Gidiş rotamız
Dönüş
İnebolu'ya yaklaşırken deniz dağlarla aynı hizada görünüyor.
Vardık. Şimdi rakı balık zamanı. Sabah ise dönüş var.
Hazırız.
Sinop'ta 29 Ekim kutlamaları
Değişik bölgelerin insanlarının değişik özellikleri var. İç Anadolu insanı motorcuyu biraz soğuk karşılar. Hele kadın sürücü filan tamamen uzaylıdır. Akdeniz ve Ege insanı çok sıcak karşılar. İhtiyacını giderir, karpuz kavun ikram eder, çizmeni çıkar rahat et, ayaklarını şurdaki çeşmede yıka gibi öneriler getirir. Kendini evinde hissedersin. Batı Karadeniz insanı misafirperverliğin başka bir rengini sağlıyor. Selam sabah, hal hatır sorma, sohbet etme mevcut. Bize çay parası ödetmemeleri ise ayrı bir incelik.
390 Duke benzin alacak. Sıra gelirse tabii.
O benzin alırken biz manzaraya bakalım. Nasılsa V-Strom'un depo büyük, menzili uzun.
Amasra'dan Sinop'a kadar sahil yolu elbette efsane bir yol ve sürmesi çok zevkli. Ancak yer yer anlamsız şerit daralmaları, araba ve otobüs sürücülerinin tehlikeli davranışları ve zeminin bozuk bölümleri yolu hayli tehlikeli bir hale getirebiliyor. Bu dezavantajlar Çatalzeytin - Devrekani yolunda yok. Yol kenarı mıcıla değil, güzel sarı bir çizgiyle belirlenmiş, zemin güzel, tenha, manzara müthiş. Karadeniz sürüşünde kesinlikle dahil edilmesini önereceğim harika bir yol. her motorcunun görmesi lazım.
390 Duke bu yollarda kendini buldu. Keyifle ilerliyor.
İlerliyor dedik ama arada durup manzaranın da tadını çıkarıyormuş anlaşılan.
Ben bi şuralara bakınıp geleyim...
Virajın keyfine mi varsak, durup manzaraya mı doysak karar vermek zor.
Devrekani'den sonra Kastamonu'ya varıyoruz. Saat ikiye geliyor. İyi bir yemeği hak ettik. Etli denilen mekandayız. Etli ekmeğin bir kıymalısı bir de pastırmalısını yapıyorlar. Etli ekmeği ben sevmem ama denemek lazımdı. Ancak bu kadar yapılabilirdi. Bol hamur, az etle ancak bu iş çıkar zaten. Denemedim dememek lazım.