Primler yükseldikçe sürücüler trafik sigortası yaptırmamaya başladı
Reklamlar
-
Bir süredir trafik sigortasında yaşanan kaos tehlikeli boyuta ulaştı.Primler yüzde 80 oranında artınca sürücüler sigorta yaptırmamaya başladı. Trafikte sigortasız dolaşan araç sayısı 3.8 milyona kadar çıktı.Ben söylemiştim demek istemiyorum ama söylemiştim. Trafik sigortasındaki yangın durdurulmazsa daha da kötü sonuçlar doğuracak demiştim. Oldu, hem de en vahimi. Primler yüksek diye zorunlu olan trafik sigortası yaptırılmamaya başlandı.
2015’in Ağustos-Ekim ayları arasında, sadece üç ayda, 360 bine yakın araç trafik sigortası yaptırmadı, sigortalılık oranı bu üç ayda yüzde 2 düştü. Daha da vahimi, geçen yılın başından itibaren sigortasızlık oranı yüzde 4 azaldı ve 700 binden fazla araç, prim yüksek diye trafik sigortasını yaptırmadı. Yıllardır sigortasız olanlar ile son dönemde fiyat artışı nedeniyle sigorta yaptırmayanları topladığınızda bugün, 3 milyon 800 bin araç, trafikte sigortasız dolaşıyor. Birileri diyecektir ki, ‘yaptırmasınlar, ne olacak’. Bakın, bu işin şakası yok. Bu konu toplumsal bir sorun haline gelecek. Anlatayım. Kusura bakmasınlar ama halen, ‘kasko varken trafiğe ne gerek var, trafiğin primi kaskoyu geçti’ deyip, trafik ile kasko arasındaki farkı anlamamakta; trafiğin cana gelecek, kaskonun ise mala gelecek zararı karşılamak için yapıldığını bilmemekte ısrar edenleri bir kenara bırakıyorum.
BEDELİ ÇOK AĞIR
Sigortanız yok, kaza yaptınız ve iki kişinin ölümüne neden oldunuz. Hemen, ‘mahkemeye gidilir, dava 3-4 yıl sürer, bir şekilde anlaşılır’ demeyin. Sizin gibi sigortasız sürücülerin vatandaşa vereceği zararlar için kurulmuş Güvence Hesabı, olayı devralıyor ve ölen iki kişi için, yakınlarına en az 300 bin lira tazminat ödüyor. Sonra da dönüp sizden bu 300 bin lirayı hukuk yoluyla alıyor. Bu paradan kaçış yok, öyle ya da böyle ödeyeceksiniz. Peki, ne oldu şimdi? Artan sigorta fiyatı yüzünden tavır yaptınız, 300-500, hadi deyin 700 lira ödemeyip, yaptırmadınız. Şimdi, 300 bin lira ödeyeceksiniz. Değer mi? Gerçekten bu işin şakası yok. Sadece bu da değil. Trafikte bir kontrol sırasında eğer sigortanız yoksa yandınız. Trafik polisi 92 lira ceza kesecek, ardında da aracınızı bağlayacak. Geri alabilmek için de önce sigorta yaptıracaksınız ki, yüklü bir primi göze almalısınız. Normalde 400 lira prim ödemeniz gerekirken, sigorta yaptırmadığınızdan 600-700 lira prim ödemek durumunda kalacaksınız. Eminim birileri, ‘sigorta şirketleri de fiyatları bu kadar artırmasınlar kardeşim’ diyecektir. O konuya da değineyim. Geçen hafta sigortacılarla da konuştum. Evet, trafik sigortasının fiyatı aracına göre yüzde 50 ila yüzde 80 arasında arttı. İşin kötüsü, bugünkü fiyatlar bile sigorta şirketlerinin zararını karşılamaya yetmiyor. Çünkü sigortacılar, trafik sigortasından son 10 yılda 7 milyarın üzerinde zarar etti ve sadece 2015 yılı zararları 2 milyar lirayı buldu. Bu durum karşısında da sigortacılar, “Primler yüksek olsa zarar etmeyiz” diyor.
SUÇLU KİM?
Peki, primler neden artıyor? Temelde iki nedeni var. Birincisi, sigortadan ödenen vefat ve sakatlık, yani bedeni tazminatlardaki artış ki, son yıllarda tazminat tutarı yüzde 311 artmış. Asıl sorun bu da değil. Mahkemelerin bedeni tazminatlarda vermiş olduğu kararlar ve bu kararların 10 yıl geriye dönük uygulanması. İşte, sigortacıların belini büken, fiyatları yükseltmesine ve tüketicinin de yüksek prim ödemesine neden olan asıl konu bu. Kanunlar, sigortacılara, trafik kazasından ölenler için tazminat ödenmesini hükmediyor, ancak bu tazminatın nasıl hesaplanacağını, ne kadar ödeneceğini söylemiyor. Hal böyle olunca da sigorta şirketi, aldığı prime göre ve belli hesaplamalara dayanarak, 100 bin lira ödüyor; mahkeme ise, “ben 200 bin lira uygun gördüm, aradaki 100 bin liralık farkı da öde, geçmiş 10 yılda böyle eksik ödediğin ne kadar olay varsa onların da farkını karşıla” diyor. Sadece bu da değil. Kanunlar sürücünün kendi kusurundan dolayı vefatı halinde yakınlarına tazminat ödenmeyeceğini hükmetmesine karşın; mahkemeler, “kusurlu da olsa ödenir’ kararı veriyor ve bu karardan dolayı sigortacılar geçmiş 10 yıllık tazminatları ödüyor. Aslında sorunun çözümü çok da zor değil. Yasaya, trafik kazasında vefat edenler için ödenecek tazminatın nasıl hesaplanacağını gösteren bir madde eklenmesi yeterli. Tabi bir de yine yasaya eklenecek bir madde ile mahkemelerin aldığı kararların geriye dönük uygulanmasının önüne geçilmesi gerekiyor.
SİGORTACILARIN KABAHATİ YOK MU?
Peki, sigortacıların hiç mi kabahati yok? Elbette var. İki sene öncesine kadar trafik primlerinde devletin bir ölçüde müdahalesi vardı. 2014 yılından itibaren şirketler primleri serbestçe belirlemeye başladı. Ne olduysa bundan sonra oldu ve sigortacılar, daha fazla sigorta satmak, daha çok pazar kapabilmek adına birbirleriyle kıyasıya rekabete girdi; fiyatları aşağı çekti. Nitekim 2013 yılında ortalama primler 300 lirayken, 2014 yılında 273 liraya düştü. Hal böyle olunca zarar başladı. İşte bugünkü fiyat artışlarının bir nedeni de budur; şirketlerin geçmiş yıllardaki açığı kapatma çabası. Gelelim, asıl soruya. Primler bundan sonra da artar mı? Artmayacağı yönünde pek de umutlu değilim. Yasa ile sınırlar çizilmedikçe, mahkemeler bu tür kararlar verdikçe, sigortacılar geçmiş 10 yıl için tazminat ödedikçe, gelecekteki uygulamalar da belli olmadıkça primler artacaktır.
Trafik primleri neden artıyor
Son 4 yılda sigortadan ödenen vefat, sakatlık tazminatı yüzde 311, maddi hasar tutarı yüzde 36 arttı. Toplam tazminatın yüzde 51’i vefat, sakatlık için ödeniyor.
Son 4 yılda ortalama trafik sigortası primi yüzde 54 arttı.
2015’in 9 ayında 4,3 milyar TL trafik primi toplandı, 4,9 milyar TL bedeni, 2,2 milyar TL maddi toplam 7 milyar TL tazminat ödendi.
Sigorta şirketleri trafikte aldıkları 100 lira prim karşısında 163 lira hasar ödüyor.
Her 100 araçtan 50’si hasar alıyor.
İstanbul’da her 100 taksiden 50’si, 100 minibüsten 24’ü, 100 otobüsten 26’sı, 100 kamyondan 12’si, 100 kamyonetten 22’si, 100 otomobilden 7’si kaza yapıyor.
Türkiye’de ortalama trafik sigortası primi 105 Euro. İsviçre’de 510, İtalya’da 439, Hollanda’da 309, Belçika’da 308, Yunanistan’da 252, Almanya’da 237, Hırvatistan’da 192, Polonya’da 106 Euro.
Ticari araç sahiplerine kötü haber
Seçimlerden hemen önce Türkiye Şoförler Otomobilciler Federasyonu ile Esnaf Sanatkarları Konfederas-yonu’nun baskısı ile ticari araçların primlerine sınırlama getirilmişti. Ancak beklenen olmadı. Çünkü iki ay öncesine kadar sigortacılar, hasarlı sürücüye çok, hasarsız sürücüye az fiyat uygularken; sınırlama nedeniyle ticari araçların trafik sigortasında primler eşitlendi ve hasarlı-hasarsız sürücü ayrımı kalktı. Oysa düzenleme öncesi yılda 4’ten fazla kaza yapan 1.158, yılda 3’ten fazla kaza yapan 4 bin ve yılda 2’den fazla kaza yapan 19 bin araç, sigortaya 5-6 bin lira arasında prim öderken, şimdi milyonlarca araç, yüksek primlerle karşı karşıya. Daha açık bir anlatımla; hasarsız sürücülerin, hasarlıların maliyetini karşıladığı bir döneme girildi. Yani, yüksek hasar yapan 25 bin ticari aracı rahatlatmak için yapılan düzenleme, 3 milyona yakın ticari araç sahibini olumsuz etkiledi ve önümüzdeki dönemde de etkilemeye devam edecek.
Kaynak: Hürriyet
Reklamlar
-
%61.47 çok ciddi bir oran...
-
Özetle çaresi şu ki; araba, motosiklet ne var ne yok satmak
-
Sık kaza yapan ticarilerin zararını kusursuz sürücülerin ödemesi saçmalık. Aynı durum Tofaş Şahin, Doğan ve benzeri kasap sürücüler tarafından kullanılan araçlar için de geçerli. Kimse şahin arabama 1000-1500 lira sigorta primi çıktı demesin, o arabaları düzgün kullanan bir tek kişi görmedim. Arkadan bir araba yaklaşırken gözünü aynaya çevirip odaklanmasan bile gelen arabanın dengesiz hareketlerinden kuş serisi olduğunu anlıyosun :cherr:
-
son zamanlarda sigorta şirketleri alternatif para kazanma yöntemleri aradılar.
bunlardan biri de trafik kazası geçirmiş biriyle görüşerek onun adına tazminat davası açtırmak ve takibini yaparak bu işten para kazanmak.
eskiden tazminat davaları bu kadar çok değildi, taraflar bi şekilde anlaşıyordu, ancak şimdi artan tazminat davaları sebebiyle, ödenen miktarlar yine vatandaş olarak bizim cebimizden çıkıyor.
-
Devletin en önemli görevi vatandaşını korumak, ona sahip çıkmaktır. Tabii bizim gibi muz cumhuriyetleri için değil, gelişmiş ülkeler için böyle.
Türk insanının aklı çakallığa, şeytanlığa çalışıyor derler genelde. Aslında burada suçlu olan türk insanı değil, türk insanını suça, dalavereye teşvik eden devlettir.
1000 liralık motora 1200 lira sigorta çıkarmışlar az evvel okudum. Yahu böyle bir şey olabilir mi? Nerede görülmüş? Adam tabii ki yaptırmayacak. Nasıl yaptırsın?
"Zorunlu" diye halkın bu kadar yolunmasına müsade etmemeliler. Gerçekten çok yazık.
-
Draconian adlı üyeden alıntı
Devletin en önemli görevi vatandaşını korumak, ona sahip çıkmaktır. Tabii bizim gibi muz cumhuriyetleri için değil, gelişmiş ülkeler için böyle.
Türk insanının aklı çakallığa, şeytanlığa çalışıyor derler genelde. Aslında burada suçlu olan türk insanı değil, türk insanını suça, dalavereye teşvik eden devlettir.
1000 liralık motora 1200 lira sigorta çıkarmışlar az evvel okudum. Yahu böyle bir şey olabilir mi? Nerede görülmüş? Adam tabii ki yaptırmayacak. Nasıl yaptırsın?
"Zorunlu" diye halkın bu kadar yolunmasına müsade etmemeliler. Gerçekten çok yazık.
şuan 2.5 bin liralık motorum var diye düşünüyorum.
geçen hafta 7540 lira axa sigorta fiyat verdi
bizim halkımıza herşey müstehak geri kalanını anladınız zaten.
1000 lira değil 10 bin lira olsun.
sonuc yine değişmez
-
-
bektanist adlı üyeden alıntı
%61.47 çok ciddi bir oran...
evet gerçekten bu kadar çok olduğunu tahmin etmiyordum bende...
Bir başkadır Balkanlar'da Türk olmak!
-
Diğer ülkelerle kıyaslanınca ortaya çıkan sonuç;
daha da artacak bu rakamlar..
Derin olan kuyu değil, kısa olan ip'tir.
-
Sigortacılar zarar ediyormuşmuş. Bu yuzdenmi bakkal gibi her yerde sigortacı türedi? Hayır gerçekten zarar ettiler farzedelim. Bu adamların zararını benmi ödeyeceğim. Iyi madem karınada ortak etsinler o zmn bizi.. ortalığı bos buldular koyurlarda koyuyorlar.
-
Mengu16 adlı üyeden alıntı
Sık kaza yapan ticarilerin zararını kusursuz sürücülerin ödemesi saçmalık. Aynı durum Tofaş Şahin, Doğan ve benzeri kasap sürücüler tarafından kullanılan araçlar için de geçerli. Kimse şahin arabama 1000-1500 lira sigorta primi çıktı demesin, o arabaları düzgün kullanan bir tek kişi görmedim. Arkadan bir araba yaklaşırken gözünü aynaya çevirip odaklanmasan bile gelen arabanın dengesiz hareketlerinden kuş serisi olduğunu anlıyosun :cherr:
mengu aradığın tek kişi benmiyim acaba diye düşündüm kendimce.aracımı çok düzgün ve nizami kullanırım, hız yapmam ,hiçbir trafik kazasına çok şükür karışmadım, trafik kurallarına uyarım.yaşım 34 plaka 06 geçen yıl çekici dahil 250 tl olan sigortam bu yıl 340 tl olarak yansıdı.sence bu durum düzgün bir sürücü olduğumu gösterirmi?.
BİR DÜŞMANI AFFETMEK ,BİR DOSTU AFFETMEKTEN DAHA KOLAYDIR.
-
Sıgortanız yok. Bir mercedese caepıtınız. Sadece far kırıldı. Sahibi gidip kasko ile yaptırdı. Kasko o parayı sizden çatır çatır alır. O farı siz ödersiniz. Araç sahibi sizinle muhatap olmaz. Kaskonun avukatları ile akraba olursunuz.
Sigorta yapmadan trafiğe çıkmayın.
Astarı yüzünü geçer.
-
COMTAN adlı üyeden alıntı
mengu aradığın tek kişi benmiyim acaba diye düşündüm kendimce.aracımı çok düzgün ve nizami kullanırım, hız yapmam ,hiçbir trafik kazasına çok şükür karışmadım, trafik kurallarına uyarım.yaşım 34 plaka 06 geçen yıl çekici dahil 250 tl olan sigortam bu yıl 340 tl olarak yansıdı.sence bu durum düzgün bir sürücü olduğumu gösterirmi?.
İstisnalar kaideyi bozmaz. Malesef o tek sürücüyü sokaklarda göremiyorum. İkimiz de ankaradayız halbuki, size denk gelmedim sanırım
-
Bisiklete geçsek diye düşünüyorum ama yakında ona da okkalı vergiler gelir
-
Konu siyasete bağlansın istemiyorum ama gerçekten artık uyanmak lazım.
Ailemle farklı siyasi görüşlere sahibim geçenlerde babama dedim bu ne biçim asfalt hep kayıyor babamın cevabı "bu çok bile daha ne istiyon" gerisini siz düşünün.
Köpeklerin neden camdan dışarı baktığını ancak motosiklet sürücüleri anlar
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)