Hırsızın çalmak istemeyeceği ucuz bir model alın küçük cc sadece ulaşım amaçlı birçok problem hallolur, hatta mt07 yi satmadan ikinci motor olarakta alabilirdiniz sinemaya gidince bi kenara bırakırdınız
Hırsızın çalmak istemeyeceği ucuz bir model alın küçük cc sadece ulaşım amaçlı birçok problem hallolur, hatta mt07 yi satmadan ikinci motor olarakta alabilirdiniz sinemaya gidince bi kenara bırakırdınız
1- hırsızlık korkusunun paranoyaklığa dönüşmesi.
Gece rüyamda motorumun çalındığını görüp sabaha o iç sıkıntısı ile kalktığımı bilirim. Şimdi ne yapacağım polise gitsem bulamaz, kredisi bitseydi filan diye düşünürken rüya olduğunu anladım.
Mt9 grubundan bir arkadaşı gece Halkalı'da bir Doblo düşürmeye ve motorunu gasp etmeye çalışmıştı.
Abartı değil bence.
2- can güvenliğinin 0'a yakınsaması
Bu rötaya ve döneme göre değişir. Gaziosmanpaşa, Bayrampaşa gibi yerlerde tam bir katil olurken insan Kadıköy gibi yerlerde daha huzurlu hissediyor. Bir yerde ne kadar doblo tofaş çok ise orada kaza yakındır malesef. Bayram sabahları ve Ramazanda hiç yanaşmamak lazım.
Cumartesi geceleri İstanbul'da motosiklet sürmek bela aramak gibi bir şey ayrıca.
3- istanbul'da keyif alacak sürüş yerinin kalamaması
Şile yol değil, 150 km ile dönmek gerekiyor ona da benim motorumun hacmi yetmiyordu, diğer türlü viraj filan yok.
Uçmakdereye gideyim diyene kadar yorgunluk çöküyor zaten. Orası da mahvoldu gerçi.
4- motorcuların saygısızlaşması, kültürsüzleşmesi ve imajı yerle bir etmesi
Bu hep vardı. Yeni gelen arkadaşları ekipman motor seçiminde daha mantıklı buluyorum. Apaçi hırsız keko tayfa ölür de kurtuluruz inşallah.
5- trafik sigortası maliyetlerinin kara mizah noktasına gitmesi
Bu işin simsarlığı. Devlet bile lüks araç olarak bakıyor bize. 300cc motosiklet kullanmam %38 haraç vermemi gerektiriyor.
Ben 2 haftadır motorsuzum.
Yapmayın, ETMEYİN. Hiç olmazsa 150-200 cc bir şey alın.
--------------------------------------
Bende sığar iki cihân ben bu cihâna sığmazam.
17 yıldır otomobil kullanıyorum. istanbul'da otomobil kullanmanın benim için yeni keşfedilecek bir yanı yok. yine de değerli fikrin için teşekkür ederim.
---------- Mesajlar birleştirildi - 09:24 ---------- bir önceki mesaj zamanı 09:16 ----------
yanlış anlamayın ama bu öneriler benim hiç aklıma yatmıyor. ben parayı dut yaprağı gibi ağaçtan toplayamıyorum maalesef.
1- motosiklete kasko yaptırmak benim ticari mantığıma asla sığmıyor. acımasız paralar isteniyor.
2- sadece şehirlerarası yolculuk yapmak da bana çok mantıklı gelmedi. sırf motora binmiş olmak için durduk yerde niye böyle bir yolculuğa çıkayım ki. üstelik bu önerinizde motor benim için ulaşım aracı olamıyor. sözgelimi maltepe'den ortaköy e gidip birkaç işimi halledeceksem motora binemiyorum. sadece motora binmek için yolculuk icat ediyorum. bu durumda her halükarda motor benim için ikinci vesait oluyor ki, iki araca ihtiyacım olduğunu düşünmüyorum.
3- şehirlerarası yolculuğu yazdım. ayrıca sadece motora binebilmek için istanbul'dan taşınmak iyi de başka yerde iş bulmanın garantisi yok maalesef. hatta bulamamanın neredeyse garantisi var. istanbul'u hiç sevmiyorum ama bu iş için daha 5 yıla ihtiyacım var.
4- cevap verdim ilave olarak sadece şehirlerarası yolculuk yapacağım araca en az 20.000 tl bağlayacağım ve garajda sessizce beni bekleyecek 8 ay.
5- buna hiç katılmıyorum, motora b,nmek ayrıcalık değil alelaldade bir HAKKIMIZDIR. astronomik trafik sigortasına sebep olanların bu hakkımızı elimizden almaya haklarının olmadığını düşünüyorum ve tepkiliyim. pahalı olan her şey ayrıcalık değil. bu anlayışla bir cep telefonuna 3500 tl veren insanlar olduk.
saygılar üstadım.
---------- Mesajlar birleştirildi - 09:29 ---------- bir önceki mesaj zamanı 09:24 ----------
aynı düşünüyorum. tekrar motor alırsam d'light ya da lml gibi bir şey alacağım sanırım.
how can you know what the things are worth?
ıf your hands won't move to do a days work.
Motorunuzu sattıysanız ve kafanızda böyle bir düşünce varsa geçici olarak da olsa motorculuğu bırakmışsınız demektir. Birgün tekrar aklınıza düşerse tekrar alırsınız. Ben burda pek bir tartışma konusu göremiyorum. Hakkınızda hayırlısıdır inşallah.
Valla motoru bırakma sebeplerinin mantığına pek lafım yok.
Vergisi, sigortası yüksek.
Kasko fiyatı daha da uçuktu, yaptırmadım o yüzden. (Gerçi ben otomobilimi de kaskolatmadım, kasko mantığına ikna olamadım.)
Çalınmasın, ıslanmasın diye kapalı otoparka bırakıyorum, her ay 175 TL otopark ücreti veriyorum. (Yılda 2100 TL ediyor, Şişli - Nişantaşı'ndan oturuyorum.)
Yüksek cc'li bir motosiklet kullanıyorsanız, benzin sarfiyatı otomobile eş değer.
Motorun boyutları nispeten büyük olduğu için, aralardan geçmek her zaman mümkün ve kolay olmuyor, trafik sıkışıklığını kolayca geçemiyorsunuz yani.
Çok yağmurda, soğukta, karda kışta kullanılabilen bir araç değil motosiklet, ben kullanıyorum diyen çıkacaktır, ama zor şartlarda kullanılabilen bir araç değil işte bu meret, zorlamayın şartları. Dolayısıyla en az 6 ay yatıyor otoparkta.
Ekipmandan bahsetmiyorum bile. Kaliteli ekipmanlar pahalı ve ne yazık ki ekipman ihtiyacı bitmiyor. Çizmen eskiyor, yağmurluğun yıpranıyor, kaskın 50 defa yere düşüyor değiştirsem mi acaba diyorsun vs.
Bunlar motosikleti bırakmanın "mantıklı" yanları. Ama motosikletin verdiği keyif de bir başka. Otoparkta durmaktan eskiyen büyük bir motorum var, arada biner gezerim diyorsan bu eksi yönlere katlanacaksın, ama ötesi zor.
bende istanbulda yaşıyor olsam ya motora kasko yaptırırım yada ucuz bir scooter alırım çünkü diğer türlü çalındı çalınacak derken keyiften çok zülüm oluyor.
Öncelikle karar senin ve saygı duyuyorum.
Gerekçelerin ve açıklamaların da oldukça makul sayılır. Ama unutulmaması gereken bir gerçek var ki büyük şehirlerin en büyük çözümü toplu taşıma değil iki tekerli ulaşımdır.
Sen ulaşım değil de eğlence için kullanıyorsan bile hafta bir iki gezide bu trafik kafaya takılacak bir durum değil.
Hırsızlık ciddi bir tehlike. Bunu engellemek için kendimce çözümüm çok tutulmayan piyasa gitmeyen özel ve güzel motorlara binmek. Adam çalsa parçalasa dahi işçilikten zarar eder be ) Şimdi klx 250 var crf olsaydı korkardım )
Sigorta maliyeti konusunda sana sonuna kadar katılıyorum. Ama şu da var gülü seven dikenine katlanır.
arkadaşlar uzun bir aradan sonra selam.
2006'dan beri üye olduğum foruma kendi başlığımı hortlatarak dönmüş oldum. evet birçoğunuz haklı çıktı ve yine kürkçü dükkanına dönüş yaptık. ne diyor bu herif diyenlerden ricam başlığın ilk mesajını okumaları.
evet bu sefer kesin olarak bıraktım diyordum ama küçük bir motorla geri dönüş yapmış oldum. sıfır ayarında arkadaşımın x-max'ını aldım bu sefer.
en büyük sorunlarımdan ilki hırsızlık korkusuydu, bunu aşmak için motoru sadece çok kısıtlı zamanlarda hobi amaçlı kullanacağım. motor gözümün önünde olmayacaksa arabayla gideceğim o yere.
trafik sigortası ile ilgili devletten iyi haberler geldiği söyleniyor bakacağız.
motorun artık konforsuz gelmesini aşmak için de scooter tercih ettim. gerçekten istanbul'da scooter harici motora binmek işkenceymiş diyorum şu an. hem klasik giyimle binebiliyorum hem de bagaj olayı hayatı çok kolaylaştırıyor. zaten sürat olayını da tamamen aşmışım onu da fark ettim. 80 yapmak bile zul geliyor artık.
neyse lafı uzatmayayım. yeniden aranızda olmaktan mutluyum. bu hastalığı atamayız biz o çok net.
Yolunu bul Muğla ya gel. Cennet buralar. İstanbul gibi dingonun ahırı değil.
hocam zaten yaşama amacım o. kendime tanıdığım süre 3 yıl kaldı. 40 yaşına istanbul'da girmeyeceğim diye ahdim var. maddi olarak geleceğe rahat bakmam için çok az eksiğim kaldı. şu anda istanbul'u sahiplenen profil çok net. universite okumaya ya da çalışmaya gelip geri dönmeyen ve istanbul'u ciddi ciddi kaliteli dünya metropolü falan sanan bazı arkadaşlar. benim gibi doğma büyüme olup da istanbul'da kalmaktan memnun olan tek kişi göremiyorum yıllardır.
çok az kaldı inşallah o dediğini gerçekleştirmeye.
how can you know what the things are worth?
ıf your hands won't move to do a days work.
5 yıldır istanbul dışında yaşıyorum yaşadığım yer istanbul ilçesi kadar etmez ama arkadaşlar inanın istanbula geldikçe içimden diyorum ki iyi istanbul dışına çıkmışım okadar gürültülü ve kaos ortamı var ki insanın fıttırmaması normal ki ben geldiğim herzaman bıkkınlık getiriyor yayan gezmeme rağmen yollar boş viraj çok sigorta az oturdğum yerde öğrenciler kasklarını motorlarının üstüne bırakıp gidebiliyolar aynı şekilde esnaf sandalyesini gece toplamadan bırakabiliyor gerisini siz düşünün
senin ilacın offroad da.
skuter performans açlığını tatmin etmez yakında başlar kaşıntılar.
plakasız bi spesyel enduro alıp sigorta algı vergi işlerine girmeden, hafta sonu gazlayıp tatmin olup geri yerine koyacağından çalınma derdinde olmaz.
hemde fiziksel olarak fitleşirsin.
--------------------------------------
Bende sığar iki cihân ben bu cihâna sığmazam.
İstanbul'a laf atan herkes İzmir'e geliyor galiba.Trafikte saçma sapan araç kullananların hep plakasına dikkat etmişimdir.izmir de çoğunlukla bir Manisa plakalı araçlar birde İstanbul plakalı araçlar saçma sapan hareketler içerisinde bulunuyorlar.
Sözüm meclisten dışarı İstanbul veyahutta x bir ilde edindiğiniz alışkanlığı farklı illerde sürdürmeyiniz...
Saygi duyarim malesef motosiklet bu ulke icin pek uygun degil
inan ki bu da hep aklımda. alemdağ'a gidip gelirim iki haftada bir. o dediğini de önümüzdeki yaz yapacağım sanırım.
---------- Mesajlar birleştirildi - 16:33 ---------- bir önceki mesaj zamanı 16:31 ----------
çok doğru tespit ama emin ol ben o kafada değilim. zaten hız merakım olmadığı için gittim en ağır arabayı aldım (1600 küsur kg) yavaş yavaş kullanıyorum. motorda sürat yapma hevesim de bitmiş tamamen.
how can you know what the things are worth?
ıf your hands won't move to do a days work.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)