1. Bu, "tuhaf" ve ya "değişik" bir teknoloji değildir, klasik "dry sump" yağlama sistemidir. Hemen hemen tüm dry sump motorlarda, motorun arkasında orta seviyede böyle bir rezervuar olur.
2. Eski, antika bir sistem değil, yüksek masrafından dolayı günümüzde sadece yüksek performanslı spor arabalarda ve belli motorsikletlerde kullanılır, kendisinin çok övdüğü superduke 1290r dahil.
3. "Yağ deposu" tüm motorlarda vardır. Barkın'ın dediği gibi motorun V2 olmasıyla, yahut çok yağ yakmasıyla uzaktan yakından alakası yoktur. Genelde kullanılan "wet sump" sistemde yağ deposu motorun altındadır, yani yağ altta birikir, yer çekimiyle. "Dry sump" sisteminde motorun altına gelen yağ bir pompayla rezervuara yollanır. Motor her halükarda yağ ihtiyacını iki sistemde de aynı şekilde karşılar.
Peki neden var dry sump? 1. Motor daha kısa olur, altta yağ birikmesi için ekstra tablaya (türkçesi ne bilmiyorum) ihtiyaç olmaz. 2. Araç ivmelenme veya yatma esnasında yağ bir yerde birikir, ve motor anlık dahi olsa ihtiyacı olan yağı çekemeyebilir (starvation). Dry sump'ta bu olmaz.
Harley neden kullanmış? Bu kadar alçak bir aracın zaten uzun stroke'u olan dar açılı V2 motorun altında ekstra bir yağ toplama tablası için yer olmaması. O yüzden performans için değil, ancak yer olmadığı için dry sump kullanılıyor.
Bu arada Barkın'ın cruiser sürüş tecrübesi olmadığı çok bariz. Farkındaysanız dönüşlerde gayri ihtiyari bacağını çıkarıyor, bel üstünden yatmaya yelteniyor, (2:08) tabii ki oturuş pozisyonu itibariyle mümkün değil.
Cruiser öyle kullanılmaz. Yere yakın olan, ve zaten hareket serbestiyeti olmayan vücudun ağırlığını kullanmaya çalışmak yerine, sadece kontra ile zaten fazlasıyla ağır olan tüm motorsikletin kütlesi kullanılarak döndürülür. Öyle kullanılınca da hiç tahmin edemeyeceğiniz kadar kıvrak aletlerdir o hantal görünen cruiser'lar. Örnek:
http://youtu.be/6wDBAU3kHZs