Merhabalar.
Size yaptığım aptallıktan bahsedeceğim. Dün akşam üzeri kız arkadaşımla sakin sakin Alsancak'tan çıktık ve Bornova'ya doğru yola koyulduk. Kasklarımız vardı fakat koruma ekipmanlarımız üzerimizde değildi. Alsancak'ın çıkışına kadar oldukça trafik vardı, öyle ki aralara bile girilmeyecek derecede idi. Trafik esnasında ileride ninja 300'e benzeyen bir motosiklet gördüm ve ışıklarda yakıtını sormayı planladım. Neyse aralardan geçtim ve ışıklarda durdum fakat o an yeşil yandı ve arkadaş bastı gitti. Beni gördüğünden emindim ve muhtemelen bu yüzdendir; oldukça seri sürmeye başladı, ufak aralara hızlıca giriyordu. Ve işte ipler bu andan sonra koptu.
Normalde arkamda kız arkadaşım varken ekşına kalkışmam, fakat bir şey oldu ve kendimden geçtim, daha doğrusu inanılmaz derecede gaza geldim.
Ninjalı arkadaş da belli ki gaza gelmişti, makas atmaya başladık. Tren garının orada öne geçtim ve ilerde köprüye bağlanan yola kadar öndeydim. Sonra güç farkı ve tek kişi olmasının avantajıyla öne geçti. Ben hepten gaza geldim.
4-5 boy önümdeydi ve önümüzde viraj vardı. Onlarca kez otoparklarda ve virajlı yollarda viraj çalışmıştım, ve önüme gelen her sürüş tekniği videosunu, kitabını, yazısını okurum. O ki, bileği bükmek kitabını ve filmini hatim ettim. Bunlara ve lastiklerime dayanarak kesin virajda geçerim dedim kendi kendime. Ninja sol şeritteydi, dolayısıyla o şeritte öne geçemezdim. Orta şeritte de araba vardı, kendimi en sağ şeride attım; bariyerlere en yakın köşeye!
Fakat ne yazık ki yaklaşık 140 ile gittiğimi ve bu hız ile o virajın dönülemeyeceğini anladığımda iş işten geçmişti, virajın girişindeydi. O an bütün teknikler aklımdan silinip gitti, aklıma gelen tek şey kız arkadaşım ve bariyerlere çarpmak idi.
Hemen fren yaptım, aynı anda da motoru yatırdım. Bariyerlerle aramda yarım metreden bile az idi, son anda nasıl oldu bilmiyorum ama çıkışa bakıp fren ile beraber dönebildim, bütün virajı bariyerlere 30 cm kala dönmüştüm..
Tam bir aptallıktı.
Ninjalı arkadaş beni geçmenin gururuyla iki elini birden bırakıp bana kesik bakışlar atıyordu, ben ise ölümden dönmenin şokundaydım.. Kız arkadaşımın ve kendimin hayatını büyük tehlikeye atmıştım ve resmen şoktaydım. Kenara çektim ve gözlerimden yaşlar süzüldü.
Kız arkadaşıma içimi döktüm ve ona defalarca kez özür diledim. Elim ayağım titriyordu. Kafamı s..yim...
Hayatım boyunca hiç bu kadar gaza gelmemiştim; gözüm kararmıştı. Resmen hayat amacım o Ninja'yı geçmek olmuştu. Ama bu aptallığın acısını çok ama çok berbat bir şekilde ödeyebilirdim. Bu bana çok büyük bir ders oldu.
Bu yazıyı okuyan okumayan herkese sesleniyorum; lütfen ama lütfen kendinize hakim olun. Yolda sizi gaza getirmeye çalışan otomobil veya motosiklet sürücüleri illa ki olacaktır, fakat gaza gelme anı tecrübelerin ve bilgilerin yitirildiği andır; bunu hiç unutmayın. Bunların yitirilmesi daha büyük şeylerin yitirilmesine neden olabilir. Açık bir zihinle gaza gelmenin tehlikeli olabileceğini hepimiz düşünürüz, fakat asıl gereken "o an" bunu düşünebilmek, uygulayabilmek.
Ben arkamda kız arkadaşım olduğu, koruyucu giysilerimiz olmadığı ve çok gaza gelmeyen biri olduğum halde kendimi kaybettim. Yani büyük aptallık ettim.
Not: Motosiklette lastiğe önem vermeyen arkadaşlara olsun bu sözlerim; o anda motosikletimde Rosso'lar değil de İrc'ler olsa şu an bunları yazamıyor olabilirdim. "İrc olsaydı o kadar basmazdın" diyen arkadaşlar olacaktır, emin olun pek bir şey fark etmeyecekti, çünkü o an Burak, Burak değildi. Motosiklet yatık halde iken fren yaptım ve yolun bariyerlere yakın kenarı mıcırlı idi, bu şartlarda dahi kayma, salma yapmadı. Rosso'lara verdiğim her kuruşa helal olsun.