bir kanal. Durum böyle olunca çoğu kişinin bilmediği bu sisteme ''tuhaf'' yahut ''değişik'' demesi onu bilgisiz yapmaz. Barkın Bayoğlunu izleyen herhangi biri onun mizacını zaten bilir.
2-)Bir şeyin eski veya antika olması onun artık kullanılmayan yahut tercih edilmeyen bir şey olduğunu göstermez. Hala eski klasik arabalar kullanılabilir mesela. Keza anneannemizden kalan 50 yıllık duvar saati, dedemizden kalan 60 yıllık cep saati de. Burada vurgulanmak istenen bu sistemin eskiden beri varolduğu,kötü olduğu değil.
3. eleştiriniz içinse diyecek bir şeyim yok. Konu hakkında yeterli bilgiye sahip değilim. Lakin madem bu kadar bilgilisiniz, buyrun er meydanına
Bence anket konus basliginu degistirmek gerekir.
AEA da haklidir Kuralkanda.
Ancak hakliligini ifade edis seklin orantisiz ise haksiz olursun.
AEA uzaydan gelmedi.Kac yildir izliyoruz takip ediyoruz.Bu adamin uslubu bu.Her yorumu dogrumu elbette degil.
Ancak her halukarda ticari raconda mahallenin kabadayisi MUSTERİDİR.Haklidir her zaman.
Motosiklet gibi ask ile bag kurulan bir urun ile ilgili bu tip cikislar hakli bulunmaz.
Bazı arkadaşlar videoyu izlemeden yazıyor sanırım veya Aea yanlısı veya kuralkan düşmanı başka bir açıklaması yok.
buyrun sizin için videonun o kısmını yazıya döktüm ama anlatılış ve kötüleme tavrını yansıtamadım
Aea---- Hakan diyor ki cbr 250mi yoksa bajaj pulsar 200nsmi bişi işte o…....
abi hakan abi şimdi bajaj pulsar 200lerin özellikle o karanajların geri çağrılması söz konusuymuş ön jantları kırılıyormuş
Bize bunla ilgili bir çok soru geliyor. Bir arkadaş var bajaj pulsar 200ns incelicekmisiniz diye.. ya dedik ön jantı kırılıyormuş eee sırf bumu diyor
Daha ne olsun abi yani kahkaha ---
sırf bumu ne var canım 2 takla atarsın kolun kırılır bacağın kırılır belki bir kamyonun altında kalırsın yani nedir yani bukadar büyütücek ne var yani demi bencede çok bir şey yok topu topu ön jantı kırılıyor yapıcak bir şey yok o zaman
10. Sayfada Ekrem Bey' in yazısını okudum AEA' nın da iki programını baştan sona izlemiştim, hatırlayanınız var mı bilmiyorum ama yamaha daha geçen seneye kadar Türkiye deki en kötü motosiklet firmasıydı AEA' ya göre ne oldu da birden efsane oldu? Bu tip şeyler geçrkten mide bulandırıyor, çizgini koru kardeşim bir mala önce kötü deyip 2 gün sonra sponsorluk gelince muhteşemmiş deme.
Çinli firmalar diye dalga geçiyor sayın Barkın ama eminim Asya motor ya da Mondial sponsor olsa yarın programında bakın bu admalar ayrı diğer çinliler gibi değil diyecek kendisi.
Ekrem Bey güzel açıklamış öneki sayfalarda da arkadaşlar güzel cevaplar vermişler eğer sen çukura kaldırıma girersen motorun BMW' de olsa Yamaha da olsa jant kırılır.
Bu konu da maalesef yaşı küçük AEA fan boyları dolu ortalık ama tarafsız bir şekilde dönüp bakınca AEA' nın videoları silip bundan sonra inceleme yok diye tehdit vari konuşması bildiğiniz diktatörlükten başka birşey değildir, karşısındakine söz hakkı vermeden elindeki gücü silah olarka kullanıyor tek taraflı haksız kazanç var resmen.
Merhaba Arkadaşlar , Neredeyse tüm konuyu okudum Fırsat buldukça.
Ben öyle bir yerdeyim ki , Ekrem beyi,şahsen tanıyıp seviyorum . Zaten kim görse, İnsanın sevip saygı duyacağı ve inanacağı biri. Yalan değil davetlerde bulundu ,katıldım .Ekmeğini de yedim bu vesile ile
İlk kullandığım Bajaj ürünü discover 125 st idi .Onunla Bir seferde 2.500 Km yol yaptım Gaziantepe gittim geldim.Forumu takip edenler gezi sayfamı bulabilirler bu forumda.Discoveri satıp Pulsar 200 aldım onunla da defalarca istanbul karasu arası yol yaptım .Toplamda 3.000 Km de iken Pulsarı da satıp Şu an kullandığım kawasaki z250 sl modelini aldım.
Belki de istanbulda olmamızın etkisi ile hiç bi servis problemi ,saygısızlık ve ilgisizlik ile de karşılaşmadım.Zaten hiç bi ciddi sıkıntımda olmadı motorlarda (pulsar ve discover.) Eğer gelecekte imkanım da olursa pulsar 400 serisi ürünleri bekliyorum ,Kısmetse de tekrar alabiliriM.
Diğer taraftan ise , AEA Barkını şahsen tanımasam da Onu da çok seviyorum . Konuştukça Mahalleden bir arkadaşımmış gibi, Bana bi şey olmasını istemeyen bir yakınımmış gibi geliyor. Eminim bir çoğumuzda böyle düşünüyor. Aslında bizden birisi zaten.Bu nedenle yorumlarına çok güveniyorum.Bajaj ile tanışmamda onun sayesinde oldu yalan değil
EL CEVAP: Ufacık Sektörümüzün İkisine de ihtiyacı var. Kuralkan koskaca bir firma . Seversiniz sevmezsiniz. Yapıcı olmalı , kendileri satan, bizler alan, Kazanmalı bizleri. Her yoruma böyle tepki verilmemeli. Başarı uzlaşabilmek ,hatayı görüp düzeltebilmektir ustalık, Suyuna gidip aksiyon alınabilirdi.
İçimizde varsa eğer affetsin ,Bu konuda ve her konuda sevmediğimn ise AVUKATLAR,SAVCILAR MAHKELEMELERDİR.
Merhabalar. Estağfurullah "affedilecek" bir şey değil. Şahsi fikrinizdir, saygı duymak icap eder. Fakat bir avukat olarak "her konuda" sırf mesleğimiz yüzünden sevilmemek, antipati toplamak açıkçası üzücü.
Adaleti tecelli ettirmek için güçlünün, otoritenin karşısında şevkle mücadele eden nice meslektaşımız var. Beş parmağın beşi bir değil. Eşe dosta hep söylediğim gibi avukat bürolarını umarım sadece çay - kahve içmek için ziyaret edersiniz. Zira avukata ihtiyaç duyulan durumlarda insanın ya malvarlığı, ya hürriyeti ya da kişilik hakları tehdit altında demektir. Yine de bir gün Avukat'a, Savcı'ya, mahkemelere ihtiyaç duyabileceğimizin farkında olmalıyız. (Umarım asla böyle bir durum yaşamazsınız).
Bireyin haklarının korunması için hukuka uyulmaya, hukuksuzluğa muhatap olan yurttaşın ise durumun önemine göre ya şahsen kapsamlı hukuk bilgisine yahut adalet arayışında avukata ihtiyacı olacaktır. Saygı ve selamlarımla..
Şu an bu konu içerisinde 7 kullanıcı var. (0 üye ve 7 misafir)
