Bir de şöyle bir durum var; bu tip bakımları (ya da motoru söküp takmak için) yapabilmek için, uygun bir otopark, garaj ya da alan, uygun alet edevat takım taklavat, zaman ve motor/parça bilgisi (bilginiz yoksa yetenek) gerekiyor.
Kendi adıma konuşayım; bu 4 maddenin 4'ü de yok bende.
Motosikletin bakımını servise bırakmamın sebeplerinden biri de budur.
budur +1ilker a. adlı üyeden alıntı
Motosikletimi Borusan İstinye'de, her 5000 kilometrede bir bakıma sokuyorum.
Oradaki yetkililer, bana anlatmışlardı durumu zamanında.
Ben de bir mühendis olduğum için, Alman mühendisin olaya bakışı ters gelmedi bana.
BMW için durum şu;
Diyelim ki bir motosiklette bakılması gereken 20 parça var. Ama bu 20 parçanın 5 tanesi ölümcül, 5 tanesi orta karar tehlike (ya da sıkıntı, tatsızlık vs.) yaratacak parça, 10 tanesi ise 40 yılda bir bakılsa da olur cinsten.
Alman mühendis diyor ki; ne yaparsan yap 20 parçanın 20'sine de bak. Buna göre form doldurtuyor çalışanına. Sonuçta ne oluyor, daha çok iş yapıldığı için işçilik maliyeti artıyor, 20 parça da incelendiği için problem çıkarma ihtimali olan parça göze çarpıyor, masraf çıkarma potansiyeli artıyor. Debriyaj telin daha gider ama bizce değiştirsek iyi olur deniyor mesela. Masraf çıkıyor
Gelelim standart tamirciye. Bazıları, bakılması gereken 20 parçanın sadece 10 tanesine, kimisi de sadece 5 tane ölümcül parçaya bakıyor. Sonuçta ne oluyor; işçilik az olduğu için ücret düşüyor. Ama "40 yılda bir bakılsa da olur" sınıfındaki parçalardan biri olur da sorun çıkartırsa, yolda kalıyorsunuz.
BMW'nin servisi pahalı diyorlar. Aslında değil. Ama Türk zihniyetine ters bir durum bu. Biz doktora gidip her sene check-up yaptıran bir millet değiliz ki motosikletimizi düzenli olarak adam akıllı bakıma sokalım.
Olay özetle budur.
(minumum karakter)
Yamaha Ybr125 el kitabı diyor ki 6000km'de bir bakım , ama Türkiye'de bakım 3000'de bir , servise gitmeye başladım fiyatlar logaritmik artıyor.Üreticiler servisler para kazansın diyor ama bu uzun vadede kullanıcıyı servisten kaçırıyor.
Vaktiniz ve kucuk miktar biraz paraniz varsa kendinize kucuk bir amator servis olusturun dostlar (lokma takimlari, yedek civata ve somunlar, zulalanmis yag ve filtreler, yuksek km bakim zamani ihtiyac duyabileceginiz parcalar -debriyaj balatasi, fren balatalari bujiler vs).
Sonra okuyun, bol bol okuyun, arastirin, ogrenin, isi bilen ustalarin yanina gidip onlari rahatsiz etmeden dikizleyin, ogrenin.
Ben 5000kmden bu yana motorumun tum bakimlarini kendim yapiyorum, su an 24 binde ve en son yaptigimiz periyoduk bakimla 0 gibi oldu hala cok memnunum. Ne servis surasina bakmadan - bakildi yazip 200 lirayi cakti mi diye kendimi yiyorum, ne de servise tertemiz verdigim motordan acaba bir parca eksik mi teslim edilmistir diye dusunuyorum.
Bazen kendi aklimin ermeyecegini dusundugum durumlarda Levent ustaya gidiyorum o yaparken de izleyip ogreniyorum.
Cok buyuk bir hazdir tavsiye ederim
Garanti dahilinde yapılan bakım nedir ? Nelere ücretsiz bakım yapıyor ve garanti dahilinde bakım kaç TL oluyor ? Faydalı bir şey ise düşünülebilir.sağolsun honda 4 yıl garanti verdi her 4000 de de servise gidiyorus seve s.ke bakım yapılacak 4 yıl
Rutin bakımları Yağ,zincir,akü,lastik vs kendim yapma taraftarıyım.
---------- Mesajlar birleştirildi - 21:14 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:07 ----------
Oha diyorum, markaya bak ücrete bak
Hayır garanti olayı nedir ki motorda ? Var mı garantinin faydasını gören, garanti dahilinde iş yaptırabilen ?
Bilgisayar, beyaz eşya olsa bir derece..
bu tellerin belirli bir km ömrü olmaz, neme mevsime yağışa göre değişir.
belirli araliklarla yaglamak ömrünü cok uzatir.
yağlama icin açıldığında da telin kursun ile birlesme noktaları ipucu verir.
Yolda kaldıklarına şahit olmadım ama biraz arıza çıkarttıkları doğru maalesef çünkü üzerinde çok fazla elektronik parça var.Nedense buna rağmen pahalı motosikletlerin içinde en çok yolda kalanlar da BMW ler oluyor
Bu kadar elektroniğin, ülkemiz yollarında/asfalatında gidecek bir araçta olması ne kadar doğru, orası tartışılır.
Sürekli olarak kafamda deli sorular; acaba 50.000 TL ve üzeri para verilip R 1200 GS alınır mı, alınmaz mı?
Kalp kalbe karşı derler daha geçen gün bu konuyu arkadaşla konuştuk.
Özellikle kaliteli motorlar hakkında şöyle bir yargı var.
"Abi motor 100000km'de anahtar değmedi"
Neredeyse "benzin koymadan da bu motor gider hatta uçar" diyecekler.
Ucuz motorlar için de tam aksi. Neredeyse "1km gidip tamamiyle paramparça oluyor" diyecekler.
Olay tamamiyle bilgisizlik ve umursamazlık.
---------- Mesajlar birleştirildi - 19:13 ---------- bir önceki mesaj zamanı 19:05 ----------
Bu durum işçilik ve parça fiyatlarının yüksekliğini açıklamıyor meslektaşım. Uyduruk motorumu bakıma soktuğum zaman verdiğim işçilik ve parça paraları otomobilden bile yüksek.Motosikletimi Borusan İstinye'de, her 5000 kilometrede bir bakıma sokuyorum.
Oradaki yetkililer, bana anlatmışlardı durumu zamanında.
Ben de bir mühendis olduğum için, Alman mühendisin olaya bakışı ters gelmedi bana.
BMW için durum şu;
Diyelim ki bir motosiklette bakılması gereken 20 parça var. Ama bu 20 parçanın 5 tanesi ölümcül, 5 tanesi orta karar tehlike (ya da sıkıntı, tatsızlık vs.) yaratacak parça, 10 tanesi ise 40 yılda bir bakılsa da olur cinsten.
Alman mühendis diyor ki; ne yaparsan yap 20 parçanın 20'sine de bak. Buna göre form doldurtuyor çalışanına. Sonuçta ne oluyor, daha çok iş yapıldığı için işçilik maliyeti artıyor, 20 parça da incelendiği için problem çıkarma ihtimali olan parça göze çarpıyor, masraf çıkarma potansiyeli artıyor. Debriyaj telin daha gider ama bizce değiştirsek iyi olur deniyor mesela. Masraf çıkıyor
Gelelim standart tamirciye. Bazıları, bakılması gereken 20 parçanın sadece 10 tanesine, kimisi de sadece 5 tane ölümcül parçaya bakıyor. Sonuçta ne oluyor; işçilik az olduğu için ücret düşüyor. Ama "40 yılda bir bakılsa da olur" sınıfındaki parçalardan biri olur da sorun çıkartırsa, yolda kalıyorsunuz.
BMW'nin servisi pahalı diyorlar. Aslında değil. Ama Türk zihniyetine ters bir durum bu. Biz doktora gidip her sene check-up yaptıran bir millet değiliz ki motosikletimizi düzenli olarak adam akıllı bakıma sokalım.
Olay özetle budur.
Örneğin: Aracımın hava filtresinin orjinali 10-15TL, yağ filtesi 10-15TL. Piyasadaki en kaliteli ürünü örneğin Bosch marka olanları alsam bile fiyat fazla değişmiyor hatta bazen Bosch marka parçalar orjinalinden çok daha ucuza bile gelebiliyor.
Bir iki örnek daha:
Geçenlerde arabanın ön lastiğine çivi girmiş, Lastikpark'a götürdüm, fitil atıldı adam yalnızca 10TL aldı. evet 10TL.
Yağ ve hava filtresi değiştirdim yalnızca 20TL işçilik aldı.
Ezcümle, servisler pahalı parçalar çok daha pahalı. Motosiklette çok çok daha pahalı.
Malum ilan sitesinde hangi motorlu araca bakarsaniz bakin vazgecilmez pazarlama taktiklerinden biridir " motoruna anahtar degmemis " sozu. Adam 10 yasindaki, gostergede 50 bin yazan ( o da nasil oluyorsa artik
Basit bir ornek vermek gerekirse arkadaslar, uzerimize giydigimiz elbiseler nasil ki vucudumuzdaki terden, gerilme-kasilmalardan, makinede yikamadan zamanla sararip solup sonunda kullanilamaz hale geldiginde copu boyluyorlarsa, motorlarin da elbisesi segmanlari, yataklari, bujileri, filitreleri vb gibi parcalaridir. Bunlar da tipki uzerimizdeki elbiseler gibi zamanla yipranirlar ve degismeleri gerekir eger degismezse yani " motoruna anahtar degmezse " asil sikinti ordadir. Bizim millette motora anahtar degme fobisi var ve motor konusunda temel anlamda da olsa bilgilenmedigimiz surece "anahtar degmemis" motoru olan araclar, o araci alana buyuk masraflar acmaya devam edecek.
---------- Mesajlar birleştirildi - 22:48 ---------- bir önceki mesaj zamanı 22:28 ----------
Eksik yazmisim, oraya bir sifir daha eklemenizi rica edicigim( o da nasil oluyorsa artik
Bütün motosikletler ithal e tabi parçalarda ithal ve dolayısla çok pahalı tamircilerde aç gözlü böyle olunca millet gitmiyor gidende düzgün yaptıramıyor eski forumlarda vardı büyük bir motosiklet(600cc) sensör arızası için 5-6 ili dolaşmış makinaya bağlamaya 500 tl istemişler
Şimdi böyle bir durumdayken nasıl gidicende güvenicen
Avrupada ki mevzu ile ilgili bir kaç şey karalayalım.
Hem böylece size onlarca defa söylediğim ama sallamadığınız detayı bir kez daha hatırlatmış olayım.
*Avrupa'da adam motoruna bakıyor.
Bakıyor tabi. Çünkü motosikleti binmek için satın alıyor. Türk kafası ise daha almadan satmak üzere programlanmış.
Açın motor alıcam konularına bakın. İstisnasız hepsinde satarken zarar edermiyim ve çabuk satılır mı, elimde kalır mı soruları var.
Bu kafada motor alan adam o motora bakar mı?
*Avrupa'da adam servise gidiyor.
Gidiyor tabi. Çünkü motosiklete sorunsuz binmek istiyor. Ama az da olsa onun da satış endişesi var.
Avrupa'da 2. El motosiklet alacak adam ilk önce servis bakım karnesini ister.
Bu nedenle motosiklet sahibi aldığı günden itibaren yaptırdığı tüm işlemleri bu karneye kaçıncı kilometrede olduğunu da katarak işlettirip, imza ve kaşe bastırır.
Bu illa bir yetkili servis olmak zorunda değildir ama kendi servisinde yaptırılmış bir motosikleti diğer emsallerinden çabuk ve değerli satar.
Hatta motosikletin dosyası tutulur ve yapılan işlerin faturası burada saklanır.
Balata, ampul değişimlerinin bile faturasını saklarız.
Size daha önce onlarca defa söylediğim şey de budur.
Kaçınız servis bakım karnesi tutuyorsunuz?
Kaçını motosiklet alırken bunu sordunuz?
Ondan sonra motor temiz mi diye baktıracak usta arıyorsunuz.
Km düşürüldü mü diye şüpheleniyorsunuz.
Halbu ki bakım karnesi tutulan bir motosiklet kafanızda ki tüm soru işaretlerini kaldırır.
*Avrupalı da para var servise gider tabi.
Hayır bu para ile ilgili değil. Avrupada yayınlanan motosiklet test ve tanıtımlarına dikkat edin. Büyük çoğunluğunda test yazısından sonra işletme maliyetleri de yazar.
Örneğin sık değiştirilen lastik,disk, balata, buji hatta zincir-dişli fiyatları.
Kırılgan olan ayna, sinyal far gibi parçaların fiyatları, bazen yaklaşık servis maliyetleri, yağ,filtre değişim ücretleri hep verilir.
Neden?
Çünkü tüketici talep ediyor.
Bizim gibi beğendiği 2 motor arasında kalınca hangisi geçer diye değil, hangisi daha az maliyetli diye bakıyor.
Bizde bunun pek önemi yok. Çünkü cebimizdeki son kuruşa kadar motora veriyoruz. Hatta yetmezse borçlanıyoruz.
Motora benzin koyacak parası olmayan adam servise nasıl götürecek?
Burada asgari ücret veya az üstü para kazanan arkadaşlarımın altındaki motosikletlere bakıyorum.
En pahalısı adamın 6 aylık maaşı.
Bunu Türkiye kazançlarına çevirirsek 9bin lira civarı yapıyor.
Bu fiyata olan motorları Türkiye'de soran yok. Ya da soranda para yok.
Halbuki avrupalı çok uçuk modeller hariç istediği motosikleti sigaraya verdiğinden daha az taksitlerle alabilir.
Ama almıyor.
Onun yerine canını yakmadan sahip olabileceği bir motosiklet alıyor.
Ayağını yorganına göre uzattığı için de bakım giderleri çok fazla koymuyor.
Mevzu uzun.
Devam ederiz sonra.
COQ
kardeşim TR çalışanların %70 den fazlası asgari ücretli ,Adı üzerinde ASGARi
Avrupada bu oran %15 civarlarında,
Neyse konuyu uzatmadan yoksa muhabbet çok su götürür servis konusunda diyeceğim deyip kaçayım..
Böyle başa böyle şapka olur aslı bu lafın diger versiyonunu söylemek isterdim de ortam müsait değil..
Mesela benim motorun Avrupa kitapcıgında bakım 12Bin KM yazıyor ,TR çevirisinde 6Bin KM Biz bakıma götürmüyoruz ama servisde götürenleri öpüyor..Niye bende altı be üçkagıtçı honda 9 diyeydin 8 diyeydin ..Ben avrupalıya göre 2 katı servise sokmak zorundayım ,utanmasa 3bin km diyecek..
Memocan ile Bilocan bular hadi traking yapalım diye vuruyorlar kendini dağ'a sonra yollarını kaybediyorlar,
Tabi dağ hava soğuk ilerliyen saatler ile birlikte üşümeye başlıyorlar,
Memocan diyor ki bu böyle olmayacak burda haraketsiz kalırsan soğuktan donarız diyor
Bilocan diyor ki ne yapalım o zaman
Memocan diyor ki sıra bir birimizi öpelim ısınırız diyor,
Bilocan olurmu öyle şey falan diyor ama iyice sogumaya başlayınca yapacak bir şey yok hadi diyor,
Önce memocan öpmeye başlıyor tabi biraz öpünce hoşuna gidip sesde çıkarıyor,
Bilocan bu sefer diyor ki memocan ısınıyorsan neyse ama öpüyorsan vallla çok ayıp ediyon...
Şimdi bende honda ya diyorum bakım yapıyorsan neyse ama öpüyorsan valla çok ayıp ediyorsun..
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
