Motor Tutkunuz Nasıl Başladı ?
Reklamlar
-
Reklamlar
-
Balıkesirdeki bir akrabamın Cbf 150 sini görmemle başladı.
Başlarda hiç ilgim yoktu. Nolduysa o cbf bir anda güzel geldi.
Sonra BMW nin sitesine girip sabah akşam gs 1200- 650 vs inceleyip duruyordum.
Bir süre sonra motosikelt isteği bende okadar arttıki yanımdan geçen dominos pizza motorlarına bile ağzımın suyu aka aka bakmaya başladım. O herkesin kurye motoru diye dalga geçtiği.
Hatta okadar fena bastırmıştıki bu istek çok net hatırlıyorum pembe bir elekrikli bisiklet bile olsa binicem ve o gazı çeviricem demiştim.
Sonra ilk motorumu aldım vs vs. Büyük konuşmıyım ama ölmediğim sürece motosiklet sürmeyide bırakamayacağım gibi.
-
Benimki çocukluk merakıyla başlamıştı.Tanıdık bir abimizin motoru hep çekerdi beni, en sonunda kaçırdım ve gayet güzel ilk sürüş oldu.Sonrasında bize ziyarete gelen her motorsikleti olan tanıdık aynı akibete uğramaya başladı.
-
Harbiden ya nasıl başladı ben bilmiyorum neden biniyorum ben bu şeytan icadına..
-
beko12345 adlı üyeden alıntı
Balıkesirdeki bir akrabamın Cbf 150 sini görmemle başladı.
Başlarda hiç ilgim yoktu. Nolduysa o cbf bir anda güzel geldi.
Sonra BMW nin sitesine girip sabah akşam gs 1200- 650 vs inceleyip duruyordum.
Bir süre sonra motosikelt isteği bende okadar arttıki yanımdan geçen dominos pizza motorlarına bile ağzımın suyu aka aka bakmaya başladım. O herkesin kurye motoru diye dalga geçtiği.
Hatta okadar fena bastırmıştıki bu istek çok net hatırlıyorum pembe bir elekrikli bisiklet bile olsa binicem ve o gazı çeviricem demiştim.
Sonra ilk motorumu aldım vs vs. Büyük konuşmıyım ama ölmediğim sürece motosiklet sürmeyide bırakamayacağım gibi.
ben de ilk zamanlar "rengi nolursa olsun" derdim mahallede 2 zamanlı eski bir honda scooter vardı hep ona bakar iç çekerdim. O honda hala duruyor
-
İlk olarak lisede sarı renk mondial 125 zn(honda shadow) skutere heveslenmiştim ama o zamanki araba isteği ağır basıyordu. Geçen yıl bitmek bilmeyen yakıt masrafları, trafik ve park sorunu beni motora yöneltti. Araştırdıkça daha bir heveslendim. Bir gün yine eve gelip abartısız tam 45 dakika park yeri arayınca motor alıyorum dedim ve yaklaşık 1 yıl içinde hayalimdeki motoru sadece ulaşım amaçlı aldım. Mondial skuterlere bakarken, tvs apache ye, sonra cbf'e sonra yamaha delight'a karar verdim ve cbr 125 aldım . Kullandıkça anladım bu makineler ulaşım aracından çok daha fazlası. Bunların kesinlikle bir ruhu var. Kazasız belasız yıllarca binmek istiyorum herkesin tekeri düz bassın.
-
-
İnternette gördüğüm amerikan malı aşağıda fotoğrafı olan alet ile merakım başladı. Ne öyle bi motor alabildim ne de benzerini yapabildim ama 16 yaşında antalyada scooter kiraladım biraz gezdim öyle başladı motor tutkum. Fotoğraf temsilidir, ilk gördüğüm motorlu kaykay bundan farklıydı.
-
Benzin fiyatlarının çok aşırı yükseldiğini fark etmemle başladı sene 2004yada 5 olabilir
-
Arkadaşın mobiletimsi puch motorunu sürmemle başladı ilk başlarda vermiyordu arkada artçı oluyordum sonra al sür deyince bırakamadım sonra motorun zevk tutku olduğunu anladım
-
Otomotivde çalışacağız diyorsun, motosikletten gram anladığın yok be oğlum deyip genel kültür amaçlı ehliyet alma girişimimle başladı. Kurstaki motosikletin üzerinde bir hafta sonra maymunlaşmaya başladığımı fark edip piyasasını araştırdım ve birikimimi yapıp halihazırda kullandığım ybr125 i aldım. Marttan bu yana 7000km yi geçtim. Asfaltta ve bazen de arazide ciddi tecrübeler edindim. Üzerine sürekli okuyup araştırınca bir senede epey bir yol kat ettim. Şimdiki planım 10000km civarına gelince ybr yi istemesem de elden çıkarmak. Ondan sonra araba da alabilirim belki ama ileride mutlaka bir motosikletim olacağını biliyorum Bu alet öyle bir şey ki sizi rahatlatıyor, eğlendiriyor. Bir de kansız hırsızlar olmasa, sigorta, ekipman maliyetleri düşük olsa tadından yenmeyecek...
-
Çalıştığım yerde birinin Küba çita 150 lık motosikleti vardı 4 gün istememden sonra ilk motor deneyimini yaşadım rüzgarı ve motosikletin verdiği özgürlük hissini tatmamla motor aşkım başladı araştırmaya başladım sonra bu forumu buldum yorumları okudum motosiklet videoları izledim her gün saatlerce en sonunda moosikletime kavuştum şimdi de ehliyet sınavını bekliyorum bu olaylar yeni oldu
-
Yaş 48, yıl 2015, Nisan ortaları. Fark ettim ki ben trafikte 1 metre ilerlemek için beklerken motorlar vızır vızır geçiyor. Akşam arkadasla kahve içerken caddedeki motorları görünce aklıma geldi sordum. Ben bir motor alsam ne almam lazım, kaç liradır? Dedi ki 125 cc iyidir. Dedim ki en büyük bu mu, daha büyüğü kaç oluyor? 1000 cc deyince, bari ortasını alsam bi 500 lük. Yok olmaz başlangıç için max. 250 yeterli seklinde anlamsız bir pazarliga giriştik. Eve gidince tüm gece internette arastirma yaptim, AEA diye bir arkadaşı izledim. Ehliyet basvurusu ve ozel ders ayarladım. Mayıs başında önce ekipmanlarımı aldım, sonra ders, ayın ortasinda NC750x 👍🙏😜 aldım, ay sonunda da sınava girip kıl payı gectim sınavı, 19 Haziran ehliyetimi cebime koydum. Bu ne guzel bir şeymiş arkadaş. 15 Agustosta toplam 3000 km tecrübeme guvenerek tek basıma Romanya'ya gidip geldim, Transfagarasan dağına tırmandım. (https://yadi.sk/i/6TqvQOF0ifGo9) Toplam 2000 km katettim 3 günde.
Halen hergun 65 km işe gidip geliyorum ama halen yetmiyor... Daha...daha...
-
18 yaşındayken ehliyet alırken sormuşlardı, istersen motosiklet ehliyeti de verelim diye ne işim olur ya falan diyip almamıştım.
İşe başlayıp trafik çilesine girince direk aklıma motosiklet geldi, trafikten kurtulmak için aldığım makine zamanla vazgeçilmezim oldu, daha sonra kendimi pistlerde, yarışlarda buldum
-
Önce bisikletle başladı küçük yaşlarda iki teker sevdası.On sekizli yaşlarda elektrikli bisiklete geçtim sonra.Elektrikli bisiklet yetersiz kalınca aklım motosiklete kaydı hemen.Ehliyetin olmaması aynı zamanda arabamın olması yıllarca erteletti motor almamı.Arabayı satınca bu sene hem ehliyetime hem de motoruma kavuştum.Yıllardır aklım nerdeymiş diyorum
-
Benim 9-10 yaşında bayram harçlığıyla 51lik mobilyet toplayıp onu sürmemle başladı(kuzenimle topladık ve önemli parçaları mevcuttu)
-
Devamlı yeşil sarı fln gibi pantolon giyen bir arkadaşım vardı,
Bildim bileli onu motor kullanırdı, Bi gün kahve içerken tek basıma aradım aradım ya gelsene kahve içelim, kardeşi yurtdışında yarışlarda olan bir artçısıyla geldi, dedim bende bincem, artçı çocuk atla arkama dedi, ayagımda topuklular atladım, zınnnnnnnnn die bi bastı, bu dedim hayat... başka bi dünyaya gittim geldim..
Tabi bağımlılık haliyle arkadaşıma bi daha buluşalım mı dedim.. Hava yağmurluydu, yağmurun yol kayganlığını arttıracağını düşünememiştim, YAĞMUR DURDU.. Gelio musun dedim, geliorum dedi.. 10 DK geçti telim çaldı.. "Ben kaza yaptım Çağrı" dedi... Şoktaydı belliydi, sana bişey oldu mu dedim, ters yönden giren taksi çarpmış ve bacağı kotu durumdaydı.. Atladım gittim, hala üzülürüm ve bin kez özür dilerim,
Ama ne olursa olsun bir kez binmiş rüzgarı hissetmiştim, ben bu işi başarabilirdim..
-
-
Oldum olası istiyordum (itiraf ediyorum "Çılgın Bediş" zamanından beri) ancak kafaya koymamın sebebi askerdeki badimdir (candost da denir)ki kendisi intruder kullanan bir yelekli. Gerçi benim o tarzla hiç ilişkim yok ama motosiklet kültürünün bir tabanı var sonuçta. Zehri aldım 1 defa sonra gerisi geliyor.
-
Çalıştığım yerin servisi vardı. O yüzden ulaşımla ilgili pek sıkıntım yoktu. Ama ek iş yapmaya başlayınca bazen gün ortasında bir iş yerinden diğerine gidip sonra eve dönmem gerekmeye başladı. Bir gün şehir dışından bir arkadaşım motosikleti ile ziyarete geldi. O gün bunun bir ulaşım seçeneği olabileceği aklıma geldi. Araştırdım, eğitim aldım. Motorun bana göre olabileceği sonucuna vardım.
Güya CBF 150 alıp işe gidip gelecektim ama kendimi bir MT-03'ün tepesinde virajlı dağ yollarında buldum. Bir yıl onunla yaklaşık 17k km yaptım. CBF 150 ile başlama planım da değişmişti, ev-iş kullanıcısı olacağım düşüncem de. Kullanımımın ancak yarısı ev-iş arası olmuştu. Eşim artçı koltuğunda pek rahat edemiyordu. Hem sert amortisörler, hem sert sele hem de rüzgar onu rahatsız ediyordu. Biz de yolcu koltuğunda rahat etsin diye bir V-Strom aldık. Uzun gezilerde yan çantaları da takar rahat ederiz diye düşündük. Sonra çok geçmeden eşim kendi motorunu aldı. Böylece ben V-Strom'u boşu boşuna almış oldum. MT-03'ten rahatsız olduğu ne varsa eşimin motorunda da vardı ama kendi sürdüğü için hiç rahatsızlık belirtisi göstermedi. Hatta 200 Duke'ünü 20k km kullandıktan sonra gidip 390 Duke aldı. Sert sele, sert amortisör ve rüzgarla gayet barışık bir biçimde sürmeye devam ediyor.
Ben de güya artçıyı rahat ettirmeyi planladığım motorda tek başıma sürüş yaptım. İki yıl ve 40k km sürdükten sonra gördüm ki en baştan motosiklet almama sebep olan ek işi de bırakmışım. Dolayısıyla işe gidip gelmek için bir motosikleti neredeyse hiç kullanmıyorum. Artçım da yok. Zaten kedimiz olduktan sonra uzun seyahatlere de veda ettik. En çok bir iki gecelik konaklamalı sürüşler planlayabiliriz. Dolayısıyla çok çok fazla eşya taşımaya ihtiyacımız yok. Zaten iki ayrı motor olduğu için herkes kendi eşyasını kendi motorunda taşıyabiliyor. Sonuç olarak ben de eşimin motoruyla aynı güç bandında çıplak bir motora geçip benzer sürüş tecrübeleri yaşamaya karar verdim. Hem daha ucuz bir motora geçersem üç beş de borç öderim. Dolayısıyla V-Strom gidici. CBF 500 cazip görünüyor şu ara. CB500F keşke daha ucuz olsaydı.
Demem o ki planlar değişiyor, ihtiyaçlar değişiyor, istekler değişiyor. Bunun sonucu olarak motorlar da değişiyor.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler