Ölen onun polis olduğunu bilmiyordur. Bilse gerçek silahı olduğunuda düşünür ya gelmez gelse bile kuru sıkıyla gelmez.atillatopal9 adlı üyeden alıntı
Silahın kuru sıkı olması amiri tamanen suçlu, ölenide suçsuz durumuna düşürmüyor. Başta motorcu suçlu. Videoyu izlemissindir gafil avlıyor adamı, insanların tepkisi buna.
Bak üst tarafta kime cevap yazdığım belli. atillatopal9 arkadaş diyorki "lakin, karşısında kinin polis olduğunu bildiği halde bu tür tavırlar sergilemenin, dağda ki it sürüsünden ne farkı var?" demiş buna istinaden yazdım. Ne cesaret polise kuru sıkıyla kafa tutacaksın.Sen neyin kafasını yaşıyorsun bilmiyorum ama. Ne kullanıyorsan az kullan.
Mantığa bak polis olsa kuru sıkı ile gitmez miş vs.. Sendeki beyni kuşa taksan ters uçar
İki satır yazıyı bile okuyamayan anlayamayan biri bana kuş beyinli diyor. Kuş beyinli kim belli, gülüyorum sana sadece
Olay taraf tutma olayı değil bence bu şekilde bakmamak lazım..
2 videoyu da izledim.. Görünen kadar görünmeyen kısmı da önemli bu işin.. Acaba dışarda ne oldu ? Muhtemelen polis dediğimiz şahıs motorcuyu tehlikeye attı bir şekilde, görmemiş olabilir, hatalı şerit değiştirmiş olabilir, önemsemeden sıkıştırmış olabilir vs.. Sonuçta trafikte motorlu hata yapmış olsaydı yaa ben hata yaptım adamı zor durumda bıraktım hadi takip edeyim demezdi herhalde.. Motorcu da insan sonuçta tamam sinirlenmiş olabilir ki hepimiz sinirlenebiliyoruz zaman zaman.. Bana kalırsa kim hatalıysa söyleyeceği iki kelime vardı..(Özür dilerim) sadece iki kelime bu gayet rahat söylenebilirdi.. Hatalı olupta özür dileyen hiçkimse hiçbir zaman küçük düşmez.. Videoya dönecek olursak.. Adam arabadan iniyo, Motorcu da motordan iniyo sonra adam direk buna saldırmaya başlıyo.. İlk saldırı polis dediğimiz adamdan geliyo farkındaysanız.. Genç de bunu kendine yedirememiş olacak ki haklı olduğunu düşündüğü halde bir de üstüne tekme tokat yiyince gidip silahına sarılmış bu hareket tabii ki yanlış ve sonrasına bakarsak silahını hiçkimseye doğrultmuyo o doğrultmadan polis onu kasti olarak öldürüyo hemen dibinden.. amaç etkisizleştirmek filan değil tamamen öldürmek.. Ayrıca herkes olayı polise kurusıkı çekersen böyle olur modunda ele almış ve kimsenin belirtmediği bir detay daha var ki motorcu o adamın polis olduğunu biliyor muydu ? Muhtemelen hayır sonuçta araç ekip aracı değil adam da üniformalı değil.. Bence bir özürle çok rahat çözülebilecek bir olaydı, ama sanırım öldürmek bazı insanlara daha kolay geliyo.. EGO hiçbir zaman bir insan hayatından daha değerli olmamalıdır..
Motorcunun pantolonu yırtık ve kolunda yara var, videoda bi yerde onu gösteriyor. Video dışında motorcu araçtan dolayı düşmüş gibi görünüyor.Olay taraf tutma olayı değil bence bu şekilde bakmamak lazım..
2 videoyu da izledim.. Görünen kadar görünmeyen kısmı da önemli bu işin.. Acaba dışarda ne oldu ? Muhtemelen polis dediğimiz şahıs motorcuyu tehlikeye attı bir şekilde, görmemiş olabilir, hatalı şerit değiştirmiş olabilir, önemsemeden sıkıştırmış olabilir vs.. Sonuçta trafikte motorlu hata yapmış olsaydı yaa ben hata yaptım adamı zor durumda bıraktım hadi takip edeyim demezdi herhalde
Gereksiz yazılarından sonra diğer yazılarını okuma gereği bile duymadım.Bak üst tarafta kime cevap yazdığım belli. atillatopal9 arkadaş diyorki "lakin, karşısında kinin polis olduğunu bildiği halde bu tür tavırlar sergilemenin, dağda ki it sürüsünden ne farkı var?" demiş buna istinaden yazdım. Ne cesaret polise kuru sıkıyla kafa tutacaksın.
İki satır yazıyı bile okuyamayan anlayamayan biri bana kuş beyinli diyor. Kuş beyinli kim belli, gülüyorum sana sadece
Evet çözünürlük de çok vasat tost makinasıyla mı kaydettiler artık görüntüyü ne yaptılar anlamadım..
Her ne olursa olsun kardeşim, bence hiç de gereği yoktu bu tip şeylerin.. İnsanız hata yapabiliriz.. (yapmalıyız demiyorum) Elimizden geldiğince tabii ki dikkatli olmak zorundayız ama ola ki bi hata yaptık.. Bi geçmiş olsun yapabileceğim birşey var mı kusura bakma özür dilerim vs.. bunlar emin ol bu sıkıntıyı çözerdi.. Keşke olmasaymış ama olmuş artık.. Ayrıca videoda görünce yine takılmadan edemedim.. Arkadaşlar kasksız çıkmayalım lütfen...
Amerika Amerika... Peki Amerika da bir polis memuru mesaisi dışında da böyle efelenir mi trafikte tartıştığı bir kişiye ? Bunu hep atlayın... Emin olun Amerika'da polisler evet ehliyet ruhsat sorduğunda elini ceketinin cebine atma şekline göre bile seni vurabilir! Ama orada polisler bizimkiler kadar da serbest değildir... Onlar da "HİZMET" ettiği bilinci var, bizim polisler gibi ben bu dünyanın ağasıyım tavırları yok... Olamaz da... Olduğu gibi görevden alınır da... Hadi bizimkilerden 1 tanesini alsana görevden bu sebeple!!!
Ben o haklıdır bu haklıdır demeyeceğim sadece şu meşru mudur nedir o müdafa hakkını çalıştığı banka da elinde silahla soyguna gelen hırsızı vurduğu için içerde yatan silahlı özel güvenlik görevlisine de uygulasana!!! İşte bu yüzden serbest kalması yanlıştır...
Bütün Sosyal Medya Mecralarında DoganLokman işte... lokmandogan.com
üstüne yazı yazmayın bence baya iyi açıklanmış buradaOlay taraf tutma olayı değil bence bu şekilde bakmamak lazım..
2 videoyu da izledim.. Görünen kadar görünmeyen kısmı da önemli bu işin.. Acaba dışarda ne oldu ? Muhtemelen polis dediğimiz şahıs motorcuyu tehlikeye attı bir şekilde, görmemiş olabilir, hatalı şerit değiştirmiş olabilir, önemsemeden sıkıştırmış olabilir vs.. Sonuçta trafikte motorlu hata yapmış olsaydı yaa ben hata yaptım adamı zor durumda bıraktım hadi takip edeyim demezdi herhalde
meşru müdafadır değildir onu ben bilemem,yargı karar verecek ama kardeşim silahla şaka olmaz,silahla çalım olmaz bunu anlayın lütfen.genç delikanlı gelip motordan iniyor belinden palamut gibi silahı çıkarıp mermiyi namluya sürüyor,yani bu saatten sonra sen herşeye hazırlıklı olacaksın.unutmayın insan ürkmesi hayvan ürkmesine benzemez.mevzuya silahla başlayan karşılığını silahla bulur,daha geçenlerde bursa tophanede adamın nasıl öldürüldüğünü gördük,Allah aşkına sabırlı olun sakin olun,iki yumruk yesen bile dönüp gitmesini bileceksin.bende erkek evlat sahibiyim yüreğim daralıyor böyle olaylar görünce.
Emniyet Müdür Yardımcısı Celal Yılmaz tutuklandı - 19 Kasım 2015
Trafikte tartıştığı motosiklet sürücüsünü öldüren İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Celal Yılmaz tutuklandı.
İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Celal Yılmaz, motosiklet sürücüsü Ahmet Sülüşoğlu’na 3 el ateş ederek öldürmüştü. Celal Yılmaz’ın yargılandığı cinayet davasından tutuklama kararı çıktı.
Mahkeme, suçun katalog suçlardan olması, dosyadaki deliller, kuvvetli suç şüphesini gösteren kamera kayıtları ve tutuklama tedbiri ile suçun ölçülülük arz etmesi gerekçesi ile Celal Yılmaz’ın tutuklanmasına karar verdi.
Mahkeme, dosyada gizlilik kararı bulunmamasına rağmen gazetecileri duruşma salonuna almadı.
Halkalı’da 17 Ağustos tarihinde trafikte tartıştığı Ahmet Sülüşoğl’nu öldürdüğü gerekçesi ile hakkında, “Haksız tahrik altında kasten adam öldürme” suçundan dava açılan İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Celal Yılmaz, hakim karşısına çıktı.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşması yoğun güvenlik önlemleri altında başladı. Duruşmaya, cinayetten tutuklanan ve 8 gün sonra, 26 Ağustos tarihinde tahliye edilen Celal Yılmaz ve avukatı Mustafa Nas hazır bulundu. Duruşmaya Ahmet Sülüşoğlu’nun babası Mehmet Sülüşoğlu, ağabeyleri Rujdi ve Mecnun Sülüşoğlu ile avukatları Sabri Kuşkonmaz, Halis Yıldırım ve Erdal Fatih Çanakçı katıldılar.
Adliye çevresinde ve içinde yoğun güvenlik önlemleri alan polis, Sülüşoğlu’nun ailesi ile 2007’de İzmir’de polis kurşunuyla ölen Baran Tursun’un Babası Mehmet Tursun, Mazlumder İstanbul Şube Başkanı Ramazan Beyhan dışındakileri adliyeye almadı.
BASIN MENSUPLARI DURUŞMAYA ALINMADI
Mahkeme Başkanı Asuman Yetiş, gizlilik kararı bulunmayan duruşmaya gazetecileri de almadı. Başkan Yetiş, gazetecilerin alınmadığına ilişkin bir karar alınması ve bu kararın tutanaklara yazılması yönündeki talebini de kabul etmedi.
Müşteki Sülüşoğlu Ailesi’nin Avukatı Sabri Kuşkonmaz, yargılamanın taraflarının dışında kamusal denetime açık olması açısından basının da duruşma salonunda olması gerektiğini belirterek, “Basının içeri alınıp alınmaması konusunda bir karar vermesini bekliyoruz” dedi. Ancak mahkeme heyeti, basının duruşmaya alınıp alınmaması ile ilgili bir karar da almadı.
Sabah saat 10.00’da başlaması gereken duruşma, bir saat gecikme ile başladı.
‘VATANDAŞ DÜŞÜŞE GEÇİNCE ETKİSİZ HALE GELDİĞİ KAANAATİYLE ATIŞI KESTİM’
Tutuksuz sanık Celal Yılmaz sorgusunda, “Öncelikle aile adına üzgünüm, istemediğim bir olaydı” dedi. Duruşmalardan vareste tutulmak istediğini beyan eden tutuksuz sanık Yılmaz, olayın olduğu tarihte Türkiye’nin gündemindeki durumun herkes tarafından bilindiğini, kendisinin de uzun süre Terörle Mücadele Şubesi’nde çalıştığını belirtti.
Seyir halindeyken şahsın direksiyonunu tehlikeli vaziyette aracının önüne kırdığını savunan Yılmaz şunları söyledi:
“Ona karşı bir şey yapmamama rağmen bağıra bağıra peşimden geldi. Bir ara durmak istedim ancak her türlü eylemin beklenilmesi durumunda anonslar ve bilgiler geldiğinden dolayı ister istemez psikolojik bir hale geliyor insan. Şahsa yolda herhangi bir şey demememe rağmen, evimin önüne kadar bizi takip etti. Direksiyonu arabamın önüne kırıp durdu ve indi. Polis olduğumuz söyledikten sonra çekip gitti. Yanımda eşim olduğundan dolayı da ben de uzatmamıştım. Ben evime gittim, aracımı park ettikten sonra geri geldim. Güvenlikçi arkadaşlar şahsın, ‘biraz sonra burada büyük bir olay olacak’ diyerek ayrıldığını söylediler. Ben geleceğini tahmin etmiyordum ama gelirse de 155’i arayın polis gelsin, dedim. Tam vedalaşırken şahıs tekrar geldi. Belki yine konuşur düşüncesiyle ben araya girmedim, özel güvenlikçi arkadaşlar muhatap oldu. Silahını doldurduktan sonra benden önce davrandığından dolayı ben de güvenlikçilerin arkasına saklanarak silahımı hazır vaziyete getirdim. Mesafenin kısa olması, ortada üç tane silahsız vatandaşın olması ve silahı hazır bir vatandaşın karşıda beklemesi. Bu tür durumları da göz önüne alarak aradaki güvenlik görevlisi arkadaşın omuz kısmından kendimi direk hedef konumuna getirdim. ‘Silahı bırak’ dedim ve silahı bana doğrulttu. Bu esnada ‘tık’ diye bir ses geldi. O esnada ben de tetiğe bastım. Aldığımız eğitim ve refleks gereği duble atış yaptım. Vatandaş düşüşe geçince etkisiz hale geldiği kanaatiyle atışı kestim. Yani direk öldürmek maksadıyla değil, arada güvenlikçi olması nedeniyle etkisiz hale getirmek amacıyla ateş etmiştim. Tamamen silahsız vatandaşları ve kendimi korumak amacıyla hamle yaptım. Avukatımız aracılığıyla üzgün olduğumuzu belirtmek maksadıyla haber gönderdik ama karşı taraftan bir cevap gelmedi. Çok üzgünüm.”
MÜŞTEKİ AVUKATI: SANIĞIN ÖLDÜRME KASTI VAR
Müşteki Sülüşoğlu Ailesi’nin avukatlarından Halis Yıldırım, sanığın silahını üç kez ateşleyerek Ahmet Sülüşoğlu’nu öldürdüğünü belirterek, sanığın öldürme kastı ile hareket ettiğini savundu.
Sülüşoğlu Ailesi’nin avukatlarından Sabri Kuşkonmaz ise, kasten adam öldürmenin katalog suçlardan olduğunu belirterek, “Yaşama hakkı ile savunma hakkının yarışması söz konusu değildir, yaşama hakkı asıldır. Bu nedenle sanığın tutuklanmasını talep ediyoruz” dedi.
SAVCI TUTUKLAMA İSTEDİ
Duruşmanın savcısı Talip Kalkan, meydana gelen olayda sanığın meşru müdafaa sınırını aşarak belki haksız tahrik altında kasten adam öldürme suçunu işlediği hususunda kuvvetli suç şüphesinin bulunması ve suçun katalog suçlardan olması nedeniyle tutuklanması yönünde görüş bildirdi.
TUTUKLANDI
Mahkeme, yaklaşık 4.5 saat süren yargılama sonunda, “Mevcut delil durumu, kuvvetli suç şüphesini gösteren mevcut kamera kayıtları, atış sayısı, atılı suça öngörülen müeyyide, mahkemede oluşan kayıta göre bu aşamada adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı, atılı suç ile tutuklama tedbirinin ölçülülük arz edeceğinin değerlendirilmesi, suçun katalog suç kapsamında bulunması” gerekçesi ile sanık Celal Yılmaz’ı tutukladı.
DURUŞMADAN SONRA BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI
Sülüşoğlu’nun yakınları ve avukatları duruşma çıkışı basın açıklaması yaptı.
Geç gelmekle birlikte adaletin bugün itibari ile tecelli ettiğini belirten Sülüşoğlu Ailesi’nin Avukatı Halis Yıldırım şunları söyledi:
“Geç gelmekle birlikte adalet bugün itibariyle tecelli etmiştir. Biz haksız ve hukuksuz bir şekilde tahliye edildiğini düşünüyorduk. Sanık emniyet müdür yardımcısının bugün tutuklanmasına karar verilmiştir. Şu açıdan çok önemli bir karardır; özellikle kamu görevlilerinin, özellikle emniyet görevlilerinin meşru müdafaa kavramına sığınarak bugüne kadar bir çok insanın öldürüldüğü gerçeği karşısında bugün burada ölüm olayını gerçekleştirdikten bir hafta sonra itirazla tahliye edilen emniyet müdürü hakkında mahkemenin, yargılamanın bu aşamasında tutuklama kararı vermesi bizim açımızdan değerli bir karardır. Belinde yasal silahlarıyla emniyet görevlileri koşulları oluştu diye insanları eğer öldürme hakkını kendinde görürlerse ve kısa sürede tahliye olurlarsa bütün toplum çok net bir şekilde korku ve kaygıya kapılacaktır. Yaşama hakkı çünkü en temel haktır.
BABA SÜLÜŞOĞLU’NDAN İKİ CÜMLELİK AÇIKLAMA
Ahmet Sülüşoğlu’nun babası Mehmet Sülüşoğlu, en sonunda adaletin yerini bulduğunu belirterek, “Adalet yok diyorlar ama ben yine de adalete tekrar güveniyorum” dedi.
2007 yılında İzmir’de oğlu polis tarafından öldürülen Mehmet Dursun ise şunları söyledi:
“Bugüne kadar 248 kişi polisler tarafından öldürülmüştü ama 247 tanesi normal polisler tarafından öldürülmüştü. Aralarında bir tane vardı emniyet müdürü, failin emniyet müdürü olduğu bir cinayet vardı. Ahmet Sülüşoğlu davası. Ve o emniyet müdürü bugün tutuklandı. 248. cinayette mağdur ailelerin öfkesiyle bir emniyet müdürü cinayetten tutuklandı. Polislere ibreti alem olsun, ilk sefer bir emniyet müdürü cinayetten tutuklandı.
(DHA)
Haberin kaynağı
yazık yazık bilmeden konuşan bu kadar budala bir arada ben diyalog ile tüm problemlerin çözülebileceğine inanırdım. Ama karşınızdakinin niyeti eğer haddini aşmışsa meslektaşlarımın hakkı var. Ortada olan bir olaya bu kadar hak hukuk bilmez yorum yaparken yahu memlekette o zaman hakime savcıya ne gerek var? Ben polisin haklı olduğu durumlarda dahi onu haksız göstermeye çalışan ve polisi itibarsızlaştırmaya çalışan bu dümbüklerin polisin olmadığı bir yerde ne tür suç işlemeye meyilli olduklarını çok merak ediyorum. Hırsızların ahlakı yoktur. Ahlaksız olduklarından her türlü gayri ahlaki ilişki yada iş onlara becerebiliyorlarsa haktır. Bir tek hırsızlar kadar ahlaksızlar bu kadar polisi itibarsızlaştırmak isterler. Oluşturdukları kamuoyu ve özgürlükler söylemi ile polisin elini kolunu bağlamak isterler. Kimileri ona korkak der. Kimileri yavşak ve ben anladım ki bu insanlar ile diyalog kuramazsınız. Jopunuzu gazınızı silahınızı çekeceksiniz gereğini yapacaksınız. Kanun önüne çıkıp hesabınızı vereceksiniz. Onlar ne yaşadığımızı biliyorlar!, ne yediğimizi, ne içtiğimizi ne haklarımızı ne sıkıntılarımızı biliyorlar. Hiç birinden haberleri yok 2 türküleri var bir 3000 tl maaş alıyorsun ve benim vergilerim haram olsun. Olsun ulan senin verdiğinde haram olsun benim verdiğimde haram bakalım ahrette şemsiye kime kaçacak. Kimin hakkı kime ağır basacak. Müdür bey sonuna kadar haklı bana silah doğrultan değil 30 santim 30 metreden bile olsa hedef gözetmeksizin oturturum. Yatacaksam yatarım çıkacaksam çıkarım. Benim de bir ailem var sevenlerim var sevdiklerim var. Kim canıma kast ederse bende ona kast ederim. O safhada ne kanunu hangi kanun! Adam canıma kast ediyor anlamıyor musun yaşamaktan doğan en temel tanrı tarafından bana bahşedilen her yasa ile korunan en doğal hakkıma kast ediyor diyorum anlamıyor musun. Boşuna laf ı güzaf sen önce kendini namlunun ucunda gör. Boş silah ile ha doldurma bile istersen bakalım kalp atışların değişiyor mu. Sen ölümü kış uykusu mu sandın Yok efendim onunda anne babası varmış. Biz ağaç kovuğundan mı çıktık? Güvenlik hizmetleri dediğiniz şey sizin bu mudur. 'Polis öldü efendim... normaldir zaten onlar ölmek için yaratılmış bir şey olmaz ammmaaan onlardan daha çok var maksat vatandaşa bir şey olmasın nasılsa bugüne kadar 3000 lira maaş alıyorlardı.' Bu mudur olay? eeee asker? o zaman asker de dünyaya ölmek için geldi adı üstünde asker değil mi? ona niye demiyorsun aman efendim 5000 tl. maaş alıyordu. ölüversin canım. diye Sevmeyin ulan sevmeyin bizi severseniz namertsiniz istediğiniz kadar sövün ama bilin biz bu işi ne 3000 tl. maaşına ne de analarımızın karılarımızın gözünün yaşına yapmıyoruz. Allah aşkına hak aşkına, evinde hasta yatağında huzurla namazını kılan hasan amca aşkına ineğini sağan tarlasını eken mehmet emmi aşkına elden ayaktan kesilen hatice teyzemi dolandırıp evini sattırmaya çalışan şerefsizlerin boynunu önüne düşürmek için hakkıyla kazanmış yemiş içmiş insanların hakkı için PKK itinden 30 yıldır çeken diyarbakırlı seyit amca için Lapa lapa karın altında bütün kış hayvan bakan karslı erzurumlu dadaşlar gakkoşlar için yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz. Senin gitmeye korktuğun yerlerde benim meslektaşlarımın bir tarafında bomba patlıyor. 3000 tl için mi? İstanbulda bana solculuk oyna antalyada plajdan siyaset yap. ohhh be ne güzel hayat
Öncelikle yerinde bir karar olmuş diye düşünüyorum. Kimse öldürme niyetinde değilse birine 3 el ateş etmez. Hukukçu değilim ama aklım mantığım bunu söylüyor. Umarım tutuklandığı gibi yüksek bir ceza da alır. Birinin canına kıyan herkesin cezasını bulması gerektiği gibi oda cezasını bulur.
arkadaşlar adam öldürmek ne olursa olsun cezasız kalmamalı... yok kendini savunmuş yok kazara olmuş falan olmaz...Allahın verdiği canı Allah alır kimsenin buna hakkı yoktur ve olamaz... o yüzden bence bu konuyu tartışmak gereksiz... böyle tartışırkende boşyere birbirimizi kırıyoruz...
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
