bile isteye zarar vermek için üstüne sürmek nedir. ha silah almış adama sıkmışsın ha üstüne sürmüşsün. neyin kafasını yaşıyor bu maymunlar.
Sigorta şirketlerinin insanları soymasının önüne nasıl geçilir bilmem ama artık birinin dur demesi lazım banka ve sigortalara
Hocam yazdıklarında sonuna kadar haklısın. İstanbulda yaşayan biri olarak bende gözümün önünde bile disk kilidi takıyorum. Göz önündeyken korkuyor insan ki ben Hyosung kullanıyorum ve sürdüğüm model bir avuç insanda ya var ya yok. Çalıpta parça yapılacak bir olayı yok. Japon hayatta almam sahip olduğum çekince ile. Sakin ve güvenli semtimde bile Japon görüldü mü bir sene olmadan çalınıyor. Diğer olaylara hiç girmeyeceğim ülkeyi bu hale getirenler utansın başka bir şey demiyorum...
Haklısınız..
Bende istanbuldayım ama zart diye hayatından cıkarılmıyor.Muhtemelen tekrar motosiklet kullanacaksındır. Ben yeni ve hevesli surucu sayilirim ama eşim 10 yıla yakındır Istanbulda kullaniyor hala motora "acaba" diye baktigini gormedim.
En kötü ihtimal yalnızca arazide kullanacagımız motorlar alirdik. Ama tamamen motosiklet defterini kapatmak çok zor görünüyor.
Bana göre motosiklet sürmek kadar zevkli birşey varsa o da motosiklet sahibi olmaktır. "Motosikletim yok ve söylenen bu sıkıntıları çekmiyorum ohh be" demektense "Motosikletim var ama sürmüyorum garajda duruyor" demek bana daha çok mutluluk verir.
(Tabi bu hiç kontağı çevirmemek değil)
geçen hafta motorla çanakkale yaptım uzun zamandır motordan öyle bir zevk almamıştımPisman adlı üyeden alıntı
Gerçekten istanbul'da motor sürmek ayrı bir dert oldu arkadaş viraj yapacaz diye yüzlerce km yol yapıyoruz arkadaşlarla sabah işe giderken saat 6da çıkıyorumki yol benim olsuntrafik dert yollar bozuk ayrı dert Allah sonumuzu hayır eylesin.
Yazdıklarının hepsi doğru olmakla birlikte bazılarında aşırılık-abartı var. Yine de kararına saygı duyuyorum . Kendi adıma, motor kullanmaya mecburum. İstanbul'da başka türlü trafikte aklımı oynatmadan yaşamam mümkün değil. Arabayı eşime bıraktım. Yılın 9 ayı motosiklet, kalan yağışlı geçen 3 ay da metrobüs kullanıyorum.
İstanbul hem çok para verir, diğer taraftan da çok para alır, yanında elde ettiğiniz kalitesiz, boşa gitmiş yaşam da cabası.Siz istanbulu terk etmek istiyorsunuz ben ise istanbula yerleşmek. Para istanbulda var, başka yere gidin de sürünün sonra
Dostum buyur gel İzmir'e. En azından insanca yaşıyoruz biz burada (:
İstanbul'da hem araba hem motosiklet kullanırım. İkisinde de lanet olsun dediğim zamanlar oluyor. Trafik rezalet, insanlar saygısız, kalabalık vs.vs....
Eee? Naapalım şimdi? Sırf çalınacak diye binmeyelim, trafik sığır dolu diye binmeyelim, yollar tırt binmeyelim, vergi pahalı binmeyelim...
Bunlar tamamen bahane. Siz bence motosikletten biraz sıkılmışsınız. Belli bir süre geçsin tekrar geri dönersiniz. Bunda bir sıkıntı yok. Yok da bu lafa geldiğinde "istanbulluyum, doğma büyüme buralıyım" diye ahkam kesip, en ufak zorlukta küfürü basanlar ne ayak onu anlayamıyorum...
Ben İstanbulu herşeyiyle seviyorum aga. Evet bence ülkemin en büyük köyü şu anda. Ama olsun. Çok mecbur kalmadıkça, tayin ıvır zıvır olmadıkça asla terketmem. Hele hele bu sebeplerden motorumu arabamı falan hayatta bırakmam...
Kimse kusura bakmasın. Buralarda yaşamak biraz zordur, cesaret ister, güçlü olmayı, sağlam sinirlere sahip olmayı gerektirir. Yoldaki o dallama kamyon şöförüne mi terk edicem İstanbulu? Yoksa hırsıza, puşta mı?
Saygılar.
Ben gayet ciddi yazdım. Hangi sebeplerden saçma buldun, öğrenebilir miyim?
Not: Sana kimi hatırlattığımı hiç merak etmiyorum, çünkü her kişi kendine özeldir.
yazdıklarının hepsi doğru ne denilebilirki. istanbulda motor sürüyorum. trafikte artık motorlar bile ilerleyemiyor emniyet seridi olmasa. gidecek yer bulamayınca bekliyosun mecbur. artık araç şoförleri bile dalga geçiyo. geçen beklerken adamın biri arabadan abi hadi biz neysede sen niye bekliyosun deyip güldü düşünün artık.
Motosiklet mantık işi değil sevgi işi olduğundan bu maddeler yuzunden motor bırıakılırmı derseniz?
Ekonomik açıdanda sıkıntı külfet olmaya başladıysa zaten yazdığınız maddelerde birebir doğru olduğundan 10 verip 1 veya iki aldığımızı düşünmeye başlıyoruz ve kafamızın içindeki terazi error veriyor fena halde. ölmeyi sakat kalmayı göze aldım, bari 10 kere çıktığımın birkaçında zevk alıyım diyorsun olmuyor...
Bu tarz benzetmeleri sevmem ama motor artık parayla tutulmuş pahalı bir metres gibi İstanbulda.
Bedelini rahat karşılayabilen için bu aşka değer ama çalınma, trafikteki saygısızlık ve hergun sıkıştırılmak, rahat sürüebilmek için size temas edilemeyecek tenhalıktaki noktalara ulaşmak için 70-80 km 1.5 saat trafikte fazladan sürüş yapmak falan da çok zorluyor insanı...
İstanbulda hadi çıkıyım deyince gidilecek yer kalmadı, o gidilecek yerlerde otomobil ve kalabalıgın istilasında
istanbulu seviyorum diyenler sanki ortaköy, bebek, emirgânda oturuyor. bahçelievler, bağcılar, avcılarda oturup 1-2 saatte işe gidiyoruz bütün günümüzü öldürüp akşam yine rezillik içinde eve geliyoruz. haftasonu trafikten çıkılmıyor. hava kirli. yeşil alan yok. doğal güzellik yok. gittiğin yerde park yeri yok. ama taşı toprağı altındı dmi?
---------- Mesajlar birleştirildi - 22:44 ---------- bir önceki mesaj zamanı 22:38 ----------
hı hı öyle
Şu an bu konu içerisinde 3 kullanıcı var. (0 üye ve 3 misafir)
